Mısır, Kıpti azınlıkların yaşadıklarını anlatan aktiviste üç yıl hapis cezası verdi

Zaki'nin yüksek lisans öğrenimi gördüğü İtalya'daki öğrencilerden de aktivistin serbest bırakılması için destek gelmişti (Il Manifesto)
Zaki'nin yüksek lisans öğrenimi gördüğü İtalya'daki öğrencilerden de aktivistin serbest bırakılması için destek gelmişti (Il Manifesto)
TT

Mısır, Kıpti azınlıkların yaşadıklarını anlatan aktiviste üç yıl hapis cezası verdi

Zaki'nin yüksek lisans öğrenimi gördüğü İtalya'daki öğrencilerden de aktivistin serbest bırakılması için destek gelmişti (Il Manifesto)
Zaki'nin yüksek lisans öğrenimi gördüğü İtalya'daki öğrencilerden de aktivistin serbest bırakılması için destek gelmişti (Il Manifesto)

Mısırlı insan hakları aktivisti Patrick Zaki'ye üç yıl hapis cezası verildi.

Mahkemenin salı günü açıkladığı kararda, 32 yaşındaki aktivistin "dezenformasyon" gerekçesiyle hapis cezası aldığı belirtildi.

Kahire merkezli hak örgütü Mısır Bireysel Haklar Girişimi'nden (EIPR) yapılan açıklamada, Zaki'nin muhalif haber sitesi Daraj'da 2019'da yayımlanan yazısından ötürü ceza aldığı ifade edildi.

Aktivist, söz konusu yazıda Mısır'da Kıpti azınlığa mensup biri olarak karşılaştığı zorlukları anlatmıştı.

EIPR, "Yerinden Edilme, Öldürülme ve Kısıtlanma: Mısır'daki Kıptilerin Bir Haftalık Günlükleri" başlıklı yazıda, Zaki'nin şahsi görüşlerini aktardığını ve mahkeme kararının aktivistin temel haklarını ihlal ettiğini savundu.

Şubat 2020'de gözaltına alınan Zaki hakkındaki dava, başkent Kahire'nin kuzeyindeki Mansure kentinde Eylül 2021'de görülmeye başlanmıştı. Önleyici gözaltı kapsamında hapiste tutulan aktivist, hakkındaki suçlamaları reddetmiş daha sonra da Aralık 2021'de serbest bırakılmıştı.  

İtalya'daki Bologna Üniversitesi'nden yüksek lisans derecesi kazanan Zaki, davadan dolayı yurtdışına çıkması yasaklanınca, tez savunmasını da videokonferans yoluyla yaptı. Üniversite rektörü Giovanni Molari, aktiviste verilen cezayı "büyük bir adaletsizlik" diye niteledi. Zaki, İtalya'da öğrenim görürken Şubat 2020'de ailesini ziyaret etmek için Mısır'a gitmiş ama ülkeden bir daha çıkamamıştı.

Öte yandan muhalefetteki İtalyan Solu partisinin genel sekreteri Nicola Fratoianni, Başbakan Giorgia Meloni'ye seslenerek, Zaki serbest bırakılana dek Mısır'la ilişkileri dondurma çağrısı yaptı. 

Meloni ise "Sürecin olumlu sonuçlanacağına dair inancımızı koruyoruz" derken, herhangi bir adım atılıp atılmayacağına dair bilgi paylaşmadı.

Birleşik Krallık'ın kamu yayımcısı BBC'nin aktardığına göre Zaki'nin karara itiraz etme hakkı bulunmuyor. Hapis cezasını sadece Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisi bozabilir. 

EIPR'nin kurucularından Hüsam Bagat da Sisi'den mahkeme kararının iptalini istemesini talep etti.

Independent Türkçe, BBC, New York Times



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.