Bilinen en acı madde bulundu

Amaropostia stiptica mantarı (Wikimedia Creative Commons)
Amaropostia stiptica mantarı (Wikimedia Creative Commons)
TT

Bilinen en acı madde bulundu

Amaropostia stiptica mantarı (Wikimedia Creative Commons)
Amaropostia stiptica mantarı (Wikimedia Creative Commons)

Gıda bilimcileri, şimdiye kadar bilinen en acı madde olduğunu söyledikleri bir mantar kimyasalı keşfetti. Bu bulgu, dilin tadı algılamamızı nasıl sağladığına ışık tutuyor.

Almanya'daki Leibniz Gıda Sistemleri Biyolojisi Enstitüsü'ndeki araştırmacılar, Amaropostia stiptica mantarından üç bileşik çıkardı ve bunların insan tat reseptörleri üzerindeki etkilerini inceledi.

Kimyasalların bilinen en acı maddeler olduğunu tespit eden araştırmacılar, doğal acı bileşikler ve bunların dil üzerindeki etkileri hakkındaki bilgilerimizi genişletti.

Çoğunlukla çiçekli bitkilerden veya sentetik kaynaklardan elde edilen binlerce farklı kimyasal molekülün acı olduğu biliniyor. Ancak bilim insanları hayvansal, bakteriyel ya da mantar kökenli acı bileşiklerin daha az çalışıldığını belirtiyor.

Bu tür bileşiklere dair anlayışımızı artırmanın, insanlarda acı algısının nasıl evrimleştiğine dair gizemi çözebileceğini söylüyorlar.

Acı tat reseptörlerinin, insanları zararlı olması muhtemel maddeleri tüketmeye karşı uyarmak için evrimleştiği düşünülüyor.

Ancak tüm acı bileşikler zehirli ya da zararlı değil ve köygöçüren mantarı gibi her zehirli maddenin tadı da acı değil.

Önceki çalışmalar, acı maddelere yönelik sensörlerin sadece ağızda değil aynı zamanda mide, bağırsaklar, kalp ve akciğerlerde de bulunduğunu göstermişti.

Bu organlar "tat almamıza" yardımcı olmadığından, bu sensörlerin fizyolojik önemi gizemini koruyor.

Leibniz Enstitüsü araştırmacıları, acı bileşiklere ilişkin kapsamlı veri toplamalarının bu noktada yardımcı olduğunu söylüyor. Çalışmanın ortak yazarı Maik Behrens, "Çeşitli acı bileşik sınıfları, tat reseptörü tipleri ve varyantları hakkında ne kadar sağlam verilere sahip olursak, yeni acı bileşiklerini tanımlamak ve acı tat reseptörü aracılı etkileri öngörmek için tahmin modelleri geliştirebiliriz" diyor.

Sonuçlarımız, doğal acı bileşiklerin moleküler çeşitliliği ve etki şekli hakkındaki bilgilerimizi artırmamıza katkıda bulunuyor.

Son çalışmada bilim insanları, tadı "son derece acı" olan ve zehirli olmayan acı raf mantarını değerlendirdi. Mantardan daha önce bilinmeyen üç bileşiği çıkarıp incelediler ve kimyasal yapılarını belirlediler.

Laboratuvarda ortamında geliştirilen hücre modellerini kullanan araştırmacılar, bu kimyasalların vücuttaki yaklaşık 25 insan acı tat sensörü tipinden en az birini aktive etmede rol oynadığını gösterdi.

Çalışma sırasında keşfedilen bir bileşik olan oligoporin D, en düşük konsantrasyonlarda bile dilde TAS2R46 adı verilen acı tat reseptörünü uyardı.

Sadece 1 gram oligoporin D'nin, "106 küvet dolusu su" içinde çözündüğünde bile acı olduğu belirlendi.

Araştırmacılar çalışmada, "Oligoporin D, TAS2R46'yı zaten mikromolar altı derişimde aktive etti ve bu nedenle en güçlü acı agonistleri ailesine ait" diye belirtti.

Independent Türkçe



Oscar oylama sisteminde büyük değişiklik: Sinemaseverler şaşkın

Akademi artık üyelerin oy kullanmadan önce aday gösterilen tüm filmleri izlemiş olmasını şart koşuyor (AFP)
Akademi artık üyelerin oy kullanmadan önce aday gösterilen tüm filmleri izlemiş olmasını şart koşuyor (AFP)
TT

Oscar oylama sisteminde büyük değişiklik: Sinemaseverler şaşkın

Akademi artık üyelerin oy kullanmadan önce aday gösterilen tüm filmleri izlemiş olmasını şart koşuyor (AFP)
Akademi artık üyelerin oy kullanmadan önce aday gösterilen tüm filmleri izlemiş olmasını şart koşuyor (AFP)

Oscar oylama sürecine yeni bir kuralın eklenmesi interneti şaşkına çevirdi. İzleyiciler, bunun zaten bir gereklilik olduğunu varsayıyordu.

Oscar'ın yönetim organı pazartesi günkü basın açıklamasında,  "Akademi üyelerinin Oscar final turunda oy kullanmaya hak kazanabilmesi için artık her kategoride aday gösterilen tüm filmleri izlemesi gerektiğini" duyurdu.

Bu önemli değişiklik, Akademi Yönetim Kurulu'nun onayladığı bir dizi yeni kural ve düzenleme arasında.

Ödüllerle ilgili diğer önemli kural değişiklikleri arasında, bir projenin yapımında üretken yapay zeka kullanımının başvuruya "ne yararı ne de zararı" olacağının belirtilmesi ve Uluslararası Uzun Metraj Film kategorisinde kullanılan dilin artık "mülteci veya sığınmacı statüsündeki sinemacıları" da kapsayacak şekilde güncellenmesi yer alıyor.

Yine de sosyal medyada büyük tepkilere yol açan, oy verme uygunluğuna ilişkin güncelleme oldu. Birçok X kullanıcısı Oscar seçmenlerinin nasıl olup da aday gösterilen tüm filmleri izlemek zorunda olmadığını merak etti.

Bir kişi "Bunun zaten standart olmaması ÇILGINLIK" diye yazarken, bir diğeri gülerek "Bunun daha önce bir kural olmamasına imkan yok" dedi.

Üçüncü bir kişiyse değişikliğin "harika" ama çok gecikmiş olduğunu savundu. "Hele şükür" diyen 4. bir kişiyse aynı fikirdeydi.

Bir başkası inanamayarak, "Bunca zamandır insanların sadece bir film izleyip 'Evet bu tüm ödülleri kazanmalı' diyebileceğini mi söylüyorsunuz?" diye ekledi.

Bazılarıysa yeni kural kapsamında önceki Oscar kazananları için yeniden oylama yapılması çağrısında bulunacak kadar ileri gitti ve bu kural önceden var olsaydı geçmiş En İyi Film kazananlarının zafere ulaşamayacağını ilan etti.

Geçen yılın animasyon film adayı olan ve kategoriyi Letonya yapımı bağımsız film Flow: Bir Kedinin Yolculuğu'na (Flow) kaptıran Vahşi Robot (Wild Robot) için "Vahşi Robot'un hakkı verilmeli" diyenler oldu.

Geçmiş yıllarda, anonim Oscar seçmenleri son oylamadan önce En İyi Film adaylarının tamamını izlemediklerini itiraf etmişti.

En son tören öncesinde Entertainment Weekly'ye konuşan bir kişi "Cevher (The Substance) ya da Hâlâ Buradayım'ı (I'm Still Here) henüz izlemediğim için moralim çok bozuk" demişti.

İlk Dune'u bitirememiştim, üç saat daha Dune izlemek için acele etmeyeceğim. Yeniden değerlendirmek için hâlâ zaman var ama ben gerçekten zorlandım.

Akademi'nin oylama organı, Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi'nin parçası olan 10 binden az sektör profesyonelinden oluşuyor.

2026 Oscarları için ön oylama 8-11 Aralık'ta yapılacak ve ardından 12-16 Ocak 2026'da adaylık oylaması gerçekleştirilecek.

Ardından, adaylar kısa süre sonra 22 Ocak'ta açıklanacak ve son oylama dönemi 26 Şubat'ta açılıp 5 Mart'ta kapanacak.

Eski gece yarısı programı sunucusu ve komedyen Conan O'Brien'ın sunuculuğunu üstleneceği 2026 töreni 15 Mart'ta gerçekleştirilecek.

Independent Türkçe