Netflix izleyicileri, zirveye tırmanan filme demediğini bırakmadı

Tyler Perry'nin yönettiği filme acımasız tepkiler geliyor

Kelly Rowland, Mea Culpa'da (Bob Mahoney/Perry Well Films 2/Netflix)
Kelly Rowland, Mea Culpa'da (Bob Mahoney/Perry Well Films 2/Netflix)
TT

Netflix izleyicileri, zirveye tırmanan filme demediğini bırakmadı

Kelly Rowland, Mea Culpa'da (Bob Mahoney/Perry Well Films 2/Netflix)
Kelly Rowland, Mea Culpa'da (Bob Mahoney/Perry Well Films 2/Netflix)

ABD'li komedi kralı Tyler Perry'nin son filmi Mea Culpa, izleyicilerden sert eleştiriler alıyor.

Hukuki gerilim türündeki film, kız arkadaşını öldürmekle suçlanan bir sanatçıyı (Trevante Rhodes) temsil etmeyi onaylayan bir ceza savunma avukatını (Kelly Rowland) konu alıyor.

Perry önceki günlerde Netflix'te gösterime giren filmi yazdı, yönetti ve yapımcılığını üstlendi. Mea Culpa'da Rowland ve Rhodes'un yanı sıra Nick Sagar, Sean Sagar, RonReaco Lee, Shannon Thornton ve Kerry O'Malley de rol alıyor.

Sert yorumlar alan Mea Culpa, eleştirileri derleyen internet sitesi Rotten Tomatoes'da bu haber yazıldığı sırada sadece yüz üzerinden 17'lik düşük bir "Rotten" (çürük) puan almıştı ve bu da filmi izleyen eleştirmenlerin 5'te birinden daha azının olumlu eleştiri yaptığını gösteriyor.

The Guardian için iki yıldızlı bir inceleme kaleme alan eleştirmen Benjamin Lee şöyle yazdı:

Konusuna dair açıklamadan tahmin edilebileceği gibi umutsuzca ne varsa konmuş, Perry'nin zavallı oyuncuları saçma sapan pembe dizi diyalogları üzerinde tökezliyor, işlemesi için çok daha fazla odaklanma gerektiren bir şeyi gereksiz yere yoruyor. Erotik bir gerilim olarak başlasa da yavaşlayarak sönük bir ilişki dramasına dönüşüyor ve ardından neredeyse hiçbir anlam ifade etmeyen, kafa karıştırıcı sürprizlere yaslanan bir doruk noktasına doğru dolambaçlı bir şekilde ilerliyor.

Sosyal medyadaki tepkiler de daha olumlu değil ve pek çok izleyici yapımı, Perry'nin yaptığı en kötü film diye tanımlıyor.

Perry'nin önceki filmleri arasında Deli Bir Siyah Kadının Günlüğü (Diary of a Mad Black Woman) ve Perry'nin cross-dressing yaparak (karşı cinsle özdeşleşen kıyafetler giyme -çn.) yaşlı bir kadını canlandırdığı Madea serisi yer alıyor.

X/Twitter'da bir kişi "Mea Culpa (2024)... Baştan sona tek kelimeyle bugüne kadarki en kötü Tyler Perry filmi" diye yazdı.

Muhtemelen şimdiye kadar başından sonuna kadar izleme hoşnutsuzluğunu yaşadığım en kötü filmlerden biri olduğunu söyleyecek kadar ileri gideceğim. Ne bir parça duygu, ne bir damla gözyaşı ne de kahkaha. 120 dakika boyunca hiçbir şey yoktu.

Bir başkası "Mea Culpa 21. yüzyılda yapılmış en kötü filmlerden biriydi" diye yorum yaparken, üçüncü bir kişi de filmin "hayatı boyunca izlediği en kötü film olabileceğini" belirtti.

Başka biriyse "Tyler Perry'nin Mea Culpa'sı izlediğim en kötü filmlerden biri" dedi.

Berbat bir film. Tubi orijinal yapımları daha iyi. Eğer bu filmi izlemeyi düşünüyorsanız, başka bir filme geçin. Tyler Perry'nin elinde tüm kaynaklar var ve ortaya bir çöp çıkarıyor.

Film Netflix'te halen yayında.

Independent Türkçe



Oscarlı yıldız yüzündeki çizgileri neden sildirmediğini açıkladı

(Reuters)
(Reuters)
TT

Oscarlı yıldız yüzündeki çizgileri neden sildirmediğini açıkladı

(Reuters)
(Reuters)

Maira Butt 

"Kırışıklıklarını" eleştirenlere yanıt veren Kate Winslet, yüzündeki çizgilere müdahale etmeyi neden reddettiğini açıkladı.

Titanik'in (Titanic) 48 yaşındaki yıldızı, bilindiği üzere estetik uygulamalar yaptırmayı reddetmiş ve teknolojik gelişmeler sebebiyle botoksla dolguların sıradanlaştığı bir çağda, "doğal" görünümüyle yaşlandığı için övülmüştü.  

Harper's Bazaar'la yeni bir röportajında Winslet "Sanırım insanlar 'Bu kırışıklıklarına bir şey yapsan iyi olur' dememesi gerektiğini biliyor" dedi.

Her geçen yıl kendimle daha barışık hissediyorum. Bu, başkalarının görüşlerinin buharlaşmasına izin vermemi sağlıyor.

2023'te, Lee çekimlerindeki deneyimini anlatırken Oscar ödüllü oyuncu "Lee'nin bikiniyle bir bankta oturduğu bir sahne var… Ekipten biri iki çekim arasında geldi ve 'Daha dik oturmak isteyebilirsin' dedi" diye devam etti.

Göbek yağlarım belli olmasın diye mi? Rüyanda görürsün! Kasıtlıydı, anlarsın ya?

Hayallerin Peşinde'nin (Revolutionary Road) oyuncusu, ekranda kusursuz görünmemeyi dert etmediğini söyledi. Hatta durumun "tam tersi" olduğunu ifade etti.

Bununla gurur duyuyorum çünkü yüzümdeki şey benim yaşamım ve değerli. Bunun üstünü örtmek aklımdan bile geçmez.

Winslet, artan özgüvenini kutladığını ve güçlendirme hareketleriyle ve dış baskılara daha fazla direnişle devrin değişmesini takdir ettiğini söylüyor.

Winslet "Kadınların kendilerini çok daha fazla kabul ettiğini ve yargılanmayı reddettiğini görmek beni çok rahatlatıyor" dedi.

Çünkü büyürken annesinin aynaya bakıp 'Güzel görünüyorum!' dediğini gören bir tane bile benim yaşlarımda kadın tanımıyorum.

Benim annem hiçbir zaman öyle demedi, her zaman 'Aman Tanrım, bunu giyebileceğimi düşünmüyorum, kalçalarım belli oluyor mu, popom çok mu büyük görünüyor?' derdi. Kendimize yüklenerek çok fazla zaman harcıyoruz ve ben bunu bir daha asla yapmayacağım.

Geçmişte Winslet estetik uygulamalarla yüzünü iyileştirme baskısına "asla boyun eğmeyeceğine" söz vermişti. ABC 2011'de, Winslet'in yüzünün "ifadesini dondurmak" istemediğini söylediğini bildirmişti.  

Winslet "korkunç" diye nitelendirdiği Ozempic de (diyabet tedavisi ve kilo verme amacıyla kullanılan bir ilaç -çn.) dahil olmak üzere kilo verme trendlerini eleştirmişti.

Harper's Bazaar'ın Birleşik Krallık edisyonunun Eylül sayısı 8 Ağustos'ta satışa sunuluyor.

Independent Türkçe