Spor dünyasında NFT ve kripto para skandalları

NBA yıldızı Stephen Curry, şirketten aldığı hisseler karşılığında FTX'in küresel elçisi olmuştu (FTX)
NBA yıldızı Stephen Curry, şirketten aldığı hisseler karşılığında FTX'in küresel elçisi olmuştu (FTX)
TT

Spor dünyasında NFT ve kripto para skandalları

NBA yıldızı Stephen Curry, şirketten aldığı hisseler karşılığında FTX'in küresel elçisi olmuştu (FTX)
NBA yıldızı Stephen Curry, şirketten aldığı hisseler karşılığında FTX'in küresel elçisi olmuştu (FTX)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta eski UFC hafifsıklet şampiyonu Khabib Nurmagomedov'un NFT girişimi büyük tartışma yarattı. Biz de geçmişten günümüze spor dünyasındaki tartışmalı NFT ve kripto para girişimlerini inceliyoruz.

Kripto para ve NFT'lerin spor dünyasına girişinin ilk yılları, büyük bir merak, hızlı para ve geniş medya görünürlüğüyle geçti. Kulüpler, ligler ve spor yıldızları kısa sürede yeni gelir kapısı arayan pazarlara yöneldi; sponsor anlaşmaları, 'fan token' ve NFT lansmanları, önde gelen isimlerin kripto ortaklıkları derken sektör hızla büyüdü.

Ancak bu yeni ekonomi altyapısındaki düzenleme boşlukları, piyasa volatilitesi ve bazı aktörlerin etik sınırları zorlayan uygulamaları, sporla kripto arasındaki ilişkinin birkaç çalkantılı skandala dönüşmesine yol açtı. 

Khabib Nurmagomedov'un son NFT lansmanı, bu konudaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Kısa süre önce Nurmagomedov'un "Papakha" temalı NFT koleksiyonu Telegram üzerinden satışa çıktı ve medyada geniş yer buldu. Hızla tükendiği bildirildi ancak koleksiyon, eski rakibi Conor McGregor tarafından sert eleştirilere hedef oldu.

McGregor, açıkça "dolandırıcılık" iddiaları öne sürerek Khabib'i eleştirdi. Khabib ise satışın kültürel ve hayır amaçlı bir yönü olduğunu, koleksiyonun Dağıstan mirasını kutladığını savundu. Bu konuşma spor dünyasında daha büyük bir tartışmayı tetikledi: NFT'ler ünlüler tarafından doğrudan para kazanma aracı olarak kullanıldığında hangi etik sınırlar aşılmış olur, hayranlar nasıl korunur ve ünlü onayı ne kadar sorumluluk doğurur?

Küresel ölçekteki ilk büyük şoklardan biri, NFT-kripto sektörünün sporla olan yakınlaşmasının finansal açıdan ne kadar kırılgan olabileceğini gösterdi: FTX'in çöküşü.

2022 sonlarında kripto borsası FTX'in iflası, spor sponsorlukları alanında bir domino etkisi yarattı. FTX, kısa süre önce spor dünyasına yüz milyonlarca dolar akıtmıştı; Miami Heat'in salonu FTX Arena adını almış, liglerle ve kulüplerle çok sayıda anlaşma imzalanmıştı.

Ancak şirket çöktüğünde, bu anlaşmalar hızla feshedildi veya yeniden müzakere edildi. Bazı pazarlama gelirleri kayboldu, kamu kurumları ve kulüpler finansal sorgulamalarla karşılaştı. FTX vakası, kulüplerin kripto firmalarıyla yapılan uzun vadeli anlaşmalara daha temkinli yaklaşmasına, sponsorluk anlaşmalarının yapı ve teminatlarının sıkılaştırılmasına neden oldu.

Spor dünyasında sponsorlukların geri çekilmesi, aynı zamanda taraftarların ve yerel yönetimlerin FTX kaynaklı projelere bağımlılığının tehlikelerini gösterdi.

Kripto-tabanlı koleksiyon pazarının "ilk büyük tüketici ürünü" girişimlerinden biri olan NBA Top Shot örneği, NFT balonunun nasıl hızla patlayabileceğini gösteren vaka olarak sıkça anılıyor.

2021'in başında bazı Top Shot "moment"ları milyon dolar seviyelerinde el değiştirdi; platform büyük kullanıcı hacmi çekti. Ancak piyasa hızla doygunluğa ulaştı, işlem hacimleri düştü ve birçok yatırımcıyla koleksiyoner kağıt üzerinde kazanç görürken likidite problemleriyle karşılaştı; bazı kullanıcıların platformdan para çekme zorlukları yaşadığı bildirildi.

Top Shot örneği, spor temalı NFT'lerdeki likidite riskini, piyasa balonlarına karşı kırılganlığı ve düzenleyici belirsizliği gözler önüne serdi. Bu vakadan çıkarılan derslerden biri, spor markalarının dijital koleksiyonlar üzerinden taraftar ilişkisi kurarken yatırım riskiyle ilgili daha net bilgilendirme yapma zorunluluğudur.

"Fan token" modeli (taraftara dijital oy hakkı, ayrıcalıklar ve tokenleşmiş etkileşim sunmayı vadetti) 2021'le 2022'de özellikle Avrupa futbol kulüpleri arasında popüler oldu. Ancak bu ürünlerin pazarlanış biçimi, düzenleyici uyarıları beraberinde getirdi.

Akademik ve piyasa analizleri de fan tokenların fiyatlarının büyük ölçüde genel kripto piyasasıyla korele olduğunu; dolayısıyla spor performansından bağımsız piyasa şoklarının token değerlerini sert düşürebildiğini gösterdi. Fan token örnekleri, spor kulüplerinin kısa vadeli gelir hedefleriyle taraftar korunması arasındaki gerilimi açığa çıkardı. 

Kripto ve spor ilişkilerinde hukuksal cephe de genişledi. Fransız merkezli Sorare gibi platformlar; NFT tabanlı fantazi futbol oyunları sunarken, bazı ülkelerde "oyun içi kazanç" ve ödül mekanizmalarının kumar yasalarına tabi olup olmadığı tartışmalarına yol açtı. 

Küresel kripto çöküşleri aynı zamanda ünlülerin kripto promosyonlarını ve sponsorlu paylaşımlarını da hukuki risklere açtı. 2022 FTX çöküşünün ardından Amerikan futbolu efsanesi Tom Brady ve NBA yıldızı Stephen Curry gibi isimlerin FTX'le bağlantıları soruşturuldu; daha geniş bir dalgada dünyaca ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo, Tom Brady ve başkaları kripto projeleri hakkında reklam ve tavsiye iddiaları nedeniyle çeşitli hukuki süreçlerin tarafı oldu.

Ronaldo, 2022 sonunda kripto borsası Binance'le yaptığı ortaklık kapsamında "CR7" NFT koleksiyonunu duyurmuştu. Koleksiyonda, Ronaldo'nun kariyerinden ikonlaşmış anları gösteren dijital heykelcikler sunuluyordu; fiyatlar başlangıçta yaklaşık 77 dolardan başlayıp 10 bin dolara kadar çıkabiliyordu.

Koleksiyonun tanıtımı sonrası Binance'in  kamuoyunda bilinirliği ve kullanıcı ilgisi ciddi oranda arttı. Ancak kısa sürede bir toplu dava başlatıldı: Davacılar, Ronaldo'nun onayının milyonlarca taraftarı riskli ve kayda alınmamış kripto varlıklara yönlendirdiğini, yatırımların finansal olarak güvensiz olduğunu ve bu tanıtımın aldatıcı ve yasadışı olduğunu iddia etti.

Dava, en az 1 milyar dolar tazminat talebiyle başlatıldı. Eleştirmenler, ünlü onaylarının kripto ürünlerini "güvenli yatırım" gibi pazarlamak için kullanıldığını savundu. Bu olay, spor-kripto birlikteliğinde onay veren tarafın taşıdığı sorumluluğu gündeme getirdi.

