32. Arap Birliği Liderler Zirvesi, çalışma ve başarı açısından Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ın tarzı ve tavrını yansıtıyordu. Gayet başarılı bir zirve oldu. Cidde Zirvesi’ne katılan veya takip eden herkes, bu zirvede oldukça farklı şeyler olduğunu, şekil ve içerik açısından diğer Arap zirvelerinden çok farklı göründüğünü fark ettiler. Bu farklılıklardan en öne çıkanı ise söylem dili ve konuşma süreleri oldu. Zirvenin ana oturumunda konuşma yapması için her bir devlet başkanına sadece beşer dakika süre verildi. Bu karar, Cidde Zirvesi’nde fark yarattı. İlk kez, konuşmaların çoğundaki mesajlar, önceki zirvelerden farklı olarak onları dinleyen herkes için netti. Geçmişte, yani bundan önceki Arap zirvelerinde konuşmacıların en son düşündüğü şey zamandı. Bu nedenle kurulan cümleler uzun, düşünceler ise tekrarlı ve dağınıktı. Dolayısıyla konuşmaları takip etme konusundaki isteksizlik, yalnızca zirveyi ekranlardan takip edenlerde değil, zirve salonunda bulunanlarda dahil, tüm Arapların ortak kanısıydı!
Bu sefer süre belirlendi ve konuşmacıların çoğu konuşma sürelerine sadık kaldı. Bu yüzden kendileri için belirlenen beş dakikayı geçmediler. Bu beş dakika, gerçekten ‘beş altın dakikaydı’. Zirve Başkanı Prens Muhammed bin Selman'ın kısa ve net konuşması, 3 dakika 35 saniyeyi geçmemesine rağmen zirveyi ve Arap gündemini meşgul eden en önemli fikir ve konuları ele aldı.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın konuşmasında en çok öne çıkan mesaj, komşu ülkeler ile Batı ve Doğu'daki dostlara verdiği güvenceydi. Bunu şu cümlelerle dile getirdi: “Barış, iyilik, iş birliği ve inşa için halkımızın çıkarlarını gözeten, milletimizin haklarını koruyan bir yolda ilerliyoruz. Bölgemizin çatışma sahasına dönüşmesine asla izin vermeyeceğiz. Bölgenin yaşadığı sancılı çatışma yıllarını yad ederek geçmişin sayfasını çevirmemiz bize yeter. Halk bundan yeterince acı çekti ve bu nedenle kalkınma süreci sekteye uğradı. Arap yurdumuzun medeniyet ve kültür unsurları ile beşerî ve tabiî kaynaklara sahip olması onu ileri ve lider bir konuma getirmeye, ülkelerimiz ve halklarımız için her alanda kapsamlı bir rönesans gerçekleştirmeye uygun kılıyor.”
Muhammed bin Selman, konuşmasında temel konulara da vurgu yaptı. Suriye'nin desteklenmesi ve istikrara kavuşması, Filistin davasının Araplar için merkezi önemi, Sudan krizinde diyalog dilinin önemi, Yemen krizine kapsamlı bir siyasi çözüm için destek verilmesi ve son olarak da Ukrayna'daki krizi siyasi olarak çözme çabalarını desteklediğini vurguladı. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Arap Birliği Liderler Zirvesi’nin uluslararası bir boyuta da sahip olmasını istedi. Rusya-Ukrayna savaşı, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin katılımıyla zirvede önemli bir yer işgal etti. Öyle ki, Arapların Batı'ya ve dünyaya mesajı, çatışmanın taraflarından hiçbirinin yanında olmadığının, aksine barıştan ve bu savaşın sona ermesinden yana olduğunun yeni bir teyidiydi. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, yüksek ve sessiz diplomasiyle karşıt tarafları bir araya getirmeyi başardı. Zirvede, Zelenskiy'nin aksine, ülkesi Rusya'ya ve Ukrayna'ya karşı net bir pozisyon alan ve oturum sırasında Ukrayna Devlet Başkanı’nın konuşmasını dinlemekten kaçınmak için çeviri kulaklığını takmamayı seçen bir Beşşar Esed vardı!
Araplara gelince, onlar bu zirveye iki önemli konuda katıldılar: Birincisi, zirveye katılma ve onu başarıya ulaştırma konusundaki isteklilikleri. Diğer konu ise başta Suriye olmak üzere bölgedeki krizlerin, özellikle de Arap krizlerinin çözülmesi gerekliliği konusunda anlaşmaları.
Cidde Deklarasyonu’nda yer alan 12 madde ise, tekrar eden ve ortaya çıkan pek çok konuyu içeriyor. Söz konusu maddelerin en önemlileri şunlar: Arap ülkelerinin iç işlerine yönelik dış müdahalelerin reddedilmesi, başkalarının değerlerine ve kültürlerine saygı gösterilmesi, devletlerin egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı duyulması, Kudüs'ün kimliğini değiştirme girişimlerine karşı korunmasının vurgulanarak Filistin davasının merkeziliğinin yinelenmesi, devlet kurumlarının kapsamı dışında silahlı grupların ve milislerin oluşumunun desteklenmesinin reddedilmesi, Yemen krizine kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmayı amaçlayan uluslararası ve bölgesel çabaların desteklenmesi, güvenlik ve istikrarın tesis edilmesi için Yemen'deki Başkanlık Konseyi'nin desteklenmesi, Arapların Suriye'nin yaşadığı krizi aşmasına yardım etme çabalarının yoğunlaştırılması, Sudanlı tarafların Suudi Arabistan'daki görüşmelerini krizi sona erdirmek için üzerine inşa edilebilecek bir adım olarak değerlendirilmesi ve çatışmayı körüklemekten kaçınmak için Sudan iç işlerine herhangi bir dış müdahalenin reddedilmesi.
Son olarak zirveyi farklı kılan bir diğer husus, siyasetten uzak, ekonomiye ve Arap vatandaşının yaşamına yakın olan konulara odaklanmasıydı. Cidde Deklarasyonu, sürdürülebilir kalkınma alanında yeni yön ve fikirleri benimsemek ve Arap bölgesindeki sürdürülebilir kalkınma girişimlerinin önemini vurgulamak için sürdürülebilirlik ve ekonomik kalkınma alanındaki araştırma ve çalışmalar için bir entelektüel kuluçka merkezi kurulması çağrısında bulundu.
Cidde Zirvesi ayrıca, sürdürülebilir kalkınma, güvenlik, istikrar ve barış içinde yaşamanın Arap vatandaşlarının doğal hakları olduğunu yineledi. Bu, ancak uyumlu ve bütünleşik çabalarla, suç ve yolsuzlukla her düzeyde sıkı bir şekilde mücadele ederek ve yaratıcılığa ve yeniliğe dayalı bir gelecek yaratmak ve çeşitli gelişmeleri takip etmek için enerji ve yetenekleri seferber etmekle başarılabilir. Bunlar Arap halklarının duymak istediği şeylerdi ve şimdi bunları duyduktan sonra sahada gerçekleştiğini görmek istiyor.
Yeşil Akdeniz Diyeti’ne göre beslenmek beyni gençleştirir mi?https://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/sa%C4%9Fl%C4%B1k/4364666-ye%C5%9Fil-akdeniz-diyeti%E2%80%99ne-g%C3%B6re-beslenmek-beyni-gen%C3%A7le%C5%9Ftirir-mi
Yeşil Akdeniz Diyeti’ne göre beslenmek beyni gençleştirir mi?
Yeşil Akdeniz Diyeti beyin sağlığı için iyidir (Getty Images)
Harvard Halk Sağlığı Okulu’ndan Prof. Iris Shai liderliğinde yapılan yeni bir araştırmada, Yeşil Akdeniz Diyeti’ne göre beslenmenin beyin sağlığı üzerinde olumlu sonuçlar verdiği görüldü.
Şarku’l Avsat’ın eLife dergisinden aktardığı habere göre, söz konusu araştırmada kilo kaybının beyin yaşlanmasını yavaşlattığı sonucuna varıldı.
Shai ve araştırma ekibi, 18 aylık bir süre boyunca, obezite kriterlerini karşılayan 102 kişinin katıldığı geniş çaplı, uzun vadeli bir klinik deney gerçekleştirdi.
Katılımcılar, beyin sağlığı üzerindeki etkisini incelemek için diyet polifenolleri açısından yüksek ve kırmızı/işlenmiş et açısından düşük bir Yeşil Akdeniz Diyeti’ne tabi tutuldu.
Obezite, beynin normalde beklenenden daha hızlı yaşlanmasıyla bağlantılıdır.
Araştırmacılar, bir kişinin ‘beyin yaşını’ yani kronolojik yaştan bağımsız olarak, beyinlerinin kaç yaşında göründüğünü ayrıntılı taramalarda hesaplayarak bu süreci yakalayabilirler.
Bu yaklaşım ayrıca, yaşam tarzı gibi belirli faktörlerin nispeten kısa zaman ölçeklerinde beyin yaşlanmasını nasıl etkileyebileceğini kontrol etmeye de yardımcı olur.
Yaşam tarzı müdahalesinin yaşlanma yörüngesi üzerindeki etkisini incelemek için çalışmanın başında ve sonunda beyin taramaları yapıldı.
Ayrıca, karaciğer sağlığı gibi obeziteden etkilenen diğer biyolojik süreçleri yakalamak için daha fazla test ve ölçüm de gerçekleştirildi.
Araştırma sonuçlarına göre, Yeşil Akdeniz Diyeti’ne göre beslenme nedeniyle vücut ağırlığında görülen yüzde 1’lik bir azalma, katılımcıların beyin yaşının, 18 ay sonra beklenen beyin yaşından neredeyse 9 ay daha genç olmasına yol açtığını ortaya koydu.
Yaşlanmanın yavaşlaması, azalmış karaciğer yağı ve karaciğer enzimleri gibi diğer biyolojik önlemlerdeki değişikliklerle ilişkilendirildi.
Karaciğer yağındaki artışların ve spesifik karaciğer enzimlerinin üretiminin daha önce Alzheimer hastalığında beyin sağlığını olumsuz etkilediği görülmüştü.
Bu değiştirilmiş Akdeniz diyeti, daha bol diyet polifenolleri ve daha az kırmızı/işlenmiş et içermesi nedeniyle geleneksel Akdeniz diyetinden farklı.
Araştırmacılar tarafından kullanılan Yeşil Akdeniz Diyeti tarzı beslenmede, günlük ceviz alımına (28 gram) ek olarak, günde 3-4 bardak yeşil çay ve 1 bardak Wolffia-globosa (Mankai) tüketildi.
Suda yetişen yeşil bitki Mankai, biyolojik olarak kullanılabilir demir, B12, 200 çeşit polifenol ve protein açısından yüksek ve bu nedenle et için iyi bir alternatiftir.
Şarku’l Avsat’a konuşan, Mısır Tarımsal Araştırma Merkezi’nde gıda teknolojisi araştırmacısı olan Mutaz Hamdi, “Bu çalışmanın sonuçları, kiloyu azaltmak ve beyin sağlığını korumak için işlenmiş gıdalar, tatlılar ve içeceklerin tüketimini azaltmak da dahil olmak üzere sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemenin önemine dair yeni kanıtlar ekliyor” dedi.
Hamdi, “Bu çalışmada dikkat çekici olan, sadece yüzde 1’lik bir kilo kaybının beyin sağlığını etkilediği ve beyni 9 ay gençleştirdiğini gösteren sürprizdir” diye ekledi.
Der Spiegel: Putin abartılan KGB yıllarında sadece katiplik yapıyorduhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/rusya/4364661-der-spiegel-putin-abart%C4%B1lan-kgb-y%C4%B1llar%C4%B1nda-sadece-katiplik-yap%C4%B1yordu
Der Spiegel: Putin abartılan KGB yıllarında sadece katiplik yapıyordu
Stasi tarafından Putin'e verilen kimlik kartı (Stasi Arşivi)
1980'lerde Doğu Almanya'da KGB çalışanı olarak geçirdiği yıllar spekülasyonlara konu olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Dresden'deki görev süresince katiplik yaptığı öne sürüldü.
Putin'in KGB yıllarını araştıran Almanya merkezli Der Spiegel dergisi, Rus liderin KGB'deki görevinin abartıldığını sonucuna ulaştı.
Haberde Putin'in abartıldığı gibi Doğu Almanya'da "ölümcül görevler" üzerinde çalışmadığı, Dresden'deki görevi boyunca Batı Almanların akrabalarını görmek için doldurduğu seyahat başvurularıyla ilgilendiği ve yabancı öğrenciler arasında muhbir arayışında olduğu ifade edildi.
Putin, Kremlin'in kendisine tabi devletler üzerindeki etkisinin gerilediği gergin bir dönem olan 1985'te 32 yaşındayken Dresden'e gönderilmişti.
Ülkede görev yapan KGB subayları, Doğu Alman gizli polisi Stasi'ye destek olmakla yükümlüydü ancak bu görev de 1989'da Berlin Duvarı'nın ve iki yıl sonra da SSCB'nin yıkılmasıyla sona erdi.
Ancak bu dönemle ilgili Putin'e atfedilen kahramanlık hikayeleri zamanla birer efsaneye dönüştü. Bu efsanelerin en ünlülerinden biri, Rus devlet televizyonunun hazırladığı bir belgeselde yer alan, Berlin Duvarı'nın yıkılışının ardından KGB binasına yönelen yağmacıların Putin tarafından durdurulduğu iddiasıydı.
Spiegel'in araştırmasında böyle bir olayın muhtemelen yaşanmadığı aktarıldı.
Haberde, "Hikayenin bir versiyonuna göre, yalnız küçük bir adam Stasi genel merkezinin önünde durarak kalabalığı güvenli bir mesafeden izledi. Rusya Devlet Başkanı'nın orada olup olmadığı bile kanıtlanamadı" dendi.
Stasi arşivlerinde Putin'e riskten kaçınması tavsiyesi dışında bir şey bulunmadığı belirtilen haberde, "Bugünün Rusya Devlet Başkanı muhtemelen üst düzey bir ajan değildi" ifadeleri kullanıldı.
Independent Türkçe, Spiegel, Telegraph
Çin ve ABD savaş gemileri Tayvan Boğazı'nda birbirine çarpacak kadar yakınlaştı -VİDEO https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/amerika/4364656-%C3%A7in-ve-abd-sava%C5%9F-gemileri-tayvan-bo%C4%9Faz%C4%B1nda-birbirine-%C3%A7arpacak-kadar
Çin ve ABD savaş gemileri Tayvan Boğazı'nda birbirine çarpacak kadar yakınlaştı -VİDEO
Çin Savunma Bakanı Li Şangfu, ABD ve müttefiklerini Hint Pasifiği'nde istikrarı bozacak adımlar atmakla suçladı.
Li'nin Shangri-La Diyaloğu zirvesinde yaptığı konuşma, ABD ve Çin'e ait iki savaş gemisinin birbirine neredeyse çarpışacak kadar yaklaştığı olaydan saatler sonra geldi.
Washington'ın kendi çıkarları için büyük çaplı bir çatışmayı provoke ettiğini söyleyen Li, ABD'yle Çin arasındaki olası bir çatışmanın "dünya için dayanılamaz bir felaket" olacağını söyledi.
Li'nin konuşmasından saatler önce ABD Hint Pasifik Komutanlığı, Çin'e ait bir savaş gemisinin Tayvan Boğazı'ndaki tatbikatta yer alan bir ABD savaş gemisi USS Chung-Hoon'un önünü kestiğini açıklamıştı.
