Kovid benzeri semptomlara yol açan virüs hakkındaki endişeler büyüyor

HMPV vakalarında bu bahar yaşanan artış özellikle küçük çocuklar ve yaşlılarda ciddi bir etki yarattı

AP
AP
TT

Kovid benzeri semptomlara yol açan virüs hakkındaki endişeler büyüyor

AP
AP

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), bu bahar çok sayıda savunmasız ABD'liyi hastanelik eden, grip ve Kovid benzeri solunumsal semptomlara yol açan yeni bir virüs hakkında farkındalık yaratıyor.

İnsan metapnömovirüs (Human metapneumovirus) yani HMPV; öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve ateş gibi benzer semptomlara yol açsa da grip veya Kovid'den farklı bir virüs. Mart 2023'ün ortasında zirve yaptığında virüs testi yapılan numunelerin yaklaşık yüzde 11'i pozitif çıkmıştı. Bu oran, pozitif sonuçlardaki yüzde 7'lik standart zirveden yaklaşık yüzde 36 daha yüksek.

The Independent'ın haberine göre, HMPV'nin küçük çocuklarda, yaşlılarda ve bağışıklığı zayıflamış kişilerde ciddi komplikasyonlara yol açabileceği ve bu virüsün en kötü etkilerine karşı koruyabilecek bir aşı bulunmadığı düşünüldüğünde, HMPV vakalarında bu baharda görülen tırmanış endişe verici bir işaret.

Nispeten az bilinmesine karşın HMPV'nin solunum sinsityal virüsünden (RSV) sonra, çocuklarda solunum yolu enfeksiyonuna yol açan ikinci sıradaki etken olduğu düşünülüyor. Kan testleri de çoğu çocuğun bu virüse 5 yaşından önce yakalandığını gösteriyor. Pittsburgh Üniversitesi'nden çocuk doktoru John Williams, CNN'e HMPV'nin "hiç duymadığınız o en önemli virüs" olduğunu söyledi.

Virüs ancak 2001'de Hollanda'daki araştırmacılar tarafından keşfedildi. HMPV testi de nadiren klinik ortamlar dışında yapılmaya devam ediyor. Toplumdaki kişiler genellikle HMPV'ye yakalandıklarını veya bu virüsün ne olduğunu bile bilmiyor. CDC'ye göre HMPV'nin kuluçka süresinin üç ila 6 gün olduğu ve hastalığın medyan süresinin diğer solunum yolu virüsleriyle benzer bir seyir izlediği düşünülüyor.

Virüse karşı korunmadaki eksiklik düşünüldüğünde vakalarda fırlama yaşanması halk sağlığı açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Ciddi vakalar bronşit veya zatürreye yol açabiliyor. Ancak grip, RSV ve Kovid gibi virüslerle beraber HMPV'nin de yıllık bir tehdit olarak algılanması daha yaygın hale geldikçe, Kovid aşılarını üreten ilaç üreticilerinin müdahale edebileceği umudu da sürüyor.

CNN'in clinicaltrials.gov internet sitesinden aktardığı üzere Moderna, HMPV ve parainfluenzaya karşı, virüsün arz ettiği tehlike üzerinde etki yaratabilecek bir mRNA aşısı üzerindeki çalışmasını yakın zamanda tamamladı.

Öte yandan CDC doktorlara, özellikle virüsün zirve yaptığı mevsimler olan kış ve baharda, bilhassa ılıman iklimlerdeki solunumsal semptomlar gösteren hastalara HMPV testi yapmalarını tavsiye ediyor.



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe