Daryl Dixon artık The Walking Dead'deki en büyük iki sırrı biliyor

Fransa macerasına mütevazı bir gezgin olarak başlayan Daryl iki hayati bilgi edindi

54 yaşındaki Reedus'ın başrolde olduğu dizinin sezon finali pazar günü ekranlara gelecek (AMC)
54 yaşındaki Reedus'ın başrolde olduğu dizinin sezon finali pazar günü ekranlara gelecek (AMC)
TT

Daryl Dixon artık The Walking Dead'deki en büyük iki sırrı biliyor

54 yaşındaki Reedus'ın başrolde olduğu dizinin sezon finali pazar günü ekranlara gelecek (AMC)
54 yaşındaki Reedus'ın başrolde olduğu dizinin sezon finali pazar günü ekranlara gelecek (AMC)

Daryl Dixon, artık AMC'nin tüm The Walking Dead serisinin en iyi saklanan ve ezber bozan iki sırrını resmen biliyor.

Daryl'ın Fransa yolculuğu tesadüfen gerçekleşmiş gibi görünse de Norman Reedus'ın canlandırdığı sert kahraman, orada geçirdiği süre boyunca çok şey kazandı.

Dindar isyancılarla arkadaş olan Daryl, kendine neredeyse evlatlık bir oğul edindi ve hatta arbaletinin yerini alacak yeni bir silah bile buldu. 

Ama tüm bunlardan daha değerlisi, Daryl'ın zombi salgınına ilişkin iki hayati bilgi edinmesi oldu.

The Walking Dead: World Beyond'un finalinde ortaya çıktığı üzere, Fransa seri için kilit bir ülkeydi. Ve burada geçen yeni dizinin 5. bölümü, Daryl'ın artık iki büyük sırrı bildiğini doğruladı.

*Buradan sonrası spoiler içerir, bizden söylemesi*

Dizinin kötü karakteri Genet'in açıklamaları, virüsün Fransa'da nasıl başladığını ve insan yapımı olduğundan açıkça ortaya koydu. Ayrıca, sorumlu bilim insanlarının zengin sponsorlar tarafından finanse edildiğini de ima etti.

The Walking Dead'in zombi virüsünün nasıl başladığı, Daryl'ın ABD kıyılarından ayrıldığından beri öğrendiği tek sır değil. 

Yüzen laboratuvardaki zombi deneylerine şahit oldu

Maine'de yakalanmasının ardından Daryl, kendini Genet'nin yüzen laboratuvarında mahkum olarak buldu ve gemide zombiler üzerinde yapılan deneyleri de gördü.

Daryl, dizinin 5. bölümünde bunlardan fazlasına da şahit oldu. Genet'nin arenasında savaşmak zorunda bırakılan Daryl, deneklerden birine yeşil bir madde enjekte edildiğini ve ardından zombinin hızla ileri fırladığını gördü.

Artık çok daha bilge

Daryl, tanık olduğu deneyler ve Genet'nin salgınla ilgili açıkladığı ayrıntılarla birlikte, artık The Walking Dead 11. sezon sonunda olduğundan çok daha bilge.

Bu da Daryl'ın öğrendiklerinin The Walking Dead serisinin geneli için önemli sonuçlar doğurabileceği ve bilgileri diğer ana karakterlerle paylaşılabileceği anlamına geliyor.

Independent Türkçe



Gen mutasyonu iltihaplı romatizma hastalığı için yeni bir tedavinin önünü açıyor

Gen mutasyonu iltihaplı romatizma hastalığı için yeni bir tedavinin önünü açıyor
TT

Gen mutasyonu iltihaplı romatizma hastalığı için yeni bir tedavinin önünü açıyor

Gen mutasyonu iltihaplı romatizma hastalığı için yeni bir tedavinin önünü açıyor

Kanada'daki York Üniversitesi Sağlık Fakültesi'nde yapılan devrim niteliğindeki bir keşif, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1'ini etkileyen ve zayıflatıcı bir otoimmün hastalık olan iltihaplı romatizma (romatoid artrit) tedavisinde yeni bir dönemin habercisi olabilir.

İltihaplı romatizma bağışıklık sisteminin yanlışlıkla kendi dokularına saldırması sonucu eklemlerde oluşan kronik sertlik, şişlik ve ağrı olarak tanımlanır. Hastalık zamanla eklemlerde, kıkırdakta ve kemiklerde geri dönüşü olmayan hasarlara yol açarak günlük yaşamı olumsuz yönde etkileyebilir. Mevcut tedaviler genellikle steroidler gibi geniş spektrumlu İmmünsüpresyonlar (bağışıklık sisteminin aktivasyonunun veya etkinliğinin azalması) veya spesifik sitokinleri (hücrelerin birbirleriyle iletişimini sağlayan protein ve peptidlerin bir grubu) hedef alan biyolojik ilaçları içeriyor. Ancak bu yaklaşımlar genellikle etkinliğini yitirirken enfeksiyonlara yatkınlığın artması ve diğer ciddi yan etkiler gibi riskler taşıyor.

Umut verici sonuçlar

Kanada York Üniversitesi Kinesiyoloji ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Araştırma Başkanı Doç. Dr. Ali Abdussettar liderliğinde yürütülen ve geçtiğimiz mart ayında Journal of Autoimmunity dergisin yayımlanan çalışmada araştırmacılar ‘TRAF1’ proteininin bağışıklık düzenlemesindeki rolünü incelemek için gelişmiş bir gen düzenleme tekniği kullandılar. Araştırma ekibi, TRAF1 proteini üzerindeki valin 196 (V196) bölgesindeki tek bir mutasyonun farelerde enflamasyonu önemli ölçüde azaltabileceğini keşfetti. Çünkü bu mutasyon aşırı duyarlı bir bağışıklık sisteminin sürdürülmesi için kritik olan moleküler bir etkileşimi bozuyor. Bu da normalde aşırı iltihaplanmaya neden olan olaylar zincirini etkili bir şekilde durduruyor. İltihaplı romatizma, günlük yaşamın birçok yönünü etkileyebilen yaygın bir sağlık sorunudur ve bu hastalığın tedavisinde mevcut tedavilerin sınırlı etkinliğine bağlı olarak yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyuluyor. Bu çalışmada, İltihaplı romatizma ve diğer inflamatuar (iltihaplı) hastalıklar için daha etkili tedavilerin önünü açabilecek bir keşif yapıldı.

TRAF1, bağışıklık sistemindeki ikili rolüyle biliniyor. TRAF1, gen bazı bağlamlarda inflamatuar sinyalleri güçlendirirken, diğerlerinde bağışıklık sisteminin aşırı tepkisini önlemek için bir fren görevi görür. Bu ikili görev, TRAF1'i şimdiye kadar tedavi edici müdahale için zor bir hedef haline getiriyordu.

Çalışma, mutasyonun TRAF1'in başka bir proteinle etkileşimi üzerindeki etkisini belirleyerek, inflamatuar sinyallerin nasıl daha hassas bir şekilde modüle edilebileceğine dair yeni bilgiler sağladı. Bu mutasyon, aşırı iltihaplanmaya neden olan moleküler olaylar dizisini etkili bir şekilde durduruyor. Bu hedefe yönelik yaklaşım sadece iltihaplı romatizma semptomlarını hafifletmekle kalmayıp aynı zamanda hastalığa yol açan bozuk mekanizmaları da ele alarak mevcut tedavi seçeneklerine iyi yanıt vermeyen hastalara umut veriyor.

Bu çalışma, bağışıklık sisteminin düzenlemesi ve bunun iltihaplı hastalıklar üzerindeki etkilerini anlamamızda büyük bir sıçrama olarak görülüyor. Araştırma ekibi, gen düzenleme teknolojisinin gücünden yararlanarak, önemli moleküler etkileşimlerin değiştirilebileceğini göstermiş ve daha hassas tedavi edici stratejilerin geliştirilmesinin önünü açmıştır.

Yeni tedavi yöntemleri

Bu bulgular farelere ve insanlara başarıyla uygulanabilirse, sonuçları çok derin olabilir. Bu yeni keşif temelinde gelecekte üretilecek ilaçlar, iltihaplı romatizma için daha uygun bir tedavi sağlayabilir. Potansiyel olarak geniş spektrumlu immünosupresanlara olan bağımlılığı azaltabilir ve enfeksiyon ve kanser gibi yan etkilerin oluşma riskini en aza indirebilir. Araştırmanın ortaya koyduğu ilkeler diğer inflamatuar hastalıkların tedavisinde de uygulanabilir ve bağışıklık sisteminin önemli bir faktör olduğu hastalıkların tedavisi için yeni yollar açabilir.

Bu keşif, araştırma ekibinin yenilikçi ruhunun da bir kanıtı olurken genetik araştırmaların modern tıptaki önemli rolünü de ortaya koyuyor. Çalışmalar ve klinik deneyler ilerledikçe, iltihaplı romatizma hastaları yakında sadece semptomları hafifletmekle kalmayıp aynı zamanda inflamasyonun temel nedenlerini de hedef alan tedavilere erişebilecekler. Araştırma ekibi, doktorlar ve hastalar, iltihaplı romatizma tedavisini yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyan bu öncü çalışmayı laboratuvardan klinik uygulamaya geçerken yakından takip ediyor.

Dünya genelinde iltihaplı romatizma hastası 18 milyon insanın birçoğu her gün ağrı çekiyor ve bazı sakatlıklar yaşıyor. Bu keşif, tedavilerin daha etkili ve daha hafif olduğu bir gelecek için umut veriyor.

Araştırma ilerledikçe, ekibin çalışmaları, yeniliğe büyük ihtiyaç duyulan bir alanda devrim niteliğinde tedaviler keşfetmek için genetik içgörülerin gücünü vurguluyor. Bu keşif, bilimin vaat ettiğinden daha fazlasını, kronik hastalıklardan kurtarılmış yaşamların olabileceğine dair bir vizyon sunuyor.