Açıklamada Çin gemisinin, USS Chung-Hoon'un 150 metre yakınına kadar geldiği ve gemiyi yavaşlamaya zorladığı ifade edilmişti.
ABD donanmasının bölgedeki varlığının, Washington'ın kaos yaratma çabalarının bir örneği olduğunu belirten Li, "Masum bir geçiş için burada değiller, provokasyon için buradalar" dedi.
Çatışma istemeyen yabancı güçlerin, askeri birimlerini Çin yakınlarına göndermemeleri gerektiğini belirten Li, "Kendi işinize bakın. Neden tüm bu olaylar başka bir ülkenin değil de Çin'in yakınındaki bölgelerde oluyor?" diye konuştu.
ABD ve Çin gemilerinin birbirine yakınlaşma anları, USS Chung-Hoon'la birlikte ilerleyen Kanada gemisi HMCS Montreal'in güvertesinde bulunan Kanadalı Global News kanalı tarafından görüntülendi.
Montreal gemisinin komutanı Kaptan Paul Mountford, Çin'e ait geminin profesyonelce davranmadığını söylerken, üst düzey bir ABD savunma yetkilisiyse olayla ilgili, "Çin ordusundan boğaz çevresinde, Güney ve Doğu Çin Denizleri'nde gördüğümüz tehlikeli davranışlar her şeyi anlatıyor" ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe, CNN, Global News
Diş hekimi uyardı: Dişini fırçalarken pek çok kişi bu hatayı yapıyorhttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/sa%C4%9Fl%C4%B1k/4364651-di%C5%9F-hekimi-uyard%C4%B1-di%C5%9Fini-f%C4%B1r%C3%A7alarken-pek-%C3%A7ok-ki%C5%9Fi-bu-hatay%C4%B1-yap%C4%B1yor
Diş hekimi uyardı: Dişini fırçalarken pek çok kişi bu hatayı yapıyor
Fotoğraf: AA
Bir diş hekimi, kişinin ağız sağlığını etkileyebilecek yaygın bir hatayla ilgili Britanyalıları uyardı.
Diş macununu sürmeden önce diş fırçasını ıslatmak ya da kuru bırakmakla ilgili tartışmada birçok kişi farklı görüşte olsa da Londra'daki Marylebone Smile Clinic'ten Dr. Sahil Patel'e göre, fırçayı ıslatmak diş macununu "seyrelttiği" için önerilmiyor.
Dr. Patel "Diş macununda zaten doğru miktarda nem var" dedi.
Islandığında daha hızlı köpürerek daha çabuk tükürmenize neden olur.
Diş hekimi, GB News'a insanların diş fırçasını genellikle çok fazla güç kullanarak tutuğunu da söyledi.
Dr. Patel "Genellikle fırçayı ellerini yumruk yaparak tutuyorlar. Dişlerinizi ovalıyormuş gibi hissetmemelisiniz, bu çok fazla" dedi.
Eğer fırça kılları dişin üstünde yaylanıyorsa, işini iyi yapmıyor demektir.
Fırça kılları dişlerin üstünde düz durmalı ve yumuşak bir dokunuş elde etmelisiniz.
Diş hekimi ayrıca dişlerinizi temizlerken arkadan öne doğru ilerlemenizi öneriyor.
Dr. Patel, "Arka kısım genellikle temizlenmesi en zor kısımdır, bu nedenle önce oradan başlamanızı tavsiye ederim" dedi.
Önce önden başlayıp en son arka tarafa geçerseniz, durup fırçanızı bırakma, arka kısmı atlama veya düzgün temizlememe ihtimaliniz yüksek.
Dr. Patel, bir hastanın dişlerini günde iki kez "alelacele" fırçalamasındansa günde bir kez iyice fırçalamasını tercih edeceğini de sözlerine ekledi.
Rol arkadaşları, tartışmalı rolüyle tepki çeken Lily-Rose Depp'e arka çıktıhttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/magazin/4364646-rol-arkada%C5%9Flar%C4%B1-tart%C4%B1%C5%9Fmal%C4%B1-rol%C3%BCyle-tepki-%C3%A7eken-lily-rose-deppe-arka-%C3%A7%C4%B1kt%C4%B1
Rol arkadaşları, tartışmalı rolüyle tepki çeken Lily-Rose Depp'e arka çıktı
Fotoğraf: AFP
Euphoria'nın yaratıcısı Sam Levinson'ın tartışmalı yeni dizisi The Idol'ın yıldızları, drama türündeki yapımın başrol oyuncusu Lily-Rose Depp'i savundu.
Birleşik Krallık'ta Sky Atlantic'te yayımlanan 5 bölümlük HBO dizisi, Jocelyn (Depp) adında sorunlu bir genç pop yıldızının yozlaşmış bir modern dönem kült lideriyle (The Weeknd, nam-ı diğer Abel Tesfaye) karmaşık bir ilişki içine sürüklenmesini konu alıyor.
Rolling Stone martta, dizinin yapımcıları Tesfaye ve Levinson'ın "bir erkeğin bir kadını istismar etmesi ve kadının da buna bayılmasıyla ilgili" bir drama çekmek için diziyi "iğrenç bir şekilde rayından çıkardığını" iddia eden dizi çalışanlarıyla yapılan isimsiz röportajları içeren bir ifşa yazısı yayımlamıştı.
Eleştirmenler Cannes'da prömiyerini yapan diziyi "utanç verici" diye kınayıp pornografiye benzetirken, bazıları 24 yaşındaki Depp'in Jocelyn'i canlandırırken giydiği mini kıyafetlere dikkat çekmişti.
The Idol'da kaba bir kayıt yöneticisi olan Nikki'yi canlandıran deneyimli oyuncu Jane Adams, Jocelyn'in cinselliğine bu kadar çok odaklanan eleştirmenlerin "birlikte çalışırken olağanüstü zaman geçirdiği inanılmaz bir kadını övmek için harika bir fırsatı kaçırdığını" savundu.
The Guardian'a konuşan Adams, "Bence pek çok kişinin aklı bir karış havada. Tanrı şahidim olsun ki gerçekten böyle düşünüyorum" dedi.
Her şey siyasetle ilgili hale gelip sıkıcı oluyor. Sam bir hikaye anlatıcısı. Belli hikayeler üzücü veya zorlayıcıdır. Ama onları sansürleyecek miyiz? Bence aslında neyi talep ettiklerinin daha çok farkına varmalılar. Söyleyin işte, 'Birilerini sansürlemek istiyoruz' diyin. Bakalım ne olacak.
Talia adında bir Vanity Fair muhabirini canlandıran Hari Nef ise "Lily-Rose kendini güvende hissettiğini ve bunun herkes kadar onun da işi olduğunu açıkça ifade etti" dedi.
Bir aktris veya aktör bir rolde rahat değilse, oynamasın. Senaryoyu okuyun, sınırlarınızı belirleyin. Şahsen ben cinsel açıdan küçük düşürücü ya da tehlikeli bir sahnede rol alırdım. Lily-Rose'un bu dizide yaptığı her şeyi yapardım.
Johnny Depp ve Vanessa Paradis'in kızı olan Depp, Levinson'ın "bugüne kadar çalıştığı en iyi yönetmen" olduğunu defalarca dile getirmişti.
Depp kısa süre önce, Tesfaye sette "moda girdiğinde" bazen ondan "uzak durduğunu" da açıklamıştı.
The Idol, 5 Haziran Pazartesi günü HBO'da yayımlanacak.
17 yaşındaki Hintli satranç ustası Gukeş, doğum gününde Magnus Carlsen'i yendihttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/4364641-17-ya%C5%9F%C4%B1ndaki-hintli-satran%C3%A7-ustas%C4%B1-guke%C5%9F-do%C4%9Fum-g%C3%BCn%C3%BCnde-magnus-carlseni-yendi
Gukeş, Tamil Nadu'nun başkenti Chennai'da 2006'da dünyaya geldi (FIDE)
TT
TT
17 yaşındaki Hintli satranç ustası Gukeş, doğum gününde Magnus Carlsen'i yendi
Gukeş, Tamil Nadu'nun başkenti Chennai'da 2006'da dünyaya geldi (FIDE)
Hintli satranç ustası Dommaraju Gukeş, 17. doğum gününde eski dünya şampiyonu Magnus Carlsen'i yendi.
Norveç'in güneybatısındaki Stavanger kentinde pazartesi günü başlayan turnuvada Gukeş, Carlsen'i yendikten sonra organizatörlerin düzenlediği etkinlikte hem zaferini hem de doğum gününü kutladı.
9 Haziran'da tamamlanacak turnuvada birinciye yaklaşık 68 bin 400 dolar, ikinciye de 36 bin 500 dolar para ödülü verilecek.
Turnuvada 19 yaşındaki İran asıllı Fransız satranççı Alirıza Firuze, 28 yaşındaki Rusya doğumlu Hollandalı oyuncu Aniş Giri, 30 yaşındaki İtalyan kökenli ABD'li satranççı Fabiano Caruana ve 35 yaşındaki Japon asıllı Amerikan oyuncu Hikaru Nakamura gibi usta isimler de yarışıyor.
Gukeş, 16 Ekim 2022'de 16 yaşındayken ABD'de düzenlenen Aimchess Rapid turnuvasında Carlsen'i mağlup ederek, 5 dünya şampiyonluğu bulunan Norveçli büyükustayı yenen en genç satranççı olmuştu.
Ayrıca Hintli oyuncu, Mart 2019'da 13 yaşındayken büyükusta unvanını kazanmış ve bu başarıya ulaşan en genç üçüncü oyuncu konumuna gelmişti.
32 yaşındaki Carlsen, satranç dünyasını sarsan hile iddialarıyla da gündeme oturmuştu.
ABD'nin Missouri eyaletinde eylülde düzenlenen prestijli Sinquefield Kupası'ndaki tartışmalı maçın ardından Carlsen, rakibi ABD'li satranç ustası Hans Niemann'ı hile yapmakla suçlamıştı.
19 yaşındaki Niemann ise ekimde Norveçli oyuncuya 100 milyon dolarlık tazminat davası açmıştı.
Independent Türkçe, CNN, The Bridge
Yaşlı babalar kulübü: Robert De Niro'dan 83'ünde baba olacak Al Pacino'ya destekhttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/magazin/4364636-ya%C5%9Fl%C4%B1-babalar-kul%C3%BCb%C3%BC-robert-de-nirodan-83%C3%BCnde-baba-olacak-al-pacinoya-destek
De Niro ve Pacino son olarak Martin Scorsese'nin yönettiği 2019 yapımı The Irishman'de birlikte rol almıştı (Reuters)
TT
TT
Yaşlı babalar kulübü: Robert De Niro'dan 83'ünde baba olacak Al Pacino'ya destek
De Niro ve Pacino son olarak Martin Scorsese'nin yönettiği 2019 yapımı The Irishman'de birlikte rol almıştı (Reuters)
79 yaşındaki ünlü oyuncu Robert De Niro, geçen ay 7. çocuğunu kucağına aldığını söylemişti. 9 Mayıs'ta ET Canada'da yayımlanan röportajda muhabir Brittnee Blair, "6 çocuğunuz olduğunu biliyorum" diyerek soru sormaya başlamış ve oyuncu onu düzeltmişti:
Aslında 7... Daha yeni bir bebeğim oldu.
Robert De Niro ve sevgilisi Tiffany Chen, Gia Virginia adını verdikleri çocuklarına nisan başında merhaba demişti.
Ve şimdiyse De Niro, eski dostu ve rol arkadaşı Al Pacino'nun yaşlı babalar kulübüne katılacak olmasından ötürü son derece heyecanlı.
Tribeca Film Festivali için düzenlenen basın toplantısında De Niro'ya 83 yaşındaki Pacino'nun, 29 yaşındaki Noor Alfallah'tan bebek beklediği ve yeniden baba olmaya hazırlandığı haberi soruldu.
People'ın aktardığına göre De Niro "Ne adam ama" diyerek cevap verdi ve ekledi:
Bastır Al, Tanrı onu korusun.
Ancak De Niro'nun soruyu yanlış anladığı ortaya çıktı. Ertesi gün Today adlı televizyon programına katılan aktör, Pacino'nun bebeğinin çoktan dünyaya geldiğine inanmış görünüyordu. De Niro, "Dinleyin, Al Pacino'nun yeni bir bebeği oldu, bana dün sabah söylediler" dedi ve ekledi:
Benden birkaç yaş büyük. Tanrı onu korusun. Onun adına çok mutluyum.
De Niro ve Pacino yıllar boyunca aralarında Baba II (The Godfather II), Büyük Hesaplaşma (Heat) ve The Irishman'in de bulunduğu birçok projede birlikte rol almıştı.
Robert De Niro ve Al Pacino 50 yıldan daha uzun bir süre önce, henüz 20'li yaşlarındayken tanıştı. Pacino, 2019'da GQ'ya De Niro'yla verdiği ortak röportajda meslektaşı için şunları söylemişti:
Tanışmamızı çok net hatırlıyorum. İnanılmaz bir şekilde, bu adamı gördüğümde, 'Vay be, ne karizması varmış' diye düşündüm. Hiçbir şey yapmıyordu. Sadece yürüyordu.
Öte yandan De Niro ve Jane Rosenthal'ın 2002 yılında New York'ta başlattığı Tribeca Film Festivali 7 Haziran'da başlayacak. Festivalde De Niro'nun "30 yıldır izlemedim" dediği 1993 tarihli ilk yönetmenlik denemesi Günaha Davet'in (A Bronx Tale) özel bir gösterimi yapılacak.
Independent Türkçe, CNN, People
Galatasaray şampiyonluğunu derbi galibiyetiyle taçlandırdıhttps://turkish.aawsat.com/spor/4364631-galatasaray-%C5%9Fampiyonlu%C4%9Funu-derbi-galibiyetiyle-ta%C3%A7land%C4%B1rd%C4%B1
Galatasaray şampiyonluğunu derbi galibiyetiyle taçlandırdı
Fotoğraf: Emrah Yorulmaz/AA
Şampiyonluğu garantileyen Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'in 37. haftasındaki derbide Fenerbahçe'yi konuk etti. Galatasaray, ilk yarıda Zaniolo, ikinci yarıda İcardi ve yine Zaniolo'nun golleriyle derbiyi 3-0 kazandı.Stat: Nef
Hakemler: Abdulkadir Bitigen, Süleyman Özay, Mustafa Savranlar
Goller: Dk. 28 ve 79 Zaniolo, Dk. 71 Icardi (Galatasaray)
Kırmızı kart: Dk. 61 Peres (Fenerbahçe)
Fotoğraf: AA
Sarı kartlar: Dk. 12 Nelsson (Galatasaray), Dk. 36 İrfan Can Kahveci (Yedek kulübesinde), Dk. 83 Zajc, Dk. 90+1 İsmail Yüksek (Fenerbahçe)
Şampiyon Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'in 37. haftasındaki derbide konuk ettiği Fenerbahçe'yi 3-0 yendi
5. dakikada Barış Alper'in sağdan ortasında altıpas önündeki kalabalıktan seken top kaleye yöneldi. İrfan Can, soluna gelen meşin yuvarlağı güçlükle kornere çeldi. Kerem'in sağdan kullandığı kornerde ceza sahası dışına gelen topa Kazımcan sert vurdu. Meşin yuvarlak az farkla üstten auta çıktı.
16. dakikada soldan ceza sahasına sokulan Barış Alper'in ayağının içiyle uzak köşeye vuruşunda kaleci İrfan Can uzanarak meşin yuvarlağı çeldi.
28. dakikada sarı-kırmızılılar öne geçti. Orta sahada Barış Alper'in kafayla indirdiği topu önüne iyi alan Zaniolo, uzun mesafe kat ederek ceza sahasına kadar sokuldu. Hafif sol çaprazdan ceza sahasına giren İtalyan yıldız sol ayağıyla çok sert bir şut çıkararak fileleri havalandırdı: 1-0.
43. dakikada Kerem Aktürkoğlu'nun pasıyla ceza sahası içi sol çaprazda buluşan Kazımcan'ın vuruşunda top uzak direğin yanından auta gitti.
Müsabakanın ilk yarısını sarı-kırmızılılar 1-0 önde tamamladı.
57. dakikada Kerem'in soldan ortasında savuna arkasına sarkan Icardi'nin kafayla vurduğu top az farkla auta çıktı.
Fotoğraf: AA
61. dakikada Fenerbahçe 10 kişi kaldı. Sağ kanatta topla buluşan Zaniolo ile Peres'in girdiği ikili mücadelede hakem Abdulkadir Bitigen faul kararı verdi. Bitigen, Zaniolo'nun bariz gol pozisyonunda olduğu gerekçesiyle Peres'i doğrudan kırmızı kartla oyundan attı.
71. dakikada ev sahibi ekip farkı 2'ye çıkardı. Soldan Kerem'in kullandığı kornerde Abdulkerim'den seken top altıpas gerisindeki Icardi'de kaldı. Uygun durumda vuruşunu yapan Arjantinli yıldız, fileleri havalandırdı: 2-0.
75. dakikada sağdan ceza sahasına giren Berkan Kutlu'nun vuruşunda top kaleci İrfan Can'dan döndü. Ceza sahasında pozisyonu takip eden Kerem şansını denedi meşin yuvarlağı yine savunma çıkardı.
79. dakikada Galatasaray, Zaniolo ile bir gol daha buldu. Orta sahanın sağında aldığı topla kat eden Zaniolo, kaleyi cepheden gören yerden ve yaklaşık 25 metreden çıkardığı şutla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 3-0.
Galatasaray, derbiden galibiyetle ayrılan taraf oldu.
Spor Toto Süper Lig'in 37. haftasındaki derbide konuk olduğu Galatasaray'a 3-0 yenilen Fenerbahçe, son maçını kazanarak 77 puana ulaşan 3. sıradaki Beşiktaş ile aynı puanda kaldı.
Nef Stadı'ndaki karşılaşmaya ev sahibi olma avantajıyla etkili başlayan sarı-kırmızılılar, baskılı oynadığı ilk bölümlerde ciddi pozisyonlara girerken, Fenerbahçe kontra ataklarla etkili olmaya çalıştı.
Fotoğraf: AA
Baskısını ve pozisyon zenginliğini artıran Galatasaray, 28. dakikada öne geçtiği golü buldu. Orta sahada topa iyi yükselen Barış Alper Yılmaz'ın kafayla arkaya aşırdığı topa koşu yapan Zaniolo, sol çaprazdan topu filelerle buluşturarak takımını 1-0 öne geçirdi.
Faul düdükleriyle sık sık duran oyunun ilk yarısında, 12. dakikada Valencia'ya faul yapan Galatasaraylı Nelsson ile 36. dakikada yedek kulübesinden bir pozisyona itiraz ederek saha kenarına koşan İrfan Can Kahveci sarı kartla cezalandırıldı.
Karşılaşmanın ilk yarısı, ev sahibi ekibin 1-0 üstünlüğüyle sona erdi.
Fenerbahçe 61. dakikada 10 kişi kaldı
Portekizli teknik direktör Jorge Jesus, ikinci yarıda Diego Rossi'nin yerine Osayi-Samuel'e görev verdi.
Sarı-lacivertlilerin ataklarını sıklaştırdığı dakikalarda kontra atak yakalayan Galatasaray, 61. dakikada Zaniolo sağ çaprazdan kaleye yönelirken Peres tarafından düşürüldü. Hakem faul düdüğü çalarak Peres'i kırmızı kartla cezalandırdı.
Fenerbahçeli oyuncular bu sezon 7. maçında kırmızı kart cezasıyla karşı karşıya geldi. Sarı-lacivertliler daha önce ikişer kez Galatasaray ve Sivasspor, birer defa da Konyaspor, Giresunspor ve Trabzonspor maçlarında gördükleri kırmızı kartlarla sahada 10 kişi kalmıştı.
Fotoğraf: AA
Arda Güler, 65. dakikada yerini Emre Mor'a, Arao da 67. dakikada yerini İsmail Yüksek'e bıraktı. Karşılaşmanın 76. dakikasında ise Batshuayi'nin yerine Pedro, Valencia'nın yerine de King oyuna dahil oldu.
Galatasaray, 71. dakikada kullanılan bir kornerden sonra Icardi'nin ayağından ikinci golünü buldu ve 2-0 öne geçti. Rakibinin 10 kişi kalmasıyla daha da rahatlayan sarı-kırmızılılar, 78. dakikada İtalyan yıldızı Zaniolo'nun ikinci golüyle 3-0'lık üstünlük yakaladı.
Şampiyonluğu garantileyen sarı-kırmızılılar, Fenerbahçe'yi ilk maçta olduğu gibi 3-0'lık skorla mağlup etti.
Maç sonunda büyük sevinç
Galatasaraylı futbolcular, derbi maçın ardından büyük sevinç yaşadı.
Sarı-kırmızılı futbolcular, bitiş düdüğünün ardından stat hoparlörlerinden çalınan müzikler eşliğinde şampiyonluğu kutladı.
Futbolcular ile teknik heyet, daha sonra tribünleri tek tek gezerek şampiyonluk sevincini taraftarlarıyla paylaştı.
Okan Buruk: Sahada iyi olan taraftık ve sahadaki oyunumuzun karşılığını net bir şekilde aldık
Nef Stadı'nda oynanan karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Buruk, maç öncesi hedeflerinin kazanmak olduğunu belirtti.
Maçın başından sonuna kadar üstün olduklarını dile getiren Buruk, "Maç öncesi hedefimiz kazanmaktı. Şampiyonlukla birlikte kendi stadımızda yapacağımız kutlamalar öncesi Fenerbahçe'yi yenerek daha güzel ve daha mutlu, kutlamanın gerçekten kutlama olacağı bir gece yaşatmak istiyorduk." ifadelerini kullandı.
Fotoğraf: AA
Son 5 maçı kazandıklarını hatırlatan Buruk, şöyle devam etti:
Maçın genelinde üstün olan taraf bizdik. Baştan sona üstünlüğümüzü sürdürdük. Sahada iyi olan taraftık ve sahadaki oyunumuzun karşılığını net bir şekilde aldık. Şu anda ligde ikincilik yarışı var. Beşiktaş'ın da Fenerbahçe'nin de puan ortalaması çok yüksek. Hak ettiğimiz şampiyonluğu aldık. Bundan sonraki hedefimiz bir sonraki yıla hazırlanmak.
Maça 4-5 oyuncu rotasyonuyla çıktıklarını anlatan Buruk, 5 Türk oyuncuyla oynadıklarını ve taktiksel olarak rakiplerine büyük üstünlük kurduklarını aktardı.
Geçen seneden sözleşmesi bulunduğunu ifade eden Buruk, "Ben Galatasaray'da çalışmak için uzun zaman bekledim. Bu sene bana nasip oldu, amacım daha uzun yıllar çalışmak. Avrupa'da başarılara ulaşmak. Bu zor yarış içinde her şey olabiliyor ama benim isteğim tekrar devam etmek. Yönetimimizle görüştük, 1 sene uzatma opsiyonum vardı ama onun çok önemi yok. Bir araya geleceğiz, ben burada olmayı istiyorum, yönetimimiz burada olmamı istiyor. Bu yüzden gerisi kolay." değerlendirmesinde bulundu.
Buruk, Başakşehir ve Beşiktaş maçlarının psikolojik olarak kendilerini yükselttiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
Oyuncularımıza astronomik teklifler gelebilir. Performansı çok yüksek bir takımız. Zaniolo'nun da talibi olabilir ama kulübümüzün amacı yarışmacı olmak. Hedefimiz kadromuzu koruyabilmek. Bu kadronun üzerinde çok fazla oynamadan küçük desteklerle yeni sezona başlamak istiyoruz. Bu oyuncuları gelip sizden alma şansları olan büyük kulüpler var. Bu olduğunda da her pozisyona çalışmamız var ve hazırlıklıyız. Hocanın isteği hiçbir oyuncuyu kaybetmemektir.
Futbolculara izin vereceklerini ve kısa zaman sonra yeni sezon çalışmalarına başlayacaklarının altını çizen Buruk, "Kazandığımız şampiyonluğu Türk teknik direktörlere hediye etmek istiyorum. 16. sene oldu Türk teknik adamlar bu kupayı kazanıyor. Bu büyük başarı ama maalesef görmezden geliyoruz. Aklımız hep yabancıda. Tabii ki ben buna karşı değilim yabancı teknik direktör de çok iyi hizmet edebilir ülkemizde ama Türk teknik adamların haklarını da vermemiz gerekiyor. Sezon başı tabii ki Galatasaray'ın hocası olurken herkesi aynı anda mutlu edemezsiniz ama ben buraya şampiyonluk yaşamış hoca olarak geldim. Bu takımı ayağa kaldırabilmek çok kolay değildi. Kadro olarak büyük değişim yaşandı, bu alanda da çok başarılı olduğumuzu düşünüyorum." diye konuştu.
Okan Buruk, bir gazetecinin Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus'u kastederek, şampiyonluğun sahada kazanılmadığı yönündeki ifadeleri hatırlatması üzerine ise şu yanıtı verdi:
Keşke burada olsalardı onlar size cevap verselerdi ama herhalde gelmediler. Kaybettiğinizde tebrik etmesini bileceksiniz. Türk kamuoyu önüne çıkmamak büyük saygısızlık. Fenerbahçe puan ortalaması olarak gerçekten başarılı sezon geçirdi, Beşiktaş aynı şekilde. Onları tebrik etmek istedim, hep söyledim. Deplasmanda 3-0 rahat oyunla yenmiştik, bugün aynı şekilde yendik. Hak edenin kazandığı bir sene oldu. Bir tebrik veya maç öncesi bir karşılama tabi beklemiyoruz.
Son 5 maçını kazandı
Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'deki son 5 maçından galibiyetle ayrıldı.
Sarı-kırmızılı takım, ligin 32. haftasında Beşiktaş'a mağlup olduktan sonra oynadığı maçlarda Medipol Başakşehir, İstanbulspor, Demir Grup Sivasspor, MKE Ankaragücü ve Fenerbahçe'yi yenme başarısı gösterdi.
Sahasındaki son 17 maçı kaybetmedi.
Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'de sahasındaki son 17 maçta rakiplerine mağlup olmadı.
Bu sezon ligde Nef Stadı'ndaki tek yenilgisini 2. haftadaki Bitexen Giresunspor maçında yaşayan sarı-kırmızılı takım, daha sonra rakiplerini konuk ettiği 17 maçta 15 galibiyet ve 2 beraberlik aldı.
Sahasındaki son 17 maçta 41 gol atan Galatasaray, kalesinde ise 14 gol gördü.
32 sezon sonra Fenerbahçe'yi iki maçta da yendi
Galatasaray, Süper Lig'de 32 sezon sonra Fenerbahçe'yi iki maçta mağlup etti.
Sarı-kırmızılı takım, ligde en son 1990-1991 sezonunda rakibini iki karşılaşmada yenmişti.
Icardi gol sayısını 22'ye çıkardı
Galatasaray'ın Arjantinli yıldız futbolcusu Mauro Icardi, Fenerbahçe derbisinde kaydettiği golle bu sezon ligdeki gol sayısını 22'ye çıkardı.
Süper Lig'de forma giydiği son 6 maçta da ağları havalandırmayı başaran Icardi, bu müsabakalarda 9 kez topu filelerle buluşturdu.
Arjantinli futbolcu, 2007-2008 sezonundan beri Galatasaray formasıyla ilk 11'de üst üste çıktığı 8 lig maçında da gol atan ilk oyuncu oldu.
Icardi, şampiyon takımları boş geçmedi
Icardi, Süper Lig'de şampiyonluk yaşamış takımlara karşı bu sezon forma giydiği tüm maçlarda ağları havalandırdı.
Sarı-kırmızılı takıma transferinden önce oynanan Trabzonspor maçında görev alamayan Icardi, sezonun ilk yarısında Beşiktaş'ı 2-1 yendikleri maçta 2, Medipol Başakşehir'i 7-0 mağlup ettikleri müsabaka ile Fenerbahçe karşısında 3-0 galip geldikleri karşılaşmada da birer kez gol sevinci yaşadı.
Arjantinli futbolcu, sezonun ikinci yarısında ise Trabzonspor'u 2-1, Medipol Başakşehir'i 1-0 ve Fenerbahçe'yi 3-0 mağlup ettikleri maçlar ile Beşiktaş'a 3-1 yenildikleri karşılaşmada birer gol attı.
Mauro Icardi, Süper Lig'de şampiyonluk kazanan takımlar karşısında forma giydiği 7 maçta 8 gol kaydetti.
Nicolo Zaniolo, gol sayısını 5 yaptı
Fenerbahçe derbisinde Galatasaray adına iki kez ağları havalandıran Nicolo Zaniolo, bu sezon Süper Lig'de 5 gol attı.
Devre arasında transfer edilen İtalyan futbolcu, yine Nef Stadı'nda oynanan Kasımpaşa, Adana Demirspor ve Yukatel Kayserispor maçlarında birer kez ağları havalandırmıştı.
İki takım oyuncuları arasında gerginlik yaşandı
Karşılaşmada iki takım oyuncuları arasında zaman zaman gerginlikler yaşandı.
Maçın 3. dakikasında sol kanatta Valencia ile Nelsson arasındaki ikili mücadelede hakem Abdulkadir Bitigen, Fenerbahçeli futbolcunun faul yaptığına karar verdi.
Pozisyona devam ederek kaleye şut çeken Valencia'ya kaleci Muslera tepki gösterince, iki oyuncu arasında itişme yaşandı. Hakem Abdulkadir Bitigen, araya girerek iki futbolcuyu uyardı ve gerginliğin büyümesini engelledi.
Müsabakanın 35. dakikasında da yine Valencia ile Nelsson arasındaki mücadele sonrası başlayan kısa süreli gerginliğe, iki takımın oyuncu ve teknik heyeti de dahil oldu.
Hakem Abdulkadir Bitigen, gerginlik sonrasında yedek kulübesindeki İrfan Can Kahveci'ye sarı kart gösterdi.
Bak ve Kasapoğlu da maçı statta takip etti
Gençlik ve Spor Bakan olan Osman Aşkın Bak ile selefi Mehmet Muharrem Kasapoğlu da derbiyi statta izledi.
Bakan Osman Aşkın Bak ile Kasapoğlu, derbiyi protokol tribününde takip etti.
Bu arada 51 bin 5 biletli taraftarın, derbiyi statta takip ettiği açıklandı.
Galatasaray 3 değişiklikle sahada yer aldı
Spor Toto Süper Lig'in 37. haftasındaki derbide Fenerbahçe'yi konuk eden Galatasaray, son maçına göre kadroda 3 değişiklikle sahada yer aldı.
Süper Lig'de geçen hafta MKE Ankaragücü'nü 4-1 yenerek şampiyonluğunu ilan eden sarı-kırmızılı takımda teknik direktör Okan Buruk, o maça ilk 11'de başlayan futbolculardan Sergio Oliveira, Milot Rashica ve Dries Mertens'i yedeğe çekti.
Okan Buruk, Fenerbahçe derbisinde bu futbolcuların yerlerine Berkan Kutlu, Nicolo Zaniolo ve Barış Alper Yılmaz'ı görevlendirdi.
Galatasaray, derbiye Fernando Muslera, Sacha Boey, Victor Nelsson, Abdülkerim Bardakcı, Kazımcan Karataş, Berkan Kutlu, Lucas Torreira, Nicolo Zaniolo, Barış Alper Yılmaz, Kerem Aktürkoğlu ve Mauro Icardi ile başladı.
Sarı-kırmızılı yedek kulübesinde ise Sergio Oliveira, Milot Rashica ve Dries Mertens'in yanı sıra Okan Kocuk, Leo Dubois, Yunus Akgün, Bafetimbi Gomis, Kaan Ayhan, Emin Bayram ve Juan Mata görev bekledi.
Taraftarlardan yoğun ilgi
Süper Lig'de sezonu şampiyon tamamlamayı garantileyen Galatasaray'ın taraftarları, takımlarının Fenerbahçe ile yaptığı derbiye yoğun ilgi gösterdi.
Karşılaşmanın başlamasına saatler kala stat etrafında toplanan sarı-kırmızılı taraftarlar; meşaleler yakıp, marşlar söyleyerek şampiyonluğu kutladı.
Daha sonra stada geçerek tribünleri tamamen dolduran taraftarlar, tezahürat ve şarkılarla futbolculara sevgi gösterisinde bulundu.
Futbolcuları tek tek tribüne çağırarak alkışlayan taraftarlar, Arjantinli yıldız oyuncu Mauro Icardi'ye ise özel ilgi gösterdi. Taraftarlar, Icardi için üzerinde İspanyolca "Icardi burada kal" yazılı pankart açtı.
Stada biletsiz girmeye çalışan taraftarlar engellendi
Karşılaşmanın başlamasına kısa süre kala biletsiz olduğu öğrenilen bir grup taraftar, stada girmeye çalıştı.
Güvenlik görevlileri, gişeleri geçerek kapılara kadar ilerleyen taraftarları, müdahale ederek dışarı çıkardı.
Basketbolu bırakan Işıl Alben'e plaket verildi
Basketbol kariyerini sonlandıran Galatasaraylı oyuncu Işıl Alben'e maç öncesinde plaket verildi.
Sarı-kırmızılı takımda önemli başarılara imza atan Işıl Alben, plaketini yönetim kurulu üyesi Dikran Gülmezgil'in elinden aldı.
Türk Telekom eSüper Lig'de şampiyonluğa ulaşan Galatasaray takımı oyuncularına da plaket takdim edildi.
Fenerbahçe kadrosunda tek değişiklik
Spor Toto Süper Lig'in 37. haftasında derbide Galatasaray'a konuk olan Fenerbahçe'de teknik direktör Jorge Jesus, Fraport TAV Antalyaspor'a karşı kazanan ilk 11'de tek değişikliğe gitti.
Portekizli teknik adam, 2-0 galip gelinen Fraport TAV Antalyaspor maçında orta sahada görev alan İrfan Can Kahveci yerine bu kez Diego Rossi'ye forma şansı verdi.
İrfan Can Eğribayat'ın ilk derbisi
Fenerbahçe'de İrfan Can Eğribayat ilk kez derbi maçta ilk 11'de yer alarak kaleyi korudu. Sarı-lacivertli ekipte kaptan Altay Bayındır'ın sakatlanmasının ardından kaleyi koruyama başlayan İrfan Can Eğribayat ilk kez bir derbi maçta görev yaptı. 24 yaşındaki oyuncu, Galatasaray derbisinde kaledeki yerini aldı.
Bu maçta ilk 11'de görev alan Arda Güler de, bir Galatasaray derbisinde ilk kez ilk 11'de sarı-lacivertli formayı giydi.
Nef Stadı'ndaki karşılaşmada kalede İrfan Can Eğribayat'ı görevlendiren Jesus, savunma dörtlüsünde Ferdi Kadıoğlu, Samet Akaydın, Attila Szalai ve Luan Peres'e yer verdi. Orta ikilide Willian Arao ile Miha Zajc'ı oynatan Portekizli, kanatlarda Diego Rossi ve Arda Güler'i görevlendirdi. Jesus, gol yollarında ise yine Enner Valencia ile Michy Batshuayi ikilisini bozmadı.
Fenerbahçe'de Osman Ertuğrul Çetin, Serdar Aziz, Mert Hakan Yandaş, Joshua King, İrfan Can Kahveci, Joao Pedro, Jayden Oosterwolde, İsmail Yüksek, Emre Mor ve sakatlıktan dönen Bright Osayi-Samuel ise yedek soyundu.
Crespo kadroda yok
Fenerbahçe, Fraport TAV Antalyaspor maçında 7 oyuncusundan yararlanamadı.
Sarı-lacivertlilerde sakatlığı bulunan Lincoln Henrique'nin yanı sıra uzun süreli sakatlık nedeniyle hazır olmayan Altay Bayındır kadroda yer almadı.
Miguel Crespo, Serdar Dursun, Nazım Sangare, Gustavo Henrique ve Ezgjan Alioski ise teknik heyet kararıyla kadroya dahil edilmedi.
Siyah pazubent ile çıktılar
Fenerbahçe, Galatasaray maçına, 85 yaşında hayatını kaybeden Fenerbahçe ve A Milli Takımın eski futbolcularından Yüksel Gündüz'ün vefatı sebebiyle siyah pazubentle çıktı.
Öte yandan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç da Nef Stadı'nda takımını yalnız bırakmadı.
Galatasaray, coşkulu bir şekilde uğurlandı
Spor Toto Süper Lig'de şampiyonluğu garantileyen Galatasaray'da taraftarlar, sarı-kırmızılı takımı bu akşam Fenerbahçe ile yapacağı derbiye coşkulu bir şekilde uğurladı.
Florya Metin Oktay Tesisleri önünde sabah saatlerinden itibaren toplanan taraftarlar, takımı beklemeye başladı.
Kafileyi taşıyan otobüsün tesisin kapısında görünmesiyle taraftarların coşkusu arttı. Taraftarlar, Nef Stadı'na hareket eden sarı-kırmızılı takıma tezahüratlar ve meşaleler eşliğinde destek verdi.
Fenerbahçe kafilesi de Can Bartu Tesisleri'nden stada hareket etti.
Reuters: 20'ye yakın ülkenin istihbaratçıları Singapur'da gizli bir toplantı yaptıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4364146-reuters-20ye-yak%C4%B1n-%C3%BClkenin-istihbarat%C3%A7%C4%B1lar%C4%B1-singapurda-gizli-bir-toplant%C4%B1-yapt%C4%B1
Reuters: 20'ye yakın ülkenin istihbaratçıları Singapur'da gizli bir toplantı yaptı
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, daha önce CIA Başkan Yardımcılığı görevini de yürütmüştü (Reuters)
Shangri-La Diyaloğu zirvesinin yapıldığı Singapur'da bu haftasonu 20'ye yakın ülkenin istihbarat yetkililerinin gizli bir toplantı düzenlediği öne sürüldü.
Reuters haber ajansının 5 farklı kaynağa dayandırdığı haberine göre, birkaç yıldır zirveyle birlikte düzenlenen toplantıları Singapur hükümeti organize etti.
Toplantıda ABD'yi Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines temsil ederken, Çinli istihbarat yetkililerinin de toplantıda bulunduğu belirtildi.
İstihbarat yetkililerinin toplantısında Rusya'dan bir temsilci yer almadı. Ukrayna Savunma Bakan Yardımcısı Volodimir Havrilov ise, Shangri-La Diyalog zirvesine katılsa da istihbarat toplantısına katılan isimlerden biri değildi.
Hindistan'dan bir kaynak, ülkenin denizaşırı istihbaratından sorumlu Samant Goel'in de toplantıya katıldığını söyledi.
Toplantıdaki tartışmalarla ilgili bilgi sahibi bir kişi Reuters'a yaptığı açıklamada, "Toplantı, uluslararası gölge gündem için önemliydi. Bu toplantı gizli bir ajan festivalinden ziyade niyetleri ve kırmızı çizgileri daha iyi şekilde anlamanın bir yolu" dedi.
Toplantıda Ukrayna savaşı ve uluslararası suç gibi bazı konuların tartışıldığı ifade edildi. Kaynaklar toplantıdaki havanın gergin değil, işbirliğine dayalı olduğunu vurguladı.
Singapur Savunma Bakanlığı'nden bir sözcü konuyla ilgili Shangri-La Diyalog zirvesine katılan istihbarat yetkililerinin aynı zamanda mevkidaşlarıyla buluşma fırsatı yakaladığını da söyledi.
Sözcü, "Singapur Savunma Bakanlığı iki taraflı veya çok taraflı toplantıları organize edebilir. Katılımcılar zirve kapsamında bu tip toplantıları faydalı buldu" dedi.
Çin ve Hindistan hükümetleri konuyla ilgili soruları yanıtsız bırakırken, Singapur'daki ABD Büyükelçiliği konuyla ilgili bir bilgileri olmadığını söyledi.
"Beş Göz" ittifakıyla istihbarat alanında işbirliği yapan ABD, Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelandalı istihbaratçıların sık sık bir araya geldiği biliniyor. Ancak istihbarat dünyasında daha geniş toplantılar nadiren görülüyor ve neredeyse hiçbir zaman kamuoyuna yansımıyor.
Merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) tarafından düzenlenen güvenlik zirvesi Shangri-La Diyaloğu bu yıl 20. kez organize edildi. Zirveye Türkiye'den temsilci katılmadı.
Independent Türkçe, Reuters, CNBC
Yabancı ekonomi gazeteleri, Türkiye'nin yeni kabinesini nasıl karşıladı?https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/t%C3%BCrkiye/4364136-yabanc%C4%B1-ekonomi-gazeteleri-t%C3%BCrkiyenin-yeni-kabinesini-nas%C4%B1l-kar%C5%9F%C4%B1lad%C4%B1
Yabancı ekonomi gazeteleri, Türkiye'nin yeni kabinesini nasıl karşıladı?
Yeni açıklanan cumhurbaşkanlığı kabinesinde sadece iki isim görevlerini korudu (AA)
28 Mayıs'taki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden zaferle çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün açıkladığı yeni kabinede Mehmet Şimşek'e Maliye ve Hazine Bakanı olarak yer vermesi dünya basınında da kendine yer buldu.
Şimşek'i Erdoğan iktidarında uygulanan geleneksel ekonomi politikalarının sembolü olarak tanımlayan ABD merkezli Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, "Türkiye ekonomisini idare etmek için yeni bir ekip kurulması ülke için geniş çaplı sonuçlar doğurabilir" dedi.
Türkiye'deki ekonomik durumun değerlendirildiği haberde, "Türkiye büyük oranda, cumhurbaşkanının ülkenin rezervlerini eksiye düşüren ve milyonlarca Türk'ü yoksulluğa iten kendi politikaları sonucu mali yıkım yaşama riskiyle karşı karşıya" değerlendirmesi yapıldı.
Mehmet Şimşek'in uluslararası bankacılık sektöründe saygı gören bir isim olduğuna dikkat çekilen haberde, "Şimşek'in atanması, yüksek enflasyona rağmen Merkez Bankası üzerinde faiz indirimi için baskı kuran Erdoğan'ın ekonomiyi dengeleme çabasının bir işareti olarak görülüyor" ifadelerine yer verildi.
Haberde, "Şimşek'in dönüşü Türk hükümetinin ekonomi yönetimine biraz daha güven kazandırsa da, bu karar Erdoğan'ın ekonomistler tarafından sert şekilde eleştirilen ve Batılı yatırımcıların Türkiye'den kaçmasına neden olan faiz politikasında geri atılacağı anlamına gelmek zorunda değil" ifadeleri kullanıldı.
Türkiye'de yatırım yapacak şirketlere danışmanlık veren Albright Stonebridge Grup'ta kıdemli danışman olarak görev yapan Hakan Akbaş, WSJ'ye yaptığı açıklamada, "Bir Erdoğan modeli var, bir de ortodoks model. Bu bir karışım olacak. İşinin ehli yeni ekip enflasyonu düşürmek ve cari açığı kontrol altına almak için her şeyi yapacak" dedi.
Şimşek'in daha önce de kabinede olduğu ancak Erdoğan'la anlaşmazlığa düştüğü belirtilen haberde şu ifadelere yer verildi:
Şimşek, Erdoğan 2018'deki seçimleri kazandıktan sonra kabineden ayrılmıştı. İkili arasında ekonomi politikalarında anlaşmazlığa düştükleri yönünde aylar süren spekülasyonlar yapılmıştı. Yabancı yatırımcının dönüşü Türkiye'nin mali açıklıklarını kapatmasına yardımcı olabilir ancak birçok yatırımcı Şimşek'in başarabilecekleri konusunda ihtiyatlı olmayı sürdürüyor. Erdoğan daha önce ekonomi politikalarına karşı çıkan üst düzey yetkilileri ve birkaç merkez bankası başkanını kovmuştu.
Financial Times, Cevdet Yılmaz tercihine dikkat çekti
Birleşik Krallık merkezli ekonomi gazetesi Financial Times da Türkiye'deki yeni kabinenin ekonomi politikalarına olası etkisini inceleyen bir haber yayımladı.
Gazete ekonomi ekibini yenileyen Erdoğan'ın daha ortodoks ekonomi politikalarına dönüş sinyali verdiğini yazdı.
Mehmet Şimşek'in yeniden kabineye dönüşünün Erdoğan'ın ekonomi politikasını değiştirebileceğinin en açık işareti olduğu değerlendirmesi yapılan haberde, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a da dikkat çekildi.
Yılmaz'ın daha önce hükümette ve mecliste ekonomiyle ilgili üst düzey pozisyonlarda bulunduğunu hatırlatan gazete, Yılmaz tercihinin uzmanlar tarafından olası bir politika değişikliğinin işareti olarak yorumlandığını aktardı.
FT'ye konuşan ismini vermek istemeyen bir ekonomist, "Yılmaz'ın atanması Erdoğan'ın önceliğinin ekonomi olduğunu ve ekonomi politikalarında değişiklik olacağını gösteriyor. Bu Türkiye için olumlu ancak tek başına kabine değişikliği yeterli olmaz" ifadelerini kullandı.
Mehmet Şimşek daha önce 2009-2015'te Hazine ve Maliye Bakanı olarak görev yapmış, 2015'ten 2018'e kadar olan süreçteyse başbakan yardımcılığı görevini üstlenmişti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanan Cevdet Yılmaz ise, 2011-2015'te Kalkınma Bakanı olarak görev yapmış, 2015'te kısa bir dönem de Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığını üstlenmişti.
Independent Türkçe, Wall Street Journal, Financial Times
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة