Dana hücresi enjekte edilmiş pirinç, gıdanın geleceğine dair ne söylüyor?

Uzmanlar, pembe pirincin protein oranına ve gıda sürdürülebilirliğine dikkat çekti

Dana eti enjekte edilmiş pirinç, laboratuvar ortamında üretilen hibrit gıdalarla ilgili çalışmalarda varılan son noktayı gösteriyor (Yonsei Üniversitesi)
Dana eti enjekte edilmiş pirinç, laboratuvar ortamında üretilen hibrit gıdalarla ilgili çalışmalarda varılan son noktayı gösteriyor (Yonsei Üniversitesi)
TT

Dana hücresi enjekte edilmiş pirinç, gıdanın geleceğine dair ne söylüyor?

Dana eti enjekte edilmiş pirinç, laboratuvar ortamında üretilen hibrit gıdalarla ilgili çalışmalarda varılan son noktayı gösteriyor (Yonsei Üniversitesi)
Dana eti enjekte edilmiş pirinç, laboratuvar ortamında üretilen hibrit gıdalarla ilgili çalışmalarda varılan son noktayı gösteriyor (Yonsei Üniversitesi)

ABD'nin tanınmış gazetelerinden Washington Post, Güney Kore'de laboratuvarda üretilen dana hücresi ve pirinç karışımı gıda ürününü inceledi.

Başkent Seul'deki Yonsei Üniversitesi'nden araştırmacıların geliştirdiği hibrit gıda henüz insanların tüketimi için onay almadı. 

Hibrit gıdanın üretiminde çalışan akademisyenlerden Jinkee Hong, "Ben bunu tattım. Dana eti gibi koktuğunu söyleyebilirim. Ama şef olsaydım lezzettini artırmak için baharat kullanırdım" dedi.

Laboratuvar ortamında geliştirilen hibrit gıdanın dünyanın geleceğinde önemli rol oynayacağını belirten Hong, "Bunun sürdürülebilirlik ve gıda güvenliği açısından dünyayı gelecekte daha iyi bir yer haline getirebileceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı. 

Hong ve ekibi, balık jelatini ve bir takım enzimlerle hazırladıkları pirinç tanelerinin içinde danalardan alınan kas ve yağ hücrelerini enjekte etti. 

Bilimsel dergi Matter'da 14 Şubat'ta yayımlanan çalışmada, hibrit gıdanın normal pirinç yemeğinden yaklaşık yüzde 8 daha fazla protein içerdiğine dikkat çekildi. Hibrit pirinç, 100 gramda 3 bin 890 miligram protein ve 150 miligram yağ içerirken, standart pirinçteyse 3 bin 580 miligram protein ve 140 miligram yağ var. 

Çalışmanın ortak yazarlarından Hong, "Protein oranında yüzde 8 artış çok gelmeyebilir. Fakat pirinç aracılığıyla hayvan proteini alımının sağlanması önemli" dedi.

Araştırmacı, hibrit gıdanın besin değerini artırmak için protein ve yağ oranıyla ilgili daha ince ayarlamalar yapacaklarını da söyledi. 

Bilim insanları son dönemde yapay etle ilgili çalışmalarını artırdı. Milyarlarca dolar yatırım yapılan bu projelerde hormonsuz, antibiyotiksiz ve E.coli ya da salmonella gibi tehlikeli patojenlerden arındırılmış ürünlerin laboratuvar ortamında hazırlanması hedefleniyor.

Yapay et ve hibrit gıda araştırmaları sürdürülebilirlik açısından da önemli. Birleşmiş Milletler verilerine göre, insan kaynaklı metan emisyonlarının yaklaşık yüzde 32'si hayvancılık sektöründe görülüyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Deezen



Kapsamlı araştırma yanıtladı: Hamileyken kahve içmek çocukta DEHB'ye yol açar mı?

Hamileyken kahve tüketmenin, bebeğin beyin gelişimini etkileyebileceği düşünülüyor (Unsplash)
Hamileyken kahve tüketmenin, bebeğin beyin gelişimini etkileyebileceği düşünülüyor (Unsplash)
TT

Kapsamlı araştırma yanıtladı: Hamileyken kahve içmek çocukta DEHB'ye yol açar mı?

