Depresyonun 5 belirtisi

Depresyondaki kişiler kendilerini sürekli yorgun ve bitkin hissederler (Reuters)
Depresyondaki kişiler kendilerini sürekli yorgun ve bitkin hissederler (Reuters)
TT

Depresyonun 5 belirtisi

Depresyondaki kişiler kendilerini sürekli yorgun ve bitkin hissederler (Reuters)
Depresyondaki kişiler kendilerini sürekli yorgun ve bitkin hissederler (Reuters)

Depresyon ve anksiyete günümüzde çok yaygın psikolojik durumlar haline geldi. Araştırmacılar, dünya çapında yetişkinlerin yaklaşık %5'inin depresyondan muzdarip olduğunu, bunun yaklaşık 280 milyon kişiye tekabül ettiğini ortaya koydu.

Ani gelişmeler, sosyal medyanın etkisi, kişisel gelişim standartları ve sosyal medya ekranlarında yansıtılan ideal hayat hayalleri, zihinsel yeteneklerimizi olumsuz yönde etkiledi. Bu karmaşık zamanlarda, depresyonu diğer davranış kalıplarıyla karıştırmak çok kolaydır ve bu nedenle yardım almayı geciktirebilir. Şarku’l Avsat depresyonda oalbileceğimizi gösteren emareleri derledi.

Depresyonun en belirgin emareleri nelerdir?

1- Uzun süreli üzüntü veya kötü ruh hali

Sürekli üzüntü, boşluk hissi, hatta umutsuzluk yaşayan birçok kişi, bunun normal ruh hali değişiklikleri olduğunu düşünebilir, ancak bu his bir gün boyunca devam ederse veya neredeyse her gün ortaya çıkarsa, bu depresyon belirtisi olabilir.

2- İlgi veya zevk kaybı

Eğer bir hobinizi veya size zevk ve mutluluk veren bir şeyi aniden bırakırsanız, dikkatli olun. Depresyonda olan kişilerin, daha önce zevk aldıkları hobiler, sosyal etkinliklere katılmak veya hatta samimi ilişkiler gibi faaliyetlere karşı belirgin bir ilgi veya zevk kaybı yaşadıkları gözlemlenmiştir.

3- İştah veya kilo değişiklikleri

Sadece bazı günlerde çok fazla yemek yemiyorsanız, bu normal bir değişiklik olabilir, ancak durum devam ederse endişe verici olabilir. Depresyonun iştahta azalma veya artış şeklinde ortaya çıkabileceği ve bunun da genellikle istenmeyen kilo kaybı veya kilo alımına yol açabileceği gözlemlenmiştir.

4- Uyku bozuklukları

Depresyonun uykusuzluk yani uykuya dalma veya uykuyu sürdürmede zorluk, bazen de aşırı uykuya neden olduğu bilinmektedir.

5- Yorgunluk veya enerji azalması

Depresyon hastaları, yeterli uyku alsalar bile sürekli yorgun ve bitkin hissettiklerinden şikayet ederler. Bu çok yaygın bir semptomdur. Kişiler, günlük işlerini yapmalarına yardımcı olacak enerji ve dayanıklılık eksikliği yaşayabilirler.



Araştırmacılar sınavlar için en iyi zamanı belirledi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Araştırmacılar sınavlar için en iyi zamanı belirledi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Yeni bir araştırmaya göre sözlü sınava girmek, iş görüşmesi yapmak ve hatta mahkemeye çıkmak için en iyi zaman öğlen olabilir.

İtalya'nın Messina Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, öğrencilerin sınavları geçme oranlarında, öğlene doğru saatlerle, sabahın erken saatleri veya akşama doğru saatlere kıyasla önemli bir fark buldu.

Öğrencilerin geçme oranı 08.00'de yüzde 54, 16.00'daysa yüzde 51 olarak kaydedilirken bu oran 12.00'de yüzde 72 oldu. Geçme oranları 11.00 ve 13.00'te biraz daha düşük seyrederek yüzde 67'yi gördü.

Profesör Carmelo Mario Vicario, "Akademik değerlendirme sonuçlarının gün boyunca sistematik olarak değiştiğini ve öğle saatlerinde geçiş oranlarında net bir zirve olduğunu gösteriyoruz" dedi:

Öğrencilerin geçme olasılığı, sabahın erken saatleri veya veya akşama doğru olan saatlere kıyasla, sabah öğlene doğru daha yüksek. Bu örüntünün iş görüşmelerine veya gün boyunca planlanan herhangi bir değerlendirme sürecine kadar uzanabileceğine inanıyoruz.

Çalışma, sınav yapan 680 kişi tarafından 1243 derste gerçekleştirilen 104 bin 552 değerlendirmenin sonucuna dayanıyor. Araştırmacılar, yalnızca doğru cevaplara dayanmayıp daha öznel olan ve ifade tarzının da değerlendirildiği, üniversitelerdeki sözlü sınavlara bakmayı tercih etti.

Yargıçların bir sanık lehine karar verme olasılığının ilk duruşmalarda veya yemek molalarından sonra daha yüksek olduğunu gösteren araştırmanın ardından bu çalışma yayımlandı.

Diğer yandan bunun, günün farklı saatlerinde farklı türde davaların görülmesiyle de ilgisi olabileceği düşünülüyor.

Çalışma kesin nedeni belirleyemese de öğle saatlerinde zirvenin görülmesinin, bilişsel performansın sabah saatlerinden ileriye doğru gittikçe yükseldiğini ve öğleden sonra azaldığını gösteren kanıtlarla tutarlı olduğunu belirtti.

Raporda bunun, öğrencilerin enerji seviyelerinin düşmesinin yanı sıra karar yorgunluğu yaşadıklarında daha kötü notlar verebilecek öğretim üyelerinden kaynaklanabileceği belirtildi.

Ayrıca araştırmacılar bunun, öğrencilerin ve öğretim üyelerinin (vücudun uyku zamanlarına yönelik doğal tercihi olan) kronotiplerinin yarışmasının sonucu olabileceğini söyledi:

20'li yaşların başındaki kişiler genellikle gece kuşu olurken, 40'lı yaşlarındakiler ya da daha yaşlılar erkenci olma eğiliminde. Öğretim üyelerinin en uyanık olduğu zamanlarda öğrenciler bilişsel keskinlikten en uzakta olabilir.

Prof. Vicario öğrencilerin daha iyi uykuyla, zihinsel molalarla ve sınavlarını kişisel düşük dönemlerinin dışında planlayarak bu etkilere karşı koyabileceğini öne sürdü:

Kurumlar için, sabah oturumlarını ertelemek veya kilit önemdeki değerlendirmeleri öğleye doğru toplamak sonuçları iyileştirebilir. Bu örüntünün iş görüşmelerine veya gün boyunca planlanan herhangi bir değerlendirme sürecine kadar uzanabileceğine inanıyoruz. İşe alım kararlarının da günün saatine bağlı olarak adalet veya sonuç açısından dalgalanma gösterip göstermediğini araştırmak da çok ilgimizi çekiyor.

Independent Türkçe