90 dakika daha az uyumak kadınlarda diyabet riskini artırıyor

Dünya çapında yarım milyardan fazla insan bu hastalıktan mustarip

Uyku eksikliği kadınların diyabet geliştirme riskini etkileyebilir (Public Domain)
Uyku eksikliği kadınların diyabet geliştirme riskini etkileyebilir (Public Domain)
TT

90 dakika daha az uyumak kadınlarda diyabet riskini artırıyor

Uyku eksikliği kadınların diyabet geliştirme riskini etkileyebilir (Public Domain)
Uyku eksikliği kadınların diyabet geliştirme riskini etkileyebilir (Public Domain)

ABD’de yapılan ve her yıl 14 Kasım'a denk gelen Dünya Diyabet Günü'nde yayınlanan bir araştırma, 6 hafta boyunca uykunun yalnızca 90 dakika kısaltılmasının kadınlarda diyabet geliştirme riskini artırdığını ortaya çıkardı.

Araştırmada, yeterince dinlenmeye alışmış kadınlarda uyku eksikliğinin insülin direncini artırdığını, menopoz sonrası kadınlarda bu etkinin daha belirgin olduğu kaydedildi. Araştırmanın sonuçları pazartesi günü Diabetes Care dergisinde yayınlandı.

Yarım milyardan fazla insan, erkekleri, kadınları ve her yaştan çocukları etkileyen diyabet hastası. Son tahminlere göre önümüzdeki 30 yılda bu sayının ikiye katlanarak dünya çapında 1,3 milyar kişiye ulaşması bekleniyor.

Araştırma sırasında araştırmacılar, rutin olarak gecede en az 7 saat uyuyan 11 postmenopozal kadın da dahil olmak üzere 38 sağlıklı kadını izleyerek, uyku süresinin azalmasının kadınlarda diyabet riski üzerindeki etkisine odaklandı.

İdeal sağlık için önerilen uyku miktarı gecede 7 ila 9 saat arasında, ancak Amerikalıların yaklaşık üçte biri önerilen minimum miktardan daha azını uyumakta.

Katılımcılar iki aşamadan geçti: İlkinde yeterli uykuyu sürdürmeleri istendi; Diğerinde yatma saatlerini bir buçuk saat ertelemeleri istendi; Bu da uyku sürelerini yaklaşık 6 saat kısalttı ve araştırmanın her iki aşaması da 6’şar hafta sürdü.

Sonuçlar, 6 hafta boyunca uykuyu 90 dakika azaltmanın açlık insülin düzeylerini yüzde 12'den fazla, menopoz öncesi kadınlarda ise yüzde 15'ten fazla artırdığını gösterdi.

Genel olarak insülin direnci yaklaşık yüzde 15 oranında, menopoz sonrası kadınlarda ise yüzde 20'den fazla artarken, ortalama kan şekeri seviyeleri çalışma boyunca tüm katılımcılar için sabit kaldı.

Ekibe göre bu sonuçlar, 6 hafta boyunca orta derecede uyku eksikliğinin kadınların vücudunda diyabet riskini artıran değişikliklere neden olduğunu gösteren ilk sonuçlar.

Columbia Üniversitesi'ndeki çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Marie-Pierre Saint-Onge, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Çalışmamız, düzenli olarak yeterli uyku çekenlerin uykusunu gecelik 6 saatle sınırlamanın insülin duyarlılığını zayıflattığını gösterdi. İnsülin üreten hücreler üzerindeki sürekli baskı, onların başarısız olmasına ve sonunda diyabetin ortaya çıkmasına neden olabilir.”

Saint- Onge, sonuçların özellikle menopozdan sonra kadınların diyabeti önlemek için gecede en az 7 saat uyuması gerektiğini gösterdiğini kaydetti. Ayrıca ekibin, bu hastalık riskini taşıyan yetişkinlerde kan şekeri kontrolünü iyileştirebilecek uyku düzenlerini değerlendirmeye devam edeceğini vurguladı.



Kanser ilaçlarının alındığı saat etkiyi yüzde 30 oranında değiştiriyor

Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)
Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)
TT

Kanser ilaçlarının alındığı saat etkiyi yüzde 30 oranında değiştiriyor

Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)
Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)

Kanserli hücrelerin sirkadiyen ritmini inceleyen bilim insanları, ilaçların günün hangi saatinde daha etkili olduğunu belirledi.

Biyolojik bir saat işlevi gören sirkadiyen ritim, 24 saatlik döngü içinde metabolizmanın işleyişini düzenliyor.  

Uyku düzeninden hormon üretimine kadar pek çok şeye etki eden bu biyolojik saat, ilaçların başarısı üzerinde de rol oynuyor. 

Tedavinin ne zaman uygulandığı fark yaratırken, örneğin kemoterapinin tümör hücreleri bölünürken daha etkili olduğu bulunmuştu. 

Nature Communications adlı hakemli dergide 22 Ağustos Perşembe günü yayımlanan bir çalışmada, kanser ilaçlarının günün hangi saatinde daha iyi performans gösterdiği tespit edildi. 

Araştırmacılar üçlü negatif meme kanseri hastalarından alınan hücreleri laboratuvarda geliştirerek inceledi. Meme kanserinin şiddetli bir versiyonu olan bu hastalık için çok az tedavi yöntemi var. 

Bilim insanları kanserli hücrelerin sirkadiyen ritimlerini birkaç gün boyunca takip ederek biyolojik saatlerinin detaylı bir haritasını çıkardı. Ardından hücrelerin farklı zamanlarda verilen tedaviye tepkisini izlediler. 

Analizler sonucunda ilaçların veriminin, günün hangi saatinde uygulandığına bağlı olarak yüzde 30'a kadar değişebildiği ortaya kondu.

Örneğin 5-fluorouracil adlı ilaç sabah 8 ila 10'da daha başarılı bir performans sergiliyordu. Bazıları da akşam saatlerinde daha etkiliydi.

Araştırmacılar ayrıca hangi genlerin, sirkadiyen ritimle ilacın başarısı arasındaki ilişkide önemli bir rol oynadığını da saptadı. 

Yeni çalışmada öne sürülen yaklaşım, etkili tedaviler geliştirmenin yanı sıra ilaçların yaratacağı etkiyi de en aza indirme potansiyeli taşıyor.

Aynı zamanda yanıt alınamayan tedavilerde başka bir ilaca geçmek veya dozu artırmak yerine sadece uygulandığı saati değiştirmek yeterli olabilir. 

Öte yandan sirkadiyen ritim kişiden kişiye değiştiği için bu bulgulara dayanarak geliştirilecek tedavilerin de hastaya özel olması gerekiyor. Ayrıca çalışma umut verici olsa da laboratuvar ortamında test edilen bulguların gerçek hastalar için geçerli olup olmadığı henüz bilinmiyor. 

Almanya'daki Charité Kapsamlı Kanser Merkezi'nden Dr. Adrián Enrique Granada, liderliğini üstlendiği çalışma hakkında "En etkili ilaç kombinasyonlarının belirlenmesini sağlayabilir" diyerek ekliyor:

Bulgularımız genel olarak, bireysel sirkadiyen ritimlere dayalı kişiselleştirilmiş tedavi planlarının kanser tedavisinin verimini kayda değer derecede artırabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe, News Medical, Study Finds, Nature Communications