Hasret 20 yıl sonra bitiyor: Devam filmine geri sayım başladı

Britanyalı oyuncu Emily Blunt, Sessiz Bir Yer (A Quiet Place) serisi ve Sicario gibi yapımlarla da tanınıyor (20th Century Studios)
Britanyalı oyuncu Emily Blunt, Sessiz Bir Yer (A Quiet Place) serisi ve Sicario gibi yapımlarla da tanınıyor (20th Century Studios)
TT

Hasret 20 yıl sonra bitiyor: Devam filmine geri sayım başladı

Britanyalı oyuncu Emily Blunt, Sessiz Bir Yer (A Quiet Place) serisi ve Sicario gibi yapımlarla da tanınıyor (20th Century Studios)
Britanyalı oyuncu Emily Blunt, Sessiz Bir Yer (A Quiet Place) serisi ve Sicario gibi yapımlarla da tanınıyor (20th Century Studios)

Britanyalı oyuncu Emily Blunt, Sessiz Bir Yer (A Quiet Place) serisi ve Sicario gibi yapımlarla da tanınıyor (20th Century Studios)

Oscar adayı Emily Blunt, Entertainment Tonight'a verdiği röportajda, ilk filmde canlandırdığı Emily Charlton karakterine tekrar hayat vermek üzere gelecek ay sete çıkacağını doğruladı. 

Hayranlara verdiği müjde karşısında heyecanlanan Blunt, "Bunu söylemem doğru mu?" diyerek menajerine döndü ve ardından gülerek, "Konuyu geçiştirmeye çalıştığım belli oluyor mu? Çünkü size hiçbir şey söyleyemem" dedi.

İlk filmin senaristi Aline Brosh McKenna devam projesi için yeniden kaleme sarılırken, yönetmen koltuğunda yine David Frankel'in oturması bekleniyor. 

Ancak 42 yaşındaki Blunt henüz senaryoyu okumadığını belirtiyor: 

Çok garip, hâlâ elimde bir senaryo yok. Emily şu an nerede, ben de bilmiyorum.

Şeytan Marka Giyer, Weisberger'ın genç bir kadının bir moda dergisinde yaşadığı kabus gibi deneyimi konu alan 2003 tarihli aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanmıştı. Weisberger, geçmişte Vogue'un Genel Yayın Yönetmeni Anna Wintour'un kişisel asistanı olarak çalışmıştı. 

2006'da vizyona giren ilk filmde, üniversiteden yeni mezun Andy Sachs, ünlü moda dergisi Runway'de şeytani patronu Miranda Priestly'ye asistanlık yapıyordu. 

Blunt, "Göz açıp kapayıncaya kadar geçmiş" diyerek aradan geçen yıllara vurgu yaptı.

Devam projesinin Disney tarafından geliştirilmeye başlandığı 2023'te duyurulmuştu. Yeni film, 1 Mayıs 2026’da sinemalarda izleyiciyle buluşacak. Henüz resmi olarak açıklanmasa da Blunt’ın, Meryl Streep ve Anne Hathaway'le yeniden bir araya gelmesi bekleniyor.
Independent Türkçe, Deadline, Entertainment Tonight



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe