Tucker Carlson Moskova'da ne yapıyor?

Tartışmalı ziyaret eleştirilere yol açtı

Tucker Carlson (AP)
Tucker Carlson (AP)
TT

Tucker Carlson Moskova'da ne yapıyor?

Tucker Carlson (AP)
Tucker Carlson (AP)

ABD’li program sunucusu Tucker Carlson ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in kahramanlık için yarıştığı nadir bir ziyaret ve daha da sıradışı bir röportaj. Tartışma ve gerginlik çıkarma tutkusuyla tanınan Carlson, Moskova'yı ziyaret etmeye karar verdi. Rusya-Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana Rusya Devlet Başkanı Putin ile Batılı bir gazetecinin ilk röportajını gerçekleştirdi.

Carlson, Fox News'ten ayrıldıktan sonra siyasi bir program sunduğu "X" platformundaki her zamanki alaycı üslubuyla başarısını övdü ve: "Amerikalıların bu konuda öğrenebilecekleri her şeyi bilmeye hakları var. Onların dahil olduğu bir savaş... Böyle bir röportaj yapmanın elbette tehlikeleri var, bundan dolayı bunu birkaç ay boyunca düşündük...” dedi.

Carlson, Kremlin'den para kabul edilmesiyle ilgili herhangi bir eleştiriyi önlemek amacıyla seyahat masraflarını kendisinin ödediğini de sözlerine ekledi.

“Tek” Batılı gazeteci mi?

Ancak eleştirilere yol açan açıklama, "Putin'le görüşme zahmetine giren yabancı gazeteci yok" diyerek kendisinin Putin'le görüşmek isteyen tek Batılı gazeteci olduğunu iddia etmesiydi.

Bu açıklamaya hızlıca eleştiriler ve düzeltmeler geldi. Bu açıklama, Kremlin'den birçok kişi için sürpriz oldu. Sözcü Dmitry Peskov, Carlson'un iddialarının aksine, Kremlin'in Putin'le röportaj yapmak için "çok sayıda talep aldığını", ancak bunların hepsinin Batılı medya kuruluşlarından geldiğini ve Ukrayna’yı işaret ederek "tek taraflı bir pozisyon aldığını" söyledi.

Carlson'un açıklamalarını değerlendiren Peskov, kararlı bir ses tonuyla: “Bay Carlson haklı değil. Aslında bunu bilemez; Başkanla röportaj yapmak için Batı ülkelerinden çoğu, büyük, geleneksel medya kuruluşlarının ve haberlerinde hiçbir zaman tarafsız görünmeye bile çalışmadığı ana akım gazete kuruluşlardan çok sayıda talep aldık. Elbette bu tür medyayla iletişim kurmak gibi bir arzumuz yok” dedi.

Örtülü mesajlarla dolu bir açıklama; Peskov bir yandan Carlson'a karşı çıkarken diğer yandan Rus tarafına yakınlığını ima etti ki bunu Carlson asla inkâr etmedi. Programlarında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky'yi “diktatör” olarak tanımlayarak her zaman Putin'i savundu.

Kızgın tepkiler

Carlson'un ziyareti ABD'deki pek çok kişiyi doğal olarak kızdırdı. Demokrat Temsilci Brad Sherman hemen tweet attı: "Tucker Carlson Rusya'da Ukrayna'daki savaşın Rus tarafını haber yapmaya çalışan Batılı bir gazetecinin eksikliğinden şikâyet ederken, bunu yapmaya çalıştıkları için onlardan iki tanesi bir Rus hapishanesinde: Wall Street Journal'dan Ivan Gershkovich ve Alsu. Özgür Avrupa Radyosu'ndan Kurmaşeva.”

Sherman alaycı bir ses tonuyla devam etti: "Söyledikleri doğru: Carlson'u Fox News'ten çıkarabilirsiniz ama Fox News'u Carlson'dan çıkaramazsınız."

Demokrat Temsilci Adam Schiff ise, Carlson'un açıklamasını retweetledi ve şu yorumu yaptı: "Aptallar var, faydalı aptallar var, çok faydalı aptallar var ve Tucker Carlson var."

tnyu7
Tucker Carlson ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Elon Musk ise, sahibi olduğu ve Carlson'un programını sunduğu "X" platformunda, Kremlin'e göre salı günü Putin ile gerçekleştirilen röportajının "sansürlenmeyeceğini" taahhüt etti.

Fox News ve Carlson

Fox News'un daha önce öne çıkan yüzlerinden biri olan 54 yaşındaki Carlson'un, kendisine ilk röportajını cumhuriyetçilerin ilk tartışmasıyla eş zamanlı olarak "X" platformundaki programında veren eski Başkan Donald Trump ile çok yakın bir ilişkisi vardı. Trump, açıklamalarından birinde kendisini milletvekili olarak aday göstermeyi teklif etti.

Carlson, Nisan 2023'te 787,5 milyon dolar tutarında büyük bir mali anlaşmaya yol açan Dominion skandalının ardından seçimler sırasında kendisini karalama ve hile yapmakla suçlayan Fox'tan ayrıldı. Kanal, dava sırasında kamuoyuna sızdırılan tartışmalı mesajlarının ardından Carlson'un programını sonlandırmıştı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24