Ölüm ve ölüm nedeni 2022 yılı istatistikleri açıklandı

AA
AA
TT

Ölüm ve ölüm nedeni 2022 yılı istatistikleri açıklandı

AA
AA

Türkiye'de 2022 yılında ölüm sayısı bir önceki yıla göre yüzde 10,9 azalarak 504 bin 839 olurken, söz konusu yılda yaşamını yitirenlerin yüzde 54,6'sını erkekler, yüzde 45,4'ünü kadınlar oluşturdu.

Türkiye İstatistik Kurumu, 2022 yılına ilişkin ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerini açıkladı.

Buna göre, ölüm sayısı 2021'de 566 bin 485 iken 2022'de yüzde 10,9 azalarak 504 bin 839 olarak belirlendi. Ölen kişilerin yüzde 54,6'sını erkekler, yüzde 45,4'ünü kadınlar oluşturdu.

Bin kişi başına düşen ölüm sayısını ifade eden kaba ölüm hızı, 2021'de binde 6,7 iken 2022'de binde 5,9'a geriledi.

Kaba ölüm hızı en yüksek il, 2022'de binde 11,7 ile Sinop oldu. Bu ili binde 11,2 ile Kastamonu, binde 10,3 ile Edirne, binde 10,2 ile Kırklareli takip etti. Kaba ölüm hızı en düşük il ise binde 2,4 ile Şırnak olurken, bu ili binde 2,5 ile Hakkari, binde 2,9 ile Van ve binde 3 ile Batman izledi.

Ölümler nedenlerine göre incelendiğinde, 2022'de yüzde 35,4 ile dolaşım sistemi hastalıkları ilk sırada yer aldı. Bu ölüm nedenini yüzde 15,2 ile iyi huylu ve kötü huylu tümörler, yüzde 13,5 ile solunum sistemi hastalıkları takip etti.

Dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklı ölümler alt ölüm nedenlerine göre incelendiğinde, ölenlerin yüzde 42,3'ünün iskemik kalp hastalıklarından, yüzde 23,5'inin diğer kalp hastalıklarından, yüzde 19,2'sinin serebro-vasküler hastalıklardan kaynaklandığı belirlendi.

Dolaşım sistemi hastalıklarından ölenler illere göre incelendiğinde, 2022'de dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ölüm oranı en yüksek il yüzde 47 ile Çanakkale oldu. Bu ili yüzde 46,4 ile Kırşehir, yüzde 44 ile Balıkesir, yüzde 43,8 ile Afyonkarahisar izledi.

Dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ölüm oranı en düşük iller ise yüzde 25,5 ile Kilis, yüzde 27,5 ile Ağrı, yüzde 28,8 ile İstanbul, yüzde 29,8 ile Van şeklinde sıralandı.

Bebek ölüm hızı binde 9,2 oldu

İyi ve kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölümler alt ölüm nedenlerine göre incelendiğinde, ölenlerin yüzde 29,4'ünün gırtlak ve soluk borusu/bronş/akciğerin kötü huylu tümöründen, yüzde 7,9'unun kolonun kötü huylu tümöründen, yüzde 7,8'inin midenin kötü huylu tümöründen kaynaklandığı tespit edildi.

İyi ve kötü huylu tümörlerden ölenler illere göre incelendiğinde, 2022'de iyi ve kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölüm oranı en yüksek il yüzde 21,8 ile Ağrı oldu. Bu ili yüzde 18,8 ile Kars, yüzde 18,6 ile Iğdır ve Erzurum, yüzde 18,5 ile Bayburt ve Ankara izledi.

İyi ve kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölüm oranı en düşük iller ise yüzde 8,5 ile Siirt yüzde 10 ile Kilis ve Gaziantep, yüzde 10,1 ile Şanlıurfa, yüzde 10,6 ile Hatay olarak tespit edildi.

Bebek ölüm sayısı, 2021'de 10 bin 89 iken 2022'de 9 bin 522'ye düştü. Bin canlı doğum başına düşen bebek ölüm sayısını ifade eden bebek ölüm hızı, 2021'de binde 9,3 iken 2022'de binde 9,2'ye geriledi. Diğer bir ifade ile 2022'de bin canlı doğum başına 9,2 bebek ölümü gerçekleşti.

