Suriye askeri kaynakları, rejim güçlerinin doğu tarafında Ürdün ile sınır askeri ileri karakolları olarak bilinen bölgeye takviye yapmaya başladığını söyledi.
Söz konusu adımlar, Suriye ve Ürdün’ün uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele kapsamında sınırlarında yapılan değişiklik çerçevesinde atıldı.
Geçtiğimiz Pazartesi günü, düzenlenen hava saldırıları, ünlü uyuşturucu kaçakçısı Marai Ramthan’ın Suveyda’nın doğu kırsalında bulunan Şuab köyündeki evini hedef aldı. Saldırıda, Ramthan’la birlikte eşi ve 6 çocuğu da öldü.
Ayrıca aynı dönemde, Dera’da uyuşturucu üretimi yapılan bir bina da hedef alındı.
Saldırı, Ürdün yönetiminin bölgeden Arap dünyasına uyuşturucu kaçakçılığını engellemek için Suriye sınırları içinde operasyon düzenleyeceği uyarısından birkaç gün sonra geldi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Suriyeli askeri ve stratejik analist Tuğgeneral Ahmed Rahal, “Uyuşturucu kaçakçılığı meselesi Suriye rejiminin elinde ve onun yarattığı bir baskı kartı. İstediğini alırsa veya bu ticaretin kendisine getirdiği parayı tazmin ederse bundan vazgeçebilir” dedi.
Tuğgeneral Rahal konuya ilişkin ayrıca şunları söyledi;
“Süveyde’deki bir uyuşturucu baronu ve Dera’daki bir uyuşturucu tesisini hedef alan son hava saldırıları, Suriye’den gelen uyuşturucu kaçakçılığıyla başa çıkmanın yeni bir yolu. Bu saldırılar, öldürülen Marai Ramthan’ın Hizbullah ile güçlü bir ilişkisi olduğu düşünüldüğünde, Hizbullah milislerini kızdırmış olabilir. Ancak, güney bölgesinde uyuşturucu ticaretine karıştığı bilinen tüm isimler etkisiz hale getirilse bile, bu saldırılan Ürdün’e devam eden uyuşturucu akışı üzerindeki etkisi sınırlıdır. Bu olayı yaratan nedenler hala mevcut ve yeni isimlerle tekrar edilebilir. Uyuşturucu akışını durdurmak için yapılması gereken, bu maddelerin ana kaynaklarına darbe vurulmasıdır.”
Tuğgeneral Rahal’a göre, Ürdün ve Basra Körfezi’ne yapılan uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığının kökleri hala Hizbullah ve Dördüncü Tümen’de.
Dördüncü Tümen, Suriye Devlet Başkanı’nın kardeşi Mahir Esed ve iktidara yakın kişiler tarafından yönetiliyor ve Marai al-Ramthan ile Suriye’nin güneyindeki diğer kişiler sadece bir aracı.
Kaçakçılığın ortadan kaldırılması, tüm araçlar ve üretim ekipmanlarının ortadan kaldırılmasını gerektiriyor.
Uyuşturucu kaçakçılarının kafası karıştı
Geçtiğimiz günlerde uyuşturucu kaçakçılığı yapan gruplara karşı askeri operasyonlara katılan, Dera’daki uzlaşma gruplarından olan askeri bir lider Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“Süveyde’deki uyuşturucu taciri ve Dera’daki tesisine yönelik hava saldırılarının, Suriye’nin güney bölgesindeki uyuşturucu taciri ve kaçakçılarının kafasını karıştırdığına şüphe yok. Suriye’nin güney bölgesi, Ürdün ve Basra Körfezi’ne uyuşturucu ticareti için en kolay geçiş noktasıydı. Dera, Süveyda veya Badia’daki Captagon üretim fabrikalarından söz edilmesine rağmen, bunların hammaddeleri Suriye’den değil.”
Bazı yerel sakinler, uyuşturucu kaçakçılığıyla tanınan bölgeleri hedef alan son hava saldırıları hakkında görüşlerini dile getirdi.
Dera’nın batı kırsalından Macid (33), uyuşturucunun güney bölgesinde düşük fiyatlarla ve aleni bir şekilde gençler arasında yayılmasının ardından, bölgedeki uyuşturucu üretim tesisleri ve satıcılarına yönelik saldırıların devam etmesi gerektiği dile getirdi.
Dera’dan Muhammed (30) ise, “Güney bölgesi kaçakçılık için bir hedef, ancak bu yeni değil. Sınır bölgelerinin çoğu, dünyanın her yerinde her zaman kaçakçıların uğrak yeri olmuştur. Ancak rejimin 2018’de uzlaşma anlaşmasıyla bölgeye dönmesinin ardından güney bölgesinde bu kadar geniş bir alana yayıldı. Bölgede uyuşturucu ticaretine karışan grupların çoğunun adı birçok raporda geçiyor. Bölge büyük insani ve maddi kayıplara yol açabilecek yeni askeri eylemlere tanık olmadan, bu grupların kendisine tabi olmasının sorumluluğunu tek başına Suriye rejimi taşımalıdır” dedi.