Batı’da savaş beklentisi arttı: Her 2 kişiden 1’i III. Dünya Savaşı bekliyor

6 ülkede yapılan anketler, geleceğe yönelik kötümserliği ortaya koydu (Pixabay)
6 ülkede yapılan anketler, geleceğe yönelik kötümserliği ortaya koydu (Pixabay)
TT

Batı’da savaş beklentisi arttı: Her 2 kişiden 1’i III. Dünya Savaşı bekliyor

6 ülkede yapılan anketler, geleceğe yönelik kötümserliği ortaya koydu (Pixabay)
6 ülkede yapılan anketler, geleceğe yönelik kötümserliği ortaya koydu (Pixabay)

Nazilerin koşulsuz teslimiyeti kabul etmesiyle Avrupa'da II. Dünya Savaşı'nın resmen sona erdiği ve sonrasında "Zafer Günü" olarak kutlanan 8 Mayıs'ın 80. yıldönümüne az bir süre kalmışken yeni bir anketin sonuçları yayımlandı. 

Anket şirketi YouGov, merkezinin yer aldığı Birleşik Krallık'ın yanı sıra ABD, Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya'da bu çalışmayı gerçekleştirdi. 

Avrupa ülkelerinde 5-10 yıla III. Dünya Savaşı bekleyenlerin oranı yüzde 41'le 55 arasında değişti. Amerikalıların da yüzde 45'i bu görüşü onayladı. 

"III. Dünya Savaşı'nda nükleer silah kullanılır" cümlesini benimseyenlerin oranı yüzde 68 ila 76 olurken II. Dünya Savaşı'na kıyasla daha fazla can kaybı olacağını öngörenlerin oranları yüzde 57'yle 73 arasında değişti. 

Yeni bir cihan harbinde insanların çoğunun öleceğini düşünenlerse yüzde 25-44 bandında. 

Yüzde 66'yla 89 arasında değişen oranlarda "Benim ülkem savaşa girer" dendi. Ancak Avrupa'da ordularının kendisini savunabileceğini düşünenler yüzde 16 ila 44'te kaldı. 

Amerikalılarsa yüzde 71'le ordunun kendilerini koruyabileceğini savundu.

III. Dünya Savaşı'nın Rusya yüzünden çıkacağını düşünenlerin oranı yüzde 69'la 82 arasında değişti. Moskova korkusunu "İslamcı terör" izledi. 

Diğer yandan İspanya, Almanya ve Fransa'da çoğunluk ABD'yle yaşanan gerilimlerin küresel barışa tehdit oluşturduğunu da belirtti.

ABD'de yaşayanların yüzde 52'si, İspanya'dakilerinse yüzde 31'i Nazi Almanyası'nın işlediği türden suçların kendi ülkelerinde meydana gelmesini bizzat görmeyi beklediğini ifade etti. Diğer ülkelerin oranları bu ikisinin arasında kaldı. 

Nazileri mağlup etmek için en çok kimin çaba harcadığı sorulduğunda Birleşik Krallık dışındaki ülkelerde ABD diyenler yüzde 40'la 52 arasında değişirken, Sovyetler Birliği yanıtını verenler yüzde 17 ila 28 oldu. 

Birleşik Krallık'ta yüzde 41'in kendi ülkelerinin adını zikretmesi dikkat çekti. Zira diğer ülkelerde Londra'yı bu konuda etkili görenler yüzde 5'le 11 arasında değişiyor. 

Almanların yüzde 46'sı, ülkelerinin 1945'ten sonra savaş hakkında iyi iş çıkardığını düşünürken yüzde 47'nin "Nazi geçmişi hakkında aşırı bilinçliyiz" dediği görüldü. Bu durumun güncel meselelerde sorun yarattığını savundular. Yüzde 24'se Almanya liderlerinin dengeyi doğru kurduğunu söylüyor. 

Barışın korunmasında en çok kimin pay sahibi olduğu sorulduğunda yüzde 52'yle 66 arasında değişen oranlarda yanıt NATO oldu. 

