Dünya'ya düşen göktaşlarıyla ilgili en çok merak edilen sorulardan biri cevaplandı

Karbon zengini göktaşlarının, Dünya atmosferine girdikten sonra sağ çıkamadığı düşünülüyordu (NASA)
Karbon zengini göktaşlarının, Dünya atmosferine girdikten sonra sağ çıkamadığı düşünülüyordu (NASA)
TT

Dünya'ya düşen göktaşlarıyla ilgili en çok merak edilen sorulardan biri cevaplandı

Karbon zengini göktaşlarının, Dünya atmosferine girdikten sonra sağ çıkamadığı düşünülüyordu (NASA)
Karbon zengini göktaşlarının, Dünya atmosferine girdikten sonra sağ çıkamadığı düşünülüyordu (NASA)

Bilim insanları karbon açısından zengin asteroitlerin neden Dünya'ya beklenenden çok daha az sayıda düştüğünü tespit etti. Yeni çalışma, yaşamı başlatan maddelerin gezegene nasıl geldiğine de ışık tutma potansiyeli taşıyor.

Karbon açısından zengin asteroitler, yaşamın yapı taşları olan amino asitleri ve suyu yüksek miktarda barındırıyor. Bilim insanları bu nedenle Dünya'daki yaşamın ortaya çıkmasında kilit rol oynadıklarını düşünüyor.

Ancak bu meteoritlerin örneklerine yeryüzünde çok az rastlanması çalışmaların önünde engel teşkil ediyor. Meteorit, atmosferden geçerek yere ulaşan göktaşlarını ifade ediyor.

Çoğu meteorit, Mars'la Jüpiter arasındaki Asteroit Kuşağı'ndan ayrılıp Güneş Sistemi'nin iç kısmına yolculuk yaparak Dünya'ya ulaşıyor. Bugüne kadar yapılan hesaplamalara göre atmosfere giren göktaşlarının neredeyse yarısının karbon zengini olması gerekiyor.

Ancak bilim insanları bulunan meteoritlerin sadece yüzde 4'ünün bu türden olduğunu söylüyor.

Paris Gözlemevi'nden Dr. Patrick Shober liderliğindeki araştırma ekibi bunun nedenini bulmak için 7 bin 982 meteorit yörüngesini ve 540 potansiyel meteorit düşüşünü analiz etti. 

Hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (14 Nisan) yayımlanan bulgulara göre karbon zengini asteroitler, atmosfere ulaşmadan Güneş'in ısısıyla parçalanıyor. 

Daha önce bu cisimlerin atmosfere girerken parçalandığı için yeryüzünde nadir bulunduğu düşünülüyordu. Ancak yeni çalışma atmosferde bir ateş topuna bile dönüşemeyecek kadar küçük parçalara ayrıldıklarına işaret ediyor.

Curtin Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Dr. Hadrien Devillepoix, "Uzun zamandır zayıf, karbon zengini maddelerin atmosfere girişte sağ çıkamadığından şüpheleniyorduk" diyerek ekliyor:

Bu araştırma, bu meteoroitlerin çoğunun o kadar ileriye gidemediğini, Güneş'in yakınından geçerken tekrar tekrar ısıtıldıkları için parçalandıklarını gösterdi.

Araştırmacılar bu asteroitlerin içindeki uçucu madde seviyesinden dolayı Güneş'ten bu kadar etkilendiğini tahmin ediyor. Yıldıza yakın tek bir geçişte başlarına muhtemelen bir şey gelmese de birkaç seferden sonra parçalanmaya başlıyorlar. Ardından Dünya atmosferi de yeryüzüne ulaşmalarını epey zorlaştırıyor. 

Dr. Devillepoix asteroit kalıntılarının parçalandıktan sonra da toz halinde Dünya atmosferine çarptığını belirtiyor. Taşıdıkları suyun atmosferde emilerek yağmur halinde düştüğünü ancak amino asitlerin de çarpışmadan sağ çıkıp çıkmadığının bilinmediğini söylüyor.

Bilim insanları atmosferden hangi cisimlerin neden ve nasıl geçtiğini anlamanın, erken Güneş Sistemi ve Dünya'da yaşamı mümkün kılan koşulların nasıl oluştuğuna dair daha net bir resim çizmeye katkı sağlayacağını söylüyor.

Independent Türkçe, IFLScience, BBC Science Focus, Nature Astronomy



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe