Cezayir, kamu hazinesine büyük miktarda paraya mal olan kanser tedavisi faturasını azaltmak amacıyla kanser hastalıklarının erken teşhisine yönelik yeni bir mekanizma olarak biyometrik çip üretmeye başladı. Karar, ülkede son yıllarda kanser hastası sayısında önemli bir artışın yaşanmasının ardından alındı.
Cezayir Yüksek Öğrenim Bakanı Danışmanı Abdulcabbar Davdi Konstantin şehrinde bir biyoteknoloji araştırma merkezinin, yurtdışından alınan bir çipin kamu hazinesine 547 dolara mal olmasının ardından, kanser hastalıklarını tespit eden bir biyometrik çip üretme çalışmalarına başladığını açıkladı.
Davdi Cezayir Radyosu’na verdiği röportajda “Cezayir laboratuvarları, tıbbi araştırmalarla ilgili bu tür teknolojiyi kontrol eden dünyadaki 90 laboratuvar arasında bu çipin üretiminde Afrika’yı temsil ediyor” dedi.
Bakanlıkta dijital medya ve istatistiksel bilgilerden sorumlu olan sözcü “Cezayir Üniversitesi, bazı bilimsel merkezleri desteklemek üzere çalışma da dahil olmak üzere, dünyanın tanık olduğu dönüşümlere ayak uydurmak amacıyla yerel ve bölgesel olarak pazarlanabilen bilimsel ürünlerde yenilikler yapıyor” ifadelerini kullandı.
Endişe verici bir yayılma
Kanserin endişe verici bir şekilde yaygınlaşması, Cezayir hükümetini durumu kontrol altına almak veya en azından hasta sayısının artmasını engellemek için acil önlemler almak durumda bıraktı. 2020 yılı ulusal kanser kayıtlarıyla ilgili istatistikler, kadınlarda meme kanserinin kayıtlı ilk kanser türü olması nedeniyle 24 bin 118’i kadın ve 18 bin 629’u erkek olmak üzere 42 bin 747 vakanın kaydedildiğini gösterdi.
Cezayir Sağlık Bakanı Abdulhak Seyhi yaptığı basın açıklamasında, kanseri teşhis etmek için gelişmiş yöntemlerin edinilmesinin tarama ve erken teşhiste ilerleme sağladığını ve bunların Cezayir dahil dünyada kanser hastalarının artış eğilimine rağmen ölümlerin azalmasına katkı sağlayacağını belirtti.
Seyhi, Ulusal Ağ tarafından yayınlanan 2020 ve 2021 yıllarına ait kanser kayıt verilerinden yararlanıldığını açıkladı. Bu bağlamda “Cezayir’de ve dünyada kanserin yükseliş eğilimi, yaşlanma, sağlığa zararlı yaşam tarzı ve bireysel ve kolektif sorumluluğun olmayışı ile sağlığa zararlı davranışlar ve çevresel faktörler gibi birçok faktörden kaynaklanıyor” ifadelerine de yer verdi.
Bakan “Özellikle beklentilere dayalı öncelikler belirleniyor ve ağ verileri için istatistiksel modeller geliştirerek 2024-2030 kanserle mücadeleye yönelik ulusal kontrol planı hakkında düşünülüyor” dedi.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun Kasım 2023’te, 2024’ün başına kadar Ulusal Kanser Fonu’na yarım milyar dolarlık mali fon sağlama sözü verdi. Kapsamlı bir girişim kapsamında, hasta bakımının geliştirilmesi, hastalığın önlenmesi, erken teşhisi ve risk faktörleriyle mücadeleye yönelik planların hayata geçirilmesi, kanserin önlenmesi ve kontrolü alanında tüm tarafların katılımının yaygınlaştırılması, bilimsel araştırmaların teşvik edilmesi ve geliştirilmesi, tıbbi kullanıma yönelik elektronik nükleer yatırımların yönlendirilmesi ve kanser ilaçlarının ulusal üretiminin artırılması hedefleniyor.
Girişim, başta radyoterapi, hematoloji ve çocuk hastalıkları olmak üzere kanser kontrol merkezlerinin ülke geneline dağılımındaki eksikliklerin giderilmesini, ilaç ihtiyaçlarının belirlenmesi ve dağıtılması için dijital bir sistemin geliştirilmesini, kanser hastası kayıtlarının dijitalleştirilmesini ve bu dijital yapının, doğruluğu en yüksek düzeyde tutmak ve bu kategoriye yönelik ilaçların yokluğunu tamamen gidermek amacıyla Ulusal Medeni Hal Siciline bağlanmasını da içeriyor.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Cezayir’de ülkenin çeşitli yerlerinden kanser hastalarının tedavisi ve bakımına ayrılmış büyük bir hastane bulunmazken, 6’sı özel kurum olmak üzere 20 uzmanlaşmış kanser tedavi merkezi, 41 kanser bölümü ve kemoterapi uygulanan toplam 77 ünite bulunuyor.
