45 yıllık filmden uyarlanan komedi izlenme listelerini kasıp kavuruyor

Dört Mevsim'de başroldeki Tina Fey'e (sağda), 2024 ve 2025'te iki yıl üst üste Oscar'a aday gösterilen 55 yaşındaki Colman Domingo (solda) eşlik ediyor (Netflix)
Dört Mevsim'de başroldeki Tina Fey'e (sağda), 2024 ve 2025'te iki yıl üst üste Oscar'a aday gösterilen 55 yaşındaki Colman Domingo (solda) eşlik ediyor (Netflix)
TT

45 yıllık filmden uyarlanan komedi izlenme listelerini kasıp kavuruyor

Dört Mevsim'de başroldeki Tina Fey'e (sağda), 2024 ve 2025'te iki yıl üst üste Oscar'a aday gösterilen 55 yaşındaki Colman Domingo (solda) eşlik ediyor (Netflix)
Dört Mevsim'de başroldeki Tina Fey'e (sağda), 2024 ve 2025'te iki yıl üst üste Oscar'a aday gösterilen 55 yaşındaki Colman Domingo (solda) eşlik ediyor (Netflix)

Netflix'in yeni komedi dizisi Dört Mevsim (The Four Seasons), ilk 4 gününde 11,9 milyon izlenmeye ulaşarak 28 Nisan-4 Mayıs haftasında platformun en çok seyredilen yapımı oldu. 30 Rock ve Kötü Kızlar'ın (Mean Girls) yıldızı Tina Fey imzasını taşıyan dizi, kısa sürede geniş bir izleyici kitlesine ulaşmayı başardı.

1981 yapımı aynı adlı filmden uyarlanan 8 bölümlük bu dizi, hafta sonu tatili planlayan 6 arkadaşın yaşadığı karmaşayı konu alıyor. Ancak bu keyifli kaçamak planı, gruptaki çiftlerden birinin ayrılığın eşiğinde olduğunu açıklamasıyla altüst oluyor. Bu beklenmedik gelişme, diğer iki çiftin de kendi ilişkilerini sorgulamasına yol açıyor.

4 ayrı tatil, 4 ayrı macera 

Yayın devi, resmi açıklamasında 18 yaşından küçük izleyiciler için uygun olmadığını belirttiği dizinin konusunu şöyle özetliyor:

Üç evli çiftin uzun yıllara dayanan dostluğu, çiftlerden birinin boşanmasıyla sınanır ve üç ayda bir yaptıkları hafta sonu kaçamakları karmaşık bir hal alır.

Dizi boyunca arkadaş grubunu bir yıl içinde 4 ayrı tatilde izliyoruz. Bu süreçte yaşanan sarsıntı, eski meseleleri ve yeni problemleri gün yüzüne çıkarıyor; grup dinamiğini kökünden değiştiriyor.

Komedi dizisinde, 30 Rock yazarları Lang Fisher ve Tracey Wigfield da Fey'e eşlik ediyor. Üçlü, dizinin yürütücü yapımcıları Eric Gurian, David Miner ve Jeff Richmond'la birlikte projeye imza attı.

Oyuncu kadrosunda ise 9 Emmy ödüllü Tina Fey'in yanı sıra Will Forte, Steve Carell, Colman Domingo, Kerri Kenney-Silver, Marco Calvani ve Erika Henningsen yer alıyor.

Listenin ikinci sırasında ise 5. sezonuyla ekrana dönen You yer aldı. Yayımlandığı ilk haftada 10,1 milyon izlenmeyle zirvede açılış yapan dizi, bu kez 10,9 milyon izlenmeye ulaştı. Yeni sezonun ilgisi, önceki sezonlara da yansıdı: You'nın ilk sezonu bu hafta 2,8 milyon izlenmeyle 5. sırada yer aldı.

Ransom Canyon, üçüncü haftasında 4,2 milyon izlenmeyle üçüncü sıradaki yerini korudu. 4. haftasında listede kalmayı başaran Black Mirror'ın 7. sezonuysa 2,5 milyon izlenme elde etti. Hemen ardında 8 haftadır ilk 10'dan düşmeyen Adolescence yer aldı.

Independent Türkçe, Variety, CBR.com, Tudum



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature