Uzmanlar sağlıklı ve uzun yaşamın 5 sırrını paylaştı

Beslenme önerilerinden yaşam tarzı tavsiyelerine...

Uzmanlar, sağlıklı bir yaşam için bu unsurların alışkanlık haline getirilmesi gerektiğini söyledi (Unsplash)
Uzmanlar, sağlıklı bir yaşam için bu unsurların alışkanlık haline getirilmesi gerektiğini söyledi (Unsplash)
TT

Uzmanlar sağlıklı ve uzun yaşamın 5 sırrını paylaştı

Uzmanlar, sağlıklı bir yaşam için bu unsurların alışkanlık haline getirilmesi gerektiğini söyledi (Unsplash)
Uzmanlar, sağlıklı bir yaşam için bu unsurların alışkanlık haline getirilmesi gerektiğini söyledi (Unsplash)

Yeni yıla merhaba demişken uzmanlar, sağlıklı ve uzun bir yaşam için dikkat edilmesi gereken 5 unsuru palyaştı. 

Avustralya merkezli bilim haberi sitesi ScienceAlert'ün farklı araştırmalardan derlediği haberinde, uzun ve sağlık bir ömür için 5 temel noktaya dikkat çekildi: 

1 - Bitki bazlı besinleri tercih edin

Araştırmalar, bitki bazlı gıdalarla beslenmenin sağlıklı ve uzun bir yaşamla ilişkili olduğunu gösteriyor. 

Özellikle et, işlenmiş gıda, şeker ve tuz tüketimini düşürmek, kalp hastalığı ve kanser de dahil birçok hastalığa yakalanma riskini önemli ölçüde azaltıyor. 

Bitki bazlı gıdalar, lif bakımından zengin ve antioksidan içeriyor. Dolayısıyla yaşlandıkça hücrelerde meydana gelen hasara karşı koruma sağlıyor. Diyetisten Lainey Younkin'e göre Akdeniz diyeti bunun için en iyi seçeneklerden biri.

2 - Sağlıklı bir kiloyu hedefleyin

İltihaplanma ve hormonal bozukluklara neden olan obezite, ömrü kısaltan sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiği için kilo kontrolü önemli. 

Obezitenin kalp hastalığı, felç, yüksek tansiyon ve diyabet gibi hastalıklara yakalanma riskini artırdığı biliniyor. 

Akademik dergi Endocrinology and Metabolism Clinics of North America'da 2016'da yayımlanan çalışmada, obezitenin bunlara ek olarak depresyon, düşük özgüven ve stres gibi psikolojik sorunlara yol açtığı da tespit edilmişti. 

3 - Düzenli egzersiz yapın

Düzenli egzersiz, sizi kronik hastalıklara karşı korur, stresinizi azaltır ve ruh sağlığınızı iyileştirir.

Kilo kontrolü sağlama ve vücuttaki yağ seviyesini azaltmanın yanı sıra düzenli egzersiz, kan akışıyla kalp fonksiyonlarının da sağlıklı kalmasını mümkün kılıyor. 

Hakemli bilimsel dergi Clinical Epidemiology'de 2017'de yayımlanan çalışmada, günde 30 dakikalık egzersizin bile sağlık açısından birçok faydası olduğu ortaya konmuştu.

4 - Sigara içmeyin

Sağlıklı ve uzun bir yaşamın önündeki en büyük engellerden biri de sigara. Sigara içmek vücuttaki neredeyse her organı etkilediği gibi kanser, kalp hastalığı ve diyabet olasılığını artırıyor.

ABD merkezli Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi'nin (CDC) verilerine göre, ne kadar uzun süre içmiş olursanız olun sigarayı bırakmanın her yaşta sağlık açısından faydaları var. 

5 - Sosyalleşmeye öncelik verin 

Daha sağlıklı ve uzun yaşamakta sosyal bağlar da psikolojik açıdan destekleyici nitelikte. 

