Lübnan: Suç oranlarında benzeri görülmemiş artış

Bir çocuğun ölümü kamuoyunu şoke etti

Ölen çocuk Lin Talib (El-Merkeziyye Haber Ajansı)
Ölen çocuk Lin Talib (El-Merkeziyye Haber Ajansı)
TT

Lübnan: Suç oranlarında benzeri görülmemiş artış

Ölen çocuk Lin Talib (El-Merkeziyye Haber Ajansı)
Ölen çocuk Lin Talib (El-Merkeziyye Haber Ajansı)

Lübnan'da suç oranları eşi görülmemiş bir şekilde artarken, ülke kontrolsüz silahlar olgusundan şikâyet ediyor. Lübnanlıların 2019 yılından bu yana maruz kaldığı ekonomik ve yaşamsal krizin etkileri arasında mobil suçların yanı sıra çok sayıda hırsızlık, soygun, silahlı saldırı ve aile içi şiddet olayı kaydedildi.

Kamuoyu iki gün önce Lübnan’ın kuzeyindeki El-Miniye bölgesinde, anne ve babasının boşanmasının ardından anne tarafından dedesinin evinde kalan 6 yaşındaki Lin Talib’in hayatını kaybettiği haberiyle şoke oldu.

Lübnan yargısı, kızın ölümünden önce cinsel saldırıya uğradığı şüphesiyle ölüm nedenini araştırmaya başladı. Bu suç, son haftalarda artan bireysel suçların doruk noktasını temsil ediyor.

Mevcut bilgilere göre anne, çocuğunun ateşinin yükselmesinin ardından onu Miniye Devlet Hastanesi’ne götürdü. Ancak doktor acil olarak hastaneye yatırılmasını istemesine rağmen çocuğu evine götürdü. Ertesi gün, çocuk dedesinin evinde hayatını kaybetti.

Resmi Ulusal Haber Ajansı, kuzeydeki Başsavcılık’ın, çocuğun ölümüne yol açan sağlık durumuyla ilgili ayrıntılı bir rapor hazırlamak üzere iki adli tıp doktorunu görevlendirdiğini bildirdi.

Adli tıp raporunda çocuğun yüzünde morluklar ve dudaklarında şişlik olduğu belirtildi ve cinsel saldırıya uğradığı doğrulandı. Rapor sonrası çocuğun babasının ailesi, annesinin ailesine dava açtı.

Sağlık Bakanlığı, çocuğun iki kez ard arda Miniye Devlet Hastanesi’ne nakledildiğini belirtti. Sağlık Bakanı Dr. Firas El-Ebyad’ın talimatlarıyla, Sağlık Bakanlığı’na bağlı Tıbbi Bakım Müdürlüğü, ölüm sebebini ortaya çıkarmak üzere ölüm şeklini araştırmak için ilgili taraflarla gereken soruşturmayı başlattı. Bakanlık, elde ettiği tüm bilgileri yetkili yargı makamlarına sunacak.



Witkoff'un önerisi: Hamas arabuluculara cevabını ‘notlarla’ iletti

Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
TT

Witkoff'un önerisi: Hamas arabuluculara cevabını ‘notlarla’ iletti

Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)

Hamas kaynakları bugün, hareketin ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un 60 günlük ateşkes önerisiyle ilgili cevabını arabuluculara ilettiğini doğruladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar, Hamas'ın ortak bir Filistin pozisyonu oluşturmak amacıyla Katar'da ve Beyrut dahil diğer başkentlerde Filistinli grupların liderleriyle yoğun temaslarda bulunduğunu ve toplantılar düzenlediğini bildirdi.

Kaynaklar, Hamas liderliği ve gruplar açısından cevabın olumlu olarak nitelendirilebileceğini, ancak İsrail işgaline karşı açık bir önyargı taşıyan teklifin taşıdığı tüm olumsuzluklara rağmen, uygulanmasının başarılı olması için bazı notların da eklenmesi gerektiğini belirtti.

Kaynaklar, teklifle ilgili yapılan tüm düzenlemelerin oybirliğiyle kabul edildiğine dikkat çekerek, İsrail'e baskı yapma konusunda samimi bir Amerikan iradesi olması halinde teklifin kabul edileceğini ifade ettiler.

