Balık yağının beklenmedik tehlikesi ortaya çıktı

Kalp hastalarında farklı bir etkisi var

Uzmanlar takviyelerin sağlıklı bir beslenme biçiminin yerini alamayacağını söylüyor (Unsplash)
Uzmanlar takviyelerin sağlıklı bir beslenme biçiminin yerini alamayacağını söylüyor (Unsplash)
TT

Balık yağının beklenmedik tehlikesi ortaya çıktı

Uzmanlar takviyelerin sağlıklı bir beslenme biçiminin yerini alamayacağını söylüyor (Unsplash)
Uzmanlar takviyelerin sağlıklı bir beslenme biçiminin yerini alamayacağını söylüyor (Unsplash)

Balık yağı takviyelerinin sağlıklı kişilerde kalp hastalıkları ve inme riskini artırabileceği ortaya çıktı. Öte yandan kalp damar hastalığından muzdarip kişilerde ölüm riskini düşürebiliyor. 

Dünya çapında birinci sıradaki ölüm nedeni olan kalp damar hastalıklarının önlenmesinde, omega-3 yağ asitleri bakımından zengin balık yağı tüketimi öneriliyor. 

Bazı çalışmalardaysa bu yağın kalpte ritim bozukluğu görülen atriyal fibrilasyon gibi bazı kalp hastalıkları üzerinde bir fayda sağlamadığı öne sürülüyor. 

Balık yağı takviyelerinin kalp sağlığına etkisini öğrenmek isteyen araştırmacılar, Birleşik Krallık yurttaşlarının sağlık verisini içeren geniş kapsamlı Biobank'ten 415 bin 737 kişinin verisini inceledi.

BMJ Medicine adlı hakemli dergide dün yayımlanan çalışma kapsamında yaş ortalaması 55 civarında olan katılımcıların yaklaşık 12 yıllık verileri analiz edildi. 

Katılımcıların yaklaşık yüzde 30'u düzenli balık yağı takviyesi aldığını bildirirken bu kişilerin çoğu beyaz, yaşlı ve kadındı. Ayrıca bu takviyeyi düzenli alanların alkol ve balık tüketimi de daha yüksekti.

Bilim insanları araştırma başında bilinen bir kardiyovasküler hastalığı olmayan katılımcılarda düzenli balık yağı takviyesinin, atriyal fibrilasyon riskinin yüzde 13 ve inme riskinin de yüzde 5 artmasıyla ilişkili olduğunu buldu.

Sağlıklı hastalar üzerindeki bu etkinin kadın ve sigara içmeyen kişilerde daha yüksek olduğu görüldü.

Öte yandan çalışmanın başında kalp hastası olan kişilerde balık yağı takviyesinin, atriyal fibrilasyonun kalp krizine dönüşme riskinin yüzde 15 ve kalp yetmezliğinden ölme riskinin de yüzde 9 düşmesiyle bağlantısı tespit edilidi. 

Balık yağının bu koruyucu işlevi, erkeklerde ve yaşlılarda daha güçlü bir etkiye sahipti.

Araştırma, gözleme dayanması ve alınan takviyelerin miktarıyla net içeriğinin bilinmemesi gibi bazı kısıtlamalarla karşı karşıya. 

Britanya Kalp Vakfı'ndan kıdemli diyetisyen Tracy Parker, yer almadığı araştırma hakkında şöyle diyor: 

Bu araştırmanın, düzenli balık yağı takviyesi alan kişilerde endişeye yol açmasına gerek yok. Fakat kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarını önlemek için balık yağı takviyesi almaya başlamaya da yeşil ışık yakmıyor.

Parker, takviyelerin sağlıklı bir beslenme biçiminin yerini alamayacağını vurgulayarak kalp krizi ve inme riskini düşürmek isteyenlere Akdeniz diyetini öneriyor. Yağlı balığın yüksek, kırmızı etinse düşük miktarda tüketildiği bu beslenme biçimi tahıl, baklagil, sebze ve meyve açısından da zengin. 

Independent Türkçe, Guardian, News Medical, BMJ Medicine



Erkeklere yönelik doğum kontrol hapı farelerde işe yaradı

Doğum kontrol hapları, düzensiz veya sancılı regl için de kullanılıyor (Unsplash)
Doğum kontrol hapları, düzensiz veya sancılı regl için de kullanılıyor (Unsplash)
TT

Erkeklere yönelik doğum kontrol hapı farelerde işe yaradı

Doğum kontrol hapları, düzensiz veya sancılı regl için de kullanılıyor (Unsplash)
Doğum kontrol hapları, düzensiz veya sancılı regl için de kullanılıyor (Unsplash)

Erkeklere yönelik doğum kontrol hapına bir adım daha yaklaşan araştırmacılar, yeni bir yöntemle spermlerin hareketini geçici olarak sınırlamayı başardı. 

Halihazırda erkeklerin kullanabileceği doğum kontrol yöntemleri arasında prezervatif, ameliyatla sperm akışını kesen vazektomi ve spermleri öldüren spermisit yer alıyor. Son yıllarda erkeklere yönelik haplar üzerine yapılan çalışmalar hız kazandı. Hormonları etkilememeleri ve mümkün olduğunca az yan etki göstermeleri hedefleniyor. 

Kadınların kullandığı doğum kontrol haplarıysa yumurta üretimini engellediğinden etkili olmasına karşın çeşitli yan etkilere sahip. Haptan hapa ve kişiden kişiye değişen bu etkiler arasında genellikle akıntı, mide bulantısı, baş ağrısı ve ruh halindeki değişiklikler yer alıyor. 

Hakemli dergi Science'ta perşembe günü yayımlanan çalışma, erkeklere yönelik hormonal olmayan ilk hap denemesi değilse de yeni bir yöntemi içeriyor. Araştırmanın yazarlarından Dr. Martin Matzuk şöyle diyor:

Araştırmacılar erkek doğum kontrol yöntemleri geliştirmek için çeşitli stratejilerin peşine düşse de halen erkeklere yönelik bir hap yok.

Bu eksikliği gidermeye çalışan Dr. Matzuk ve ekip arkadaşları, STK33 adlı protein kodlayan bir geni hedef aldı. Bu gendeki mutasyonların erkekleri kısırlaştırdığı önceden biliniyordu. 

Araştırmacılar, farelerde de devre dışı bırakıldığında bu etkiyi yarattığı bilinen STK33'ü kısıtlayacak bir bileşik arayışına girdi. En iyi sonucu veren CDD-2807 adlı bileşik, farelerde denendiğinde spermlerin sayısını düşürdü ve hareketini kısıtladı. 

Düşük dozda bile bu etkiyi yaratan bileşiğin fareleri zehirlemediği, beyinde birikmediği ve testisleri küçültmediği kaydedildi. Çalışmanın ortak yazarı Courtney M. Sutton "Daha da önemlisi, doğum kontrol etkisi tersine çevrilebildi" diyerek şöyle ekliyor:

Bir süre CDD-2807 bileşiği kullanılmayınca, fareler sperm hareketliliği ve sayısını geri kazanarak tekrar doğurgan hale geldi.

Yeni çalışmanın sonuçları umut verici olmasına karşın, erkeklere yönelik doğum kontrol haplarının yakın bir zamanda kullanıma sunulması beklenmiyor. 

Araştırmacılar farelerin ardından bu bileşiği ve benzerlerini farklı primat türlerinde test etmeyi planlıyor.

Independent Türkçe, New Atlas, Newsweek, Science, Medical News Today