Mikati Şarku’l Avsat’a konuştu: Suudi Arabistan’ın zirveyi başarılı kılma çabalarına herkes cevap vermeli

Arap liderlerden destekleyici ve anlayışlı bir bakış umudu

Lübnan Başbakanı Necib Mikati, 8 Mayıs’ta Beyrut’ta düzenlenen bakanlar toplantısına başkanlık ederken (Lübnan Bakanlar Kurulu Başkanlığı)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, 8 Mayıs’ta Beyrut’ta düzenlenen bakanlar toplantısına başkanlık ederken (Lübnan Bakanlar Kurulu Başkanlığı)
TT

Mikati Şarku’l Avsat’a konuştu: Suudi Arabistan’ın zirveyi başarılı kılma çabalarına herkes cevap vermeli

Lübnan Başbakanı Necib Mikati, 8 Mayıs’ta Beyrut’ta düzenlenen bakanlar toplantısına başkanlık ederken (Lübnan Bakanlar Kurulu Başkanlığı)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, 8 Mayıs’ta Beyrut’ta düzenlenen bakanlar toplantısına başkanlık ederken (Lübnan Bakanlar Kurulu Başkanlığı)

Lübnan’ı Arap Zirvesinde temsil etmek üzere Suudi Arabistan’a giden Lübnan Başbakanı Necip Mikati Arap liderlerin, Arap dünyasının karşılaştığı zorluklarla yüzleşmek için net bir yol haritası geliştireceğini umduğunu ifade etti. Mikati, herkesi Suudi Arabistan’ın bu zirveyi başarıya ulaştırmak için gösterdiği ciddi çabalara yanıt vermeye çağırdı.

Mikati Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda şunları söyledi:

 “Arap liderlerin açık ve uygulanabilir bir çözüm geliştirmesini umduğumuz, daha fazla Arap yakınlaşmasını ve karşılaştığımız zorluklar hakkında daha fazla farkındalık vaat eden bir zirveye katılmak üzere Suudi Arabistan’a gidiyorum. Eminiz ki Suudi Arabistan, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman önderliğindeki bu toplantıyı başarılı kılmak için yoğun bir çaba göstermektedir. Arap dünyasında karşılaştığımız zorluklar büyük, çeşitli ve ciddi sorunlardır.  Onlara karşı net bir yol haritasına sahip olmalıyız ve bu çerçevede Suudi Arabistan’ın çabaları rekor seviyededir. Biz Araplar olarak ciddi bir irade ve kararlılık olmadan ülkelerimizi küresel krizlerin olumsuz etkilerinden kurtaramayız. Umuyoruz ki bu haritayı çizmek ve ileriye taşımak için bu zirvede Allah bize yardım eder”

Cumhurbaşkanlığı krizi ile ilgili soruya da Mikati  şu yanıtı verdi:

“Küçük bir Arap ülkesi olan Lübnan, Araplara umutla bakıyor. Lübnan’da cumhurbaşkanı yok ve hükümetimiz onun yokluğunda dümene liderlik etmek için elinden geleni yapıyor. Ülkeyi bilinmeyene götürecek bozulma gerçeğine boyun eğmek yerine inşa etmeye çalışıyor. Yankılanan sloganlar altında ülkenin tamamen çökeceğini kabul etmek mümkün değil. Bazıları alternatif sunmadan hükümetle savaşıyor. Bu, devlet kurumlarına düzeni sağlayan ve Lübnan’ı bir çözüm yoluna sokmaya katkıda bulunan bir ülkenin cumhurbaşkanı seçmesini zorunlu kılıyor. Bu çözüm zor olsa bile tek çözüm yolu. Lübnan yıllardır en büyük krizlerinden birini yaşıyor. Halk, devletin imkanlarını felç eden ve vatandaşlarını yoksulluğa sürükleyen bu krizin etkilerinden ciddi şekilde acı çekiyor. Lübnan, Arap kardeşlerin destekleyici ve anlayışlı bir bakışla bakacağını umuyor. Arap ülkeleri, krizler ve çevresindeki karmaşıklıklar nedeniyle Lübnan’a her zamankinden daha fazla yardım etmeli”

Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşüyle ilgili olarak konuşan Mikati şunları söyledi:

“Lübnan, Arapları birleştiren ve onları bölmeyen her çabaya olumlu bakıyor. Bu yolun hepimizin arzu ettiği yöne gideceğini umuyorum”



Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
TT

Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımları tamamen kaldırmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu adımın yıllar süren savaşın ardından ülkeye yatırımların geri dönmesinin önünü açacağını söyledi.

Şara, sosyal medya platformu X üzerinden yayımladığı ve bu platformdaki ilk paylaşımı olan görüntülü mesajında, “Bugün Allah’ın izniyle, ardından sizlerin 14 yıl süren çabası ve sabrı sayesinde Suriye yaptırımsız ilk gününe uyanıyor” ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump’a teşekkür eden Şara, “Suriye halkının çağrısına yanıt veren ABD Başkanı Donald Trump’a, Suriye halkının fedakârlıklarını takdir eden ve yaptırımların kaldırılması yönündeki talebine olumlu yaklaşan Kongre üyelerine özel teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Şara, konuşmasında, “Suriye devrimi sürecinde fedakârlık yapan ve sabreden herkese, kimyasal silahlara maruz kalanlara, ülkesini terk etmek zorunda kalanlara, denizlerde hayatını kaybedenlere ve bu toprakları kanlarıyla sulayan şehitlere teşekkür ediyorum. Bu büyük zafer, Suriye üzerindeki kısıtlamaların tamamen kaldırılmasıyla taçlandı” ifadelerine yer verdi.

Şara ayrıca, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye de teşekkür etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, yaptırımların kaldırılmasını ‘yeniden inşa ve kalkınma sürecine giriş kapısı’ olarak nitelendirmiş, ülke içinde ve dışında yaşayan tüm Suriyelileri ulusal toparlanma çabalarına katkı sunmaya çağırmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan ve Türkiye’den gelen talepler doğrultusunda Suriye’ye yönelik yaptırımların uygulanmasını iki kez askıya almıştı. Ancak Şera, yaptırımların ABD’deki hukuki sonuçlarından çekinen yatırımcıların Suriye’den uzak durmasını önlemek amacıyla, bu yaptırımların tamamen sona erdirilmesi için çaba göstermişti.

ABD Kongresi, çarşamba günü, Beşşar Esed döneminde Sezar Yasası kapsamında uygulamaya konulan yaptırımların nihai olarak kaldırılmasını onayladı.


Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
TT

Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, Hamas'ın silahsızlandırılması gerçekleşmeden Gazze Şeridi'nde "barışın" mümkün olmayacağını belirtti.

Gazetecilere yaptığı açıklamada, “Eğer (Hamas) gelecekte İsrail'i tehdit edebilir veya ona saldırabilirse, barış olmayacak ve iki veya üç yıl içinde yeni bir savaş çıkacağına inanan kimseyi Gazze'ye yatırım yapmaya ikna etmek mümkün olmayacak… Bu nedenle, silahsızlanma son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.

Rubio, İsrail ile Hamas arasındaki savaş nedeniyle harap olmuş Gazze Şeridi için planlanan uluslararası istikrar gücüne ülkelerin asker göndereceğine olan güvenini dile getirdi. "Bu konuda tüm taraflarca kabul edilebilir ve istikrar gücüne katılmaya hazır birçok ülke olduğuna çok eminim" dedi.

Öte yandan Washington'un Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin güçlü bir Lübnan hükümetinin kurulmasına ve Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına yol açacağı umudunu dile getirdi.

Rubio, "Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin, çatışmanın tırmanmasını önleyecek bir çerçeve ve ileriye dönük bir yol haritası oluşturmasını umuyoruz" şeklinde konuştu.


UNIFIL: Güney Lübnan'da Hizbullah'ın yeniden silahlandığına dair herhangi bir belirti yok

Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)
Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)
TT

UNIFIL: Güney Lübnan'da Hizbullah'ın yeniden silahlandığına dair herhangi bir belirti yok

Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)
Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL), İsrail ile Kasım 2024'te yürürlüğe giren ateşkesin ardından Hizbullah'ın yeniden silahlandığına dair hiçbir kanıt bulamadığını açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre UNIFIL sözcüsü Candice Ardell dün yaptığı açıklamada, "Geçen yıl ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana, Güney Lübnan'da ülkeye yeni silahların girdiğine, devlet dışı aktörler tarafından yeni askeri altyapı inşa edildiğine veya devlet dışı aktörler tarafından askeri hareketlilik olduğuna dair herhangi bir kanıt görmedik" ifadelerini kullandı.

Durumu izlemek için barış güçlerinin her gün sahada olduğunu söyleyen Ardell, UNIFIL personelinin, açık çatışmaların başlamasından önce ve sonra, Güney Lübnan'daki operasyon bölgesinde Hizbullah da dahil olmak üzere devlet dışı aktörlerin faaliyetlerini gözlemlediğini ve raporladığını ifade etti.

Durumun güneyde hâlâ kırılgan olduğunu, ancak barış gücü mensuplarının, bölgenin geçen yıl yaşadığı çatışmanın ardından yeniden tesis edilen istikrarı pekiştirmek için çabalarını sürdürdüğünü belirtti.