Kaynaklar, yanıtta yer alan notlardan birinin, İsrailli esirlerin Witkoff belgesinde belirtildiği gibi ilk hafta sadece iki gün içinde teslim edilmesini önlemeyi, bunun yerine son anlaşmada olduğu gibi aşamalı olarak iki ay boyunca anlaşmanın tam olarak etkili olmasını sağlamayı amaçladığını açıkladı.

Hareket kaynakları dün Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, teklife ilişkin yorumlarla birlikte olumlu bir yanıt verileceğini belirttiler.

Filistinli bir kadın, Cuma günü Gazze Şehri'ne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından çığlık atıyor (Reuters)Filistinli bir kadın, Cuma günü Gazze Şehri'ne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından çığlık atıyor (Reuters)

Kaynaklar o dönemde teklifin birçok ‘tuzak’ taşıdığını ve birçok koşulunun Filistinliler için durumu daha da karmaşık hale getirdiğini ifade etmişti. Kaynaklar, 60 günlük sürenin ateşkes anlaşmasını açıkça bağlayıcı hale getirmemesi ve İsrail'i buna bağlamadan, hatta başarılı olması halinde süreyi uzatmadan gevşek bir şekilde ortaya koyması da dahil olmak üzere, sunulan metinde birçok ikilemin belirgin olduğuna dikkat çekti. Bu durum, İsrail'in kalan esirlerin teslimi için belirlenen yedinci günden sonra istediği zaman Gazze'de Lübnan tarzı saldırılar gerçekleştirmesine ve altmış günün ardından savaşı tamamen yeniden başlatmasına açıkça izin verecektir.

Teklif ayrıca esir takası için üzerinde anlaşmaya varılmış herhangi bir kriter olmaksızın belirli bir sayı belirliyor ve sadece 125 müebbet ve yüksek cezalı mahkûmun serbest bırakılmasını öngörüyor ki bu sayı hayatta kalan ve ölen İsraillilerin sayısıyla orantılı olmadığı gibi bir önceki ateşkes aşamasında kullanılan kriterlere bile ulaşmıyor.

Kaynaklar o dönemde Hamas liderliğinin teklifin metnini inceledikten sonra, canlı ve ölü esirlerin serbest bırakılmasının bedeli konusunda bile İsrail'in ateşkes vizyonunu benimsediğini gördüklerini söyledi.

Kaynaklar, teklifte savaşı sona erdirecek net bir garantiden bahsedilmediğini, konunun müzakerelerin kaderine bırakıldığını, bunun da esasen savaşı sona erdirmek istemeyen ve herhangi bir anlaşmaya uymayı reddeden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elinde kalacağı anlamına geldiğini açıkladı.

Anlaşma metninin İsrail'in çekilmesi ve hatta yardım girişinin devam etmesi konusunda da herhangi bir garanti vermediğini belirten kaynaklar, insani yardım maddesinin de bir önceki anlaşmada kabul edilen insani yardım protokolünün uygulanmasına atıfta bulunmadığına, bunun yerine müzakereler ve anlaşmanın uygulanması sırasındaki gelişmelere göre devreye sokulmasını öngördüğüne dikkat çekti. Başka bir deyişle anlaşma metni, tüm ihtiyaçları karşılamadan ve enkazı kaldırmak için ağır ekipman ve diğerlerini getirmeden, İsrail'in bu insani dosyada üstünlüğünü korumasına izin veriyor.

İsrailli siyasi kaynaklar anlaşma metninin ne savaşın sona ermesini ne İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesini ne de insani yardımın serbestçe girişine izin verdiğini doğruladı.

Hamas kaynakları, teklifin herhangi bir anlaşma için İsrail'in ve Netanyahu hükümetinin koşullarını öne sürdüğünü, Filistinlilere ise hiçbir şey garanti etmediğini ve sadece hareketten net bir ödül olmaksızın esirleri teslim etmesini istediğini söylüyor.

Yeni anlaşma ateşkesin 60 gün sürmesini, ABD Başkanı Donald Trump'ın taraflara bu süre zarfında taahhütte bulunma garantisi vermesini ve ilk gün 5 İsrailli esir ile 9 cesedin, yedinci gün de aynı sayıda kişinin serbest bırakılmasını öngörüyor.

Anlaşma, insani yardımın iki tarafın üzerinde mutabık kalacağı bir anlaşma yoluyla yapılmasını ve sadece Birleşmiş Milletler (BM) ve Kızılay gibi mutabık kalınan kanallar aracılığıyla dağıtılmasını, yani özel sektöre hiçbir malın verilmemesini öngörüyor.