Yeni yılda sağlık için yapabileceğiniz 5 basit değişiklik

Uzmanlar bazı yaygın hatalara dikkat çekiyor

Daha sık meyve-sebze yemek veya düzenli su içmek pek çok kişinin 2025 listesinde (Unsplash)
Daha sık meyve-sebze yemek veya düzenli su içmek pek çok kişinin 2025 listesinde (Unsplash)
TT

Yeni yılda sağlık için yapabileceğiniz 5 basit değişiklik

Daha sık meyve-sebze yemek veya düzenli su içmek pek çok kişinin 2025 listesinde (Unsplash)
Daha sık meyve-sebze yemek veya düzenli su içmek pek çok kişinin 2025 listesinde (Unsplash)

Yeni yılın gelmesiyle birlikte pek çok kişi yeni alışkanlıklar kazanmaya ve hayatını iyileştirmeye çalışıyor.

Egzersiz yapmak, daha çok sebze-meyve tüketmek veya düzenli uyumak bunlardan bazıları. 

Daha sağlıklı yaşama yolunda adımlar atmak her zaman doğru bir karar olsa da yeni bir yılın gelişi bunları uygulamayı kolaylaştırıyor. 

Washington Post, uzmanlardan aldığı görüşlerle 2025'te daha sağlıklı olmak için yapabileceğiniz değişiklikleri derledi.

1) Dişinizi fırçaladıktan sonra ağzınızı çalkalamayın

Pek çok kişi dişini fırçalamayı bitirdikten sonra ağzını suyla çalkalayarak kalan macunu tükürüyor. Ancak uzmanlar bunun diş macununun etkisini azaltacağını söylüyor. 

Diş hekimleri çürük oluşumunu önlemek için florür içeren bir macunu kullanmayı tavsiye ediyor. 

Ağzı çalkalamayınca, florürün dişlerde daha uzun süre kalarak koruma sağladığını ifade ediyorlar.

Amerikan Diş Hekimleri Birliği sözcüsü Brittany Seymour, isteyenlerin 20 dakika sonra ağzını çalkalamasını veya elleriyle bir yudum kadar az miktarda suyla bunu yapmasını öneriyor.

2) Saçınızı şampuanla düzenli yıkayın

Saçı şampuan yerine elma sirkesi, saç kremi veya sadece suyla yıkamanın daha faydalı olacağına dair tartışmalar son dönemlerde sosyal medyada gündeme geliyor. 

Elma sirkesi, asidik olması nedeniyle saçın pürüzsüz ve parlak görünmesini sağlayabiliyor. Ancak uzmanlar bu konuda yeterince bilimsel araştırma yapılmadığının altını çiziyor.

Ayrıca sirkenin deriye zarar verebileceğini söylüyorlar.

Dermatologlar saçları şampuanla yıkamanın önemini vurgularken bunu dengeli bir şekilde yapmayı tavsiye ediyor. 

Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles kampüsündeki Saç ve Saç Derisi Bozukluğu Kliniği'nin kurucusu Carolyn Goh düzgün yıkanmayan saçta ölü deri, yağ ve şekillendirici ürünlerin birikebileceğini ve saç derisinin tahriş olabileceğini söylüyor. 

Tüm bunların kepeklenmeye ve saç dökülmesine yol açabileceğini ekliyor.

Uzmanlar en azından iki-üç haftada bir saçların şampuanlanmasını önerirken, bu sıklık kişiden kişiye göre değişiyor.

3) Daha çok su veya soda için

Bazı kişiler düzenli su içmekte epey zorlanabiliyor. Fakat bilim insanları sodanın da fayda sağlayacağını söylüyor.

Suya karbondioksit eklenmesiyle üretilen sodanın köpüklü yapısı da buradan geliyor. 

ABD'deki Beslenme ve Diyetetik Akademisi sözcüsü Grace Derocha, "Bu, vücudun suyu emme ve koruma becerisini etkilemiyor" diyor.

2016 tarihli bir çalışmada sodanın en az su, kahve ve çay kadar iyi bir hidrasyon sağladığı bulunmuşu.

Vücudun yeterli miktarda su içermesini ifade eden hidrasyon, ne kadar sıvı tüketildiğine bağlı. Bu nedenle sodanın tadını daha çok seviyorsanız, hidrasyon için bunu tercih edebilirsiniz. 

Çalışmanın başyazarı Ron Maughan, "Bazıları için sodanın bir avantajı olabilir" diyerek ekliyor: 

Çünkü daha fazla içerseniz, az içmeye kıyasla hidrasyon artacaktır.

4) İltihap ve ağrıların önüne geçmek için vişne tüketin

Antioksidan içeriği sayesinde vişne, sağlığınızı iyileştirmek için tüketebileceğiniz meyvelerden biri. 

Uzmanlar vişne yemenin kasları güçlendirebildiğini söylüyor.

Yapılan araştırmalara göre vişne suyu da uzun süreli egzersiz sonrası kas hasarını önleme, ağrıyı düşürme ve kireçlenmesi olan kişilerde iltihabı azaltma gibi faydalar sağlayabilir. 

2022 tarihli bir çalışmada bir yarıştan önce vişne suyu içen sporcuların, ağrılarında azalma olduğu kaydedilmişti.

Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi'nden Kerry Kuehl, liderliğini üstlendiği çalışma hakkında "Ağrıların azalma derecesi, yaklaşık 800 miligram ibuprofenin yarattığı etkiyle aynıydı" diyor.

Diğer yandan vişneli yiyecekleri tüketmek bazı kişilerde ishale yol açıyor. Bu nedenle özellikle bu tür yiyeceklerde aşırıya kaçmamakta fayda var.

5) Daha iyi uyumak için alkolü azaltın

Bazı kişiler daha kolay uykuya dalmak adına içki içmeyi tercih etse de uzmanlar bunu pek tavsiye etmiyor.

2018 tarihli bir araştırmaya göre akşam bir-iki kadeh bile içki içmek uyku kalitesini düşürüyor.

ABD Ulusal Alkol Suistimali ve Alkolizm Enstitüsü direktörünün bilimsel danışmanı Aaron White, "Uykunun onarıcı etkisi alkolle birlikte yok oluyor" diyor.

White, bazı kişilerin alkolün etkisi geçtikten sonra uyandığını ve tekrar uykuya dalmakta güçlük çektiğini de ekliyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Healthline, WebMD, Journal of the International Society of Sports Nutrition , National Library of Medicine, The American Journal of Clinical Nutrition



Uzmanlar soğuk algınlığını kısaltan takviyeyi açıkladı

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

Uzmanlar soğuk algınlığını kısaltan takviyeyi açıkladı

(Unsplash)
(Unsplash)

Julia Musto 

Uzmanlara göre bu kış çinko takviyesi almak, soğuk algınlığının daha hızlı atlatılmasını sağlayabilir.

Bu temel mineral, hastalanmayı engelleyemez ancak birçok çalışma, bu besini günlük olarak almanın semptomların süresini birkaç gün kadar kısaltabileceğini gösteriyor.

Michigan'da 2016'da yapılan çalışma, çinko pastilleri verilen kişilerin semptomlarının üç gün kadar kısaldığını bulmuştu ve önceki araştırmaların 2021'de yapılan incelemesi, çinko pastillerinin soğuk algınlığının süresini iki gün kısaltabileceğini ortaya koymuştu.

Soğuk algınlığı genellikle 7 ila 10 gün sürüyor.

Michigan Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden emeritus profesör James Fitzgerald, NPR'ye, "Gerçekten de soğuk algınlığı semptomlarını yaklaşık iki veya üç gün kısalttı" diye konuştu.

Bu sonuç beni çok şaşırttı.

Çinkonun işe yaramasının nedenlerinden biri de bağışıklık sistemi üzerindeki etkisi. Cleveland Kliniği'ne göre çinko, soğuk algınlığına yol açan mikroplarla savaşan bağışıklık hücrelerinin oluşumunda önemli rol oynuyor.

Kliniğin kayıtlı diyetisyeni Julia Zumpano, "Bu önemli besin maddesi, mikroplarla savaşmada, yaraları iyileştirmede ve daha birçok alanda önemli roller oynuyor" dedi.

Hindili sandviç için bir neden

Amerikalı yetişkinlerin yüzde 20'sinden fazlası çinko takviyesi alıyor. Yine de Amerikalıların yaklaşık yüzde 15'i yeterli çinko almıyor; çinko aynı zamanda görmeyi korumaya yardımcı olan ve kan şekeriyle kolesterolü düşüren bir antioksidan.

Doktorlar yetişkin kadınların 8 miligram, erkeklerinse 11 miligram çinko almasını öneriyor. Bu miktarı takviyelerden alabilir. Çoğu çalışmanın katılımcıları günde 75 miligramdan fazla çinko aldı.

Hindi göğsü, çedar peyniri, istiridye, karides, mercimek ve kabak çekirdeği, doğal çinko kaynaklarından bazıları. Harvard Tıp Fakültesi'ne göre en yüksek çinko oranı çiğ istiridyede; 85 gramında 32 miligram çinko bulunuyor.

Zumpano, "Takviye kullanmadan önerilen miktarda çinkoyu almak genellikle kolaydır" dedi.

Peki ne kadar çinko fazla sayılır?

Çinko takviyeleri almak istenmeyen yan etkilere yol açabilir. Mayo Clinic'e göre bazı kişilerde koku alma duyusu kaybı, diğerlerinde mide bulantısı veya baş dönmesi, baş ağrısı, ishal, kusma veya kullandıkları bir ilaçla olumsuz reaksiyon görülebilir.

Yetişkinler, doktorları aksini söylemedikçe günde 40 miligramdan fazla almamalı.

Ancak doktorlar, kısa süreli ve düşük dozlarda alındığında çinko pastillerinin denenebilecek güvenli bir seçenek olduğunu söylüyor.

Keck Medicine'den klinik diyetisyen Lisa Statner, çinkoya soğuk algınlığının ilk belirtilerinde başlanması gerektiğini açıkladı.

"Emilimi artırmak için çinko takviyelerini protein açısından zengin yiyecekler veya C vitaminiyle birlikte alın ancak süt ürünleri veya yüksek lifli yiyeceklerle birlikte almaktan kaçının" dedi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/life-style


Parkinson, kök hücre tedavisiyle tersine çevrildi

Titremelerin dengelenmesi için jiroskop kullanan hasta, cihaz yardımıyla spiral çiziyor (AFP)
Titremelerin dengelenmesi için jiroskop kullanan hasta, cihaz yardımıyla spiral çiziyor (AFP)
TT

Parkinson, kök hücre tedavisiyle tersine çevrildi

Titremelerin dengelenmesi için jiroskop kullanan hasta, cihaz yardımıyla spiral çiziyor (AFP)
Titremelerin dengelenmesi için jiroskop kullanan hasta, cihaz yardımıyla spiral çiziyor (AFP)

Çinli araştırmacılar, Parkinson hastalığı için yeni bir kök hücre tedavisi geliştirdi. Bu tedavinin, onlarca yıldır bu nörolojik rahatsızlıktan muzdarip olan hastaların semptomlarında hızlı bir iyileşme sağladığı bildiriliyor.

Parkinson, beynin dopamin hormonunu üreten bölgesindeki sinir hücrelerinin ölümünden kaynaklanan, esas olarak vücudun hareket kabiliyetini etkileyen, ilerleyen bir nörolojik hastalık.

Hastalar zamanla tüm vücutlarında sertleşmeler yaşayabiliyor ve kendilerine bakamaz hale gelebiliyorlar.

Dejeneratif hastalığın henüz tedavisi yok ve mevcut tedavi seçenekleri semptomları yönetmeye odaklanıyor.

Mevcut tedavi yaklaşımlarının çoğu, beyindeki dopamini geçici olarak yerine koymaya çalışıyor ancak altta yatan nöron ölümüne çare olamıyorlar.

Şimdiyse Hefei'deki Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin Çin'e Bağlı İlk Hastanesi'ndeki araştırmacılar, kök hücre tedavilerinde yüksek verimlilik elde ettiklerini ve Parkinson hastalarının kaybettikleri hareket kabiliyetini geri kazanmalarına yardımcı olduklarını öne sürüyor.

Bu bilim insanları, nisandan bu yana 6 hastada kök hücre nakli üzerine bir Faz I klinik çalışması yürütüyor ve katılımcıların beyinlerindeki dopamin sinyallerinde sürekli bir artışla birlikte semptomlarda hızlı bir iyileşme olduğunu bildiriyor.

Tedavi, enjekte edilen kök hücrelerin farklılaşarak yalnızca dopamin salgılayabilen sinir hücrelerine dönüşmesini sağlamayı amaçlıyor.

Araştırmacılar, kök hücrelerin hastalarda işlevsel dopamin üreten hücrelere dönüşmesini sağlamada çok yüksek bir verimlilik elde edebildiklerini söylüyor.

Çalışma ekibinde yer alan nörolog Shi Jiong, SCMP'ye, "Bunları hastanın beynine 'yerleştiriyoruz' ve beynin sinir ağlarını yeniden şekillendiren yepyeni dopaminerjik nöronlara dönüşmelerini sağlıyoruz" dedi.

Dr. Jiong, "Uluslararası alanda lider ekipler yakın zamanda yaklaşık yüzde 50'lik bir dönüşüm oranı bildirdi ancak işbirliği yaptığımız ekibimiz bir dizi çalışmayla yüzde 80'in üzerinde bir orana ulaştı" diye konuştu.

Çalışmaya katılan 6 hastadan birinin titreme ve kasılma gibi semptomlarında çarpıcı bir düşüş görüldüğü bildirildi.

Araştırmacılar, 37 yaşındaki hastanın Parkinson Hastalığı Değerlendirme Ölçeği puanının, ciddi engellilik olarak sınıflandırılan 62'den, sağlıklı bir bireyin puanına benzer şekilde 12'ye düştüğünü söylüyor.

Deneyin ilk sonuçları, nisanda kök hücre tedavisinin hastalar için güvenli olduğunu, enjekte edilen hücrelerin hayatta kalıp dopamin ürettiğini göstermişti.

Araştırmacılar, yeni tedavinin potansiyelini daha fazla test etmek için daha geniş ölçekli çalışmalara daha fazla hasta dahil etmeyi umuyor.

Independent Türkçe


Piyasadakilerin yan etkilerini taşımayan zayıflama hapı üretildi

Pekin'deki bir hastanede bir çocuğun kilosunu gösteren tartı (Arşiv/AFP)
Pekin'deki bir hastanede bir çocuğun kilosunu gösteren tartı (Arşiv/AFP)
TT

Piyasadakilerin yan etkilerini taşımayan zayıflama hapı üretildi

Pekin'deki bir hastanede bir çocuğun kilosunu gösteren tartı (Arşiv/AFP)
Pekin'deki bir hastanede bir çocuğun kilosunu gösteren tartı (Arşiv/AFP)

Metabolizmayı hızlandıran ve kan şekeri seviyelerini iyileştiren yeni bir bileşik geliştirdiklerini iddia eden araştırmacılar, bu ilerlemenin Ozempic ve Wegovy gibi ilaçların yan etkilerini taşımayan zayıflama haplarına önayak olabileceğini belirtiyor.

Ozempic ve Wegovy gibi GLP-1 ilaçları birçok kişinin kilo vermesini sağlıyor. Haftalık enjeksiyonlarla uygulanan bu ilaçlar, bağırsakla beyin arasındaki iletişimi değiştirerek açlığı etkiliyor. Ancak iştahsızlık, kas kütlesinde azalma ve bağırsak rahatsızlığı gibi yan etkileri var.

Araştırmacılar, yeni bileşiğin iştah düzenleyen sinyallere müdahale etmek yerine doğrudan kaslardaki metabolik aktiviteyi artırdığını söylüyor.

Daha önce hayvanlar üzerinde yapılan deneyler, bileşiğin GLP-1 ilaçlarıyla ilişkilendirilen yaygın dezavantajları ortadan kaldırırken kan şekeri seviyelerini ve vücut yapısını iyileştirdiğini göstermişti.

48 sağlıklı gönüllü ve tip 2 diyabet hastası 25 bireyi içeren yeni çalışma, tedavinin insanlarda da iyi tolere edildiğini gösteriyor.

Cell adlı akademik dergide yayımlanan yeni çalışmanın yazarlarından, Stockholm Üniversitesi'nden moleküler biyolog Tore Bengtsson, "Sonuçlarımız, kas kütlesini kaybetmeden metabolik sağlığı iyileştirebileceğimiz bir geleceğe işaret ediyor" dedi.

Kaslar hem tip 2 diyabet hem de obezitede önemli ve kas kütlesi de yaşam beklentisiyle doğrudan ilişkili.

Yeni ilaç, vücut genelinde bulunan düz kaslardaki reseptörlerde etki eden, laboratuvarda geliştirilmiş bir moleküle dayanıyor.

Araştırmacılar, ilacın kalbin aşırı uyarılmasını önlerken kas fonksiyonuna fayda sağlayacak şekilde etki ettiğini söylüyor.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın bir diğer yazarı Shane C. Wright, "Bu ilaç tamamen yeni bir tedavi türünü temsil ediyor ve tip 2 diyabetle obezite hastaları için çok büyük önem taşıma potansiyeline sahip" dedi.

Bileşiğimizin sağlıklı kilo kaybını desteklediği görülüyor ve ayrıca hastaların enjeksiyon yaptırmalarına gerek kalmıyor.

Yeni ilaç, GLP-1 tedavilerinden farklı bir mekanizma üzerinden etki gösterdiğinden, tek başına veya GLP-1 ilaçlarıyla birlikte kullanılabilir.

Dr. Wright, "Bu, onları hem tek tedavi yöntemi olarak hem de GLP-1 ilaçlarıyla birlikte değerli kılıyor" dedi.

Araştırmacılar, daha geniş kapsamlı bir ikinci faz klinik araştırmanın, ilacın önceki araştırmalarda görülen olumlu etkilerinin tip 2 diyabet veya obezite hastalarında da görülüp görülmediğini ortaya çıkarabileceğini umuyor.

Independent Türkçe