Stres genellikle kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve gastrointestinal hastalıklar gibi potansiyel olarak ciddi hastalıkların gelişiminin başlangıç noktasıdır. Stres ve uykusuzluk günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak bunların bir grup ciddi hastalığa neden olduğunu anlamalıyız.
Kaygı ve stres kişinin normal saatinden geç uyumasına neden olur. Uyusa bile uykusu yüzeysel olur ve herhangi bir hareket veya ses onu uyandırır. Yani yeterince dinlenmeden uyanır. Bu da kötü ruh haline, yorgun, sinirli, endişeli hissetmeye ve aşırı yemeye yol açar. Resmi istatistikler büyük şehirlerin nüfusunun yaklaşık yüzde 50'sinin uyku-uyanıklık döngüsünün bozulmasından muzdarip olduğunu gösteriyor.
Birçok psikoloğa göre, bu sorun ortaya çıkarılmalı ve herhangi bir arkadaş veya akraba ile konuşulmalıdır. Russia Today haber ağının Vesti gazetesinden aktardığına göre, durum kötüleştiğinde bir psikiyatriste danışmak en iyisidir.
Gazete, günde 10 dakika boyunca sorun hakkında hiç düşünmemenin ve bunun yerine müzik dinlemenin, kitap okumanın ya da meditasyon yapmanın daha iyi olacağını da ekliyor.
Ayrıca her gün sanatsal faaliyetlerde bulunabilirsiniz çünkü bu kaygı ve stres düzeyini büyük ölçüde azaltır. Ayrıca glisin ve melatonin içeren ürünler de diyete eklenebilir. Çünkü glisin anksiyeteyi azaltır ve yatıştırır, melatonin ise doğal ve sağlıklı uykuyu teşvik etmeye yardımcı olur. Ancak tüm bu yöntemler işe yaramazsa uyku ilaçlarına başvurmak gerekir.