Bilim insanlarından Ozempic'e doğal alternatif

Bağırsak sağlığı metabolizmayı çok etkiliyor

Zayıflama iğneleri, son araştırmanın yapıldığı Çin'de de büyük rağbet görüyor (AFP)
Zayıflama iğneleri, son araştırmanın yapıldığı Çin'de de büyük rağbet görüyor (AFP)
TT

Bilim insanlarından Ozempic'e doğal alternatif

Zayıflama iğneleri, son araştırmanın yapıldığı Çin'de de büyük rağbet görüyor (AFP)
Zayıflama iğneleri, son araştırmanın yapıldığı Çin'de de büyük rağbet görüyor (AFP)

Hollywood ünlülerinden sosyal medya fenomenlerine, kilolu pek çok kişiyi hızlıca zayıflatarak dikkat çeken Ozempic'in doğal muadili bulunmuş olabilir. 

Çin'deki Jiangnan Üniversitesi'ndeki bilim insanlarının başını çektiği araştırma, bir bağırsak mikrobunu ve onun sindirim sırasında ürettiği metabolitleri ele aldı. 

Bu mikrop ve metabolitlerinin obeziteyle mücadelede "çığır açtığı" söylenen zayıflama iğneleri gibi, fare ve insanlarda kan şekerini düzenlediği tespit edildi.

Diyabetli farelerde bu mikrobun sayısını artıran bilim insanları, Glukagon Benzeri Peptid-1 (GLP-1) hormonunun salgılanmasının düzenlenebileceğini buldu. 

GLP-1, vücutta doğal olarak üretilen bir hormon. Kan şekerini düzenleyip tokluk hissi veriyor. Belli gıdalar ve bağırsak mikropları, bu hormonun salgılanmasında etkili ve Ozempic adıyla pazarlanan semaglutid gibi ilaçlar da GLP-1'i taklit ediyor.

Tip 2 diyabetten muzdarip olanların genelinde bu hormon yeterince iyi çalışmadığı için kan şekerinin kontrolünde sorun yaşıyorlar. 

Ozempic tarzı ilaçların etkisini gören bilim insanlarıysa vücudun kendi kendine nasıl daha fazla GLP-1 salgılayabileceğini araştırıyor. 

Nature Microbiology adlı bilimsel dergide yayımlanan makalede sonuçları açıklanan yeni araştırmada Bacteroides vulgatus gibi bağırsak mikropları ve metabolitlerinin tatlıya düşkünlüğü şekillendirdiği ortaya kondu. 

Fareler, serbest yağ asidi reseptörü 4 (Ffar4) adlı bağırsak proteinini üretemediğinde Bacteroides vulgatusun da azaldığı ve şeker isteğiyle ilişkilendirilen FGF21 adlı hormonun da daha az salındığı belirlendi. 

Farelerin GLP-1 agonisti aldığı durumlarda ilaçların FGF21 hormonu salımını artırdığı bulundu. 

Farelere verilen Bacteroides vulgatus metabolitleri de GLP-1 ve FGF21 hormonu üretimini tetikledi. 

Böylece farelerin kan şekerini kontrol etmesi ve daha az şeker istemesi sağlandı. 

İnsanlarda yapılan bazı araştırmalar da FGF21 hormonunun belirli genetik varyasyonlarına sahip olanların en çok şekerli gıda tüketenler arasında yer alma ihtimalinin yüzde 20 fazla olduğunu bildiriyor. 

Tip 2 diyabetten muzdarip 60 kişinin kan testleri, daha az FGF21 salımıyla sonuçlanan Ffar4 mutasyonlarının şeker talebini artırdığını gösterdi.

Son araştırmayı gerçekleştiren bilim insanları, farelerdeki etkilerin insanlarda da gözlemlenip gözlemlenmeyeceğinin gelecekteki deneylerle anlaşılacağını belirtiyor.

Independent Türkçe, ScienceAlert, Nature



3 soruda Çin'de yayılan HMPV virüsü

Soğuk algınlığı benzeri semptomları olan kişilerin, maske takması veya öksürüp hapşırırken ağzıyla burnunu kapatması, HMPV gibi virüslerin yayılmasını engelleyebilir (Pexels)
Soğuk algınlığı benzeri semptomları olan kişilerin, maske takması veya öksürüp hapşırırken ağzıyla burnunu kapatması, HMPV gibi virüslerin yayılmasını engelleyebilir (Pexels)
TT

3 soruda Çin'de yayılan HMPV virüsü

Soğuk algınlığı benzeri semptomları olan kişilerin, maske takması veya öksürüp hapşırırken ağzıyla burnunu kapatması, HMPV gibi virüslerin yayılmasını engelleyebilir (Pexels)
Soğuk algınlığı benzeri semptomları olan kişilerin, maske takması veya öksürüp hapşırırken ağzıyla burnunu kapatması, HMPV gibi virüslerin yayılmasını engelleyebilir (Pexels)

Çin'de insan metapnömovirüsü (HMPV) vakalarındaki artış geniş çapta endişe yaratıyor.

Sosyal medyada HMPV ve influenza A vakaları sonucu hastanelerin dolup taştığı öne sürülerek durum Kovid-19 pandemisine benzetiliyor. 

Ancak Çinli sağlık yetkilileri ve Dünya Sağlık Örgütü henüz acil durum ilan etmedi. 

Diğer yandan Çin Komünist Partisi'ne ait China Daily, HMPV vakalarının 14 yaş ve altındaki çocuklarda artış gösterdiğini aralık sonunda aktarmıştı. 

Birleşik Krallık merkezli Reuters da vakalarda artış olduğunu bildirmişti.

Fakat halihazırda durumun boyutu ve nedeni belirsizliğini koruyor.

1) HMPV nedir?

İnsan metapnömovirüsünün (HMPV) yeni ortaya çıktığı iddia edilse de virüs ilk 2001'de tanımlanmıştı.

Respiratuar sinsityal virüsle (RSV) aynı ailede yer alan HMPV, soğuk algınlığı benzeri belirtilere sahip. 

Öksürük, ateş, burun akıntısı ve boğaz ağrısı gibi semptomlara yol açan virüs, genellikle hafif seyrediyor.

Ancak bazı durumlarda bronşit veya zatürre gibi daha ciddi akciğer hastalıklarına yol açabiliyor.

Uzmanlar; çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerin daha yüksek risk altında olduğunu söylüyor. 

HMPV, kış mevsimi ve ilkbaharın başlarında daha yaygın görülüyor.

2) Diğer ülkeler endişenmeli mi?

Kovid-19 pandemisinin arkasındaki SARS-CoV-2'nin ilk Çin'de ortaya çıkmasının da etkisiyle HMPV vakalarındaki mevcut eğilim dünya genelinde endişelere yol açıyor. 

Ancak uzmanlar HMPV'nin yeni bir virüs olmadığının altını çiziyor. 

Birleşik Krallık'taki Warwick Üniversitesi'nden virolog Andrew Easton "HMPV, yüzyılın başında keşfedilmesinden beri dünya genelinde risk altındaki nüfusta önemli bir sorun olarak kabul ediliyor" diyerek ekliyor: 

Bu riskin derecesi yaklaşık 25 yıldır büyük ölçüde aynı kaldı.

Özellikle bir yaşından küçük çocukların risk altında olduğunu söyleyen Easton, bunun RSV ve grip için de geçerli olduğunu ekliyor. 

Kaygıların baş göstermesinin ardından Hindistan sağlık yetkilileri de ülkede olağandışı bir durum yaşanmadığını açıkladı. 

Solunum yolu hastalıklarına dair verileri analiz eden yetkililer, 2024'te ciddi bir artış görülmediğini ifade ediyor.

Sağlık Bakanlığı, Türkiye'deki durumla ilgili bir açıklama yapmadı. 

Diğer yandan daha ciddi bir durumun sözkonusu olup olmadığını anlamak için Çin'deki artışın sebebinin belirlenmesi gerekiyor.

Easton, "Enfeksiyon modellerindeki değişiklikleri tespit etmek ve ardından potansiyel nedenlerin neler olduğunu belirlemek önemli" diyor: 

Enfekte kişilerin davranışlarındaki bir değişikliğin mi daha fazla vakaya yol açtığını, yoksa virüsteki bir değişikliğin mi enfekte bireylerin sayısının artmasına neden olduğunu değerlendirmeliyiz.

Virolog muhtemelen virüsün mutasyon geçirmediğini düşünse de emin olmak için genetik incelemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Ayrıca China Daily, Çin'de bu kış solunum yolu enfeksiyonlarının son yıllara göre daha az görüldüğünü aktarmıştı. 

3) HMPV'den korunmak için ne yapılmalı?

Halihazırda herhangi bir HMPV aşısı bulunmuyor. Ayrıca virüse özel olarak geliştirilmiş bir tedavi yöntemi de yok.

Hastalığın tedavisinde semptomların gerilemesi ve yaşamsal belirtilerin stabil tutulması amaçlanıyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'ne göre enfeksiyon süresi kişiden kişiye değişse de diğer virüs kaynaklı solunum yolu hastalıklarına benziyor.

Uzmanlar, HMPV'nin grip ve Kovid-19 gibi bulaştığını söyleyerek benzer önlemler alınmasını tavsiye ediyor.

Elleri en az 20 saniye boyunca su ve sabunla düzenli bir şekilde yıkamak, kirli ellerle göz, burun ve ağza dokunmamak ve öksürüp hapşırırken ağzı kapatmak bunlar arasında yer alıyor.

Ayrıca hastayken başka kişilerle yakın temasa girmemek ve mümkünse evde kalmak da önemli. 

Independent Türkçe, Live Science, Hindustan Times, Live Mint, Cleveland Clinic, China Daily, Reuters, CDC