Kalp sağlığınızı koruyan basit alışkanlıklar

Evcil hayvan sahibi olmak kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor (Reuters)
Evcil hayvan sahibi olmak kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor (Reuters)
TT

Kalp sağlığınızı koruyan basit alışkanlıklar

Evcil hayvan sahibi olmak kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor (Reuters)
Evcil hayvan sahibi olmak kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor (Reuters)

İnsanların kalp sağlığını iyileştirmek için belirli bir diyeti takip etmek ya da maratona katılmak gibi büyük hedeflere sahip olmalarının gerekmediğini biliyor muydunuz?

Şarku’l Avsat’ın İngiltere merkezli Dailymail gazetesinden aktardığına  göre, bunların yerine, alışkanlıklarda yapılacak bir dizi küçük değişiklik, kolesterolü ve kan basıncını düşürerek kalp-damar sağlığını korumaya büyük fayda sağlayabilir.

Araştırmacılar, kalp sağlığınızda büyük bir fark görmek için günlük rutininizde yalnızca küçük değişiklikler yapmanız gerektiğini söylüyor. Üstelik bunlar her gün spor salonunda antrenman yapmayı da içermiyor. Ancak bisiklete binmenin, yürümenin ve evcil hayvan sahibi olmanın kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskini azaltabileceği belirtiliyor.

Dailymail’in haberine göre, günlük programınızda yapabileceğiniz en önemli değişiklikler arasında şunlar yer alıyor:

Günde 12 dakika bisiklet sürmek, kardiyovasküler sisteminizi iyileştirmeye başlamak ve kalple ilgili hastalıkların görülme sıklığını azaltmak için yeterli. Aynı zamanda kan basıncını düşürürken kolesterolü ve insülin fonksiyonunu iyileştirir ve inflamasyon ve stres düzeylerini azaltır.

Günde bir ila 5 fincan kahve içmenin, kalp hastalığı, karaciğer kanseri, endometriyal kanser ve depresyona yakalanma riskinin düşmesi ile bağlantılı olduğu görüldü.

Kan bağışlamak başkalarının hayatlarını kurtarmanın bir yolu olmasının yanı sıra aynı zamanda bizimkini de kurtarabilir. Zira kardiyovasküler sağlığa fayda sağlarken düzenli olarak kan bağışlamak, yüksek tansiyonu yönetmeye de yardımcı olur.

Günde 2 bin 337 adım yürümek, yaşamsal belirtilerinizi en iyi durumda tutabilir. Ayrıca kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölüm riskini de azaltabilir.

Bunların yanı sıra hipertansiyon ilaçlarını gece veya yatmadan hemen önce almak, genel olarak uyku ve sağlık üzerinde olumlu bir etki yaratır.

Son olarak araştırmalar, evde evcil hayvan beslemek ile kalp sağlığı arasında pozitif bir ilişki olduğunu ortaya çıkardı. Araştırmacılar, evcil hayvan sahibi olmanın kardiyovasküler hastalığa yakalanma riskinin yüzde 31 daha düşük olması ile ilişkili olduğu sonucuna ulaştı.



Kokulu ürünler, havayı neredeyse araba egzozu kadar kirletiyor

Geleneksel mumlardan farklı olarak yakmadan kullanılan kokulu mum küpleri, sanılandan daha zararlı olabilir (Pristine Aroma)
Geleneksel mumlardan farklı olarak yakmadan kullanılan kokulu mum küpleri, sanılandan daha zararlı olabilir (Pristine Aroma)
TT

Kokulu ürünler, havayı neredeyse araba egzozu kadar kirletiyor

Geleneksel mumlardan farklı olarak yakmadan kullanılan kokulu mum küpleri, sanılandan daha zararlı olabilir (Pristine Aroma)
Geleneksel mumlardan farklı olarak yakmadan kullanılan kokulu mum küpleri, sanılandan daha zararlı olabilir (Pristine Aroma)

Bilim insanları kokulu mumlardan yayılan maddelerin, havayı dizel araç motorlarının egzozuyla yarışan seviyede kirlettiğini tespit etti.

Hava kirliliğinden söz edince akla genellikle fabrika bacalarından yayılan dumanlar gibi örnekler geliyor. Ancak açık havadaki kirliliğin yanı sıra kapalı ortamlardaki hava kalitesi de sağlık açısından kritik önem taşıyor.

Doğrudan kendisi yakılmadan kullanılan, dumansız kokulu mum tabletleri, genellikle diğer mumlara göre çok daha güvenli olarak tanıtılıyor. 

ABD'deki Purdue Üniversitesi'nden araştırmacılar, bu iddiaların doğruluğunu test etmek için bir çalışma yürüttü. 

Bilim insanları kapalı alandaki hava kalitesini ölçen sensörlerle özel olarak tasarlanmış bir ortamda, gözle görülemeyecek kadar küçük nanoparçacıkların oluşumunu takip etti.

Daha önceki bir araştırmada, kokulu ürünlerden yayılan terpen adlı bileşiklerin evdeki ozonla etkileşime girerek yeni nanoparçacık oluşumunu tetiklediği saptanmıştı. Terpenler, bitkilere, otlara ve sözkonusu mum tabletlere kokusunu veren aromatik bileşiklere karşılık geliyor.

Hakemli dergi Environmental Science & Technology Letters'ta yayımlanan yeni araştırmadaysa, mum tabletlerden yayılan terpenlerin, iç mekandaki parçacık kirliliğini kayda değer derecede artırdığı bulundu.

Makalenin yazarlarından Brandon Boor, "Havadaki partiküllerin iç mekanlarda nasıl oluştuğunu anlamak için en küçük nanoparçacıkları, tek bir nanometreye kadar ölçmek gerekiyor" diyerek ekliyor:

Bu ölçekte, yeni parçacık oluşumunun ilk aşamalarını gözlemleyebiliyoruz; burada kokular ozonla reaksiyona girerek küçük moleküler kümeler oluşturuyor. Bu kümeler daha sonra çevremizdeki havada hızla gelişiyor, büyüyor ve dönüşüyor.

Bilim insanları kokulu mum tabletlerin ısıtılması sonucu özellikle 100 nanometreden küçük parçacıkların, iç mekan havasındaki parçacık sayısını önemli derecede artırdığını söylüyor. 

Kapalı alan havasındaki parçacık yoğunluğunun, geleneksel mumlar, gazlı ocak ve dizel araç motorlarına yakın seviyede olduğu tespit edildi. Öte yandan kokusuz mum tabletler ısıtıldığında salınan terpen miktarı düşüktü.

Çalışmanın bir diğer yazarı Nusrat Jun, "Ormanlar bozulmamış ortamlardır ancak evinizde bir orman yaratmak için kimyasal yolla üretilmiş kokularla dolu temizlik ve aromaterapi ürünleri kullanıyorsanız, aslında muazzam miktarda iç mekan hava kirliliği yaratıyorsunuz ve bunu solumamanız gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Diğer yandan bilim insanları bu tip kokulu ürünlerle havaya karışan parçacıkların zararlı olup olmadığının kesin bir şekilde bilinmediğini söylüyor. 

Yine de Jung, "Araştırmamız, kokulu ürünlerin sadece hoş koku yaymadığını, iç mekandaki havanın kimyasını aktif olarak değiştirdiğini ve sağlık üzerinde önemli etkileri olabilecek yoğunluklarda nanoparçacık oluşumuna yol açtığını gösteriyor" diye ekliyor.

Araştırmacılar kokulu mum tableti gibi ürünlerin sağlık ve çevreye etkisi üzerine daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. 

Ayrıca Jung, binaların havalandırma sisteminin, kokulu ürünlerin etkilerini dikkate alarak tasarlanması gerektiğini belirtiyor. Boor da şu ifadeleri kullanıyor:

İç mekan hava kalitesi, yaşadığımız ve çalıştığımız binaların tasarımında ve yönetiminde genellikle göz ardı ediliyor ancak sağlığımız üzerinde doğrudan bir etkiye sahip.

Independent Türkçe, New Atlas, Earth, People, Environmental Science & Technology Letters