Mısır'ın 30 Haziran kutlaması ve İhvan’ın kötü yönleri

Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınlarında yüz binlerce Mısırlı, Haziran 2013'te, eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yönetimine karşı gösteri düzenledi. (AFP arşiv)
Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınlarında yüz binlerce Mısırlı, Haziran 2013'te, eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yönetimine karşı gösteri düzenledi. (AFP arşiv)
TT

Mısır'ın 30 Haziran kutlaması ve İhvan’ın kötü yönleri

Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınlarında yüz binlerce Mısırlı, Haziran 2013'te, eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yönetimine karşı gösteri düzenledi. (AFP arşiv)
Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınlarında yüz binlerce Mısırlı, Haziran 2013'te, eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yönetimine karşı gösteri düzenledi. (AFP arşiv)

Milyonlarca Mısırlının Müslüman Kardeşler (İhvan) örgütünün yönetimine son verilmesi talebiyle bir araya geldiği 30 Haziran 2013 Devrimi’nin üstünden 10 yıl geçti. Resmi açıklamalar ve medyadaki haberler, İhvan yönetiminin kötü yönlerini hatırlamaya, ülkedeki sosyal ve ulusal uyumun önemini vurgulamaya odaklandı.

Mısır kutlamaları 30 Haziran Cuma günü doruk noktasına ulaşmıştı. Ancak kutlama tezahürleri devlete bağlı medya aracılığıyla bir aydan uzun bir süre önce başlamıştı. Medya Hizmetleri Ortak Grubu, çeşitli kanalları aracılığıyla programlar ve belgeseller yayınladı. Söz konusu yayınlarda, İhvan mensubu merhum Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin iktidara gelişinin bir yıl ardından, halk gösterileri başlamadan önce siyasi, ekonomik ve toplumsal atmosfer, terörle mücadele çabaları, ordu ve polisin fedakarlıkları aktarıldı.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, 30 Haziran Devrimi’nin 10’uncu yıl dönümünde yaptığı açıklamada, “30 Haziran devrimi günleri yıldızlar gibi parlattı, gecenin karanlığını aydınlattı. Zulmün karanlığını dağıtarak, yürüyenlerin yolunu açtı. Onları doğru yola yöneltti” ifadelerini kullandı.

Çoğu devlet yetkilisinden cumhurbaşkanına gönderilen resmi tebrik mesajlarında, ulusal uyanma ile devletin zorluklarla yüzleşmedeki toplumsal uyumuna vurguda bulunuldu.

Mısır dini kurumlarındaki yetkililer de ‘İhvan’ın işlediği suçlara’ dikkat çekti. Mısır Başmüftüsü Şevki Allam, cuma akşamı televizyonda yayınlanan röportajında, ‘radikal ve terörist bir grup’ olarak nitelendirdiği İhvan’ın ‘dini siyasallaştırarak ve şeriatı insanları bölmek için bir araç olarak kullanarak İslam'a karşı suç işlediğini’ ifade etti. “İhvan’ın fikriyatı, Mısır ortamına yabancıdır. Bu nedenle grup, Mısır halkını kontrol altına almayı veya onlarla bütünleşmeyi başaramadı. Zira düşünce ve yaklaşımları kibir üzerine kurulu” dedi.

Mısır Vakıflar Bakanı Muhammed Muhtar da “30 Haziran Devrimi, dini söylemin gidişatının düzeltilmesi ve bu söylemin tacirlerinden kurtarılmasıydı” ifadelerini kullandı.

Mısır hükümeti, Aralık 2013'te İhvan’ı terör örgütü ilan etmiş, tüm faaliyetlerini yasaklamıştı. Karar, bir Mısır mahkemesinin İhvan ve ona bağlı tüm kurumların faaliyetlerini yasaklayan, tüm fonlarına ve merkezlerine el koyan bir karar vermesinin üç ay ardından kaydedildi.

Mısır parlamentosu üyesi Mustafa Bekri, Şarku'l Avsat'a şu açıklamalarda bulundu:

30 Haziran'ın 10’uncu yıl dönümünün yoğun bir şekilde kutlanması, bu yöndeki resmi ve popüler bağlılığı yansıtıyor. Bu, Mısırlılar için İhvan’ın hüküm sürdüğü yıllarda çektikleri acılardan gerçek bir çıkış yolu. Bu vesileyle yapılan resmi açıklamalarda yer alan mesajlarda, Mısır devletinin tüm bileşenleriyle birçok stratejik zorluğun, özellikle İhvan’ın iktidardan çekilmesi ardından kaydedilen güvenlik sorunlarının üstesinden gelme kabiliyetine vurgu yapıldı.

Bekri ayrıca Mısır ordusunun ‘fedakarlıklarına ve terörü yenme çabalarına’ övgüde bulundu.

Kutlamaların milli ittifak fikrinin önemini yansıttığına dikkat çeken Bekri, bunun ‘Mısırlıların 10 yıl önce İhvan yönetiminden kurtulmasının bir yolu olduğunu, başta ekonomik krizler olmak üzere zorluklarla yüzleşme yolu olmaya devam edeceğini’ vurguladı.

El-Ahram Stratejik ve Siyasi Araştırmalar Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Amr Haşim Rabii de Şarku'l Avsat’a verdiği demeçte, gerek resmi gerek ise medya düzeyinde kutlamaların yoğunlaştırılmasının taktiksel bir amacı olduğunu belirterek şunları söyledi:

Mevcut krizlerin çoğu, devlet kurumlarını Mısırlılara İhvan döneminde neler olduğunu hatırlatmak ve bu yönetimin hatalarını vurgulamak için çabalarını seferber etmeye yöneltiyor. Devletin bir sonraki aşamada başardıklarına atıfta bulunularak insanlar sabırlı olmaya ve elde edilenlere bağlı kalmaya çağrılıyor.

Mısır'daki birçok sivil oluşum ve parti, İhvan yönetimine karşı çıktı. 22 Kasım 2012'de, dönemin Cumhurbaşkanı Mursi'nin yayınladığı anayasal beyannameden sonra, siyasi bir blok olan Ulusal Selamet Cephesi kuruldu. Bu cephe, tümü liberal ve sol ideolojilere sahip 35 siyasi ve devrimci parti ve hareketi içeriyordu.

Arap Birliği'nin eski Genel Sekreteri Amr Musa gibi önemli isimler de 2014'te Mısır anayasasının hazırlanmasına dahil oldu. Nasıri lider Hamdin Sabahi, İhvan’ın devrilmesi ardından cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılırken aylarca cumhurbaşkanı yardımcılığı görevini yürüten Muhammed el-Beradai gibi şahsiyetler ise uzaklaştı. Ulusal Selamet Cephesi üyeleri daha sonra muhalefet güçlerinin fikri meseleler olarak tanımladığı hususlar nedeniyle hapse atıldı.

Rabii, 30 Haziran sahnesini oluşturan siyasi ittifakın neticesi konusunda ise koalisyonun dağıldığını, harekete dahil olan kişiliklerin ve güçlerin çoğunun, kendi deyimiyle ‘kasten marjinalleştirme’ ile karşı karşıya kaldığını ifade etti.

Bekri de konuya dair şu değerlendirmelerde bulundu:

Mısır Cumhurbaşkanı’nın tüm çıktılara olan bağlılığını açıkladığı mevcut ulusal diyalog, birkaç ay içerisinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağı bir zamanda ulusal uyumun önemini, ayrıca tüm ulusal güçlere saygıyı teyit ediyor. Ulusal diyalog, 30 Haziran Koalisyonu’nun yaralarını parlamenter kurumlardan daha esnek ve Mısır siyasi güçlerini temsil eden bir mekanizma aracılığıyla iyileştirme girişimidir. 30 Haziran'ın 10’uncu yıl dönümüne denk gelen bu diyalog, önemli bir adımı temsil ediyor.



Mısır, Filistin Yönetimi'nin Gazze'yi yönetme yetkisini elinde tutmasında ısrarcı

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli dün Mısır’ın el-Alameyn şehrinde Filistinli mevkidaşı Muhammed Mustafa ile bir araya geldi (Mısır Bakanlar Kurulu)
Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli dün Mısır’ın el-Alameyn şehrinde Filistinli mevkidaşı Muhammed Mustafa ile bir araya geldi (Mısır Bakanlar Kurulu)
TT

Mısır, Filistin Yönetimi'nin Gazze'yi yönetme yetkisini elinde tutmasında ısrarcı

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli dün Mısır’ın el-Alameyn şehrinde Filistinli mevkidaşı Muhammed Mustafa ile bir araya geldi (Mısır Bakanlar Kurulu)
Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli dün Mısır’ın el-Alameyn şehrinde Filistinli mevkidaşı Muhammed Mustafa ile bir araya geldi (Mısır Bakanlar Kurulu)

Mısır, Gazze Şeridi’nin yönetiminin Filistin Yönetimi’ne devredilmesi gerektiğini bir kez daha vurguladı. Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli, ‘ülkesinin Filistin Yönetimi başkanlığında Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki Filistin topraklarının birliğini desteklediğini’ vurguladı.

Medbuli, ülkesinin ‘Filistin meselesine ilişkin uluslararası meşruiyet kararlarına saygı gösterilmesi gerektiği’ yönündeki tutumunu yineledi. Mısır'ı ziyaret eden Filistinli mevkidaşı Muhammed Mustafa ile yaptığı görüşmede, ‘Gazze Şeridi'nde ateşkesin yeniden sağlanması, savaşın sona erdirilmesi ve bölgeye insani yardımların sürdürülebilir bir şekilde ulaştırılması amacıyla, birçok uluslararası forumda ve Katar ve ABD ile yapılan arabuluculuk çalışmaları kapsamında ülkesinin çabalarını sürdürdüğünü’ belirtti.

Filistin Başbakanı Mustafa ile Mısır’ın kuzey kıyılarındaki el-Alameyn şehrinde bir araya gelen Medbuli, iki ülkenin heyetlerinin katılımıyla geniş kapsamlı görüşmelerde bulundu. Mısır Bakanlar Kurulu tarafından yapılan açıklamaya göre görüşmelerde işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeler ele alındı.

dfgrt
Mısır ve Filistin hükümet temsilcileri arasında pazar günü el-Alameyn'de geniş kapsamlı görüşmeler gerçekleşti (Mısır Bakanlar Kurulu)

Filistin Başbakanlık Basın Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre Başbakan Mustafa, dün İsrail’in Gazze Şeridi'nde yürüttüğü savaşın durdurulmasını görüşmek üzere Mısır’a resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Açıklamada, “Başbakan, pazartesi günü Refah Sınır Kapısı’nı ziyaret edecek, insani yardım depolarını gezecek ve bölgedeki sahra hastanesini ziyaret edecek” denildi.

Medbuli, Mısır ve Filistin heyetleri arasındaki görüşmeler sırasında, ülkesinin Filistinlileri topraklarından sürmeyi ve Filistin meselesini ortadan kaldırmayı amaçlayan her türlü girişimi ve planı kesin ve kesin bir şekilde reddettiğini yinelerken Filistin topraklarında evlerin yıkılması ve yerleşim yerlerinin genişletilmesi politikalarının devam etmesini kesin bir şekilde reddettiğini vurguladı.

Geçtiğimiz ay New York'ta Suudi Arabistan'ın himayesinde ve Fransa'nın katılımıyla düzenlenen barışçıl çözüm konferansının sonuçlarının uygulanmasının ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin önemine dikkati çeken Mısır Başbakanı, bunu ‘iki devletli çözümü uygulamak ve bağımsız Filistin devletini tanımak için belirli bir zaman sınırı koymak için doğru yolda atılmış bir adım’ olarak nitelendirdi.

Başbakan Medbuli, ülkesinin Refah Sınır Kapısı aracılığıyla Gazze Şeridi’ne gerekli her türlü desteği vermeye devam edeceğini ve ‘Filistinlilere daha fazla insani yardım ulaştırmak için çabalarını sürdüreceğini’ vurguladı.

Mısır'ın Katar ve ABD ile arabuluculuk kapsamında ateşkesin sağlanması, savaşın sona erdirilmesi ve daha fazla insani yardımın ulaştırılması için çabalarını sürdürdüğünü, Kahire'de erken iyileşme ve yeniden inşa konferansı düzenleneceğini söyledi.

Kahire, daha önce Birleşmiş Milletler (BM) ile iş birliği içinde, Gazze Şeridi'ndeki erken iyileşme ve yeniden inşa çabalarını desteklemek amacıyla uluslararası bağışçılar konferansı düzenlemeye çağırmıştı.

rfty6
Başbakanlar Medbuli ve Mustafa, istişare toplantısı sırasında (Mısır Bakanlar Kurulu)

Öte yandan Filistin Başbakanı Mustafa, Arap-İslam Ülkeleri Planı’nın Gazze'de yerinden edilme olmadan yeniden inşa edilebileceğini vurguladığını söyledi. Yeniden inşa aşamasına hazırlanmak için bazı bağışçı ülkelerle temaslarda bulunulduğunu belirten Mustafa, Mısır'ın ‘Filistinlilerin yerinden edilmesine karşı sergilediği sert tutuma’ övgüde bulundu.

Filistin Başbakanı Medbuli’nin Mısır ziyareti, Mısır ile Gazze'deki durumla ilgili prosedür düzeyindeki düzenlemeler için kritik bir zamanda gerçekleşti. Kudüs Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Eymen er-Ragab, Başbakan Mustafa’nın ziyaretinin bir diğer amacının Refah Sınır Kapısı’ndan her gün Gazze'ye giren yardımların miktarını öğrenmek olduğunu söyledi.

Mısır hükümeti, İsrail'in engellemelerine rağmen, insani yardım sağlamak için Refah Sınır Kapısı’nı Mısır tarafında açık tutmaya devam edeceğini vurguluyor.

Prof. Ragab, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede ziyaretin Filistinli grupların Kahire'de yürüttüğü müzakerelerle aynı zamana denk geldiğini belirterek “Kahire, Gazze'deki işgale karşı strateji ve Filistin Destek Komitesi tarafından bölgenin nasıl yönetileceği konusunda tartışmalara ev sahipliği yapıyor” dedi.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, geçtiğimiz günlerde ülkesinin Filistin polisini ‘Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona ermesinden sonra bölgenin güvenliğini sağlamak üzere eğittiğini’ açıklamıştı.