Netflix'in "mide bulandıran" yeni belgeseli izleyicilerde vegan olma isteği uyandırdı

Stephanie Soechtig, 2014'te çektiği ve şekerin hayatımıza nasıl sokulduğunu anlatan Fed Up adlı belgeselle de ses getirmişti (Netflix)
Stephanie Soechtig, 2014'te çektiği ve şekerin hayatımıza nasıl sokulduğunu anlatan Fed Up adlı belgeselle de ses getirmişti (Netflix)
TT

Netflix'in "mide bulandıran" yeni belgeseli izleyicilerde vegan olma isteği uyandırdı

Stephanie Soechtig, 2014'te çektiği ve şekerin hayatımıza nasıl sokulduğunu anlatan Fed Up adlı belgeselle de ses getirmişti (Netflix)
Stephanie Soechtig, 2014'te çektiği ve şekerin hayatımıza nasıl sokulduğunu anlatan Fed Up adlı belgeselle de ses getirmişti (Netflix)

Netflix'te farklı konularda pek çok rahatsız edici belgesel yer alıyor. Ancak platforma son eklenen film, şimdiden izleyicilerin iştahını kesmiş görünüyor.

Yemeğimizi Zehir Eden Kirli Gerçekler (Poisoned) adlı yeni film, ABD gıda endüstrisini araştırıyor ve mide bulandırıcı pek çok sırrı ortaya çıkarıyor.

Ölümcül sonuçlar

Öyle ki bu tatsız belgeseli izleyen bazı seyircilerin midesi o kadar bulandı ki vegan olmaya karar verenler bile oldu.

Netflix'in yeni belgeseli, yönetmen ve yapımcı Stephanie Soechtig'in ABD gıda endüstrisinin E.coli gibi gıda kaynaklı patojenleri nasıl yönettiğini araştırmasını izliyor.

Soechtig'in vurguladığı üzere genellikle göz ardı edilen bu bakteri, tüketiciler için ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.

Yayın platformu, 1 saat 22 dakikalık belgeselin konusunu şöyle özetliyor:

ABD'de yaşanan gıda kaynaklı ölümcül hastalık sorununu ele alan bu sürükleyici belgesel, uzmanlarla ve kurbanların aileleriyle yapılan çarpıcı röportajlara yer veriyor.

Film, Jeff Benedict'in, Amerikalıların beslenme şeklini değiştiren ölümcül E. coli salgınının gerçek hikayesini anlattığı kitaba dayandığı için hazmetmesi zor olabilir.

"Bir daha asla marul yemeyeceğim"

Henüz bu hafta başında yayımlanmış olan bu sert belgesel, pek çok izleyiciyi düşünmeye sevk etti. Hatta bazıları belgeseli sindirmekte zorlandığı için veganlığa yöneldiğini söyledi.

Endişelerini Twitter'a taşıyanlardan biri şöyle yazdı: 

Az önce Netflix'te Yemeğimizi Zehir Eden Kirli Gerçekler'i izledim. Sanırım vegan olacağım, haksız mıyım?

Bir diğer sosyal medya kullanıcısı da onunla aynı fikirdeydi:

Netflix'teki bu belgesel bende vegan olma isteği uyandırıyor.

Bazılarıysa, Yemeğimizi Zehir Eden Kirli Gerçekler'i izledikten sonra sebze yemekten bile rahatsız oldu.

Netflix'teki belgeseli izledikten sonra bir daha asla marul ya da poşetlenmiş marul yemeyeceğim.

Belgeselden etkilenen bir diğer kişiyse şöyle bir espri yaptı: 

Bu belgesel diyeti bir sonraki vitese geçirecek, hiçbir şey yemeyin.

Independent Türkçe, Ladbible, Decider



Bollywood, demokrasi ve laiklik savunuculuğundan muhafazakarlığa nasıl kaydı?

Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)
Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)
TT

Bollywood, demokrasi ve laiklik savunuculuğundan muhafazakarlığa nasıl kaydı?

Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)
Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)

Amerikan medya kuruluşu CNN, Hindistan Başbakanı Narendra Modi yönetimi altında Bollywood'un nasıl muhafazakarlaştığını inceledi.

Haberde, yılda 1500 ila 2 bin film üretilen devasa sinema sektörünün "ülkenin kültürü, kimliği ve ekonomisi üzerinde büyük etkisi olduğu" belirtildi.

Ancak eskiden laik ve demokratik değerleri temsil eden Hint sinemasının, son 10 yılda Modi'nin liderliğindeki radikal sağcı Hindistan Halk Partisi'nin (BJP) politikaları doğrultusunda muhafazakar bir çizgiye kaydığı öne sürüldü.  

Mumbai'de yaşayan film eleştirmeni ve gazeteci Tanul Thakur, Müslümanlar başta olmak üzere dini azınlıkları yok sayan yapımların Modi döneminde arttığını savunarak şunları söyledi: 

Popüler Hint sinemasındaki bu büyük değişimi, filmlerin sadece hükümetin çizgisine uymakla kalmayıp, aynı zamanda giderek daha korkunç hale geldiğini ilk elden gördüm. Siyasetin, sinemaya bu kadar etki ettiğine, Hindistan'daki dini azınlıkların ve her türlü anlatı çeşitliliğinin bu kadar bariz şekilde görmezden gelindiğine tanıklık etmek çok endişelendirici.

Haberde, 2022 yapımı Kashmir Files (Kashmir Dosyaları) ve 2023 yağımı Kerala Story (Kerala Hikayesi) filmlerinin, stereotip tasvirlerle Müslümanları kötülediği ve dini gerilimi körüklediği gerekçesiyle eleştiri topladığına dikkat çekildi. 

İktidarın filmleri doğrudan fonlamadığı fakat Modi'nin her iki filmden de övgüyle söz ettiği hatırlatıldı. Ayrıca BJP kontrolündeki bazı eyaletlerde polislere ve kamu görevlilerine filmleri mesai saatlerinde izlemeleri için izin verildiğine işaret edildi.

Kashmir Files'ın yönetmeni Vivek Agnihotri, 2022'de CNN'e verdiği söyleşide "Müslümanları eleştiren bir film yapmadım" demişti.

Kerala Story'nin yönetmeni Sudipto Sen ise geçen yıl yerel medyaya yaptığı açıklamada İslamofobi eleştirilerini reddederek filmde DEAŞ'ı hedef aldığını savunmuştu. 

Haberde, BJP'nin radikal sağcı politikalarıyla güçlenen Hindu milliyetçilerinin, iktidarı eleştiren veya "hassas konulara" giren filmlere tepki gösterdiğine de işaret edildi. 

2020'de çıkan Netflix yapımı A Suitable Boy'da (Uygun Erkek), Hindu tapınağında Müslüman bir erkeğin genç bir Hindu kadını öptüğü sahnenin muhafazakarlardan büyük eleştiri topladığı hatırlatıldı. 

Aynı platformda 2023'te yayımlanan Annapoorani de "dini hassasiyetlerle uyuşmadığı" gerekçesiyle tepki çekmişti. Netflix bunun ardından filmi platformdan kaldırmıştı. Radikal sağcı düşünce Vishva Hindu Parishad kuruluşu, platformun kararını "zafer" diye nitelemişti.

Independent Türkçe, CNN, Guardian