SRMG ve NEOM Media Industries mutabakat zaptı imzaladı

SRMG CEO’su Cumana er-Raşid ve NEOM CEO’su Nazmi en-Nasır anlaşmanın imzalanması sırasında (Şarku’l Avsat)
SRMG CEO’su Cumana er-Raşid ve NEOM CEO’su Nazmi en-Nasır anlaşmanın imzalanması sırasında (Şarku’l Avsat)
TT

SRMG ve NEOM Media Industries mutabakat zaptı imzaladı

SRMG CEO’su Cumana er-Raşid ve NEOM CEO’su Nazmi en-Nasır anlaşmanın imzalanması sırasında (Şarku’l Avsat)
SRMG CEO’su Cumana er-Raşid ve NEOM CEO’su Nazmi en-Nasır anlaşmanın imzalanması sırasında (Şarku’l Avsat)

Küresel bir entegre medya grubu olan Suudi Arabistan Araştırma ve Pazarlama Grubu (SRMG), medya ve yaratıcı endüstriler için gelişmekte olan bir bölgesel merkez olan NEOM Media Industries ile bir mutabakat zaptı imzaladı.

Bölgedeki medya sisteminin desteklenmesi ve güçlendirilmesi bağlamında ortak işbirliği çerçevelerinin güçlendirilmesini amaçlayan mutabakat zaptına göre, NEOM, Suudi Arabistan’da içerik üretimini artırmak için SRMG’nin medya uzmanlığı, kapsamlı portföyü ve yerleşik ortaklıklarından yararlanacak.

SRMG’nin mevcut ve yeni ortakları, birinci sınıf üretim tesislerine erişim de dahil olmak üzere her iki marka arasındaki işbirliğinden faydalanacak.

Prodüksiyonun ötesinde, SRMG ve NEOM Media Industries, gazetecilik, senaryo yazımı ve prodüksiyon dahil olmak üzere bölgedeki medya yetenek havuzunun derinliğini artırmaya devam etmek amacıyla ortak yetenek geliştirme ve endüstri eğitim programları tasarlamak için birlikte çalışacak.

Bu programlar, geçen yıl Kasım ayında NEOM ile SRMG Akademisi arasındaki başarılı işbirliğinin üzerine inşa edilecek.

NEOM CEO’su Nazmi en-Nasır konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı;

NEOM, yeni iş konseptleri oluşturmak için birden fazla endüstri ve sektörde yenilik yaparak, insani ilerlemenin hızlandırıcısı olmayı hedefliyor. NEOM Media Industries böyle bir örnektir. Misyonumuz, NEOM'’da ekran prodüksiyonu, oyun ve dijital yayıncılık sağlamaya odaklanan birinci sınıf yeni bir medya merkezi oluşturmaktır. SRMG ile olan bu ortaklık, NEOM’un kendisini en önemli küresel medya merkezleri arasına yerleştirecek bir bölgesel merkez kurma taahhüdünü tamamlıyor ve hızlandırıyor.

SRMG CEO’su Cumana er-Raşid ise söz konusu anlaşma hakkında şunları söyledi;

Bu ortaklık, Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesindeki medya ekosistemi için önemli bir anı temsil ediyor. SRMG ve NEOM birlikte çalışarak, yerel medya üretiminin kabiliyet ve kapasitesini artırarak, medya teknolojilerinin gelişiminin hızlanması ve bu sektörde yeni gelir kaynakları yaratılmasında kilit rol oynayacaktır. Ayrıca yerel içerik oluşturucuları güçlendirerek, yerel yeteneklerin beslenmesini ve bölgesel hikayelerin dünya sahnesinde anlatılmasını sağlayacağız. MENA bölgesinde olağanüstü bir keşfedilmemiş yaratıcılık var ve bu fırsatı yarattığımız için çok mutluyuz.

Mutabakat zaptı, yukarıdakilere ek olarak, medya teknolojisinin geliştirilmesi, NEOM’daki etkinliklerin düzenlenmesini ve SRMG’nin uzun vadede NEOM’daki varlığına dair fırsatların araştırılmasına yönelik ortak çalışmaları içeriyor.



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research