Lübnan hükümeti Merkez Bankası’ndan ‘zaruri bütçe’ istiyor

Mikati: İlaç ve maaşları temin karşılayamayacağız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (Şarku’l Avsat)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (Şarku’l Avsat)
TT

Lübnan hükümeti Merkez Bankası’ndan ‘zaruri bütçe’ istiyor

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (Şarku’l Avsat)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (Şarku’l Avsat)

Lübnan’da Başbakanı Necib Mikati, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Merkez Bankası’na vekaleten başkanlık eden Vesim Mansuri arasında hükümet bütçesini karşılamak için Merkez Bankası rezervlerinden gerekli fonların sağlanması hususunda yapılan tartışmalar sonucunda herhangi bir uzlaşmaya varılamadı. Şarku’l Avsat’a konuşan yerel kaynaklar “Mansuri’nin ilgililere, yasal bir güvence olmadığı sürece hükümete tek kuruş borç vermeyeceğini açıkça bildirdiğini” söylediler. Aynı kaynaklar “Berri’nin de hükümet tarafından bir yasa taslağı verilmediği sürece konuyu çözecek herhangi bir yasa teklifini kabul etmeyeceğini ve hükümetin bu paraları geri ödeme kaynağını ve mekanizmasını belirleme sorumluluğu olduğunu açıkça belirttiğini” kaydettiler.

Meclis ve Bakanlar Kurulu, meselenin hassas olduğunu bildikleri için sorumluluğu birbirine atıyorlar. Zira Merkez Bankası’ndaki zaruri rezervler 2019 yılında çöküşün başlangıcında yaklaşık 34 milyar dolarken, şimdi 9,3 milyar dolara düşmüş durumda. Bu, pratikte bankalardaki mevduat sahiplerinin alamadıkları paralarından geriye kalan miktarı temsil ediyor.

Riyad Selame’nin görev süresi sona ermeden önce, Başbakan Mikati, Mansuri’ye hükümetin 600 milyon dolarlık borçlanma talep eden bir yasa tasarısı hazırlayıp Meclis’e göndereceğine dair söz vermişti. Bu yasa tasarısında, bu paranın nasıl geri ödeneceğine dair net bir plan da yer alacaktı. Ancak kaynaklara göre Başbakan, bu sözünü tutmayarak topu Meclis’e attı.

Mikati yaptığı açıklamada, hükümetin bu ayın sonu itibariyle ilaçları veya maaşları döviz cinsinden temin edemeyeceği veya parasal istikrar için gerekli çalışmaları yürütemeyeceği konusunda uyarıda bulunmuş ve Meclis’i, Mansuri’nin sunduğu parasal ve ekonomik planı tam olarak onaylamaya çağırmıştı.

Öte yandan Şarku’l Avsat’a konuşan hükümet kaynakları “Başkan Mikati verdiği sözden geri adım atmadı ama mesele bazılarının sandığı kadar basit değil. Geçiş aşamasını en iyi şekilde geçmek için büyük bir ulusal mutabakata ihtiyaç var” ifadelerini kullandılar. Meselenin “yasayı, hükümet ya da Meclis olsun kimin sunduğuyla ilgili olmadığını, borç alınan paranın iade kaynağının belirlenmesiyle ilgili” olduğuna işaret ettiler. Ayrıca “durumun istisnai bir durum olduğunu ve herkesin siyasi suistimalden uzak bir şekilde sorumluluklarını üstlenmesi gerektiğini” sözlerine eklediler.

Rezervden yapılacak ödeme ister hükümet ister Meclis tarafından onaylansın, bu itiraza tabi olabilir. İnsan hakları örgütü Justicia’nın Başkanı Dr. Paul Morcos, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda “İster bir hükümet kararıyla ister Meclis’in bir yasasıyla onaylansın, fark etmez, her halükarda bu anayasaya aykırıdır. İlk durumda Devlet Danışma Konseyi’nde, ikinci durumda Anayasa Konseyi’nde itiraz edilebilir” dedi. Morcos “Anayasa’nın bireysel mülkiyeti koruyan 15. maddesini ve vatandaşlar arasında eşitliği güvence altına alan 7. maddesini ihlal ettiği düşünülürse iptal şansı çok yüksek. Zaruri kullanımlara dokunulması, bu iki maddenin aleyhine olup mevduat sahiplerine halkın geri kalan kesimlerinin yükünü yükler” dedi.

