Hizbullah'ı eleştiren Kuveytli gazetecinin Lübnan'a girişine izin verilmedi

AA
AA
TT

Hizbullah'ı eleştiren Kuveytli gazetecinin Lübnan'a girişine izin verilmedi

AA
AA

Hizbullah'a yönelik eleştirileriyle tanınan Kuveytli kadın gazeteci, Lübnan'a girişine izin verilmediğini belirterek, bu duruma tepki gösterdi.

Kuveyt'in önde gelen gazetecilerinden Fecr Said, sosyal medya hesabı Twitter'da, Uluslararası Beyrut Havalimanı'nda bekletilip, ülkeye girişine izin verilmemesine ilişkin bir görüntü paylaştı.

Havalimanına ulaştıktan sonra pasaport sırasına girdiğini ve 2 saat bekletildiğini aktaran Said, güvenlik güçlerinin, Lübnan'a giriş yasağının bulunduğunu kendisine bildirdiğini ancak yasağın nedenini söylemediğini kaydetti.

İsim vermeden Hizbullah'ı ima eden Fecr Said, "Lübnan'ın durumunu ve karar sahibinin kim olduğunu biliyorsunuz. Bu sadece siyasi bir mevzudur. Bunun gazetecilikle bir alakası yok. Hakkımda herhangi bir suç yok. Gençlerin başkalarının fikirlerine saygısı veya tahammülü yok." ifadelerini kullandı.

Lübnan'ın "kültür ve özgürlük" ülkesi olduğunu dile getiren Kuveytli gazeteci, "Ülkesinden kaçan herkes buraya sığınıyordu. Ancak şu anda Lübnan bu halde. İnşallah durum iyileşir." temennisinde bulundu.

Fecr Said, daha sonra başka bir uçakla Kuveyt'e geri döndüğünü kaydetti.

Kuveytli gazeteci, Lübnan'daki Hizbullah ve müttefiklerine yönelik eleştirileriyle biliniyor.

Said daha önce katıldığı Lübnan'daki yerel bir televizyon programında, Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'a yönelik sert eleştirilerde bulunup, Hizbullah'ın ezeli rakibi olan Hristiyan Lübnan Güçleri Partisi Samir Caca'yı sevdiğini dile getirmişti.

 Gazeteciler sendikasından kınama

Said'in ülkeye girişinin engellemesinin ardından "Özgürlük İçin Lübnan Gazetecileri" Sendikası, durumu kınayan bir açıklama yayımladı.

Lübnan'ın kalan "kutsal değerleri" arasındaki "ifade özgürlüğünün" tehdit edildiğine yer verilen açıklamada, Said'in ülkeye alınmaması kınandı.

Öte yandan AA muhabirinin görüştüğü, Lübnan Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü Basın Ofisi yetkilileri, Kuveytli gazetecinin Lübnan'a alınmaması ve hakkındaki giriş yasağının nedeni konusunda açıklama yapmadan, durumu araştırdıklarını söylemekle yetindi.



Türkiye, Dışişleri Bakan Yardımcısını Şam'a büyükelçi olarak atadı

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Türkiye, Dışişleri Bakan Yardımcısını Şam'a büyükelçi olarak atadı

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Türkiye, Aralık 2024'te iktidara geldiğinden bu yana desteklediği yeni Suriye hükümetine dün büyükelçi atadı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yardımcısı Nuh Yılmaz'ı ülkesinin Şam temsilcisi olarak atadı.

Türkiye, bugüne kadar komşu ülkede bir maslahatgüzar aracılığıyla temsil ediliyordu. Bakan yardımcısının atanması, önemli bir diplomatik sinyal olarak değerlendiriliyor.

Ankara ve Şam, Türkiye'nin on yılı aşkın süren kanlı savaşın ardından Beşşar Esed'in devrilmesini desteklediği dönemde diplomatik ilişkilerini kesmişti.

Aralık ayından bu yana iki ülke ekonomik ve askeri ilişkilerini ve iş birliğini güçlendirmek için çalışıyor.

Fidan, Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'yı tebrik eden ilk yabancı yetkililerden biriydi.

Ancak Ankara, Suriye Demokratik Güçleri ve Kürt militanların sınırına konuşlandırılmasından endişe duymaya devam ediyor.

1974 İstanbul doğumlu Nuh Yılmaz, Mayıs 2024'ten bu yana bakanlığın ikinci adamı olarak görev yapan deneyimli bir diplomattır.

Daha önce Dışişleri Bakanlığı'nda Bakan Başdanışmanı ve ardından Ağustos 2023 ile Mayıs 2024 tarihleri ​​arasında Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) Müdürü olarak görev yaptı.

Fidan gibi Yılmaz da Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan geliyor ve akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor. Washington'da çeşitli görevlerde bulundu ve Amerika Birleşik Devletleri'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı.


Sana'da 7 Yemenli BM çalışanı gözaltına alındı

Muhammed Abdülkerim el-Ghamari'nin Sana'daki cenaze töreni (AP)
Muhammed Abdülkerim el-Ghamari'nin Sana'daki cenaze töreni (AP)
TT

Sana'da 7 Yemenli BM çalışanı gözaltına alındı

Muhammed Abdülkerim el-Ghamari'nin Sana'daki cenaze töreni (AP)
Muhammed Abdülkerim el-Ghamari'nin Sana'daki cenaze töreni (AP)

Husi kontrolündeki Sana'da Birleşmiş Milletler için çalışan 7 Yemenli çalışan, İsrail adına casusluk yapmak suçlamasıyla gözaltına alındı.

AFP'nin haberine göre bu haftanın başlarında, 15'i yabancı olmak üzere 20 BM çalışanı, geçen hafta Sana'daki BM yerleşkesine düzenlenen baskın sonrasında Husiler tarafından gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Güvenlik yetkilisi, "dün tamamı Yemenli olan 7 BM çalışanı, İsrail ile iş birliği yapmak suçlamasıyla gözaltına alındı" dedi.

Bir başka Husi kaynağı, BM personelinin gözaltına alındığını doğruladı, ancak sayıyı belirtmedi.

Birleşmiş Milletler dün yaptığı açıklamada, 2021'den bu yana 55 çalışanının Husiler tarafından gözaltına alındığını, bunlardan ikisinin perşembe günü gözaltına alındığını duyurdu. BM yaptığı açıklamada, "Bu eylemler, Husi kontrolündeki bölgelerde faaliyet gösterme şeklimizi yeniden değerlendirmemizi zorunlu kılıyor" ifadelerini kullandı.

Son aylarda, İran destekli Husilerin kontrolündeki bölgelerde onlarca BM personeli gözaltına alındı.

Örgüte göre, Husiler 31 Ağustos'ta Sana'daki BM ofislerine baskın düzenleyerek 11'den fazla personeli gözaltına aldı. O zamandan beri, kontrolleri altındaki bölgelerde sayısı belirtilmeyen sayıda BM personeli gözaltına alındı

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre üst düzey bir Husi yetkilisi, bu çalışanların ABD adına casusluk yaptığından şüphelenildiğini belirtti.

Geçtiğimiz hafta Husiler, Genelkurmay Başkanı Muhammed Abdulkerim el-Gamari'nin İsrail hava saldırısında öldüğünü duyurdu. İsrail ordusu, ağustos ayı sonlarında gerçekleştirilen saldırının ardından el-Gamari'nin ölümünü doğruladı.

Ekim 2023'te Gazze'de savaşın patlak vermesinin ardından Husiler, İsrail'e bağlı veya İsrail'e gitmekte olduğunu iddia ettikleri gemileri hedef alarak, Kızıldeniz'de saldırılar düzenlemeye başladı. Ayrıca, Filistinlilerle dayanışma göstergesi olarak Yahudi devletine füze ve insansız hava araçları (İHA) fırlattılar.

İsrail buna karşılık olarak son aylarda Yemen'de Husi kontrolündeki bölgelere bir dizi saldırı düzenledi.


Amerika, İsrail'e "Gazze Gücü" konusunda güvence verdi

Mısır'dan gelen insani yardım tırlarından oluşan bir konvoy dün Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ta yıkıma uğradı (DPA)
Mısır'dan gelen insani yardım tırlarından oluşan bir konvoy dün Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ta yıkıma uğradı (DPA)
TT

Amerika, İsrail'e "Gazze Gücü" konusunda güvence verdi

Mısır'dan gelen insani yardım tırlarından oluşan bir konvoy dün Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ta yıkıma uğradı (DPA)
Mısır'dan gelen insani yardım tırlarından oluşan bir konvoy dün Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ta yıkıma uğradı (DPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, dün Gazze Şeridi için kurulacak uluslararası güvenlik gücü konusunda İsrail'e güvence vermeye çalışarak, katılımcı ülkelerin "İsrail tarafından kabul edileceğini" ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planının "başarılı olmasını sağlamak için Washington'un üzerinde çalıştığı" başka bir alternatif olmadığını vurguladı.

Rubio'nun bu açıklamaları, İsrail'in güneyindeki Kiryat Gat'taki ABD-İsrail Gazze Koordinasyon Merkezi'ni ziyareti sırasında geldi. Bu açıklama, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, diplomat Steve Fagin'in, İsrail ile Hamas arasındaki ateşkesin uygulanmasını denetlemekle görevli askeri yetkili General Patrick Franke'ye katılacağını duyurmasıyla eş zamanlı olarak yapıldı.

Kahire'de, çeşitli Filistinli grupların bir araya geldiği toplantının ardından yapılan son açıklamada, "Filistin meselesindeki gelişmeler ve Başkan Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurma planının ikinci aşaması (güvenlik ve idari düzenlemeler dahil) ele alındı.Bu, ulusal projeyi korumak ve ulusal birliği yeniden tesis etmek için kapsamlı bir ulusal diyalog hazırlıklarının bir parçasıydı" ifadeleri yer aldı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre katılımcılar, "Gazze Şeridi'nin yönetiminin, Gazze Şeridi'nden bağımsız teknokratlardan oluşan geçici bir Filistin komitesine devredilmesi ve Gazze Şeridi'nin yeniden inşasının finansmanı ve uygulanmasını denetleyecek uluslararası bir komite kurulması" konusunda anlaştılar.