Hamileyken kahve tüketmenin, bebeğin beyin gelişimini etkileyebileceği düşünülüyor (Unsplash)
Hamileyken kahve tüketmenin, bebeğin beyin gelişimini etkileyebileceği düşünülüyor (Unsplash)

Bilim insanları hamilelikte kahve içmenin bebekte dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna (DEHB) yol açmadığını tespit etti. 

Çeşitli araştırmalar, gebelik döneminde kafein tüketmenin bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkilemek gibi birtakım sağlık sorunlarına neden olabileceğine işaret ediyor. 

Bazı araştırmalar otizm ve DEHB gibi nörogelişimsel bozukluklara da yol açabileceğini öne sürse de bilim insanları bulguların kesin bir şekilde doğrulanmadığını söylüyor. 

Bu nedenle kapsamlı bir çalışma yürüten uluslararası bir araştırma ekibi, kafein tüketimiyle DEHB arasındaki ilişkiyi inceledi. 

Psychological Medicine adlı hakemli dergide yakın zamanda yayımlanan çalışma kapsamında 58 bin 694 anne-çocuk çiftinin verisi analiz edildi. Araştırmacılar, çalışmanın 1999 ila 2008'de Norveç'teki bütün hamilelere açık olduğunu söylüyor. 

Gebelik öncesinde ve esnasında ne kadar kahve içtiğini aktaran katılımcılar ayrıca çocuklarının 6 aydan 8 yaşına kadarki nörogelişimsel durumunu bildirdi. 

Anket soruları, çocukların yaşadığı dikkat ve iletişim sorunlarının yanı sıra motor ve dil becerilerindeki gelişimleri de anlamak üzere tasarlanmıştı. 

Ebeveyn ve çocuklardan genetik örnekler de alan ekip, bu sayede anne ve çocuk arasında paylaşılan genetik varyantları kontrol ederek kahvenin etkisini tek başına anlamaya çalıştı.

Veriler ilk başta gebelikte kahve içmekle DEHB arasında güçlü bir bağlantı kursa da sigara ve alkol kullanımı, eğitim düzeyi ve gelir seviyesi gibi yaşam tarzı faktörlerini hesaba katınca durum değişti.

Bilim insanları hamilelikte kahve tüketimiyle çocukta DEHB görülmesi arasında güçlü bir neden sonuç ilişki bulamadı. 

Araştırmacılar makalede "Sonuçlarımız, annenin kahve tüketiminin bebeğin nörogelişimsel bozuklukları üzerinde nedensel bir etki yarattığına dair çok az kanıt sunuyor" diye yazıyor.

King's College London'da obstetrik alanında çalışan ve yeni araştırmada yer almayan Andrew Shennan ise "Bu iyi bir çalışma ve kafein alımının önemli bir endişe kaynağı olmadığına dair büyük bir güven veriyor" diyerek ekliyor:

Kafeinin tamamen güvenli olduğunu öne sürmese de kafein tüketimiyle ilgili kötü sonuçları başka şeylerin açıklayabileceğine işaret ediyor.

Uzmanlar, bulguların hamilelikte kafein tüketiminin tamamen zararsız olduğunu göstermediğinin altını çiziyor. 

Newsweek'e konuşan Shennan, bu konudaki çalışmalardan farklı sonuçlar çıktığını ancak bazılarında, bebeğin küçük veya ölü doğması ve düşük riskiyle kafein tüketimi arasında ilişki tespit edildiğini söylüyor. 

Bu nedenle gebelerin kafein alımını sınırlamasının iyi olacağını belirten Shennan, genellikle günde 200 miligramdan fazla tüketilmemesini tavsiye ediyor.

Bebeğin gelişiminde kişiden kişiye değişebilen çeşitli faktörler etkili olduğu için hamileyken ne kadar kahve tüketebileceğinizi doktorunuzla konuşmanızda fayda var.

Independent Türkçe, Conversation, Newsweek, Psychological Medicine