Akdeniz diyeti erkek doğurganlığını artırıyor

Bu diyet bol miktarda meyve, sebze, fındık, zeytinyağı, tam tahıl ve balık yemeyi içerir (AFP)
Bu diyet bol miktarda meyve, sebze, fındık, zeytinyağı, tam tahıl ve balık yemeyi içerir (AFP)
TT

Akdeniz diyeti erkek doğurganlığını artırıyor

Bu diyet bol miktarda meyve, sebze, fındık, zeytinyağı, tam tahıl ve balık yemeyi içerir (AFP)
Bu diyet bol miktarda meyve, sebze, fındık, zeytinyağı, tam tahıl ve balık yemeyi içerir (AFP)

İtalyan araştırmacılar tarafından yapılan yeni bir bilimsel çalışma, Akdeniz diyetinin erkeklerin doğurganlığını artırabileceğini ortaya koydu.

Akdeniz diyeti, fındık, zeytinyağı, tam tahıllar ve balığa ek olarak bol miktarda meyve ve sebze yemeyi içerir. Amerikan Fox News kanalı tarafından haberleştirilen yeni çalışma, erkeklerde kısırlığın çeşitli nedenlerini araştırarak, diyetin "üreme yeteneklerini geliştirmede nasıl önemli bir rol oynadığını" belirledi.

Çalışmaya, 3 ay boyunca büyük miktarda organik gıda içeren bir Akdeniz diyeti uygulayan 35-45 yaşları arasındaki 50 "düşük doğurgan" erkek dahil edildi. Çalışmanın sonunda araştırmacılar, katılımcılarda sperm oluşumu ve doğurganlıktan sorumlu birincil erkeklik hormonu olan testosteron seviyelerinde önemli bir artış olduğunu tespit etti.

Çalışmadaki katılımcı sayısının az olmasına rağmen, araştırmacılar sonuçların "diyetlerin üreme sağlığını desteklemede oynadığı rolün altını çizdiğini" söyledi. Journal of Food Science dergisinde yayınlanan çalışmalarında, "Akdeniz diyeti, spermi oksidatif stres ve hasardan korumak için gerekli olan vitaminler, mineraller, polifenoller ve antioksidanlar açısından zengindir" diye yazdılar.

Araştırmacılar şöyle devam ettiler: "Buna ek olarak, organik gıdalar daha düşük miktarda pestisit ve kirletici içerir ve daha yüksek seviyelerde biyoaktif bileşikler içerir, bunların hepsi testosteron seviyelerini artırır."

Eski çalışmalar daha önce rafine karbonhidrat ve şeker oranı yüksek diyetlerin sperm sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini göstermiştir. Çalışmalar ayrıca lif bakımından zengin Akdeniz diyetinin vücuttaki iltihaplanmayı azalttığını ve bunun da doğurganlığı artırmaya katkıda bulunduğunu göstermiştir.

Kısırlık ise dünya genelinde çiftlerin yüzde 8 ila 12'sini etkilemektedir.



Tatlı düşkünlüğü depresyona yol açabilir

Uzmanlar, yüksek miktarda işlenmiş şeker içeren pastane ürünlerine karşı dikkatli olma uyarısı yapıyor (Pexels)
Uzmanlar, yüksek miktarda işlenmiş şeker içeren pastane ürünlerine karşı dikkatli olma uyarısı yapıyor (Pexels)
TT

Tatlı düşkünlüğü depresyona yol açabilir

Uzmanlar, yüksek miktarda işlenmiş şeker içeren pastane ürünlerine karşı dikkatli olma uyarısı yapıyor (Pexels)
Uzmanlar, yüksek miktarda işlenmiş şeker içeren pastane ürünlerine karşı dikkatli olma uyarısı yapıyor (Pexels)

Bilim insanları çok fazla tatlı yemenin depresyona yol açabileceğini tespit etti. 

Özellikle işlenmiş şeker, diyabet ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırmak gibi sağlık sorunlarına yol açtığı için tavsiye edilmiyor. 

Birleşik Krallık'ta yapılan yeni bir araştırmadaysa hamur işlerinden gazlı içeceklere, şekerli gıdalara düşkün olanların ruh sağlığının da tehlike girdiği ortaya kondu. 

Journal of Translational Medicine adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada, ülke genelindeki yurttaşların sağlık verilerini içeren Birleşik Krallık Biyobankası'ndan 180 bin kişinin beslenme alışkanlıkları incelendi.

Yapay zekadan yararlanan araştırmacılar, katılımcıları üç gruba ayırdı: hayvansal ve şekerli gıdaları az tüketip meyve ve sebze ağırlıklı beslenenler; bitkisel, hayvansal ve şekerli de dahil her şeyden yiyenler ve sağlıklı besinleri genellikle es geçip çoğunlukla şekerli gıdalar tüketenler.

Katılımcıların kan örneklerini inceleyen araştırmacılar, belirledikleri 2 bin 923 protein ve 168 metabolitin nasıl bir değişkenlik gösterdiğini analiz etti.

Proteinler enfeksiyonlarla savaşmaktan, kasları gevşetmeye kadar her türlü işi yaparken, metabolitler de vücuttaki sindirim gibi süreçler sırasında üretilen küçük molekülleri ifade ediyor.

Bilim insanları bu maddelere dair verilere bakarak kişinin biyolojik değerleri hakkında kapsamlı bir resim elde edebiliyor.

Araştırmacılar tatlıya düşkün grubun, depresyona yakalanma riskinin yüzde 31 daha yüksek olduğunu tespit etti. 

Ayrıca bu kişilerin diyabet ve kalp hastalığı riski de yüksek çıkarken, sağlıklı grupta bu tehlike çok daha düşüktü. Her şeyden yiyen katılımcıların sağlık riskleri de ortalama seviyedeydi.

Bulgular özellikle işlenmiş şeker içeren gıdaların ruh sağlığı üzerinde de ciddi sorunlara yol açabileceğine dikkat çekiyor. 

Surrey Üniversitesi'nden Prof. Nophar Geifman, liderliğini üstlendiği çalışmanın bulguları hakkında "İşlenmiş şeker birçok kişinin beslenmesinde önemli bir faktör ve bu sonuçlar, toplum olarak bir şeyi yemeden önce düşünmemiz gerektiğinin bir diğer kanıtını sunuyor" diyerek ekliyor:

Kimse başkalarına ne yapması gerektiğini söylemek istemez, bizim işimiz sadece halkı bilgilendirmek.

Independent Türkçe, Study Finds, Science Daily, Journal of Translational Medicine