Benzer biçimde eski NBA yıldızı Shaquille O'Neal de kripto/NFT tanıtımıyla gündeme geldi. O'Neal, bir NFT projesi için sosyal medya üzerinden promosyon yapmıştı. Ancak ABD'li yetkililer ve davacılar, bu promosyonun yatırımcılara "menkul kıymet satışı" olarak sunulduğunu ve tanıtımın regüle edilmemiş bir varlığın satışını teşvik ettiğini savundu.

2024 yazında mahkeme, O'Neal'in iddialar karşısında yargılanmasına karar verdi. Bu karar, sporcuların kripto-NFT tanıtımlarında hukuki sorumlulukla karşılaşabileceğini göstermesi açısından önemliydi.

Bu davalar, sporcu veya ünlülerin bir kripto ürünü onaylarken taşıdığı "adil bilgi verme" sorumluluğunu gündeme getirdi. Ünlü onayının yatırımcı davranışı üzerindeki etkisi güçlü; dolayısıyla hem reklam yükümlülükleri hem de tüketiciyi yanıltmama ilkeleri hukuken önem kazandı. Bu vakalar, spor camiasında "sporcuların sorumluluğu" tartışmasını derinleştirdi.

Akademik araştırmalar, NFT piyasasında "wash trading" (hacim şişirme) ve "rug-pull" (yatırımcıyı ortada bırakarak projeyi aniden terk etme) gibi suistimal vakalarının yaygın olduğunu gösteriyor. Örneğin bir çalışma, milyonlarca NFT transfer / satış olayını incelediğinde, söz konusu manipülasyonların milyon dolar seviyesinde “sahte hacim” yarattığını tespit etti. Bu durum, "piyasa hacmi / değer artışı" iddialarının çoğunun aslında yapay/kurgu olabileceğini; dolayısıyla yatırımcıların ciddi zarar riskiyle karşı karşıya olduğunu düşündürüyor.

Ünlülerin NFT lansmanları, kültürel miras iddiaları ve hayran bağlılığı arasındaki denge hassas. Khabib örneğinde görülen sert tepkiler, spor dünyasının yeni dijital araçlarla kurduğu ilişkinin ne kadar hızlı kamuoyu tartışmasına dönüştüğünü gösteriyor.

Yararlanılan kaynaklar: ESPN, Business Insider, The Ringer, Reuters   



9 yıldır beklenen animasyon, rekor üstüne rekor kırdı

Filmin Türkçe seslendirme kadrosunda Cem Yılmaz, Ceyda Kasabalı ve Fırat Albayram var (Walt Disney Co.)
Filmin Türkçe seslendirme kadrosunda Cem Yılmaz, Ceyda Kasabalı ve Fırat Albayram var (Walt Disney Co.)
TT

9 yıldır beklenen animasyon, rekor üstüne rekor kırdı

Filmin Türkçe seslendirme kadrosunda Cem Yılmaz, Ceyda Kasabalı ve Fırat Albayram var (Walt Disney Co.)
Filmin Türkçe seslendirme kadrosunda Cem Yılmaz, Ceyda Kasabalı ve Fırat Albayram var (Walt Disney Co.)

Disney'in bugün vizyona giren animasyonu Zootropolis 2 (Zootopia 2) özellikle Çin'de müthiş bir başlangıç yaptı. 

Variety filmin gişe hasılatında birden fazla rekor kırdığını bildiriyor.

Disney'den alınan rakamlara göre, film ilk gününde 34 milyon dolarlık gişe hasılatına ulaştı. 

Bu, ABD menşeli bir animasyonun Asya devinde tek günde veya prömiyer gününde ulaştığı en yüksek rakam. 

Ayrıca Mayıs 2021'den beri herhangi bir Amerikan filminin ilk gününde 34 milyon dolara erişilememişti. 

Öncesine bakıldığındaysa Zootropolis 2, ilk gününde en çok gişe hasılatı yapan 10. Amerikan filmi oldu.

Çinliler de filme bayıldı. Asya ülkesinin önemli kültür sitelerinden Maoyan'da seyirciler filme 9,7 puan verdi. 

