Karaciğer hasarının 5 nedeni

Karaciğer hasarının 5 nedeni
TT

Karaciğer hasarının 5 nedeni

Karaciğer hasarının 5 nedeni

Rus karaciğer hastalıkları ve beslenme uzmanı Dr. Natalia Panina, karaciğer hasarına yol açan 5 neden hakkında uyarıda bulundu. Karaciğerin yapısı gereği yenilenme kapasitesi yüksek olmasına rağmen, bu yeteneğinin belirli sınırları olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Gazeta Ru’dan aktardığı habere göre Panina’ya göre karaciğer hasarına yol açan 5 neden arasında şunlar yer alıyor:

Aşırı kilo

Şişmanlık başlı başına diyabet, kardiyovasküler hastalık ve tümörlerin gelişiminin bir nedenini teşkil ediyor. Karaciğer hücrelerinde biriken yağlar onun zarar görmesine neden oluyor. Bazı durumlarda fibrozise ve diğer hastalıkların şiddetlenmesine de yol açıyor.

İlaçlar ve besin takviyeleri

Rastgele besin takviyeleri ve vitaminler, antibiyotikler, ağrı kesiciler, doğum kontrol hapları ve hatta aşırı miktarda parasetamol kullanmak toksik hepatite neden olabiliyor.

Alkollü içecekler

Karaciğer için güvenli olan alkol dozu bulunmuyor. Erkekler için 40 gramın üzerindeki etanol dozu, kadınlar için ise 20 gramın üzerindeki doz tehlikeli sayılıyor. Düzenli alkol tüketimi alkole bağlı karaciğer hastalığına yol açarken, bu da sonunda siroz ile sonuçlanıyor.

Doymuş ve işlenmiş yağlar

‘Kötü’ kolesterol seviyesini yükselten hayvansal yağlar ve trans yağlar açısından zengin besinler, karaciğer ve kalp-damar hastalıklarına yol açar ve fruktoz seviyesini artırarak alkolsüz yağlı karaciğer hastalığının gelişmesine katkıda bulunuyor.

Bağırsak bakterilerinin aşırı çoğalması

Bu durum, antibiyotiklerin gelişigüzel kullanılması, yetersiz beslenme ve diyette lif eksikliği sonucunda daha da kötüleşiyor.



Vücut geliştirenlerin kullandığı takviye, orta yaşlı kadınların hayatını değiştirebilir

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Vücut geliştirenlerin kullandığı takviye, orta yaşlı kadınların hayatını değiştirebilir

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Kreatin takviyeleri yakın zamana kadar neredeyse sadece performansı artırmak ve kas kütlesini kazanmak isteyen sporcular ve vücut geliştiriciler tarafından kullanılıyordu. Ancak artık şaşırtıcı hızda büyüyen bir pazar var: Orta yaşlı kadınlar.

Dwayne "The Rock" Johnson hâlâ protein karışımını "hacim kazanmak" için kullanırken, Ivanka Trump bu yıl sabah smoothie'siyle birlikte bir doz aldığını açıkladı.

TikTok'taki fitness fenomenlerinden sağlık uzmanlarına kadar, bu tebeşirimsi toz artık kadınlar için bir dizi faydasıyla lanse ediliyor. Peki, kreatin tam olarak ne ve bilim bu trendi destekliyor mu?

Midland Health'te doktor ve direktör olan Dr. Rupa Parmar, The Independent'a "Kreatin üç amino asitten (arjinin, glisin ve metiyonin) elde edilen doğal bir bileşik" diye konuştu.

Enerji üretimi için esasen kaslarımızda depolanır.

Kırmızı et ve balık gibi gıdalardan az miktarda alınsa da vücudumuz da her gün yaklaşık 1 gram üretir.

Rupar, çoğu kadının gıdalardan günde önerilen 3 ila 5 gramı almadığını ve takviyenin yardımcı olabileceğini söyledi.

"Kadınlar doğal olarak erkeklerden çok daha düşük kreatin depolarına sahip ve kreaatin genellikle beslenmelerinde daha az yer alıyor. Dolayısıyla seviyelerini artırmak için kreatin almaktan daha fazla fayda görebilirler" diye ekledi.

Kreatinin bir takviye olarak yükselişi 1992'de Britanyalı kısa mesafe koşucusu Linford Christie ve engelli koşucu Sally Gunnell'in Barselona Olimpiyatları'nda altın madalya kazanmasıyla başlamıştı.

Parlak fitness dergileri onu bir "buluş" diye nitelendirmeye başlamıştı: Fortune dergisindeki 1998 tarihli bir makale bileşiği "doğanın steroidi" diye adlandırmış, Los Angeles Times da "Güç tozu" diye manşet atmıştı.

Başlangıçta büyük oranda kas geliştirme ve antrenman sonrası toparlanmaya faydalarıyla ünlense de araştırmalar kreatinin faydalarının spor salonunun ötesine uzanabileceğini gösteriyor.

Kreatin hafıza, beyin sağlığı, depresyon tedavisi ve enerji artışıyla ilişkilendiriliyor.

Rupar, "Bu madde beyin sağlığını bile destekleyebilir. Bilişsel işlevi iyileştirmeye ve yaşlandıkça bir miktar koruma sağlamaya yardımcı olduğunu öne süren çalışmalar var" dedi.

Kansas Üniversitesi Tıp Merkezi tarafından Alzheimer hastaları üzerinde yapılan bir ön çalışmada, kreatin takviyelerinin hafızayı ve yürütme işlevini geliştirebileceği bulundu. Kreatin hormonal dalgalanmalara da iyi gelebilir.

Rupar sözlerine şöyle devam etti:

Kreatin, özellikle kendinizi daha yorgun hissettiğinizde, istikrarlı enerji seviyelerini destekleyerek regl döneminizdeki yorgunluğu hafifletmeye yardımcı olabilir.

Adet döngüsünü düzenleyen hormonlar olan östrojen ve progesteron, vücudun kreatini nasıl ürettiğini ve kullandığını etkiliyor.

Rupar, "Adet döngüsü sırasında kreatin seviyeleri değişebilir ve takviyeler, özellikle östrojen düşük olduğunda, enerji ve kas fonksiyonunu daha istikrarlı tutabilir" dedi.

Menopoza yaklaşan veya menopoza giren kadınlar için kreatin, özellikle direnç antrenmanıyla birleştirildiğinde kas kütlesi, gücü ve kemik yoğunluğundaki düşüşleri önlemeye yardımcı olabileceğinden özellikle umut verici görünüyor.

12 aylık bir çalışmada, kreatinin menopoza girmiş 47 kadında kemik mineral yoğunluğu kaybını azalttığı bulundu.

Tüm potansiyel avantajlarına rağmen, kreatinin dezavantajları da var.

En yaygın şikayetlerden biri şişkinlik: Kasları doyurduğu için su tutulmasına neden olabilir, bu da bazen şişkinlik hissine ve su ağırlığından dolayı tartıda birkaç kilo fazlalığa yol açar.

Yine de çalışmalar, önerilen dozlarda alındığında kreatinin çoğu sağlıklı yetişkin için güvenli olduğunu defalarca gösterdi.

Uzmanlar, özellikle böbrek rahatsızlığı olanlar veya ilaç kullananların başlamadan önce bir sağlık uzmanına danışmasını tavsiye ediyor.

Independent Türkçe