Yüzde 45 ila 56 da Avrupa Birliği'nin kıtadaki barışın korunmasında etkili olduğunu düşünüyor. 

Independent Türkçe, Guardian, YouGov



Beklenmedik bir ülke, dünyanın en hızlı güneş enerjisi dönüşümünü gerçekleştiriyor

Pakistan'ın bazı bölgelerinde güneş panelleri için geniş alanlar inşa ediliyor (Reuters)
Pakistan'ın bazı bölgelerinde güneş panelleri için geniş alanlar inşa ediliyor (Reuters)
TT

Beklenmedik bir ülke, dünyanın en hızlı güneş enerjisi dönüşümünü gerçekleştiriyor

Pakistan'ın bazı bölgelerinde güneş panelleri için geniş alanlar inşa ediliyor (Reuters)
Pakistan'ın bazı bölgelerinde güneş panelleri için geniş alanlar inşa ediliyor (Reuters)

Yoksulluk ve ekonomik istikrarsızlıkla boğuşmasına rağmen Pakistan, dünyanın en hızlı güneş enerjisi dönüşümlerinden birini gerçekleştiriyor.

İklim kriziyle ilgili çalışmalar yapan düşünce kuruluşu Ember'ın verilerine göre Pakistan, 2024’te Çin’den 17 gigawattlık güneş paneli ithal etti. Böylelikle 2023’teki ithalatını iki katına çıkardı ve dünyanın en büyük üçüncü güneş paneli ithalatçısı oldu.

CNN’in haberinde, güneş enerjisinin Vietnam ve Güney Afrika gibi ülkelerde kitlesel ölçekte benimsendiğine ancak hiçbirinin bu alanda Pakistan kadar hızlı gelişmediğine dikkat çekiliyor.

İslamabad merkezli enerji düşünce kuruluşu Renewables First'ün program direktörü Mustafa Amjad, bu dönüşümün büyük firmaların baskısıyla değil halkın talebiyle gerçekleştirildiğini söylüyor:

Bunu yönlendiren bir politika baskısı yok; esasen bu insanların öncülüğünde ve piyasa güdümlü.

Pakistan şiddetli sıcak hava dalgalarıyla boğuşurken, güneş panellerine erişimin artırılmasıyla soğutma sistemlerinin enerji ihtiyacının karşılanmasının sağlanabileceği de aktarılıyor.

Pakistan Enerji Bakanlığı’ndan bir yetkili, güneş panellerinden vergi alınmadığını ve hanelerin fazla güneş enerjisini ana şebekeye göndermesini sağlayan programlar oluşturulduğunu belirtiyor. Güneş enerjisi panellerine gösterilen ilginin artmasında, Pakistan yönetiminin büyük payı olduğunu söylüyor.

Ancak bazı analistler, devlet destekli büyük ölçekli güneş enerjisi projelerinin yapılmadığına işaret ederek bu görüşü reddediyor. Amjad, bu teknolojideki patlamanın “tabandan yukarı” doğru geliştiğini, “halkın piyasaları daha fazla güneş paneli ithal etmeye zorladığını” belirtiyor.

Pakistan’da güneş enerjisine artan ilginin hem Çin’den ithal edilen ucuz panellerden hem de ülkedeki yüksek elektrik fiyatlarından kaynaklandığı ifade ediliyor. Amjad, elektrik maliyetinin son üç yılda yüzde 155 arttığını söylüyor. Ayrıca şebekelerle ilgili sorunlar meydana geliyor ve ülkenin bazı bölgelerinde saatlerce süren elektrik kesintileri yaşanıyor.

İklim savunucusu ve Satat Sampada İklim Vakfı'nın kurucu direktörü Harjeet Singh de "Yenilenebilir enerji kaynaklarının sadece sübvansiyonlarla geliştiği veya Küresel Güney'e 'zorla' dayatıldığı düşüncesinin aksine, Pakistanlılar finansal açıdan mantıklı olduğu için güneş enerjisini tercih ediyor" diyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters