The Last of Us'ın yıldızı duymaktan bıktığı soruyu açıkladı

HBO dizisinin ikinci sezonu, ilk sezonda yaşanan olaylardan 5 yıl sonra geçiyor.

(Max)
(Max)
TT

The Last of Us'ın yıldızı duymaktan bıktığı soruyu açıkladı

(Max)
(Max)

Caitlin Hornik 

Bella Ramsey, The Last of Us'taki karakteriyle ilgili belirli bir soruyu yanıtlamaktan bıkmış durumda.

Popüler video oyunu serisinin HBO uyarlamasının tanıtımı için düzenlenen basın turunda 21 yaşındaki yıldıza ikinci sezona hazırlanmasıyla ilgili bir soru defalarca soruldu. Ramsey dizide, kıyametin yaşandığı bir dünyada hayatta kalan yetim Ellie'yi canlandırıyor.

Heart Radio'dan Dev Griffin'e "Üç haftadır basın turundayım ve bana en sık sorulan soru şuydu: 'Bella, [The Last of Us'ın] birinci sezonunda Ellie 14 yaşındaydı, şimdi ikinci sezonda 19 yaşında, arada 5 yaş fark var, ikinci sezonda daha yaşlı bir Ellie'yi oynamaya nasıl hazırlandın?'" diyen Ramsey sunucunun gülmesine neden oldu.

Ramsey "Ben büyüdüm! Ellie büyüdü! Anlatacak bir şey yok! Size söyleyecek bir şeyim yok!" dedi.

Bu soru muhtemelen önümüzdeki birkaç hafta boyunca her gün bana sorulacak, o yüzden bu soruyu soran kimse alınmasın ama ben bu sorudan biraz bıktım.

The Last of Us'ın ikinci sezonu 13 Nisan'da ABD'de, 14 Nisan'da Birleşik Krallık'ta ve 15 Nisan'da Türkiye'de gösterime girdi. Bölümler 26 Mayıs'a kadar haftalık olarak yayımlanacak. İlk sezon 24 Emmy adaylığı ve Nick Offerman'a Drama Dizilerinde En İyi Konuk Erkek Oyuncu da dahil 8 galibiyet getirdi.

Ramsey'nin Heart'a açıkladığı gibi ikinci sezon, birinci sezonun çarpıcı finalinden 5 yıl sonra başlıyor. 7 bölümden oluşan sezonda Ramsey ve Pedro Pascal, dünyayı yok eden ölümcül bir kitlesel mantar enfeksiyonundan sağ kurtulan Joel ve Ellie rollerine geri dönüyor. İkinci sezon, devam oyunu The Last of Us Part II'deki olaylardan uyarlanıyor.
 

Ellie rolündeki Bella Ramsey ve Dina'yı canlandıran Isabela Merced (sağda), The Last of Us'ın ikinci sezonunda (Max)Ellie rolündeki Bella Ramsey ve Dina'yı canlandıran Isabela Merced (sağda), The Last of Us'ın ikinci sezonunda (Max)

Herhangi bir spoiler vermeden, ikinci sezonda Ramsey'nin Ellie'si fiziksel şiddete başvuracak. Oyuncu, Heart'a yaptığı açıklamada aksiyona hazırlanmak için sıkı bir eğitim sürecinden geçtiğini söyledi.

Yıldız, "Çok fazla antrenman yaptım" dedi.

Çekimlere başlamadan önce iki ay jujitsu ve boks, dövüş, muharebe eğitimi gibi diğer dövüş sanatları için eğitim aldım.

Ramsey "Gerekirse birini alt edebilecek donanıma sahibim" diye ekledi.

BELLA ARKADAKİLER İÇİN DAHA YÜKSEK SESLE SÖYLE

Yeni sezonun ilk bölümünde izleyiciler Ellie'nin arkadaşı Dina'yı canlandıran Isabela Merced'le tanıştı. Dizinin hayranları oyuncu seçiminden büyük heyecan duydu ve prömiyere ilişkin tepkilerini X'te paylaştı.

Hayranlardan biri "Isabela Merced, görevi anlamışsın. O kadar iyi anlamışsın ki ağladım. İyi iş çıkardın evlat. Sen Dina'sın" diye yazdı.

Bir başkası da "Katılıyorum!! Dina rolünde olağanüstüydü. Bu ilk bölümdeki ifadelerine, havasına, onu tasvir etme şekline hayran kaldım, kesinlikle harika! O gerçekten dina!!!!" diye ekledi.

The Last of Us'ın ikinci sezonu, Doğu Zaman Dilimi'ne göre pazar günleri saat 21.00'de ve Türkiye'de her pazartesi sabahı Max'te yayımlanıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment