Daryl'ın meşhur yeleği The Walking Dead'deki geleceği için ne anlama geliyor?

Hayranların çok sevdiği karakterin en dikkat çekici simgelerinden biri melek kanatlı yeleği

54 yaşındaki Reedus, 2010'dan beri Daryl Dixon karakterini canlandırıyor (AMC)
54 yaşındaki Reedus, 2010'dan beri Daryl Dixon karakterini canlandırıyor (AMC)
TT

Daryl'ın meşhur yeleği The Walking Dead'deki geleceği için ne anlama geliyor?

54 yaşındaki Reedus, 2010'dan beri Daryl Dixon karakterini canlandırıyor (AMC)
54 yaşındaki Reedus, 2010'dan beri Daryl Dixon karakterini canlandırıyor (AMC)

The Walking Dead: Daryl Dixon'da, hayranların en sevdiği karakterlerin başında gelen Daryl'ın serideki geleceğini etkileyebilecek, gizli anlamı olan bir sahne vardı. 

Daryl, The Walking Dead'in finalinde Alexandria'dan ayrıldıktan sonra kendini Fransa'nın bir sahilinde kıyıya vurmuş halde bulmuştu.

Fransa'da kalacak mı gidecek mi?

Daryl Dixon'ın kendi adını taşıyan spinoff'unun ilk sezonunda, Fransa'ya nasıl gittiği sorusu yanıtlanmış olsa da Amerika'ya dönüp dönmeyeceği belirsizliğini koruyor. 

Sezon finali, Daryl'ın tekneyle ayrılma imkanı olmasına rağmen Fransa'da kalmayı seçme ihtimaliyle sona erdi.

Dizinin ikinci sezonunun Daryl'ın geleceğiyle ilgili merak edilen soruları cevaplaması bekleniyor.

Bununla birlikte, spinoff'taki ayrıntılar şimdiden Norman Reedus'ın canlandırdığı ana karakterin geleceğine ilişkin üzücü olasılıklara işaret ediyor.

Daryl'ın simgelerinden biri

Daryl'ın The Walking Dead'deki en dikkat çekici simgelerinden biri melek kanatlı yeleğiydi. Yeleğe olan bağlılığı, 8. sezonda yeleği Dwight'tan zorla geri aldığında açıkça görülüyordu. 

Bu durum The Walking Dead: Daryl Dixon finalinde yeleği çantasına koymadan önce bir süre tutup baktığı sahneye kadar uzandı. 

Eleştirmenlere göre geçmişinin sembolü olan yeleği kaldırması, hem ilerleme konusundaki farkındalığını hem de tereddütlerini gösteriyordu.

Melek kanatlı yelek Daryl'ın, Rick ve diğer arkadaşlarının da olduğu grupta melek gibi koruyucu bir figür olduğu fikrini çağrıştırıyordu. Bu durum, Judith gibi sevdiklerini korumak için verdiği mücadelede de geçerliydi. 

Yeni kıyafetleri ne anlalama geliyor?

Eleştirmenlere göre Daryl'ın spinoff'ta ağırlıklı olarak yeni kıyafetler giymesi, geçmişi geride bırakmayı kabul ettiğini gösteriyor. Eve dönmek için asıl görevinden uzaklaşması da geçmişteki sorumluluklarından kurtulma arzusuna işaret ediyordu.

Daryl'ın yelekten uzaklaşması, yeleğin simgelediği aile, ev ve koruyucu rolüyle olan bağlantısı konusunda da endişelere yol açtı. 

Öte yandan spinoff'ta Daryl, Isabelle ve Laurent'la Fransa'da seyahat ederken koruyucu özelliklerini defalarca sergiledi.

Geleceğe dair ipucu

Bununla birlikte, Daryl'ın yeni kıyafetleri, onun eve dönüp dönmeyeceğine dair ipucu veriyor. Daryl, geçmişinin ve ailesinin fiziksel sembolünü bir kenara koyarak, Alexandria ve Judith'e dönüşün pek olası olmadığını ima ediyor.

Ancak spinoff'un ikinci sezonu bunları doğrulayana ya da yalanlayana kadar Daryl'ın The Walking Dead'deki geleceği belirsizliğini koruyor.

Independent Türkçe



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment