Lübnan, dünyanın en yüksek gıda fiyatlarıyla mücadele ediyor

354 bin kişi açlıktan ölmekle karşı karşıya.

Lübnan’ın kuzeyindeki Trablusşam şehrinde, Ebu Ali Nehri kıyısındaki atıklarla ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan Lübnanlılar. (AP)
Lübnan’ın kuzeyindeki Trablusşam şehrinde, Ebu Ali Nehri kıyısındaki atıklarla ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan Lübnanlılar. (AP)
TT

Lübnan, dünyanın en yüksek gıda fiyatlarıyla mücadele ediyor

Lübnan’ın kuzeyindeki Trablusşam şehrinde, Ebu Ali Nehri kıyısındaki atıklarla ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan Lübnanlılar. (AP)
Lübnan’ın kuzeyindeki Trablusşam şehrinde, Ebu Ali Nehri kıyısındaki atıklarla ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan Lübnanlılar. (AP)

Lübnan, bu yılın ilk dört ayında reel enflasyon sıralamasında ilk sırayı aldı. Gıda fiyatlarındaki değişim oranı yüzde 81’e ulaşırken, bu oran Venezuela’da yüzde 35, Zimbabve’de ise yüzde 31 olarak gerçekleşti. Lübnan geçen mayıs ayının sonuna kadar yıllık değişim oranıyla ölçülen, dünyadaki gıda fiyatlarında en yüksek ikinci nominal enflasyon oranını kaydetti. Sürekli ekonomik çöküş yıllarında kümülatif enflasyon yüzde 4250 seviyesini aşarken, ulusal para birimi fiyatının 93 bin dolar civarında ‘koşulsal’ istikrarı nedeniyle aylık genel fiyat endeksinin göreli sakinleşme eğilimine tanık olundu.

Lübnan, dördüncü derece gıda güvensizliği çerçevesinde yer alan yaklaşık 354 bin vatandaşın, maksimum felaket durumuna veya kıtlığa ulaşmaya yakın olması nedeniyle ‘açlık sorunu yaşayan ülkeler kulübüne’ resmen katıldı. Üçüncü derecede sınıflandırılan kuşak ise, yüzde 42’yi, yani yaklaşık 2,3 milyon kişiyi ve yerinden edilmişi içerecek şekilde genişlemeye devam ediyor.

Dünya Gıda Programı ile Gıda ve Tarım Örgütü arasındaki saha ve ortak araştırmaların özetlerine dayanarak ve Birleşmiş Milletler (BM) değerlendirmelerine göre Lübnan, El Salvador ve Nikaragua ile dünya genelinde 22 ülkede acil insani yardım girişimleri gerektiren 18 Açlık Noktası Ülkesi listesine eklendi. Ayrıca siyasi belirsizliğin ve makroekonomik koşulların kötüleşmeye devam etmesi sonucu ekonomik ve yaşamsal krizlerin şiddetlenmesi yönünde beklenti de arttı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre raporda özellikle ulusal para birimi, krizin başlamasından bu yana paralel piyasada ABD doları karşısında yüzde 99’dan fazla değer kaybettikten sonra temel ihtiyaç maddelerindeki yüksek fiyatların gıda güvenliğine ve Lübnanlılar ile mültecilerin yaşam koşullarına zarar verdiğine dikkat çekildi. Lübnan ekonomisinin devam eden krizler nedeniyle art arda daralma kaydettiği biliniyor. Dünya Bankası tahminlerine göre gayri safi yurtiçi hasıla, 2020’de yüzde 21,4, 2021’de yüzde 7 ve 2022’de yüzde 2,6 civarında kaydedilirken, cari yılda ise yüzde 0,5 azalacağı beklentisi hâkim.

Bu yılın üçüncü çeyreğinin sonuna kadar uzanan güncel gerçekleri ve beklentileri izleyen güncellenmiş gıda güvenliği raporuna göre bazı açlık noktaları, halkın hayatını ve geçimini tehlikeye atan gıda güvensizliği düzeyinde, ciddi bir bozulmaya yol açabilir. Ek olarak gıda güvensizliği koşulları, çatışma ve organize şiddet, ekonomik şoklar ve iklim değişkenliği gibi birbiriyle ilişkili birkaç faktör tarafından daha da kötüleştirilebilir. Lübnan’ın tanık olduğu ekonomik krizin bir sonucu olarak yüksek enflasyon oranları, temel hizmetlere ulaşamama ve artan toplumsal gerilimler, ülkedeki yüksek yoksulluk ve gıda güvensizliğini artırmaya devam ediyor.

Yeni istatistikler, Lübnan’da acil yardıma muhtaç insanların sayısında dikkate değer bir artış olduğunu gösteriyor. Bu yılın son aylarında üçüncü gıda güvensizliği kategorisi altında sınıflandırılan sakinlerin sayısına yaklaşık 300 bin kişinin eklenmesi sonrasında toplam sayı yaklaşık 2,3 milyona ulaştı. Bunların yaklaşık 1,5 milyonu Lübnanlı ve yaklaşık 800 bini ise çoğu Suriyeli olan yerinden edilmiş. Toplamda, 350 binden fazla kişinin durumu ‘açlığın sıcak noktası’ kategorisine girdi.

Böylece geçen yılın sonunda gerçekleştirilmiş anketlerin sonuçlarıyla yapılan grafik karşılaştırmaya göre gıda krizi veya daha kötüsü riski altında olarak sınıflandırılanların yüzdesi, toplam sakinlerin yüzde 37’sinden yaklaşık yüzde 42’ye yükseldi. Bu çerçevede toplam sakinlerin yaklaşık yüzde 37’sinin gıda güvensizliğinden mustarip olduğu görüldü. Bunların yüzde 33’ü, yani 1,29 milyonu Lübnanlı ve yüzde 46’sı, yani 700 bin kişi gıda güvenliğinde zorluklarla karşılaşan Suriyeli mülteciden oluşuyor.

Bu gerçekler, Lübnan nüfusunun yüzde 80’inin yoksulluk sınırının altında yaşadığını ve insanların yüzde 70’inin artan harcamalarla başa çıkmakta güçlük çektiğini gösteren İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün önceki anketleriyle tutarlı. Ayrıca krizden en çok sınırlı geliri olan kişilerin etkilendiği, sosyal güvenlik ağının ise finansman eksikliğinden mustarip olduğu görüldü.

BM raporu, krizin başlamasından bu yana üç yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen, siyasi uyumsuzluğun krizin sona ermesinin önünde hala önemli bir engel oluşturduğuna dikkat çekiyor. Ek olarak mevcut çıkmazın Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yeni bir anlaşma yapma olasılığını azalttığına dair bilgiler çerçevesinde, 2022’deki parlamento seçimlerinin tamamlanmasından bu yana iç koşullar halen aynı.

Gıda güvenliğinin bozulmasına yönelik uluslararası sınıflandırmalar listesi, ‘gözle görülür eksikliğin minimum düzeyden başlayan, ikinci düzeyde şiddetlenebilecek izleme baskılarına dönüşen, üçüncü düzeyde Lübnan’ın kendi tanımları kapsamına girdiği gerçek kriz tanımına ulaşan, dördüncü düzeyde Lübnan’da yaşayanların bir kısmının acil durum aşamasına geçtiğinin sinyallerini veren ve beşinci düzeyde felaket veya kıtlık olarak nitelendirilen’ beş derece içeriyor. 



Netanyahu: Şimdiye kadar yaklaşık 100 bin kişi Gazze'yi terk etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu: Şimdiye kadar yaklaşık 100 bin kişi Gazze'yi terk etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

Başbakan Binyamin Netanyahu'nun bugün (Pazar) yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi nüfusunun yaklaşık yarısının yaşadığı Gazze Şehri'ne ilerlemeye devam ederken, şu ana kadar yaklaşık 100 bin kişinin Gazze Şehri'nden ayrıldığını söyledi.

Netanyahu, hükümet toplantısının başında şu ifadeleri kullandı: “Hamas onların ayrılmasını engellemek ve onları canlı kalkanı olarak orada tutmak için her şeyi yapmaya çalışıyor. Hiçbir şey onu durduramaz.”

İsrail başbakanı, ordunun “terörizmin altyapısını ve (Gazze Şehrinde) terörist faaliyetler için kullanılan kuleleri yok etmek için çalıştığını” belirterek, Gazze'deki sivil nüfusun güvenli bir yere taşınmasını ve orada insani yardım almasını sağlamak için başka bir insani yardım bölgesi kurulduğunu kaydetti.


Bağdat'ta aşiret çatışması: İkisi polis dört kişi öldü

Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)
Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)
TT

Bağdat'ta aşiret çatışması: İkisi polis dört kişi öldü

Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)
Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)

Irak İçişleri Bakanlığı dün akşam Bağdat'ın doğusundaki bir aşiret çatışmasında ikisi polis memuru dört kişinin öldüğünü açıkladı.

