Andor hayranları diziyi en iyi Star Wars yapımı ilan etti

Hayranlar dizi sorumlusu Tony Gilroy'un "Yıldız Savaşları evreninde hiç kimsenin başaramadığı şeyleri başardığını" söylüyor

Fotoğraf: Lucasfilm
Fotoğraf: Lucasfilm
TT

Andor hayranları diziyi en iyi Star Wars yapımı ilan etti

Fotoğraf: Lucasfilm
Fotoğraf: Lucasfilm

Andor hayranları Yıldız Savaşları (Star Wars) dizisinin son bölümlerini "tüm zamanların en iyi dizi bölümleri" ve sevilen bilimkurgu serisinin tarihindeki en iyi hikaye anlatımlarından bazıları diyerek övüyor.

Rogue One: Bir Star Wars Hikayesi'nde (Rogue One) görülen Galaktik İmparatorluk'a karşı isyanın öncesindeki olayları aydınlatan Andor, diziye adını veren Cassian Andor'u (Diego Luna tarafından canlandırılıyor) takip ediyor ve izleyicilere, bir zamanlar umursamaz bir avare olan bu adamın neden isyana katıldığını anlatıyor.

Beğenilen dizinin ikinci sezonu için 12 yeni bölüm hazırlandı ve her hafta üç yeni bölüm Disney+'ta yayımlanıyor.

Bu hafta gösterime giren 7., 8. ve 9. bölümler, bir Yıldız Savaşları dizisi veya filminde bugüne kadar yapılmış en dramatik ve duygusal sahnelerden bazılarını içeriyor.

*Bundan sonrası Andor'un ikinci sezonu hakkında büyük spoiler'lar içerir, bizden uyarması*

Son üç bölümde Andor, İmparatorluk Güvenlik Bürosu Müfettişi Dedra Meero'ya (Denise Gough) suikast düzenlemeyi planladığı son derece kişisel bir görev üstleniyor. Andor suikastı tamamlayamadan Meero, Ghorman gezegenindeki asiler için katliam emri veriyor.

fgthy
Perrin Fertha rolündeki Allistair Mackenzie (solda), Mon Mothma rolündeki Genevieve O'Reilly ve Luthen Rael rolündeki Stellan Skarsgård, Andor'dan bir sahnede (Lucasfilm Ltd./Disney+/AP)

Bu da Senatör Mon Mothma'yı (Genevieve O'Reilly), Senato'da kendisini İmparatorluk'un düşmanı haline getirecek bir tavır almaya zorluyor.

Üç yeni bölümdeki gerilim ve drama, Yıldız Savaşları hayranlarından övgü dolu yorumlar aldı.

Bir hayran 8. bölüm hakkında X/Twitter'da "Vay canına. Ne bölümdü ama" diye yazdı.

Bu kesinlikle sarsıcı ve güçlü bir dizi bölümü. Performanslar, yükselen gerilim, karakter gelişimleri, 8 bölüm boyunca yaşananlara mükemmel bir son. Bu mükemmel bir Andor bölümü ve mükemmel bir dizi bölümü.

Bir başka hayransa "Andor'un ikinci sezonunun 8. ve 9. bölümleri tüm zamanların en iyi dizi bölümlerinden ikisi" dedi. Üçüncü bir kişi de şöyle ekledi:

Andor'un 8. bölümü sadece Yıldız Savaşları televizyonunun en iyi bölümü değil, aynı zamanda televizyonda izlediğim en iyi bölümlerden biri.

Bir başka izleyici de "Andor gerçekten de gelmiş geçmiş en iyi Yıldız Savaşları yapımı" diye yazdı.

Diğer yandan bir başka izleyici, dizinin yaratıcısı Tony Gilroy'a özel bir övgüde bulunarak dizi sorumlusu hakkında "Yıldız Savaşları evreninde kimsenin başaramadığı şeyleri başarıyor. Andor her düzeyde kesinlikle inanılmaz bir zafer. Gerçekten o bölümlerden sonra burada oturup sakinleşmeye çalışıyorum" dedi.

uj
Tony Gilroy (AP)

Andor'un son üç bölümü 13 Mayıs'ta gösterime girecek.

Independent Türkçe



T-rex'in atalarının nereden geldiği bulundu

Kuzey Amerika'da yaşayan T-rex'in soyu, diğer uçamayan dinozorlarla birlikte yaklaşık 66 milyon yıl önce tükendi (Pedro Salas/Sergey Krasovskiy)
Kuzey Amerika'da yaşayan T-rex'in soyu, diğer uçamayan dinozorlarla birlikte yaklaşık 66 milyon yıl önce tükendi (Pedro Salas/Sergey Krasovskiy)
TT

T-rex'in atalarının nereden geldiği bulundu

Kuzey Amerika'da yaşayan T-rex'in soyu, diğer uçamayan dinozorlarla birlikte yaklaşık 66 milyon yıl önce tükendi (Pedro Salas/Sergey Krasovskiy)
Kuzey Amerika'da yaşayan T-rex'in soyu, diğer uçamayan dinozorlarla birlikte yaklaşık 66 milyon yıl önce tükendi (Pedro Salas/Sergey Krasovskiy)

Bilim insanları, Tyrannosaurus rex'in (T-rex) atalarının 70 milyon yıl önce Asya'dan Kuzey Amerika'ya göç ettiğini buldu. 

66 milyon ila 68 milyon yıl önce yaşayan T-rex yaklaşık 4 metre boya ve 12 metre uzunluğa ulaşabilen devasa bir dinozordu. 

Bu türün fosilleri genellikle Kuzey Amerika'da ortaya çıkarken, atalarının nereden geldiği bir süredir tartışma konusuydu. T-rex'in, ait olduğu tyrannosaurid grubunun Asya'daki üyelerine daha çok benzemesi bu belirsizliğin temel nedeni. 

Bazı bilim insanları bu nedenle T-rex'in atalarının Asya'da ortaya çıkıp Kuzey Amerika'ya gittiğini düşünüyordu. 

Bulguları hakemli dergi Royal Society Open Science'ta dün (7 Mayıs) yayımlanan çalışma, bu teoriyi destekleyen sonuçlara ulaştı. 

Araştırmacılar çeşitli tyrannosaurid türlerinin nerede ve ne zaman keşfedildiğine, evrimsel ağaçlarına ve bölgenin çevresel koşullarına dair verileri kullanarak bir bilgisayar modeli oluşturdu. 

Modelde fosil kayıtlarındaki boşlukları da hesaba katan ekip, T-rex'in atalarının Asya'da keşfedilmeyi bekleyen kalıntıları olduğunu düşünüyor. 

T-rex'in atalarının hem Kuzey Amerika hem de Asya'da fosilleri varken T-rex'in kalıntılarına sadece Kuzey Amerika'da rastlandığını saptadılar. 

Bilim insanları bu nedenle T-rex'in atalarının, deniz seviyelerinin düşmesi sonucu bir kara yolu açılmasıyla, yaklaşık 70 milyon yıl önce Asya'dan Kuzey Amerika'ya gittiğini söylüyor.

University College London'dan makalenin başyazarı Cassius Morrison "T-rex'in coğrafi kökeni hararetli tartışmalara konu oldu" diyerek ekliyor:

Modellememiz, T-rex'in atalarının muhtemelen Asya'dan Kuzey Amerika'ya gittiğini ve bugünkü Sibirya'yla Alaska arasındaki Bering Boğazı'nı geçtiğini gösteriyor.

Yeni çalışma tyrannosaurid ve kuzenleri megaraptorların nasıl devasa boyutlara ulaştığına da ışık tuttu. 

Araştırmacılar, her iki grubun da 92 milyon yıl önceki sıcaklık artışının ardından atalarına göre çok daha büyük vücut boyutlarına ulaştığını tahmin ediyor. Bu küresel ısınmanın ardından sıcaklıklar düşmüş ve daha soğuk bir iklim görülmüştü. 

Bilim insanları bu ortamda diğer büyük dinozor türlerinin yok olması ve bu iki grubun soğuk havalara daha iyi adapte olması sayesinde büyüyüp geliştiğini düşünüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Charlie Scherer "Muhtemelen yaklaşık 90 milyon yıl önce nesli tükenen, eşit derecede büyük teropodların yerini almak için bu kadar devasa boyutlara ulaştılar" diyerek ekliyor:

Bu yok oluş, muhtemelen tiranozorların bu boyutlara ulaşmasını engelleyen ekolojik bariyeri ortadan kaldırdı.

Independent Türkçe, CNN, Live Science, Cosmos Magazine, Royal Society Open Science