ABD'de cinsel yolla bulaşan hastalıklar patladı

"Durum kontrolden çıktı"

Frengi, çocukların hayatını da tehdit ediyor (Arşiv-Şarku'l Avsat)
Frengi, çocukların hayatını da tehdit ediyor (Arşiv-Şarku'l Avsat)
TT

ABD'de cinsel yolla bulaşan hastalıklar patladı

Frengi, çocukların hayatını da tehdit ediyor (Arşiv-Şarku'l Avsat)
Frengi, çocukların hayatını da tehdit ediyor (Arşiv-Şarku'l Avsat)

ABD'de sağlık uzmanları, cinsel yolla bulaşan hastalıkların "kontrolden çıktığını" söylerken, salgınla ilgili uyarıyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'nin (CDC) 30 Ocak'ta paylaştığı raporda, 2022'de ülkede aralarında frengi, belsoğukluğu ve klamidyanın da yer aldığı en az 2,5 milyon cinsel yolla bulaşan hastalık vakası tespit edildiği bildirildi.

Rapora göre, 2018'de 583 bin 405 belsoğukluğu vakası varken, bu sayı 2022'de yüzde 648 bin 56'ya yükseldi. Söz konusu 5 yıllık dönemde belsoğukluğu vakalarında yaklaşık yüzde 11'lik artış yaşandı.

Aynı dönemde klamidya vakalarında ise yüzde 6,2'lik düşüş kaydedildi. 2018'de 1 milyon 758 bin 668 olan vaka sayısı 2022'de 1 milyon 649 bin 716'ya geriledi.

Öte yandan raporda, frengi vakalarında yüzde 80'e yakın artış yaşandığına dikkat çekildi. Frenginin tüm evrelerinin görüldüğü toplam vaka sayısı 2018'de 113 bin 739 olurken, 2022'de bu sayı 203 bin 500'e yükseldi. 

Ayrıca hamilelik ya da doğum sırasında anneden fetüse bulaşan konjenital frengi vakalarında da yüzde 183,4'lük artış kaydedildi. Vaka sayısı 2018'de 1325'ten 2022'de 3 bin 755'e fırladı.

Verilere göre, 2022'de konjenital frengiye bağlı 282 ölü doğum ve bebek ölümü yaşandı. Konjenital frengi vakalarının yaklaşık yüzde 60'ı Teksas, Kaliforniya, Arizona, Florida ve Louisiana eyaletlerinde tespit edildi.

ABD Ulusal Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Direktörleri Koalisyonu'nun (National Coalition of STD Directors -NCSDDC) raporla ilgili yayımladığı açıklamada, ülkenin salgını önlemekte başarısız kaldığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

Yönetim ve ABD Kongresi, kurumlara en temel tarama, tedavi ve önleme hizmetlerini vermeleri için ihtiyaç duyulan finansmanı sağlayana kadar özellikle frengi başta olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalıklar kontrol altına alınamayacak.

NCSDDC Direktörü David Harvey, geçen yılki açıklamasında, ABD Başkanı Joe Biden'ın sağlık kuruluşlarına verilen fonları kesmesi halinde bu hastalıklarla mücadelenin gittikçe güçleşeceğini belirmişti.

Öte yandan Biden yönetimi, haziranda söz konusu hastalıkların teşhisi, tedavisi ve önlenmesi için farklı federal kuruluşların ortak çalışmasını öngören bir plan hazırlamıştı. Proje kapsamında fonlamaların artırılacağı açıklansa da henüz bu yönde somut bir adım atılmadı.



Dünya çapında yetişkinler arasında 800 milyondan fazla diyabet hastası var

Çalışma, 30 yaş üstü hasta kişilerin yarısından fazlasının tedavi görmediğini gösterdi (Reuters)
Çalışma, 30 yaş üstü hasta kişilerin yarısından fazlasının tedavi görmediğini gösterdi (Reuters)
TT

Dünya çapında yetişkinler arasında 800 milyondan fazla diyabet hastası var

Çalışma, 30 yaş üstü hasta kişilerin yarısından fazlasının tedavi görmediğini gösterdi (Reuters)
Çalışma, 30 yaş üstü hasta kişilerin yarısından fazlasının tedavi görmediğini gösterdi (Reuters)

Yeni bir çalışma, dünya çapında 800 milyondan fazla yetişkinin diyabet hastası olduğunu ortaya koydu. Bu oran, önceki değerlendirmelerde beklenenin iki katı.

Araştırmada ayrıca 30 yaşın üzerinde enfekte olanların yarısından fazlasının tedavi görmediği de ortaya çıktı. Şarku’l Avsat’ın The Lancet'te yayınlanan araştırmadan aktardığına göre, 2022 yılında 18 yaş ve üzeri tip 1 ve tip 2 diyabetli 828 milyon kişinin bulunduğu belirtildi. Araştırmacılar, 30 yaş ve üzeri yetişkinler arasında tedavi görmeyen 445 milyon hastanın bulunduğunu belirtti.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) daha önce 422 milyondan fazla insanın kan şekeri seviyelerini etkileyen ve tedavi edilmediği takdirde kalp, kan damarları, sinirler ve diğer organlarda bozulmaya neden olabilen kronik bir metabolik hastalık olan diyabete sahip olduğunu tahmin ediyordu. Diyabetin küresel insidansı 1990'dan bu yana iki kat artarak %7'den %14'e yükseldi. Bu artış büyük ölçüde düşük ve orta gelirli ülkelerde vaka sayısındaki artıştan kaynaklanmakta. Araştırmacılar, insidanstaki artışa rağmen, bu bölgelerdeki tedavi oranlarının artmadığını, bazı yüksek gelirli ülkelerde ise durumun iyileştiğini ve bunun da tedavi açığının genişlemesine yol açtığını ifade etti.

Örneğin Sahra Altı Afrika'nın bazı bölgelerinde diyabet hastası olduğu tahmin edilenlerin yalnızca yüzde beş ila on'u tedavi gördü. Bulaşıcı Olmayan Hastalık Risk Faktörleri İşbirliği ve Dünya Sağlık Örgütü iş birliği ile yürütülen çalışmanın yazarları, bunun tüm ülkeler için tedavi oranları ve tahminleri içeren ilk küresel analiz olduğunu belirtti. Araştırma, 140 milyondan fazla insanı kapsayan binden fazla araştırmaya dayanıyor.