Kışın banyo yaparken cilde zarar verebilecek 5 hata

Hataların başında aşırı sıcak su kullanımı geliyor.
Hataların başında aşırı sıcak su kullanımı geliyor.
TT

Kışın banyo yaparken cilde zarar verebilecek 5 hata

Hataların başında aşırı sıcak su kullanımı geliyor.
Hataların başında aşırı sıcak su kullanımı geliyor.

Günlük alışkanlıklar arasında yer alan banyo yapmak üzerinde fazla düşünmüyoruz. Saçlarımızı ve vücudumuzu ıslatmak için (kışın biraz daha sıcak bir şekilde) suyu açıyoruz, köpük için sabun kullanıyoruz ve cildimizi keseliyoruz. Ardından durulanıyoruz ve bir havluyla kurulanıyoruz.

Ancak sağlık uzmanları bize satır aralarında biraz daha fazlası olduğunu hatırlatıyor. Banyo yapma yöntemi ve adımları mevsimsel olmalı, yılın mevsimlerine, hava değişikliklerine ve bu mevsimlerde yaşadığımız sağlık koşullarına göre değişmelidir.

Yaygın duş hataları

Kışın, soğuk ve kuru koşullarda ve cildimizdeki değişikliklerle birlikte banyo yaparken temel olan, cildimize ve saçlarımıza zarar vermeden ve herhangi bir sağlık sorununa yol açmadan vücut temizliğini sağlamaktır.

İşte kışın duş alırken cilde zarar verebilecek en yaygın beş hata:

1-Sık sık banyo yapmak: Soğuk havaların ve soğuk rüzgarların cildimizi olumsuz etkileyebileceği sır değil. Ancak çok sık duş almak bu olumsuz etkiyi iki katına çıkarabiliyor.

Bazı insanlar vücut kokusunu gidermek, uykudan sonra uyanmaya ve tazelenmeye yardımcı olmak ve egzersiz sonrası rahatlamak gibi çeşitli nedenlerle günaşırı duş alır. Ancak sağlık açısından bakıldığında, romatolog danışmanı ve Harvard Health Press'in kıdemli fakülte editörü Dr. Robert H. Shmerling, ‘Her Gün Banyo Yapmak-Gerekli mi?’ başlıklı sağlık makalesinde şöyle diyor:

 "Her gün banyo yapmanın sağlığınız için çok da iyi olduğu söylenemez. Aslında her gün duş almak sağlığınız için zararlı olabilir.”

"Connecticut'ta çalışmalar yürüten dermatolog Dr. Diane Mraz Robinson da "Aşırı banyo kuru, kırmızı ve tahriş olmuş bir cilde yol açabilir. Hatta egzama gibi cilt hastalıklarına bile yol açabilir" dedi.

Zira fiziksel aktivite düzeyine bağlı olarak, her gün duş almak bazıları için aşırı olabilir. İki günde bir banyo yapmak, cildi doğal neminden arındırmadan ve banyodan sonra soğuğa maruz kalmanın yansımalarına neden olmadan cildi temizlemek için yeterli olabilir. Özellikle de uzun bir süre geçmişse.

Sağlık uzmanları, kirli veya terli değilseniz ya da sık duş almak için başka nedenleriniz yoksa, haftada birkaç kez duş almanın çoğu insan için yeterli olabileceği görüşünde. Koltuk altlarına ve uyluk aralarına odaklanarak kısa bir duş almanın (3 veya 4 dakika) yeterli olduğu düşünülüyor.

2-Sıcak su ile banyo yapmak: Uzun bir iş gününün ardından ya da soğuk havalarda uyandığımızda sıcak suyla duş almak iyi bir fikir gibi görünebilir. Böylece hafif buhar bizi çevreler ve rahatlama hissi verir. Ancak bu keyfin beraberinde getirdiği olumsuzluklar var. Sağlık kaynakları, sıcaklığı yetişkinler için 40 santigrat dereceyi, çocuklar için de 37 santigrat dereceyi aşan suyla banyo yapmaktan tamamen kaçınılması gerektiğini hatırlatıyor. Genel olarak en iyi sıcaklık 37 santigrat derecedir veya kişi bunu tolere edebiliyorsa çok daha düşük olduğu vurgulanıyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre uzmanlar sıcak suyla duş alma isteğinin kontrol edilmesi, bunun ciltte kızarıklığa ve cilt yanıklarına neden olmasının önlenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Özellikle yaşlılar, ayak sinirlerini hissetme kabiliyeti azalmış olan şeker hastaları ve sıcak suyun cilt ülserlerinin daha fazla tahriş olmasına neden olabileceği alerji hastaları için… Dr. Diane Mraz Robinson konuya ilişkin şunları söyledi:

"Sıcaklığı 37 santigrat derecenin altında tutun; daha yüksek sıcaklıklar cildin gerekli nemini alır ve cildinizin doğal koruyucu bariyerini tüketerek cildin neminin azalmasına neden olabilir. Bilime göre en sağlıklı banyo sıcaklığı budur."

Banyo dönemi

3- Uzun duş almak: Amerikan Dermatoloji Akademisi (AAD) duşların 10 dakikayı geçmemesini öneriyor. Dr. Diane Mraz Robinson’ın duş süresine ilişkin açıklaması şöyle oldu:

"Uzun süre duş almak cildimizi kurutabilir ve kaşıntıya yol açabilir. Duş sürenizi beş ila yedi dakika ile sınırlamaya çalışın."

 New York'taki Cornell Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden dermatolog Dr. Stacey Salop da "Sıcak bir duş, özellikle de uzun süreli sıcak bir duş, cildin kurumasına ve iltihaplanmasına yol açar" dedi.

Ayrıca, soğuk kış koşullarında vücudun uzun süre sıcak suya, hatta ılık suya maruz kalması, ciltteki kan damarlarının genişlemesi ve iç organlardan ve beyinden kanı içine çekmesi sonucunda kan basıncında düşüşe, dengesizliğe veya kan basıncında bir azalmaya neden olabilir. Zeminde de sabun köpüğü bulununca bu duşta kayma ve düşme olasılığı yaratabilir.

Bu, yaşlılar ve düşük tansiyona neden olan ilaçlar kullananlar ya da eklem, sinir, kulak veya dengesizlik gibi hastalıklardan mustarip olanlar için oldukça önemlidir. Ayrıca, uzun süre sıcak veya ılık suda banyo yaptıktan sonra doğrudan soğuk veya doğal havaya çıkmak, derideki kan damarlarının genişlemesi sonucu vücudun hızlı bir şekilde uyum sağlamasını, iç sıcaklığının normal seviyesini korumasını zorlaştırabilir ve bu nedenle hipotermi vakaları ortaya çıkabilir.

Cilt koruması

4- Cilt hasarı ve dost bakteriler: Bizi soğuktan koruyan ve soğuğa direnmemize yardımcı olan sağlıklı bir cilde en fazla ihtiyaç duyduğumuz zaman kıştır. Yapabileceğimiz en kötü davranış, cildin bu sağlıklı özelliklerinin kaybolmasına neden olan yanlış şekillerde banyo yapmaktır.

Dr. Robert Shmerling konuya ilişkin şunları söyledi:

“Normal, sağlıklı cilt, yüzeyinde bir yağ tabakası ve iyi bakteri dengesi bulundurur. Yıkama ve ovalama tüm bunları ortadan kaldırır; özellikle de su sıcaksa. Sonuç olarak cilt kuruyabilir, tahriş olabilir ya da kaşınabilir. Kuru, çatlamış cilt, bakterilerin ve alerjenlerin cildin sağlaması gereken bariyere nüfuz etmesine, cilt enfeksiyonlarının ve alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasına izin verebilir. Antibakteriyel sabun doğal bakterileri de öldürebilir. Bu durum ciltteki mikroorganizmaların dengesini bozar ve antibiyotiklere karşı daha dirençli olan daha agresif ve daha az dost canlısı mikropların ortaya çıkmasını teşvik eder. Bu cilt dostu bakterilerin önemi, koruyucu antikorlar üretmek ve daha iyi bir bağışıklık hafızası oluşturmak için vücudun bağışıklık sistemini uyarmadaki rolleridir. Bazı çocuk doktorları ve dermatologların çocuklara günlük banyo yaptırılmamasını tavsiye etmelerinin nedenlerinden biri de budur. Çünkü hayatınız boyunca sık sık banyo yapmak bağışıklık sisteminin işlevini yerine getirme kabiliyetini azaltabilir. Ayrıca gereksiz yere günlük duş almak suyun boşa harcanmasına neden olur ve şampuan, saç kremi ve sabundaki yağlar, parfümler ve diğer katkı maddeleri, maliyetleri bir yana, alerji gibi kendi başlarına sorunlara neden olur.”

5. Çok sert kurunma: Uzmanlar vücuda iyi bakılması gerektiği konusunda uyarıyor. Sağlık kaynakları, sert bir havlu yerine yumuşak bir havluyla çok fazla ovalamadan kurulanmayı öneriyor.

Bazı insanlar vücudu kurutmada ve masaja benzer bir his vermede daha iyi çalışacağına inandıkları için kuru, pürüzlü havlu istiyorlarsa da bunun sağlığa herhangi bir faydası bulunmuyor.

Sert bir havlu kullanmak ve sertçe ovalamak, doğrudan fark edilmeyebilecek bir risktir. Cilt tahrişine ve cildin dış katmanlarına ve bileşenlerine zarar veren aşırı pul pul dökülmeye neden olur. Kuruduktan hemen sonra cildi nemlendirmenin cildin tazeliğini, soğuğa karşı toleransını ve vücuttan izolasyonunu korumak için gerekli olduğunu da unutmamak gerekir. Ancak nemlendirici kullanarak yapılan bu nemlendirme, cilt duştan sonra çok fazla kurumadığında en iyi sonucu verir.

Sağlıklı bir nemlendirici, cildin doğal bariyerini onarmak için gerçekten çalışandır. Burada bir dermatoloğa bulunan en iyi türleri sormakta fayda var. Cildi nemlendirmek için en iyi zaman duştan hemen sonra, cildin çok az suyla nemli olduğu zamandır.

Kışın sağlıklı cildi korumak için sağlık ipuçları

Amerikan Dermatoloji Akademisi’nin konuya dair açıklaması şöyle:

"Daha fazla insan daha sağlıklı, daha parlak bir cilde sahip olmak istiyor. Bu da cilt bakım rutinlerini değerlendirmeyi ve vücuttaki en büyük organ olan cilde nasıl bakım yapılacağı hakkında daha fazla bilgi edinmeyi gerektiriyor. İlk adım, Hassas cilt, normal cilt, kuru cilt ve yağlı cilt veya yağlı ve kuru bölgeleri olan (karma cilt) olabilen cilt tipini bilmektir. Cilt tipini bilmek, cilde nasıl bakım yapılacağını öğrenmeye ve cildi temizlemek için kullanılacak uygun ürünleri seçmeye yardımcı olur.”

Amerikan Dermatoloji Akademisi kış aylarında cildi yatıştırmak ve nemlendirmek için aşağıdaki adımları öneriyor:

- Vücudu temizlemek için normal bir kalıp sabun kullanmayı bırakın ve kremsi bir kıvama sahip olan ve nazik, kokusuz bir etkiye sahip olan sıvı bir cilt temizleyici ile değiştirin.

- Sıcak değil ılık su kullanın. Çünkü sıcak su cildin doğal yağlarını alır ve bu da cilt kuruluğunu artırabilir.

- Cildinizi yıkarken fırçalamak için yumuşak bir bez kullanın ve sert bir lif kabağı veya duş fırçası kullanmaktan kaçının. Çünkü bunlar cildinizi tahriş eder.

- Duş süresinin kısa olmasına, yani 10 dakikadan az olmasına dikkat edin. Her gün tüm vücut duşu almak zorunda değilsiniz.

- Duştan sonra cildinizdeki suyu nazikçe kurulayın ve cildinizde biraz su bırakın. Cilt nemlendiricisini uyguladığınızda cildinizde bir miktar su olması, cildinizi nemlendirmedeki etkinliğine yardımcı olur.

- Duştan sonraki üç dakika boyunca, özellikle kuru ciltler için kremsi, kokusuz bir nemlendirici kullanın. Bu, kuru cildin rahatlamasına yardımcı olur ve cildinizin koruyucu bariyerinin onarılmasını kolaylaştırır. Hava kuru olduğunda veya atmosferdeki nem oranı düşük olduğunda nemlendirici kullanımını tekrarlayın.

