Sana’daki milletvekillerinden Husilerin yolsuzluğuna dair itiraflar geldi

Grubun liderlerinin hukuksuz uygulamaları tüm sektörleri sarmış durumda.

Sana'da darbecilerin eline geçen meclis binası. (Facebook)
Sana'da darbecilerin eline geçen meclis binası. (Facebook)
TT

Sana’daki milletvekillerinden Husilerin yolsuzluğuna dair itiraflar geldi

Sana'da darbecilerin eline geçen meclis binası. (Facebook)
Sana'da darbecilerin eline geçen meclis binası. (Facebook)

Yemen'in başkenti Sana'da Husi milislerinin baskısı altındaki parlamenterler, tüm devlet kurumlarında ve hizmet sektörlerinde geniş çaplı bir yolsuzluk bulunduğunu itiraf etti. Örgüt üyeleri, Yemen devletinin yapısını sistematik olarak hedef almaları bağlamında mali ve idari ihlallerinin boyutunu genişletti.

Husiler tarafından yönetilen Sebe haber ajansı, Sana'daki Husi milislerine tabi olan milletvekillerinin raporlarını aktardı. Söz konusu raporlarda, gasp edilen kurumlarda halen devam eden organize bir yolsuzluk olduğu, sayısız ihlalin ve bozulmanın gerçekleştiği  vurgulandı.

Husi isyanının başladığı yıllardan bu yana  yolsuzluk Yemen'deki tüm devlet sektörlerini etkiledi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre su,çevre, elektrik, enerji, mutfak gazı, adalet, hukuk, vakıflar ve yeni oluşturulan zekat kurumu gibi birçok alanda yolsuzluk yaygın hale geldi.

Husi lider Abdulmelik el-Husi, Sana'daki gayri meşru parlamentoya, milislerinin yolsuzluğa göz yummalarını sağlamak için büyük bir işletme bütçesi vermesine rağmen, birçok milletvekili iradesine boyun eğmedi.

Sana’da bulunan Husi kontrolündeki parlamentonun salonu. (Husi medyası)
Sana’da bulunan Husi kontrolündeki parlamentonun salonu. (Husi medyası)

Son raporlar, Husi kontrolündeki parlamentonun, su ve çevre sektöründe kamu kaynaklarına yönelik kasıtlı yolsuzluk ve hırsızlık suçlarını itiraf ettiğini gösteriyor. Rapor, tekrarlayan içme suyu kesintilerine ve grup tarafından su ağlarının güncellenmesi ve bakımının ihmal edilmesine rağmen Husilerin bunu görmezden geldiğine işaret ediyor. Ayrıca grup tarafından uygun yaşam koşullarını dikkate alan bir birleşik fiyatlandırmanın belirlenmemesiyle birlikte su hizmetlerinin Yemen halkının yaşam koşullarını gözetmediği kaydediliyor.  

Temsilci Ahmed Seyf Haşid, Husi grubunu Darbe Yönetim Konseyi Başkanı Mehdi el-Maşat'ın verdiği emirlere dayanarak su faturalarına yasa dışı meblağlar eklemekle suçladı.

Sana'daki meşru olmayan parlamentonun raporu, milislerin, enerji üretimi ve dağıtımı için özel sektöre ait elektrik santralleri oluşturma konusunda anayasal ve yasal ihlalleri kabul ettiğini gösteriyor. Rapor, Husi yanlısı tüccarlar aracılığıyla yasa dışı yollarla onlarca santral kurulduğunu ve bu santrallerin sürekli olarak Husi yanlıları olmayan jeneratör sahiplerine yönelik baskı kampanyalarına tabi olmadığını gösteriyor.  

Yemenli Milletvekili Abdo Beşir, mutfak gazı taşıyan kamyonların, grup kontrolündeki bölgelere ayrılan gaz miktarlarını doldurmak için Marib'e dönmesine izin verilmesini talep etti. Grubu, yerel gazı daha pahalı olan ithal gazı tahliye etmeyi tercih ettiği için ‘akılsızlıkla’ suçladı.

Yeni kurulan Zekat Kurumu'nun, grup tarafından ölenlerin, yaralananların ve esirlerin ailelerinin yanı sıra Yemenli yoksullar ve ihtiyaç sahipleri için kaynaklarını kullanmaya devam etmesi konusunda karşılaşılan zorluklara işaret edildi. Sana’daki milletvekilleri, kurumu yönetenlerin küçük işletme sahipleri ve seyyar satıcılardan haksız miktarda para talep etmeye devam edildiğini ve ticari olmayan amaçlar için satılan arazi ve gayrimenkul işlemlerinde yasal olmayan paralar alındığını kaydetti.

Milletvekilleri, zekât kaynaklarının dağıtımında yoksul ve muhtaçlara odaklanmadığı gerekçesiyle grup üyelerini suçladı. Zekâtın bu iki grup için acılarını hafifletmek ve ihtiyaçlarını karşılamak için ilk öncelikli olarak kullanılması gerektiğini ve bu gruplara yönelik detaylı bir inceleme ve sınıflandırma yapılmasını ve ihtiyaç duydukları temel şeylerin karşılanmasını talep ettiler.

Fotoğraf Altı:  Sana'da Husi kontrolündeki parlamentonun bir üyesi tarafından soruşturma paketi sunuldu. (Twitter)
Sana'da Husi kontrolündeki parlamentonun bir üyesi tarafından soruşturma paketi sunuldu. (Twitter)

Sana'daki milletvekilleri, darbeci hükümeti, milisler tarafından oluşturulan ve bunlar arasında Vakıflar ve Zekât Kurumu olan kuruluşları yasalara uymaya zorlamayı talep etti. Talebin hedefinde mali ve idari yönler ile diğer konularla ilgili olarak mevcut yasalara ve anayasaya uygun hareket etmeleri var.

Milletvekilleri, görüşmeler sırasında darbecilerin adaleti kendi ajandalarını ilerletmek ve Yemenlilerin mülklerini gasp etmek için bir araç haline getirdiğine dikkat çekti. Adaletin ve hakkaniyetin çoğu yargı kurumunda, hatta darbe altındaki tüm kurumlarda eksik olduğunu ifade eden milletvekilleri grubun vatandaşları adaletli bir şekilde koruma ve tüm davalarını çözme konusundaki başarısızlığını vurguladılar.



Arap dünyasından İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararına tepki

Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
TT

Arap dünyasından İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararına tepki

Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)

Somali, İsrail'in Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıma kararına karşı Arap ve İslam dünyasının desteğine güveniyor. Arap Birliği (AL), Somali’nin bu konudaki talebine dün acil bir delegeler toplantısı düzenleyerek yanıt verdi.

Somali'nin Kahire Büyükelçisi ve AL Daimi Temsilcisi Ali Abdi Avari, Şarku’l Avsat gazetesine verdiği demeçte, ülkesinin Tel Aviv'in açıklamasını reddetmek ve Somali'nin egemenliğini savunmak için Arap ve İslam düzeyinde harekete geçtiğini doğruladı. Bu adımlar arasında AL tarafından acil bir toplantı düzenlenmesi talebinin de olduğunu söyleyen Avari, ülkesinin diplomatik çabaları çerçevesinde yakında bir AL-İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesi toplantısı yapılması çağrısında bulunduğunu belirtti.

İsrail'in ayrılıkçı Somaliland bölgesini tanıma kararı, Filistin Yönetimi, Hamas ve Mogadişu’nun, bu kararla Somaliland’ın İsrail'in yaklaşık iki yıl önce Gazze Şeridi’ndeki savaşın başlamasından bu yana sürdürdüğü Filistinlileri yerinden etme planı çerçevesinde Filistinliler için yeni bir sürgün yeri haline gelebileceği uyarısında bulunmalarına yol açtı.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, İsrail'in bu hamlesinin yerinden edilme meselesini yeniden gündeme getireceğinden ve Tel Aviv'in, yeniden inşa ve istikrar için somut planlar bulunmamasına rağmen, Batı Şeria ve Gazze'ye baskı uygulayarak bunu yapmaya zorlayacağından endişe duyduklarını ifade ettiler.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in bu adımı karşısında alaycı bir tavırla dikkati çeken bir tutum sergiledi. Somaliland'ın bağımsızlığını tanımayacağını açıklayan Trump, “Somaliland'ın ne olduğunu gerçekten bilen var mı?” diye sordu.


Humus cami saldırısının kurbanları için yas tutarken DEAŞ yeniden tehdit ediyor

Humus cami saldırısının kurbanları için yas tutarken DEAŞ yeniden tehdit ediyor
TT

Humus cami saldırısının kurbanları için yas tutarken DEAŞ yeniden tehdit ediyor

Humus cami saldırısının kurbanları için yas tutarken DEAŞ yeniden tehdit ediyor

Humus şehrinde, Cuma namazı sırasında Vadi ez-Zeheb mahallesindeki İmam Ali bin Ebu Talib Camii'ne düzenlenen bombalı saldırının kurbanları için cenaze töreni düzenlendi. Çok sayıda insan ve yetkilinin katıldığı tören, sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleşti. DEAŞ'a bağlı aşırılıkçı grup "Saraya Ensar el-Sünne", bombalı saldırının sorumluluğunu yeniden teyit ederek, gelecekte benzer saldırılar düzenleme sözü verdi. Saldırıda 8 kişi hayatını kaybetti, 18 kişi yaralandı. Olay, Arap ve uluslararası alanda kınandı ve ülkedeki azınlıklar arasında artan korkulara yol açtı.

Güvenlik gelişmelerine paralel olarak, Suriye yetkilileri, Suriye-Lübnan sınırında yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken aralarında eski rejimin subaylarının da bulunduğu 12 kişinin yakalandığını duyurdu.

İlgili bir siyasi bağlamda, dün, Halep'te gerilimlerin tırmandığı bir dönemde, "Suriye Demokratik Güçleri" lideri Mazlum Abdi'nin, güçlerinin Suriye ordusuna entegrasyonuna ilişkin anlaşmanın pratik uygulaması hakkında görüşmek üzere önümüzdeki günlerde Şam'ı ziyaret edebileceğine dair çelişkili haberler ortaya çıktı.


İnsani yardım misyonu ilk kez El Faşir'e girdi

El Faşir'den kaçan Sudanlılar, 19 Kasım 2025'te Sudan'ın kuzeyindeki El-Debba şehrinde bulunan "El-Afad" mülteci kampına ulaşmalarının ardından dinleniyorlar (AFP)
El Faşir'den kaçan Sudanlılar, 19 Kasım 2025'te Sudan'ın kuzeyindeki El-Debba şehrinde bulunan "El-Afad" mülteci kampına ulaşmalarının ardından dinleniyorlar (AFP)
TT

İnsani yardım misyonu ilk kez El Faşir'e girdi

El Faşir'den kaçan Sudanlılar, 19 Kasım 2025'te Sudan'ın kuzeyindeki El-Debba şehrinde bulunan "El-Afad" mülteci kampına ulaşmalarının ardından dinleniyorlar (AFP)
El Faşir'den kaçan Sudanlılar, 19 Kasım 2025'te Sudan'ın kuzeyindeki El-Debba şehrinde bulunan "El-Afad" mülteci kampına ulaşmalarının ardından dinleniyorlar (AFP)

Birleşmiş Milletler insani yardım misyonu, Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) bir yıldan uzun süren kuşatmanın ardından kontrolü ele geçirdiği ve geride felaket boyutunda bir insani durum bıraktığı Kuzey Darfur eyaletinin başkenti El Faşir'e ilk kez girdi.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), El Faşir'e bir değerlendirme heyetinin ulaştığını ve bu adımı şehre insani yardım ulaştırılmasında "sınırlı bir atılımın göstergesi" olarak değerlendirdiğini açıkladı. Heyet, Dünya Gıda Programı'ndan bir delegasyon ve Dünya Sağlık Örgütü'nden bir ekibi de içeriyor.

ABD Başkanı'nın Arap ve Afrika işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos ise El Faşir'e değerlendirme heyetinin gelişini memnuniyetle karşıladı ve "X" platformunda attığı bir tweet'te bu gelişin Amerika Birleşik Devletleri'nin kolaylaştırdığı bir yolla gerçekleştiğini belirtti.