Öte yandan ekonomi ve finans uzmanı Dr. Mahmud Cebai “Mansuri’nin ortaya attığı şey mantıklı, gerçekçi ve bilimseldir. Artık kesinleşmiştir ki, mevduat sahiplerinin kalan fonlarını ve Lübnan Merkez Bankası’nın özellikle para politikasıyla bağlantılı gizliliğini ve yetkilerini korumak için, kullanılan fonların iade garantisi ve yasal teminatlar olmaksızın zaruri rezervden borç verilmesi kabul edilmeyecektir” dedi.



Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
TT

Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)

Magda Qinan, İsrail'in uyguladığı boğucu abluka ve yardımların engellenmesi nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadırda yaşayan yerinden edilmiş ailesini doyurmak için üçüncü kez kaplumbağa pişirmek zorunda kaldı.

61 yaşındaki Magda eti temizliyor, un ve sirkeyle karıştırıyor, yıkıyor ve eski, hasarlı bir tencerede kaynatıp kızarttıktan sonra soğan, domates ve biberle çeşnilendiriyor. “Çocuklar kaplumbağadan korkuyorlardı, biz de onlara dana eti kadar lezzetli olduğunu söyledik,” diyerek odun ateşinde pişen kırmızı eti izlerken AFP'ye “Bazıları yedi, bazıları ise reddetti” diyor.

İsrail 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi ve ana tuzdan arındırma tesisine giden elektrik arzını kesti.

Bir grup uluslararası sivil toplum kuruluşu bu hafta “kıtlık sadece bir risk değil; Gazze'nin neredeyse tüm bölgelerinde hızla gelişiyor gibi görünüyor” uyarısında bulundu.

Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)

İsrail'in çarşamba günü Gazze'ye insani yardım girişini engellemeye devam edeceğini açıklamasının ardından, Hamas perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail'i “açlığı bir silah olarak kullanmakla” suçladı. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Hamas bu kararın “baskı araçlarından biri... ve bir savaş suçunun kamuoyu önünde yeniden kabulü” olduğunu belirtti.

Magda Qinnan, “Sınır kapıları kapalı. Pazarda domates, salatalık ve biberden başka bir şey yok” diyerek 80 şekele (19 avro) iki küçük torba sebze aldığını ve hiç et olmadığını belirtiyor. Kaplumbağaları yakalayıp kestikten sonra pişirdiklerini “birkaç aileye paylaşmaları için dağıttığını” söyleyen kadın, “bunların satılık olmadığını” ifade etti.

 Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)

“Bir gün kaplumbağa yiyeceğimizi hiç düşünmemiştik” diyen balıkçı akrabası Abdul Halim Qinan, kaplumbağa etinin yiyecek yerine geçtiğini belirtti: “Savaş başladığından beri ne bize ne de başkasına yiyecek var. İhtiyacımız olan protein ve besin maddelerini yerine koymaya çalışıyoruz. Et yok, kümes hayvanı yok, sebze yok” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) bu hafta “insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ay içinde muhtemelen en kötü durumda olduğu” uyarısında bulunarak “Gazze'ye geçişlere bir buçuk aydır izin verilmediğini, bunun bugüne kadarki en uzun tedarik kesintisi dönemi olduğunu” kaydetti.

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)

Dünya Sağlık Örgütü Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Hanan Balkhi haziran ayında, Gazze sakinlerinin lağım suyu içmeye ve hayvan yemi yemeye zorlandığı uyarısında bulundu.

İsrail ordusu, 19 Ocak'ta başlayan ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması anlaşmasının çökmesinin ardından 18 Mart'ta yeniden saldırıya geçmesinden beri Gazze Şeridi'nde hava bombardımanını yoğunlaştırdı ve kara operasyonlarını genişletti.