‘Troyka’, Sudan savaşını durdurmak için uluslararası baskı arıyor

Birleşmiş Milletler çatışmanın etnik boyutundan endişeli.

Sudan ordusu askerleri Hartum'daki güvenlik noktalarından birinde. (AFP)
Sudan ordusu askerleri Hartum'daki güvenlik noktalarından birinde. (AFP)
TT

‘Troyka’, Sudan savaşını durdurmak için uluslararası baskı arıyor

Sudan ordusu askerleri Hartum'daki güvenlik noktalarından birinde. (AFP)
Sudan ordusu askerleri Hartum'daki güvenlik noktalarından birinde. (AFP)

Sudan'daki ‘Troyka’ ülkeleri (ABD, İngiltere ve Norveç) dünkü toplantılarında, ülkedeki çatışmayı durdurmak ve sivilleri korumak için uluslararası baskıyı koordine etmenin gerekliliğini vurguladılar. Bu, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu'nun (Hamideti) pazartesi akşamı Kurban Bayramı münasebetiyle iki günlük tek taraflı ateşkes ilan etmesinden sonra gerçekleşti.

Gruptan yapılan açıklamada, elçileri 21 ve 22 Haziran'da bir araya gelen üç ülkenin Sudan ordusuna ve HDK’ye “kuvvetlerini kontrol etmeleri, insan haklarına saygı gösterilmesini sağlamaları ve sivillere yönelik saldırıların sorumlularından hesap sormaları” çağrısında bulunulduğu belirtildi. Görüşmede üç ülkenin elçileri, “Darfur, Kordofan ve Mavi Nil eyaletlerinde çatışmaların şiddetlenmesinden ciddi endişe duyduklarını” dile getirdiler. Ayrıca, silahlı hareketlerin geri kalanının liderlerini, çatışmadan uzak durmaya, barışı sağlamaya ve çatışmaya müzakere yoluyla son verilmesini desteklemeye çağırdılar. Birleşmiş Milletler (BM) dün yaptığı açıklamada, Sudan'daki çatışmanın, yurt dışına kaçan insan sayısının 560 bini aştığı ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin iki milyona yaklaştığı bir dönemde, Darfur bölgesinde etnik bir krize girilmesinden endişe duyulduğu belirtildi. Operasyonlardan Sorumlu Yüksek Komiser Yardımcısı Rauf Mazo, Cenevre'de gazetecilere verdiği demeçte, “İki aydan biraz daha uzun bir süre içinde 560 bin mülteci çok büyük bir rakam. Komşu ülkelere gelen mültecilerin oluşturduğu yük, bazı durumlarda hükümetleri korkutabilir” dedi.

Diğer yandan HDK, Kurban Bayramı münasebetiyle çok sayıda ordu esirinin serbest bırakıldığını duyurdu. Yapılan açıklamada, “Bu mübarek günlerde insan hakları ve hukukuna takdir ve saygıyla darbeci güçlerin (Korgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu güçlerine atıfta bulunuluyor) 100 esirinin serbest bırakılmasına karar verildi” ifadeleri yer aldı.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”