Bilim insanları kambur balinaların gizlice insanlarla iletişim kurmaya çalıştığını söylüyor

Araştırmacılar, bulguların dünya dışı yaşamı tespit etme yöntemlerinin gelişimine katkı sağlayabileceğini belirtiyor.

Bir kambur balinanın oluşturduğu kabarcık halkası (Dan Knaub/Eurekalert)
Bir kambur balinanın oluşturduğu kabarcık halkası (Dan Knaub/Eurekalert)
TT

Bilim insanları kambur balinaların gizlice insanlarla iletişim kurmaya çalıştığını söylüyor

Bir kambur balinanın oluşturduğu kabarcık halkası (Dan Knaub/Eurekalert)
Bir kambur balinanın oluşturduğu kabarcık halkası (Dan Knaub/Eurekalert)

Kambur balinaların insanlarla dostça etkileşimleri sırasında suda büyük kabarcık halkaları oluşturduğu ilk kez belgelendi ve bu, bizimle iletişim kurmaya çalıştıklarına işaret ediyor olabilir.

Balinaların avlanırken ve dişileri korumak için rekabet ederken kabarcıklar kullandığı biliniyor.

Hayvanlar bu halkaları oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda çeşitli şekillerde değiştirerek bunların boyutlarını ve derinliklerini aktif bir şekilde kontrol ediyor.

Marine Mammal Science'ta yayımlanan yeni bir çalışma, balinaların dostça karşılaşmalar sırasında kabarcıkları kullanarak insanlarla iletişim kurmaya çalıştığını ima ediyor.

SETI Enstitüsü'nden ve çalışmanın yazarlarından Laurance Doyle, "Bu önemli varsayım, kambur balinaların meraklı davranışlarının bağımsız bir şekilde evrimleşmesiyle kesinlikle destekleniyor" diyor.

Daha önce araştırmacılar balinaların karmaşık toplumlarda yaşadığını ve avcı hayvanların saldırısına uğrayan diğer türlere yardım etmek için kabarcık halkalarını kullandığını belgelemişti.

Araştırmacılar kabarcık halkalarını, çapı yaklaşık bir metre olan, "dev duman halkaları" gibi görünen, hava dolu dönen girdaplar diye tanımlanıyor.

Balinalar genellikle teknelere ve insan yüzücülere karşı meraklı ve dostça davranışlar sergiliyor. Çalışmanın ortak yazarı Fred Sharpe, "Şimdi uzaydan gelen bir sinyal adayına benzer şekilde, balinaların bize doğru kabarcık halkaları üflediğini ve bu şekilde belli ki oyunbaz bir şekilde etkileşime girmeye, tepkilerimizi gözlemlemeye ve/veya bir tür iletişim kurmaya çalıştıklarını gösteriyoruz" diyor.

Araştırmanın bir başka yazarı Jodi Frediani ise şu ifadeleri kullanıyor: 

Şu ana dek dünya genelinde bir düzine balina tespit ettik ve çoğu gönüllü olarak teknelere ve yüzücülere yaklaşarak bu meraklı davranışları sırasında kabarcık halkaları üfledi.

Araştırmacılar çalışmada kambur balinaların kabarcık halkaları ürettiği 12 olayı inceledi; toplam 11 balina tarafından 39 halka üretildi. Balinaları bilinen yaş sınıflarına ayırdılar: bir yaşında, 4-6 yaşında ve yetişkin.

fergthy
Her insan etkileşiminde oluşan kabarcık halkaları (D. Knaub/F. Nicklen/D. Perrine/W. Davis/G. Flipse/A. Henry/M. Gaughan/H. Romanchik/D. Patton/D. Perrine/S. Istrup/S. Hilbourne/Eurekalert)

Bu olayların çoğunda balinalar halkaları oluştururken hareketsizdi veya "hava deliklerini dik halde ve vücutlarını çoğunlukla yatay pozisyonda tutarak" yavaşça dolanıyordu.

Araştırmacılar, "Diğer 10 olayın hiçbirinde beslenme davranışı görülmedi ve halkaların içinde av organizmaları da gözlenmedi" ifadelerini kullanıyor.

Ayrıca gözlemlenen balinaların hiçbirinin tekneye veya insan yüzücülere karşı agresif davranış sergilemediğini de doğruladılar.

Gözlemlenen olayların çoğunda halka üfleyen balina tek başınaydı, bu da hedefin başka bir balina olmadığına işaret ediyor.

Bilim insanları şöyle yazıyor: 

Meraklı karşılaşmalar sırasında halka oluşturma, kambur balinaların türler arası davranışlarına bir yenisini ekliyor.

Bulgular aynı zamanda araştırmacılar kambur balinalarla etkileşimin uzaylılarla iletişim kurmanın bir yolu olabileceğine inandıkları için de ilgi çekici.

Bilim insanları bu balina etkileşimlerini incelemenin, insan dışı zeka hakkında değerli bilgiler sağlayabileceğini ve dünya dışı yaşamı tespit etme yöntemlerini geliştirme potansiyeli taşıdığını söylüyor.

Araştırmacılar şöyle diyor:

Kabarcık halkalarının hangi koşullarda tutarlı şekilde oluştuğunu anlamak için daha sistematik araştırmalara ihtiyaç var.

Independent Türkçe



İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
TT

İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)

Bilim insanları ilk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfetti. İlk kez bir gezegenin, yıldızını bu şekilde etkilediği gözlemlendi. 

Dünya'dan yaklaşık 400 ışık yılı uzaktaki HIP 67522 adlı yıldız ve yörüngesindeki iki gezegen uzun zamandır takip ediliyor. Sadece 17 milyon yaşındaki yıldız, 4,5 milyar yaşındaki Güneş'e kıyasla daha büyük ancak daha soğuk. 

Yıldızın HIP 67522 b adlı gezegeni, şaşırtıcı derecede yakın bir yörüngede dönüyor. Ötegezegen yıldızın etrafındaki bir turunu sadece 7 günde tamamlıyor; yani gezegende bir yıl, Dünya zamanıyla sadece bir hafta sürüyor.

Hollanda Radyo Astronomi Enstitüsü'nden Ekaterina Ilin, "Daha önce HIP 67522 gibi bir sistem görmemiştik; gezegen bulunduğunda, yıldızının yörüngesinde 10 günden daha kısa bir sürede döndüğü bilinen en genç gezegendi" diyor.

Ilin ve ekip arkadaşları bu nedenle NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu (Transiting Exoplanet Survey Satellite / TESS) ve Avrupa Uzay Ajansı'nın ötegezegen uydusu CHEOPS'u kullanarak sistemi daha yakından incelemeye karar verdi. 

Araştırmacılar HIP 67522 b'nin yıldızıyla  kurduğu sıkı etkileşim nedeniyle kendi sonunu hazırladığını tespit etti. 

Devasa plazma topları olan yıldızların yüklü parçacıkları, yüzeydeki hareketleriyle güçlü manyetik alanlar yaratıyor. Manyetik alan çizgileri birbirini kesemediğinden, bazen bunlar düğümlenip aniden koparak güneş patlamaları adı verilen radyasyon patlamalarına yol açıyor.

Bilim insanları, Dünya gibi pek çok gezegenin de manyetik alanı olduğu için yıldızına yakın gezegenlerin, yıldızlardaki manyetik alan patlamalarını tetikleyip tetiklemediğini merak ediyordu. 

HIP 67522 sistemini inceleyen ekip, yıldızdaki patlamaların gezegen onun önünden geçerken sıklaştığını saptadı. Araştırmacılar bu nedenle patlamaları gezegenin tetiklediği sonucuna vardı. 

Normalde yıldızların, yörüngelerindeki gezegenlerden etkilenmediği düşünülüyordu. Ancak araştırmacılar HIP 67522'nin yaşı nedeniyle ve güçlü bir manyetik alanı olması durumunda bunun mümkün olduğunu söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmaya göre gezegen yakın yörünge dönüşü sırasında enerji biriktiriyor ve bunun bir kısmını, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca bir kırbaç misali, dalgalar halinde geri gönderiyor. Bu şok dalgası, manyetik alandan yıldızın yüzeyine geçtiğinde muazzam bir patlama yaşanıyor.

Ancak bu güçlü kozmik ışınların büyük bir kısmı uzaya savrulmak yerine gezegene geri dönüyor. Bilim insanları HIP 67522 b'nin bugüne kadar bulunan ilk "eceline susamış gezegen" olduğunu söylüyor. 

Ilin "Gezegen özellikle enerji yüklü patlamaları tetikliyor gibi görünüyor" diyerek ekliyor: 

Gezegenin, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca gönderdiği dalgalar belirli anlarda patlamaları başlatıyor. Ancak patlamaların enerjisi dalgaların enerjisinden çok daha yüksek. Dalgaların oluşmaya hazır patlamaları tetiklediğini düşünüyoruz.

Araştırmacılar halihazırda yaklaşık Jüpiter büyüklüğündeki HIP 67522 b'nin, 100 milyon yıl içinde Neptün'e yakın bir boyuta geleceğini tahmin ediyor.

Bilim insanları sistemi incelemeye devam ederek patlamalarda ne tür enerji salındığını anlamayı umuyor. Ayrıca bu türden benzer sistemlerin var olup olmadığını araştırmak için çalışmalarını genişletmeyi planlıyorlar.

Ilin, "Aklımda milyonlarca soru var çünkü bu tamamen yeni bir fenomen, dolayısıyla ayrıntılar hâlâ net değil" diyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Live Science, NASA, Nature