Bilimsel dergi American Journal of Lifestyle Medicine'da 2017'de yayımlanan çalışmada, yalnız ve sosyal açıdan izole yaşayan kişilerin erken ölme riskinin çok daha yüksek olduğu ortaya konmuştu. 

Bu kişilerin ayrıca kalp hastalığı, felç ve bunamanın yanı sıra anksiyete ve depresyondan mustarip olma ihtimali de daha fazla. 

Independent Türkçe



Yiyeceklerin yapısının tokluk hissinde rol oynayabileceği tespit edildi

Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
TT

Yiyeceklerin yapısının tokluk hissinde rol oynayabileceği tespit edildi

Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)

Bilim insanları yiyeceklerin yapısının tokluk hissini etkileyebildiğini tespit etti. 

Obezite gibi hastalıkların artışında modern beslenme alışkanlıkları kritik bir rol oynuyor. Ultra işlenmiş gıdalar da bu sorunun temel nedenleri arasında sayılıyor.

Öte yandan bu yiyecekler genellikle yağ, şeker ve tuz gibi sağlığa risk teşkil ettiği bilinen besinleri de yüksek miktarda içeriyor. Uzmanlar gıdaların nasıl "işlendiğinin" gözden kaçabileceğini söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Imperial College London ve Quadram Enstitüsü'nden araştırmacılar gıdaların yapısının, etkilerini nasıl değiştirdiğini anlamak üzere bir çalışma yürüttü.

Bulguları hakemli dergi Nature Metabolism'de yayımlanan çalışmada 10 sağlıklı yetişkin 4 günlüğüne bir kliniğe yerleştirildi. Katılımcılara beslenme sondası takılarak mide ve üst ince bağırsaklarından düzenli numune alındı. Böylece gıdaların nasıl sindirildiği ve bunun bağırsaktaki metabolizma sonucu ortaya çıkan maddeleri nasıl etkilediği değerlendirildi.

Katılımcılar, hücreleri kırılmış veya bütün haldeki nohut unundan yapılan lapalarla beslendi. Yani bir lapadaki nohutlar, geleneksel nohut unu yapımında olduğu gibi doğal hücre yapısı bozulacak şekilde işlenmişti. Diğerindeyse hücrelerin bozulmaması için farklı bir işlem uygulandı.

Araştırmacılar, besin değerleri birebir aynı olan bu gıdaların vücutta farklı etkilere yol açtığını gözlemledi. 

Hücre yapısı bozulan nohut unundan yapılan lapa, daha hızlı sindirilerek kandaki glikoz seviyesini, diğer lapaya kıyasla 2 ila 4 kat daha fazla yükseltti.

Parçalanmamış hücrelere sahip gıda ise daha yavaş sindirildi. Ayrıca iştahı bastırmasıyla bilinen GLP-1 ve PYY hormonları daha uzun süre boyunca salgılandı. Katılımcılar da daha uzun süre tokluk hissettiğini bildirdi. 

Çalışmanın çok az kişiyle yapılmış olması gibi önemli bir sınırlılığı var. Ancak bulgular obezite ve tip 2 diyabetle mücadelede, gıdaların yapısının kayda değer bir rol oynayabileceğine işaret ediyor.

Makalenin yazarlarından Gary Frost "Gıdaların yapısının değiştirilmesi, nihayetinde halkı tip 2 diyabet gibi kronik hastalıklardan korumaya katkı sağlayabilir ve bu araştırma bu yüzden çok heyecan verici" diyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Mingzhu Cai ise zayıflama iğnelerinin başarısına değinerek şu ifadeleri kullanıyor:

Ozempic gibi GLP-1 agonistleri hakkında çok fazla tartışma dönüyor. Doğal GLP-1 seviyeleri asla bu ilaçların dozuna ulaşmayacak olsa da nasıl ve nerede salındığını anlayarak vücudumuzun üretebileceği dozları artırma şansımız var.

Bulgular, gıdaların işlenme biçimindeki farklılıkların yalnızca tokluk hissini artırmakla kalmayıp daha sağlıklı sonuçlar da doğurabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe, Imperial College London, Quadram Enstitüsü, Nature Metabolism