Bakanlıktan bu sabah yapılan açıklamada, “Bağdat'ın Rusafa tarafındaki doğalgaz tesisinin yakınlarındaki es-Saada bölgesinde bir aşiret anlaşmazlığını çözmeye çalışırken iki polis memuru öldü, beş polis memuru yaralandı” denildi.

Açıklamaya göre polis, ‘çatışmaya neden olan unsurların doğrudan silahlı saldırısına’ müdahale etti ve operasyon sonucunda ‘iki saldırgan öldürüldü, beş kişi yaralandı ve altı kişi de tutuklandı.

İçişleri Bakanlığı çatışmanın nedenini belirtmedi, ancak bu önlemlerin tüm suçlular ve kabile çatışmaları ile silahlı çatışmaları kışkırtanlar için caydırıcı olacağını ve sonuna kadar bu kişilerin peşini bırakmayacaklarını doğruladı.

Yaklaşık 46 milyonluk nüfusa sahip Irak, 2003 yılında ABD'nin işgali ve 2014 ile 2017 yılları arasında DEAŞ’ın ülkenin büyük bir bölümünü kontrolü altına alması da dahil olmak üzere onlarca yıl süren savaşa, mezhep anlaşmazlıklarına ve çatışmalara tanık oldu.

Bu çatışmalar yüz binlerce kişinin ölümüne neden oldu. Hafif ve ağır silahlar, aşiret çatışmaları ve siyasi intikamların da yaygın olduğu ülke geneline yıllar içinde yayıldı.


Somali'nin merkezinde düzenlenen askeri operasyonda 12 eş-Şebab Hareketi üyesi öldürüldü

Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)
Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)
TT

Somali'nin merkezinde düzenlenen askeri operasyonda 12 eş-Şebab Hareketi üyesi öldürüldü

Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)
Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)

Dün Somali'den gelen bir haberde ülkenin merkezinde düzenlenen askeri operasyonda eş-Şebab Hareketi’nin 12 üyesinin öldürüldüğü, 13 üyesinin ise yaralandığı bildirildi.

Somali Haber Ajansı SONNA'nın haberine göre ülkenin kuzeyindeki Galgudud eyaletinde, Ulusal Güvenlik ve İstihbarat Servisi'nin uluslararası ortaklarla iş birliği içinde düzenlediği planlı askeri operasyonda, eş-Şebab Hareketi’nin aralarında üst düzey liderlerinin de olduğu 12 üyesi öldürüldü, 13 üyesi ise yaralandı.

fgthy
Mogadişu'nun Hodan bölgesindeki Damaniyo Askeri Üssü’nde kayıtlı genç asker adaylarının toplandığı noktaya düzenlenen bombalı saldırının ardından kaçanlardan geriye kalan terliklerin yakınlarından geçen Somalili askeri yetkililer, 18 Mayıs 2025 (Reuters)

SONNA'nın haberine göre Eel-Tigweni bölgesinde gerçekleştirilen hassas askeri operasyon, terör saldırısı hazırlığında olan 40'tan fazla örgüt üyesinin toplandığı bir milis merkezini hedef aldı.

SONNA, ‘askeri operasyon sırasında kaçan terörist unsurlar için insan avı başlatıldığını’ bildirdi. Somali, eş-Şebab Hareketi için ‘Havaric milisleri’ terimini kullanıyor.

Eş-Şebab Hareketi, iktidarı ele geçirmek ve şeriat kanunlarını sıkı bir şekilde uygulamak amacıyla Somali hükümetini devirmeye yönelik saldırılar düzenliyor.

thy
Mogadişu'daki Somali-Sudan Hastanesi'nde doktorlar ve hemşireler yaralı bir genci tedavi ediyor. EŞ-Şebab Hareketi’nden olduğu sanılan bir intihar bombacısının bir askere alma merkezini hedef aldığı saldırıda ölen ve yaralananlar oldu, 18 Mayıs 2025 (EPA)

SONNA dün, Somali güvenlik ve istihbarat güçlerinin Eel-Tigweni bölgesinde uluslararası ortaklarla iş birliği içinde operasyonu gerçekleştirdiğini ve operasyonun terör örgütüne ait bir merkezi hedef aldığını, operasyon sırasında 40'tan fazla eş-Şebab üyesinin orada bulunduğunu belirtti.

Somali hükümet güçleri, yaklaşık yirmi yıldır yüzlerce sivil ve güvenlik personelinin hayatını kaybetmesine neden olan saldırılar gerçekleştiren terör örgütü eş-Şebab Hareketi gibi silahlı hareketlere karşı askeri operasyonlar yürütüyor.