Bilim insanlarından gazlı ocak uyarısı: "Sigaradan zararlı"

Sessiz tehlike, yatak odasını dahi tehdit ediyor

Benzenler havayla temas ettiği anda buharlaşıyor (Pixabay)
Benzenler havayla temas ettiği anda buharlaşıyor (Pixabay)
TT

Bilim insanlarından gazlı ocak uyarısı: "Sigaradan zararlı"

Benzenler havayla temas ettiği anda buharlaşıyor (Pixabay)
Benzenler havayla temas ettiği anda buharlaşıyor (Pixabay)

Evlerdeki gaz ocaklarının sigaradan daha fazla benzen saldığını bulan ABD'li bilim insanları, "Pasif içicilikten zararlı" diyerek uyardı.

Hakemli dergi Environmental Science & Technology'de yayımlanan araştırmada, evde gazla çalışan aletlerin sigara dumanında bulunan ve kansere neden olduğu bilinen benzen isimli kimyasalın düzeyini artırdığı ortaya kondu.

Stanford Üniversitesi'nden bilim insanlarına göre, gazla çalışan ocakların ateşinde oluşan yoğun benzeni solumak, pasif sigara içiciliğinden daha kötü olabilir. 

Birçok kanser hastalığına yol açtığı bilinen benzen, sigara dumanı, egzoz, yapıştırıcı, boya, mobilya cilası, böcek ilaçları, deterjan gibi ürünlerin içinde de bulunuyor.

Mutfakta yanan fırın, yatak odasını etkiliyor

Bilim insanları, mutfak ve yatak odalarındaki ortalama benzen seviyelerini ölçmek için Kaliforniya ve Kolorado'daki 87 evi inceledi.

Bazı evlerde gazlı cihazlar kapatıldıktan sonra bile, iç mekandaki yoğunlaşmanın önerilen sağlık sınırlarını çok fazla aştığı görüldü.

Bunun da iç mekanların hava kalitesini düşürdüğü ve zamanla sağlığın bozulma riskini artırdığı belirtildi.

İncelenen evlerin yüzde 29'unun mutfağında benzen yoğunluğunun sigara dumanındaki bulunan kimyasal seviyelerin üzerinde olduğu belirtildi.

Araştırmacılar ayrıca, 6 evin yatak odasını da inceledi. Fırınları 90 dakika boyunca yaklaşık 250 derecede yakan bilim insanları, birkaç saat sonra yatak odasındaki benzenin yoğunluğunun arttığını gözlemledi.

Kanser riskini artırıyor

Araştırmanın başyazarı Yannai Kashtan, "Benzen soluyorsanız kanser riskiyle karşı karşıyasınız demektir" ifadelerini kullandı.

Uzmanlar, gazla çalışan bir cihaz kullanıyorsanız evinizin havalandırma sistemini kontrol etmek gerektiğini söylüyor.

Aynı zamanda elektrikli ya da indüksiyonlu ocaklara geçiş yapmak da benzen gibi zararlı kimyasallara maruz kalmayı azaltabilir.

Independent Türkçe



Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
TT

Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)

Araştırmacılar bu hafta, Down sendromlu kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu açıkladı.

Kişinin fazladan bir kromozomla doğmasından kaynaklanan bu gelişimsel engel, beynin ve vücudun nasıl geliştiğini etkileyebiliyor. Bu, ABD'de kromozomla bağlantılı en yaygın rahatsızlık ve her yıl Down sendromu olan 6 bin bebek dünyaya geliyor. Amerika'da 400 bin ila 600 bin kişinin Down sendromuyla yaşadığı tahmin ediliyor.

Bilim insanları bu genetik rahatsızlığın risk faktörlerinin hepsini olmasa da bazılarını biliyor. Kalp hastalığı riskinin artmasının potansiyel nedeninin, daha yüksek obezite prevalansı, kandaki yağın anormal seviyelerde olması, hareketsiz yaşam tarzı ve düşük tansiyon prevalansının daha düşük olması gibi farklı kardiyovasküler risk faktörlerine bağlı olduğunu söylüyorlar. Down sendromlu birçok birey, gevşek eklemler nedeniyle kas kazanmada zorluklar yaşıyor.

Vücutları da genel nüfusa göre daha hızlı yaşlanıyor, saçları beyazlıyor ve bağışıklık fonksiyonları diğerlerine göre daha erken düşüyor.

İsveç'teki Gothenburg Üniversitesi'nden Dr. Anne Pedersen yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Sonuçlarımız, Down sendromlu bireylerin yaşa bağlı bazı kardiyovasküler çıktılar açısından daha yüksek risk altında olduğunu ve önceki çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu bir şeilde kardiyovasküler risk faktörü profillerinin genel popülasyondan farklı olduğunu gösteriyor.

Araştırma çarşamba günü Journal of Internal Medicine adlı hakemli dergide yayımlandı.

Yazarlar, 1946 ve 2000 arasında İsveç'te doğan 5 bin 100'den fazla Down sendromlu bireyin sağlık durumunu inceledi. Bu kişileri, Down sendromu olmayan diğer İsveçlilerle karşılaştırdılar.

Araştırmacılar, Down sendromunun 4,41 kat daha yüksek iskemik inme riski ve 5,14 kat daha yüksek hemorajik inme riskiyle ilişkili olduğunu saptadı. İskemik inme, bir şey kan akışının beyne ulaşmasını engellediğinde, hemorajik inme de zayıflayan kan damarı yırtıldığında meydana geliyor.

Ayrıca kalp krizi riski Down sendromu olan ve olmayan kişilerde yakınken, Down sendromlu gençlerde yüksek çıktı.

Bu değişikliklerin neden gözlemlendiğini belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekirken yazarlar, bulguların gelecekte küresel araştırma ve tedavilere yansıyabileceğini söylüyor.

Pedersen, "Bunun Down sendromlu bireylerin izlenmesi ve tedavisi açısından gelecekte etkileri olabilir" diyor.

Independent Türkçe