Hükümetin 2022 yılında yayınladığı bir rapora göre, çeşitli kanser türlerine yakalanan kişi sayısının 2025 yılına kadar yıllık 61 bin yeni vakaya ulaşması bekleniyor. Sağlık Bakanlığı’nın son istatistikleri ise hastalıkla enfeksiyon vakalarının yıllık 100 bin kişi başına 103 vaka oranında artacağını ve enfeksiyon sayısının 2030’da yıllık 70 bin vakaya çıkacağını gösteriyor.
Bilgiler ve uyarılar
Bu bağlamda Cezayirli halk sağlığı araştırmacısı Muhammed Kevaş, biyometrik çipin kanser hücrelerini daha ortaya çıkar çıkmaz tespit ederek bilgi ve uyarı verebileceğini öne süren bir hipotezin var olduğunu zira bu bağlamda önceki deneylerin, kanser hücrelerinin semptomları ortaya çıkmadan önce kanserli kişileri tespit etmek için köpeklerin eğitilmesiyle gerçekleştirildiğini belirtti.
Kevaş Independent Arabia’ya bu yeni biyometrik çipin geliştirilmesinin, Cezayirli araştırmacıların yüksek öğrenim, bilimsel araştırma, sanayi ve sağlık olmak üzere farklı sektörler arasında koordinasyon içinde teknik çözümün somutlaştırılması ve bu çipin erken teşhis için meme, kolon, prostat, akciğer kanseri gibi genetik faktörü yüksek olan hastaların ve isteyen diğer kişilerin vücuduna yerleştirilmesi açısından bir başarı olacağını belirtti. Çeşitli deneysel aşamalarda iyi huylu tümörlerin kötü huylu tümörlere dönüşmesi ve metastaz veya vücutta kapsamlı yayılma aşamasına ulaşmasını önlenerek, kemoterapi ve radyasyon yoluyla hızlı bir şekilde tedavi edilmesini sağlayacağını vurguladı.
Çipin, kanser tedavisinin başlangıç aşamasında sağlanmasını güvence altına alarak hastaların acılarını azaltacağını, ayrıca hastaları birçok test ile seyahat, çeşitli masraflar ve zorlu tedavilerden kurtardığını belirtti.
Kevaş “Bu yeni teknoloji, devletin kanser hastalarının bakımına ayırdığı yüksek meblağı azaltmasını sağlayacak. Etkinliği deneylerle kanıtlanırsa Cezayir’de kanser sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı azalacak. Projenin hızla ilerlemesini ve çipin hastane düzeyinde kullanıma sunulmasını ve vatandaşlara yönelik bilinçlendirme ve duyarlılık kampanyaları yapılmasını umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Cezayir’deki dijital tıbbi platformlardan birinin yetkilisi olan Cemil Devavede, biyometrik çip üretilmesinin ülkedeki mevcut kanser türlerinin bilinmesini ve sayılmasını kolaylaştıracağını, ayrıca hasta kişilerin sayısının hızlı ve doğru bir şekilde belirlenmesini sağlayacağını söyledi.
Bunların yanı sıra çipin kullanılmasının, sağlık kurumlarının tedavi ve takip cihazı ihtiyaçlarının belirlenmesine yardımcı olacağını, hastaların takip ve tedavisinde ilaç veya farmasötik malzeme sıkıntısından kaynaklanan birçok sorunu ortadan kaldıracağını sözlerine ekledi.
Devavede, çipin lojistik malzemelerin belirlenmesi, hastanın gidişatının takip edilmesi ve kanserin ülkedeki yayılımına ilişkin bir harita geliştirilmesi de dahil olmak üzere birçok sorunu çözeceğini vurguladı.
Hastaların hastanelerde sağlık durumlarını takip edilmesini kolaylaştırmak için sağlık sektörünün modern teknolojiden ve yeni bilimsel ve teknik araştırmalardan yararlanmaya açık olması gerektiğini belirten Devavede, tıbbi teknoloji çözümlerinin geliştirilmesinin, doğru bilginin etkili teknik araçlar kullanılarak sağlanması ile hastaneler, doktorlar ve hastalar üzerindeki baskının azaltılmasına katkı sağlayacağını belirtti.