Bilim insanları yaşamı Güneş Sistemi dışında arayacak bir görev talep etti

LIFE görevi, Dünya'ya benzer sıcaklık, yarıçap ve kütleye sahip düzinelerce ötegezegenin atmosferlerini inceleyerek su ve oksijen belirtileri arayacak (NASA Ames/SETI Enstitüsü/JPL-Caltech)
LIFE görevi, Dünya'ya benzer sıcaklık, yarıçap ve kütleye sahip düzinelerce ötegezegenin atmosferlerini inceleyerek su ve oksijen belirtileri arayacak (NASA Ames/SETI Enstitüsü/JPL-Caltech)
TT

Bilim insanları yaşamı Güneş Sistemi dışında arayacak bir görev talep etti

LIFE görevi, Dünya'ya benzer sıcaklık, yarıçap ve kütleye sahip düzinelerce ötegezegenin atmosferlerini inceleyerek su ve oksijen belirtileri arayacak (NASA Ames/SETI Enstitüsü/JPL-Caltech)
LIFE görevi, Dünya'ya benzer sıcaklık, yarıçap ve kütleye sahip düzinelerce ötegezegenin atmosferlerini inceleyerek su ve oksijen belirtileri arayacak (NASA Ames/SETI Enstitüsü/JPL-Caltech)

Bilim insanları Dünya ve Güneş Sistemi'nin ötesindeki yaşamı aramak için yeni bir görev istiyor.

İsviçre üniversitesi ETH Zürih'in Large Interferometer for Exoplanets (Ötegezegenler için Büyük İnterferometre) adlı uluslararası misyonu, diğer dünyaların ne kadar çeşitlilik sergilediğini araştırmak üzere teleskoplar gönderilmesini öneriyor.

LIFE adı verilen görev, Dünya'ya benzer sıcaklık, yarıçap ve kütleye sahip düzinelerce ötegezegenin atmosferlerini inceleyerek su ve oksijen işaretleri arayacak.

Fizikçi Dr. Daniel Angerhausen "Tek bir olumlu tespit her şeyi değiştirir" diye açıklıyor. 

Ancak yaşam bulamasak bile, tespit edilebilir biyoimzalara sahip gezegenlerin ne kadar nadir (ya da yaygın) olabileceğini ölçebileceğiz.

Görev konsepti, The Astronomical Journal'da yayımlanan yeni bir çalışmada detaylandırılıyor.

Çalışma, gelecekteki ötegezegen araştırmalarında "yaşam tespit edilmemesi" durumunda gökbilimcilerin neler öğrenebileceğini inceliyor ve yaşam olma ihtimali taşıyan dünyaların sıklığı hakkında anlamlı yanıtlar almak için en az kaç ötegezegenin gözlemlenmesi gerektiğini "Bayesci" istatistiksel analize dayanarak belirliyor. Space.com'a göre Bayesci istatistik, mevcut olasılıkların ışığında bir sonucun olasılığını hesaplamak anlamına geliyor.

Halihazırda Güneş Sistemi'nin dışında var olduğu doğrulanmış 5 bin 800'den fazla ötegezegen var. Bunların çoğu başka yıldızların yörüngesinde dönüyor ve keşfedilenlerin çoğu Samanyolu Galaksisi'nde. Ancak NASA milyarlarca gezegenin var olduğuna inanıyor.

Araştırma, bilim insanlarının 40 ila 80 ötegezegeni inceleyip yaşam bulamaması halinde, benzer gezegenlerin yüzde 10 ila 20'sinden daha azının yaşam barındırdığı sonucuna varabileceklerini saptadı. Araştırmacıların bu sonuçlar sayesinde evrendeki yaşamın ne kadar yaygın olduğuna dair tahminlere üst sınır koyabileceği ifade ediliyor.

Çalışmanın başyazarı Angerhausen, "Böyle bir sonuç bir dönüm noktası olacaktır" diyor.

Yaşamı bulamasak bile, tespit edilebilir biyoimzalara sahip gezegenlerin ne kadar nadir (ya da yaygın) olabileceğini nihayet ölçebileceğiz.

Yine de her gözlemin belirli bir belirsizlik payı taşıdığını kabul ediyorlar. Örneğin kaçırılan yaşam işaretleri nedeniyle görevde yanlış negatif sonuçlar çıkabilir.

Görsel kaldırıldı.
Halihazırda Güneş Sistemi'nin ötesinde var olduğu teyit edilmiş en az 5 bin 800 ötegezegen var (NASA/JPL-Caltech)

Çalışmanın yazarları belirsizliği gidermek için "bir yıldız sisteminin yaşanabilir bölgesindeki kayalık gezegenlerin hangi kısmının su buharı, oksijen ve metanın açık işaretlerini gösterdiği" gibi belirli ve ölçülebilir sorulara gerek duyulduğunu söylüyor.

Angerhausen, "Bu sadece kaç gezegen gözlemlediğimizle ilgili değil; doğru soruları sormak ve aradığımız şeyi görüp görmediğimizden ne kadar emin olabileceğimizle de ilgili" dedi. 

Eğer dikkatli olmazsak ve yaşamı tespit etme becerilerimize aşırı güvenirsek, geniş bir araştırma bile yanıltıcı sonuçlara yol açabilir.

Independent Türkçe



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe