Sherlock'un yaratıcısından hayranları üzecek açıklama

Benedict Cumberbatch, 5. sezonun bir gün mümkün olabileceğini ancak yakın zamanda gerçekleşebileceğinden şüphe duyduğunu söylemişti (BBC)
Benedict Cumberbatch, 5. sezonun bir gün mümkün olabileceğini ancak yakın zamanda gerçekleşebileceğinden şüphe duyduğunu söylemişti (BBC)
TT

Sherlock'un yaratıcısından hayranları üzecek açıklama

Benedict Cumberbatch, 5. sezonun bir gün mümkün olabileceğini ancak yakın zamanda gerçekleşebileceğinden şüphe duyduğunu söylemişti (BBC)
Benedict Cumberbatch, 5. sezonun bir gün mümkün olabileceğini ancak yakın zamanda gerçekleşebileceğinden şüphe duyduğunu söylemişti (BBC)

2017'de ekranlara veda eden BBC'nin efsanevi dizisi Sherlock için bir geri dönüş mümkün mü? Son günlerde gündeme gelen söylentilere, dizinin yaratıcısı Mark Gatiss net bir yanıt verdi. Collider'a konuşan Gatiss, "Bunun ne anlamı olur ki?" sözleriyle geri dönüş ihtimalini reddederken, şu sıralar tamamen yeni projesi Bookish'e odaklandığını belirtti.

Gatiss, "Hayır. Biz işimizi yaptık ve Benedict Cumberbatch'le Martin Freeman sayesinde büyük başarı yakaladık. Yani... Tekrar yapmanın ne anlamı var?” diyerek ekledi: 

Açık konuşmak gerekirse, gelecek yıl 60 yaşıma giriyorum. Bu inanılmaz. Bir insan daha kaç proje yapabilir ki? Şu anda bununla meşgulüm ve yeni şeyler yapmakla ilgileniyorum. Bookish, yapmak istediğim şey. Dün de söyledim, geçmişe şapka çıkarmak güzel ama ileriye bakmak da çok hoş.

Gatiss'in bu açıklamaları, dizinin yapımcısı Sue Vertue'nün geçen yılın sonunda yaptığı umut verici yorumlarla çelişiyor. Vertue o dönem, Deadline'a verdiği röportajda "Bu diziyi çok seviyoruz ve onun için bir gelecek var" demiş ancak bir devam projesinin sadece tüm ekibin yeniden bir araya gelmesiyle mümkün olabileceğini vurgulamıştı.

4 sezon ve bir yılbaşı özel bölümü yayımlanan Sherlock, Sör Arthur Conan Doyle'un klasikleşmiş hikayelerini modern çağa uyarlayarak büyük ses getirmişti. 

Benedict Cumberbatch'in Sherlock Holmes rolüyle uluslararası bir yıldıza dönüşmesine, Martin Freeman'ın ise Dr. John Watson performansıyla hayran kitlesini büyütmesine vesile olmuştu. İki oyuncu da daha sonra Marvel Sinematik Evreni'ne katılmıştı.

Dizinin popülerliği ikinci sezon finaliyle zirveye ulaşmıştı. Sherlock'un ölümüne sahne olan final bölümü, ardından gelen "Ölümü sahte miydi?" sorusuyla hayranları aylarca teoriler üretmeye sürüklemişti. 

Sherlock'un nasıl hayatta kaldığı ise üçüncü sezonun açılışında ortaya çıkmıştı.

Independent Türkçe, Collider, GamesRadar, Deadline



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe