Likud Partisi’nin aşırı sağ kanadının milletvekilleri Mescid-i Aksa’da Yahudi ayinleri için baskı kuruyor

Likud Partisi’nden milletvekilleri, Kudüs Günü’nde Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi (Sosyal paylaşım siteleri)
Likud Partisi’nden milletvekilleri, Kudüs Günü’nde Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi (Sosyal paylaşım siteleri)
TT

Likud Partisi’nin aşırı sağ kanadının milletvekilleri Mescid-i Aksa’da Yahudi ayinleri için baskı kuruyor

Likud Partisi’nden milletvekilleri, Kudüs Günü’nde Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi (Sosyal paylaşım siteleri)
Likud Partisi’nden milletvekilleri, Kudüs Günü’nde Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi (Sosyal paylaşım siteleri)

İktidarda olan Likud Partisi’nin üç milletvekili Siyonist grupların Mescid-i Aksa Külliyesi içerisinde serbestçe ayin yapabilmeleri için İsrail meclisi Knesset’te “baskı grubu” kurdu.

Grupta, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nin aşırı sağ kanadından milletvekilleri Nessim Vaturi, Ariel Kallner ve Dan Illouz yer alıyor.

Vaturi ve Kallner, İsrail’in Doğu Kudüs’ün işgalinin yıldönümünü kutladığı ‘Kudüs Günü’ olarak adlandırılan ayın başında Mescid-i Aksa avlularına girdi. Milletvekili Illouz, “Tapınak Dağı’nda (Mescid-i Aksa’da) Yahudilere haklar verilmesi ve bunun için ona tapınak gruplarını desteklemek büyük bir ulusal öneme sahip” dedi.

Illouz, İsrail’in saygı duyduğu gerçeğe uygun olarak kutsal alanın yükselmesi çağrısında bulunduğunu vurgulasa da buranın Kudüs’teki Yahudilerin en kutsalı olduğunu ve içindeki Yahudi varlığının güçlendirilmesi gerektiğini açıkladı. Kallner, “Amaç, İsrail egemenliğini etkin bir şekilde bölgeye empoze etmektir” dedi.

Öte yandan İsrail İşçi Partisi’ne mensup Knesset üyesi Gilad Kariv, Mescid-i Aksa’yı tüm bölgeyi ateşleyen bir patlama olarak görerek aşırı sağ hükümetin frenlerinin boşalmasını ve bunun sonucunda kan dökülmesini temsil eden bu adımın yansımaları konusunda uyardı. Kariv, “Tapınak Dağı’nı kontrol eden Kudüs’ü kontrol eder. Kudüs'ü kontrol eden ülkeyi kontrol eder” dedi.

Şarku’l Avsat’ın İsrail medyasından aktardığına göre Vaturi, bizzat tapınak adına Knesset’ten konuşan, hükümetteki ve belediyedeki çalışmalarıyla Yahudi egemenliğini korumak için cömertçe davranan binlerce Yahudi’ye teşekkür etti. Vaturi, “Onlar, Yahudi varlığını istikrara kavuşturmak için kalıcı bir Yahudi karargahı kurmaya çalışıyor” dedi.

FOTO: İsrailli sağcı grupların Mescid-i Aksa’yı ziyaretine tepki gösteren Hamas destekçilerinin 26 Mayıs’ta Han Yunus’ta düzenledikleri gösteri (Reuters)
İsrailli sağcı grupların Mescid-i Aksa’yı ziyaretine tepki gösteren Hamas destekçilerinin 26 Mayıs’ta Han Yunus’ta düzenledikleri gösteri (Reuters)

Hamas’ın Kudüs Sözcüsü Muhammed Hamada, kutsal şehrin ve özellikle Mescid-i Aksa’nın işgalcilerin kötü niyetli Yahudileştirme çabalarının hedefinde olduğunu doğruladı. Hamada işgalcilerin bu çabalarının, Filistinlileri Mescid-i Aksa’daki rollerinden caydırmayacağını söyledi



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz