Mozart'ın yeni doğan bebeklerde ağrı kesici etkisi yaptığı ortaya çıktı

Topuk kanı alınan bebeklere klasik müzik dinletildi

Araştırmada Mozart'ın sakinleştirici etki ve uyku için tavsiye edilen parçaları kullanıldı (Wikimedia Commons)
Araştırmada Mozart'ın sakinleştirici etki ve uyku için tavsiye edilen parçaları kullanıldı (Wikimedia Commons)
TT

Mozart'ın yeni doğan bebeklerde ağrı kesici etkisi yaptığı ortaya çıktı

Araştırmada Mozart'ın sakinleştirici etki ve uyku için tavsiye edilen parçaları kullanıldı (Wikimedia Commons)
Araştırmada Mozart'ın sakinleştirici etki ve uyku için tavsiye edilen parçaları kullanıldı (Wikimedia Commons)

Yeni bir araştırma, özellikle doktor muayenelerinde canı yanan yeni doğmuş bebeklerin Mozart dinletilerek sakinleştirilebileceğini ortaya koydu.

ABD'deki Thomas Jefferson Üniversitesi'nden araştırmacılar, ünlü besteci Wolfgang Amadeus Mozart'ın parçalarının bebeklerde ağrı kesici etkisi yaptığı sonucuna vardı.

Çalışmayı doktorlarla işbirliği içinde gerçekleştiren araştırma ekibi, New York'taki bir hastanede 100 bebeği inceledi.

İncelenen her bebek zamanında doğmuştu ve araştırma sırasında yaklaşık iki günlüktü.

Bebeklerin yarısına, standart bir topuk kanı alma işleminde önce 20 dakika boyunca Mozart parçaları dinletildi. Parçalar işlem sırasında ve sonrasında 5 dakika boyunca devam etti.

Diğer yarısıysa işlemi sessizce bekledi. Ebeveynlerin bebeklerini kucaklamalarına izin verilmedi.

Bu esnada bir araştırmacı, bebeklerin yüz ifadelerini, ağlamasını, nefes alma düzenini, uzuv hareketlerini ve uyanıklığını izleyerek ne kadar ağrı çektiklerine dair notlar aldı.

Sonunda Mozart dinletilen bebekler, Yenidoğan Ağrı Ölçeği puanlamasında "istatistiksel ve klinik açıdan anlamlı" bir azalma gösterdi.

Bu azalma, topuktan kan alınması öncesinde, sırasında ve sonrasında da geçerliydi.

Bulgular, bazı sakinleştirici müzik türlerinin en genç insanların beyninde bile güçlü bir rahatlatıcı etkiye sahip olabileceğini gösteriyor.

Hakemli bilimsel dergi Nature'da bugün yayımlanan makalede konuyla ilgili şu ifadeler yer aldı:

Müzik müdahalesi, sağlıklı, zamanında doğmuş bebeklerde küçük prosedürlerden kaynaklanan ağrıyı hafifletmek için kolay, tekrarlanabilir ve maliyetsiz bir araçtır.

Independent Türkçe



Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
TT

Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)

Yeni araştırmaya göre, haftada iki tavuk göğsü filetosundan daha azına denk gelen et tüketimi gezegen için sürdürülebilir kabul edilebiliyor.

Hayvancılığın küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 15'inden sorumlu olduğu tahmin edildiğinden, araştırmacılar yıllardır protein ihtiyacını karşılamak için et tüketiminin azaltılıp baklagil alımının artırılması çağrısında bulunuyor.

İnsanları, etin haftada bir kereden daha az yendiği bitki temelli "fleksitaryen" bir diyet benimsemeye çağırıyorlar.

Ancak haftada tam olarak ne kadar et tüketilmesinin tavsiye edildiği belirsizliğini koruyor. Danimarka Teknik Üniversitesi'nden sürdürülebilir kalkınma uzmanı Caroline Gebara, "Artık çoğu kişi hem çevrenin korunması hem de sağlıkla ilgili nedenlerle daha az et yememiz gerektiğinin farkında. Ancak 'daha az'ın ne kadar olduğunu ve büyük resimde gerçekten fark yaratıp yaratmadığını anlamak zor" diyor

Nature Food adlı akademik dergide yayımlanan bu son çalışma, bu miktarı haftada yaklaşık 255 gram olarak belirledi.

Dr. Gebara, "Süpermarketteyken gözünüzde canlandırabileceğiniz ve düşünebileceğiniz somut bir rakam hesapladık, haftada 255 gram kümes hayvanı veya domuz eti" dedi.

Bu, yaklaşık iki tavuk göğsü filetosuna eşdeğer ve bir kişinin gezegene zarar vermeden haftada tüketebileceği et sınırı.

Bu rakam sadece kümes hayvanları ve domuz eti için geçerli. Çalışma, "mütevazı bir sığır eti tüketiminin" bile gezegenin kaldırabileceği sınırı aştığı uyarısını yapıyor.

Dr. Gebara, "Hesaplamalarımız, bir kişinin diyetindeki mütevazı miktarda kırmızı etin bile, çalışmada incelediğimiz çevresel faktörlere dayanarak gezegenin kaynakları yeniden üretebileceği miktarla uyumsuz olduğunu gösteriyor" dedi.

Ancak et içeren diyetler de dahil hem sağlıklı hem de sürdürülebilir olan pek çok başka beslenme şekli var.

Çalışma, sürdürülebilir gıda tercihlerini desteklemek için daha iyi siyasi rehberlik ve kamusal çerçeveler oluşturulması çağrısında bulunuyor.

Araştırma, karbondioksit emisyonları, su ve arazi kullanımı gibi çevresel faktörlerin yanı sıra farklı diyetlerin sağlık üzerindeki etkilerini de göz önünde bulunduruyor.

11 çeşit diyetin 100 binden fazla varyasyonunun incelendiği çalışmada, bunların çevre ve sağlık üzerindeki etkileri hesaplandı. Orta düzeyde kırmızı et tüketiminin bile gezegenin sürdürülebilirlik sınırlarını aştığı sonucuna varıldı.

Öte yandan, pesketaryen, vejetaryen ya da vegan bir diyetin, gezegenin destekleyebileceği sınırlar içinde olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Süt ürünleri veya yumurta ilaveli vejetaryenlik gibi karışık diyetler de sürdürülebilir olabilir. Dr. Gebara, "Örneğin hesaplamalarımız, sizin için önemliyse, peynir yemenin ve aynı zamanda sağlıklı ve iklim dostu bir diyet benimsemenin mümkün olduğunu gösteriyor" dedi.

Aynı durum yumurta, balık ve beyaz et için de geçerli ancak tabii ki diyetinizin geri kalanının nispeten sağlıklı ve sürdürülebilir olması gerek. Fakat ya hep ya hiç olmak zorunda değil.

Independent Türkçe