- Ev işi ve bahçe işleri yaparken eldiven giymeye çalışın. Bu, cildin sert kimyasallara, güneş ışığına maruz kalmasını ve çizik ve yara riskini azaltmak için önem arz ediyor.



Erkekler için iki yıl etkili doğum kontrol yöntemi geliştirildi

ADAM adlı doğum kontrol yöntemi, sperm kanallarına yerleştirilen ve suda çözünen bir hidrojel (Unsplash)
ADAM adlı doğum kontrol yöntemi, sperm kanallarına yerleştirilen ve suda çözünen bir hidrojel (Unsplash)
TT

Erkekler için iki yıl etkili doğum kontrol yöntemi geliştirildi

ADAM adlı doğum kontrol yöntemi, sperm kanallarına yerleştirilen ve suda çözünen bir hidrojel (Unsplash)
ADAM adlı doğum kontrol yöntemi, sperm kanallarına yerleştirilen ve suda çözünen bir hidrojel (Unsplash)

Erkeklere yönelik yeni bir doğum kontrol yönteminin denemelerde en az iki yıl etkili olduğunun gösterilmesiyle kritik bir kilometre taşı geride bırakıldı. 

ADAM diye bilinen ve vücuda yerleştirilebilen, erkeklere yönelik hormonsuz doğum kontrol yöntemi, suda çözünen bir hidrojelin sperm kanallarına yerleştirilerek spermin meniyle karışmasını önlüyor.

Hidrojel, belirli bir süre sonra vücutta parçalanarak doğurganlığı geri kazandırmak üzere tasarlandı. Ürünün arkasındaki ABD merkezli şirket Contraline, prezervatif ve vazektomiye alternatif sunan ve eski hale geri dönmeye imkan veren bir ürün geliştirdiklerini belirtiyor.

Contraline klinik testin birinci aşamasında, ADAM'ın 24 ay boyunca sperm salımını başarıyla engellediğini ve denemede bu süreye ulaşan iki katılımcının da menisinde sperm tespit edilmediğini saptadı. Şirket, bugüne kadar ciddi bir yan etki kaydedilmediğini de ekliyor.

Contraline'ın tıbbi direktörü Dr. Alexander Pastuszak, "Amacımız, tüketicilerin ihtiyaçlarına doğrudan yanıt vererek iki yıl etki eden bir erkek doğum kontrolü seçeneği yaratmaktı" diyor.

Bu bulgular, suda çözünen yeni hidrojelimiz ADAM'ın amaçlanan kullanım ömrünü sağlayabildiğini doğruluyor. Güvenliği, etkisi, geri alınabilirliği, erkeklere ve çiftlere daha fazla üreme kontrolü sağlama potansiyeliyle ilgili iyimser olmaya devam ediyoruz.

The Guardian'a göre, klinik deneye katılan 25 kişi farklı zamanlarda kayıt yaptırdı ve daha fazla sonuç bekleniyor. İmplant, 10 dakika süren ve çok az kesi gerektiren bir işlemle, lokal anestezi uygulanarak yerleştirildi, yani hasta süreç boyunca uyanık kaldı.

ADAM çalışması, 26 Nisan'da Amerikan Üroloji Derneği toplantısında sunulacak ve doğum kontrol şirketi, 2025'in üçüncü çeyreğinde başlaması planlanan ikinci aşama klinik çalışması için düzenleyiciden tam onay aldığını duyurdu.

Contraline, bu onayı "erkeklere yönelik uzun süreli, geri alınabilen doğum kontrolün geliştirilmesinde önemli bir kilometre taşı" diye nitelendirerek "üreme sağlığı alanında çok ihtiyaç duyulan yeniliklerde hızlandırılmış ilerleme ve küresel ivmeye zemin hazırladığını" belirtiyor.

Şirket bu çalışmada, İlk İnsan Denemesi'nde elde edilen, güvenlik ve uygulanabilirlik açısından umut verici sonuçların temel alınacağını ifade ediyor.

Independent Türkçe