Doğumdan sonraki beş yıl içinde ölme olasılığını ifade eden beş yaş altı ölüm hızı, 2021'de 11,3 iken 2022'de binde 11,2 oldu.



Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
TT

Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)

Bilim insanları şizofreni ve bipolar bozukluktan muzdarip kişilerin beyin zarında Hepatit C virüsü tespit etti. Bulgular bu kişilerdeki bazı semptomlara enfeksiyonun yol açabileceğine işaret ediyor.

Şizofreni, bipolar bozukluk ve majör depresyon gibi sorunların bazı psikiyatrik belirtileri uzun zamandır viral enfeksiyonlarla ilişkilendiriliyor. Ancak bugüne dek bu teoriyi doğrudan destekleyecek bir virüse beyinde rastlanmamıştı.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu durumun virüslerin doğrudan beyne girmeyip beyin zarını hedef almasından kaynaklanabileceğini söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Translational Psychiatry'de 14 Temmuz Pazartesi günü yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, şizofreni, bipolar bozukluk veya majör depresyonu olan kişilerin ölümden sonra beyinlerinden alınan koroid pleksus örneklerini, sağlıklı bireylerin beyinlerinden alınanlarla karşılaştırdı.

Koroid pleksus, sıvı dolu boşlukların yani ventriküllerin zarını oluşturan ve özellikle beyni ve omuriliği koruyan beyin omurilik sıvısını üreten hücre topluluğunu ifade ediyor. Daha önceki çalışmalarda beyin içinde virüs keşfedilmediği için virüslerin bulaştığı bilinen bu bölgeye odaklandılar. 

Araştırmacılar 3 binden fazla hücreyi saptayabilen bir teknolojiyi kullanarak şizofreni veya bipolar bozukluktan muzdarip kişilerden alınan örneklerde daha fazla virüs tespit etti. Ancak sadece bu kişilerin beyin zarında Hepatit C vardı. 

Ayrıca kronik Hepatit C tanısı olan bazı kişilerde virüse rastlanmadı. Bu da enfeksiyonun her zaman beyin zarına ulaşmadığını gösteriyor

Bilim insanları daha sonra yaklaşık 285 milyon kişinin sağlık verilerinin tutulduğu bir veritabanına başvurdu. Şizofreni hastalarının yüzde 3,6'sında ve bipolar bozukluğu olanların yüzde 3,9'unda Hepatit C virüsünün belgelendiği saptandı. 

Majör depresyonu olanların neredeyse yüzde 1,8'inde virüs tanısı görülürken, kontrol grubunda bu oran sadece yüzde 0,5'ti. 

Ayrıca beyin zarında Hepatit C olan kişilerin, öğrenme ve hafızayla ilgili beyin bölümü hipokampusunda virüse rastlanmadı. Ancak yine de virüsün varlığı, hipokampustaki gen ifadesini değiştiriyordu. Bu durum zarda meydana gelen bir enfeksiyonun, beyin fonksiyonlarını ve davranışını etkileyebileceği ihtimaline işaret ediyor.

Araştırmacılar bulguların, şizofreni veya bipolar bozukluğu olan herkesin Hepatit C enfeksiyonu olduğunu göstermediği uyarısında bulunuyor. Ancak beyin zarındaki virüsün, semptomlarla ilişkili olabileceğini gösteriyor.

Bu rahatsızlıklardan muzdarip kişilere virüs testi yapılması ve buna yönelik tedavi uygulanması semptomların azaltılmasına katkı sağlayabilir. Enfeksiyon genellikle antiviral ilaçlarla tedavi ediliyor.

Çalışmaya liderlik eden Sarven Sabunciyan "Bulgularımız, bazı kişilerin enfeksiyon nedeniyle psikiyatrik semptomlar yaşıyor olabileceğini gösteriyor" diyerek ekliyor:

Hepatit C enfeksiyonu tedavi edilebildiğinden, bu hastalara antiviral ilaçlar verilerek psikiyatrik semptomlarının azalmasına yardımcı olunabilir.

Independent Türkçe, Johns Hopkins Üniversitesi, Neuroscience News, Translational Psychiatry