İlk Zootropolis filmi 9,5, Ters Yüz 2 (Inside Out 2) 9,1, Ralph ve İnternet - Oyunbozan Ralph 2 (Ralph Breaks The Internet) ise 8,8 alabilmişti. 

Zootropolis 2'nin küresel gişe hasılatında 81 milyon doları aşacağı tahmin ediliyor. Bunun yaklaşık 40 milyon dolarının ABD ve Kanada pazarından geleceği düşünülüyor.

Rotten Tomatoes'da izleyiciler filme 100 üzerinden 96 puan verirken eleştirmenler de 92 puanla beğenilerini gösterdi. 

2016'da vizyona giren animasyonun devam filmi, hayvanlar şehrini kurtardıktan sonra kolluk kuvvetlerinde ortak olan Judy ve Nick'in, daha önce hiç görülmedik bir şekilde Zootropolis'e bir yılanın gelmesini araştırmakla görevlendirmeleri sonucu başlarından geçenleri anlatıyor.

Judy ve Nick, Zootropolis'e gelişiyle şehri altüst eden Gary De'Snake'in ardından büyük bir gizemin peşine düşüyor. Bu sıradışı görevi çözebilmek için şehrin daha önce hiç keşfetmedikleri bölgelerine sızmak ve yepyeni kılıklara bürünmek zorundalar.

Independent Türkçe, Variety, Deadline


Her gün 10 yaşlının intihar ettiği ülkede “dost robotlar” revaçta

Hyodol'un ürettiği robotlar interaktif özelliklere sahip (Hyodol)
Hyodol'un ürettiği robotlar interaktif özelliklere sahip (Hyodol)
TT

Her gün 10 yaşlının intihar ettiği ülkede “dost robotlar” revaçta

Hyodol'un ürettiği robotlar interaktif özelliklere sahip (Hyodol)
Hyodol'un ürettiği robotlar interaktif özelliklere sahip (Hyodol)

Yaşlılar arasında intihar vakalarının sık görüldüğü Güney Kore'de yapay zekalı robottan medet umuluyor.

CNN'in haberinde, Güney Kore'nin hızlı ekonomik dönüşümüyle ülkenin geleneksel sosyal yapısında yaşanan değişimden en çok yaşlıların etkilendiği belirtiliyor.  

Kuzey Carolina Üniversitesi'nden Othelia E. Lee, "Artık ailelere destek azaldı, bu da Güney Koreli yaşlıların üçte birinin yalnız yaşamasına neden oluyor" diyor. 

Akademisyen, bu durumun depresyon ve intiharla doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekiyor. 

Kamusal sağlık sisteminin toplumsal değişime ayak uydurmakta zorlandığı ülkede her gün yaklaşık 10 yaşlı intihar ediyor.

Seul yönetimi "K-yaşlı krizini" ele almak ve sağlık sistemi üzerindeki yükü hafifletmek için teknoloji şirketlerine yöneliyor.

Yapay zeka destekli bakım bebekleri üreten Hyodol firması da bunlardan biri. 

Şirketin tasarladığı robot, ilaç hatırlatmalarından acil durum uyarılarına kadar çeşitli konularda yaşlılara destek sağlıyor. 

Aile üyeleri ve bakıcıların da erişebildiği bir platform üzerinden kullanılan robot, yalnız yaşlılara duygusal destek de veriyor.

40 ila 50 santimetre uzunluğunda pelüş bebek gibi tasarlanan robotlar, kafasına veya eline dokunulduğunda tepki veriyor. Yapay zeka destekli sohbet özelliğiyle 7 yaşındaki bir çocuğun ses tonuyla konuşabiliyor, şarkı çalıyor, sohbet ediyor ve zihin egzersizleri yaptırıyor. 

Hyodol CEO'su Jihee Kim, robotların "bebek gibi görünmesinin yaşlılarla bağ kurup güven oluşturmasını kolaylaştırdığını" söylüyor ve ekliyor: 

Robotların sevimliliği sayesinde, genellikle teknolojiye pek aşina olmayan yaşlılar onları daha rahat kullanıyor.

Doğu Asya ülkesinde yalnız yaşayan yaşlılara geçen ay itibarıyla 12 binden fazla Hyodol robotu dağıtıldı. Bu cihazların çoğu hükümet ve kamu refah programları aracılığıyla gönderiliyor. 

Kim, buna ek olarak yaklaşık bin robotun doğrudan aileler tarafından satın alındığını söylüyor. En son modelin fiyatıysa 1,3 milyon won (yaklaşık 38 bin TL).

Independent Türkçe, CNN, Bgnes


Stonehenge yakınlarındaki "olağanüstü" çukurların sırrı çözüldü

Durrington çukur çemberi, Stonehenge'den yaklaşık üç kilometre uzakta yer alıyor (AFP)
Durrington çukur çemberi, Stonehenge'den yaklaşık üç kilometre uzakta yer alıyor (AFP)
TT

Stonehenge yakınlarındaki "olağanüstü" çukurların sırrı çözüldü

Durrington çukur çemberi, Stonehenge'den yaklaşık üç kilometre uzakta yer alıyor (AFP)
Durrington çukur çemberi, Stonehenge'den yaklaşık üç kilometre uzakta yer alıyor (AFP)

Arkeologlar çığır açıcı yeni bir çalışmada, Stonehenge yakınlarındaki bir dizi "olağanüstü" çukurun mimarının insanlar olduğunu düşündüklerini açıkladı.

Durrington çukur çemberinin gerçek mahiyeti, 2020'de keşfedilmesinden bu yana akademisyenler arasında tartışılıyor. Ancak heyecan verici yeni bilimsel teknikler kullanılarak yapılan yeni bir analiz, bunların doğal süreçlerden ziyade azimli ataların eseri olduğunu gösterdi.

Stonehenge'in yaklaşık üç kilometre kuzeydoğusunda, Durrington Duvarları henge'ini (Neolitik Çağ'a ait, büyük taşlar veya ahşap nesnelerden oluşan dairesel alan -çn.) çevreleyen 20 çukurdan oluşan bu "geniş aranjmanın", artık "büyük ve an itibarıyla benzersiz, Neolitik bir çukur yapısının" bir kısmını oluşturduğuna inanılıyor.

Hakemli dergi Internet Archaeology'de yayımlanan makalede 16 çukur "yapısı" analiz edilerek nasıl ve ne zaman yapıldıkları belirlenmeye çalışıldı. Ancak arkeologlar yapıların büyüklüğü nedeniyle, bulgulara ulaşmak için bir dizi özgün yöntem kullanmak zorunda kaldı.

Elektrik dirençli tomografiyle çukurların derinliği ölçülürken, radar ve manyetometre kullanılarak şekilleri analiz edildi. Çukurların nasıl oluştuğunu belirlemek için tortu çekirdeklerini çıkarıp optik uyarmalı lüminesans yönteminden istifade ettiler ve böylece toprağın güneşe en son maruz kaldığı tarih belirlendi. Ayrıca topraktan hayvan ve bitki DNA'sı elde eden "sedDNA" tekniği kullanıldı.

Araştırmacılar ayrıca alanın farklı bölgelerindeki topraklarda tekrar eden desenler bulmalarının, insanların işin içinde olduğunu kanıtladığını düşünüyor.

Bradford Üniversitesi Arkeoloji ve Adli Bilimler Fakültesi'nden Profesör Vincent Gaffney, liderliğini üstlendiği analizle ilgili The Guardian'a yaptığı açıklamada yeni araştırmanın, çukurların muhtemelen Geç Neolitik dönemde inşa edilmiş "olağanüstü bir yapıyı" oluşturduğunu gösterdiğine inandığını söyledi.

Gaffney tekrarlayan desenler hakkında "Bunlar doğal yolla meydana gelmiş olamaz. Olamaz" diye ekledi. 

Bu işi başardığımızı düşünüyoruz. Çukurların bir insan yapısı olduğundan artık emin olduğumuza göre elimizde, o dönemdeki insanların kozmolojisini daha önce hiç görmediğimiz bir şekilde toprağa kazıyan devasa bir anıt var. Britanya'da böyle bir şey olacaksa, orası Stonehenge olur.

Independent Türkçe