Trump'ın 'mucize Kovid ilacı' 17 bin ölümle ilişkilendirildi: Bilimsel araştırmada Türkiye'nin de adı geçiyor

Eski ABD Başkanı sıtma ilacı hidroksiklorokin için "mucize tedavi" demişti

AP
AP
TT

Trump'ın 'mucize Kovid ilacı' 17 bin ölümle ilişkilendirildi: Bilimsel araştırmada Türkiye'nin de adı geçiyor

AP
AP

Trump'ın kötü ün kazanacak şekilde tanıttığı bir ilaç yeni bir bilimsel çalışmada 17 bin Kovid ölümüyle ilişkilendirildi.

Araştırmacılar, sıtma ilacı hidroksiklorokinin Kovid-19'un ilk dalgası sırasında "klinik faydalarını belgeleyen kanıt olmamasına rağmen" hastalara reçete edildiğini söylüyor.

Fransız çalışması ABD, Fransa, Belçika, İtalya, İspanya ve Türkiye'de 16 bin 990 hastanın ilaç nedeniyle ölmüş olabileceğini tahmin ediyor.

Bu çalışma Biomedicine & Pharmacotherapy bilimsel dergisinin şubat sayısında yayımlandı.

Araştırmacılar, kullanılan verilerin Nature bilim dergisinde yayımlanan bir çalışmadan geldiğini söylüyor. Söz konusu çalışmada ilacın reçetelenmesiyle bağlantılı olarak ölüm oranında yüzde 11 artış görüldüğü raporlanıyor.

Çalışmada bu artışın kalp ritim bozuklukları gibi etkilerden ve diğer etkili tedavilerin yerine kullanılmasından kaynaklandığı sonucuna varıldı.

Fransa ve Kanada'daki bilim insanları, bu rakamı 6 ülkedeki hastaneye yatış verilerini, ilacın kullanımını ve ilaca bağlı göreceli ölüm riskindeki artışı analiz etmek için kullandıklarını söylüyor.

Araştırmacılar, çalışmalarının sadece Mart ve Temmuz 2020 arasındaki dönemde 6 ülkeyi incelediği göz önüne alındığında, ölüm sayısının aslında önemli ölçüde daha yüksek olabileceğini söylüyor.

The New York Times'ın haberine göre Trump bir keresinde ilacı "mucize tedavi" diye nitelemiş ve Mayıs 2020'de ilacı önleyici tedbir olarak kullandığını itiraf etmişti.

Trump o dönemde gazetecilere "Size söyleyebileceğim tek şey şu ana kadar iyi göründüğümdür" demişti.

"Hidroksi hakkında son derece olumlu haberler alıyorum" diye ekleyen Trump, "Ne kaybedersiniz?" diye sormuştu.

Trump'ın bir dizi tıp uzmanı tarafından hemen eleştirilen bu açıklaması, ABD Gıda ve İlaç İdaresi'nin ilaçla ilgili güvenlik uyarısı yayımlamasından sadece bir ay sonra gelmişti.

Independent Türkçe



Pankreas tümörlerine yeni teşhis yöntemi: Kertenkele tükürüğü

Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
TT

Pankreas tümörlerine yeni teşhis yöntemi: Kertenkele tükürüğü

Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)

Zehirli bir kertenkelenin tükürüğü, saptanması zor pankreas tümörlerinin tespit edilmesinde kullanılabilir. 

Temel işlevlerinden biri insülin üretmek olan pankreasta bu görevi üstlenen hücrelerde zaman zaman bozulmalar meydana gelerek insülinoma denen tümörler oluşuyor.

Nadir görülen bu tümörler genellikle iyi huylu oluyor. Ancak kan şekeri seviyesinin düşmesine bağlı olarak kişinin bayılmasına veya nöbet geçirmesine yol açabiliyor.

Uzmanlar çok küçük olsalar bile bir an önce çıkarılmaları gerektiğini söylüyor. Ancak mevcut yöntemlerle bu tümörleri bulmak epey zorlu bir iş.

Hollanda'daki Radboud Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Martin Gotthardt "Tümörün nerede olduğu bilinmiyorsa cerrahlar onu bulana kadar pankreası keserdi" diyerek ekliyor: 

Günümüzde insülinoma tespit edilemediği takdirde hastalar ameliyat edilmiyor çünkü doktorlar pankreasın tamamını çıkarmak istemiyor.

Gotthardt ve ekip arkadaşlarının Journal of Nuclear Medicine adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmasına göre Gila canavarı adlı kertenkele bu sorunu çözmede büyük potansiyele sahip.

ABD ve Meksika'da yaşayan Gila canavarı, genellikle ölümcül olmayan bir zehir salgılıyor.

Kertenkelenin tükürüğündeki bir protein daha önce laboratuvarda işlemden geçirilerek diyabet tedavisinde kullanılmıştı. Sözkonusu protein pankreastaki reseptörlere bağlanarak insülin üretmelerini sağlıyor. 

Bilim insanları bundan yola çıkarak aynı proteinin insülinomaları da tespit etmeye yarayıp yaramayacağını araştırmaya koyuldu. 

İlk çalışmalarda radyoaktif bir molekül eklenen protein tümörü saptamasına karşın düşük kan şekeri ve mide bulantısı gibi yan etkilere yol açtı.

Yeni çalışmayı yürüten ekipse başka bir molekül ekleyerek yan etkileri büyük ölçüde ortadan kaldırdı. 

Kan şekeri düşük olan 69 kişide yeni yöntemi test eden bilim insanları, yüzde 95 oranında başarıyla tümörleri saptayabildiğini buldu. Buna karşılık mevcut taramalar yüzde 65 civarında başarı gösteriyor. 

Tümörler tespit edildikten sonra hastaların vücudundan başarıyla çıkarıldı.

Makalenin başyazarı Marti Boss, "Yeni taramanın diğer tüm taramaların yerini alabileceğine inanıyoruz" diyerek ekliyor:

Bazıları onlarca yıldır hasta olmasına rağmen bu hastaların hepsi ameliyattan sonra tamamen iyileşti.

Independent Türkçe, Science News, Popular Science, Journal of Nuclear Medicine