Hamas, İsrail'le iş birliği yapmaktan hüküm giyen 7 Filistinliyi idam edecek

Hamas’a bağlı askeri mahkeme 7 Filistinliyi idama mahkûm ederken, diğer 7 kişi de müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Gazze'deki Askeri Yargı Konseyi’ne bağlı askeri mahkeme, İsrail ile iş birliği yapan 7 kişi hakkında idam, 7 kişi için de müebbet hapis cezasına hükmetti. (AFP)
Gazze'deki Askeri Yargı Konseyi’ne bağlı askeri mahkeme, İsrail ile iş birliği yapan 7 kişi hakkında idam, 7 kişi için de müebbet hapis cezasına hükmetti. (AFP)
TT

Hamas, İsrail'le iş birliği yapmaktan hüküm giyen 7 Filistinliyi idam edecek

Gazze'deki Askeri Yargı Konseyi’ne bağlı askeri mahkeme, İsrail ile iş birliği yapan 7 kişi hakkında idam, 7 kişi için de müebbet hapis cezasına hükmetti. (AFP)
Gazze'deki Askeri Yargı Konseyi’ne bağlı askeri mahkeme, İsrail ile iş birliği yapan 7 kişi hakkında idam, 7 kişi için de müebbet hapis cezasına hükmetti. (AFP)

AFP

Gazze Şeridi'ni kontrol eden Hamas'ın askeri mahkemesi, pazar günü ‘İsrail'le iş birliği yapmaktan suçlu bulunan’ 7 kişi için idam, diğer 7 kişi için de müebbet hapis cezası verdi.

Gazze Şeridi İçişleri Bakanlığı’nın basına yaptığı açıklamada, “Gazze'deki Askeri Yargı Otoritesi’ne bağlı Askeri İstinaf Mahkemesi, İsrail ile iş birliği yapan 7 kişi hakkında idam, diğer 7 kişi hakkında da müebbet hapis cezası verdi” denildi.

Açıklamada, İsrail'le iş birliği yapmaktan hüküm giyen 7 kişinin idamının asılarak gerçekleştirileceği belirtilirken, net bir tarih belirtilmedi.

Açıklamada, sanıkların 2017-2019 yılları arasında tutuklandıkları ve her birine yöneltilen suçlamaların ayrıntıları yer aldı. Açıklama metninde şu ifadeler yer aldı: “Anılan idam cezaları, 2001 tarihli 3 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 415’inci maddesi metnine dayanmaktadır. Bütün kararlar sanıklar huzurunda oybirliğiyle verilmiştir.”

Filistin yasalarına göre, idam cezası uygulanmadan önce Filistin Devlet Başkanı'nın onayı gerekiyor. Ancak Hamas bunu geçmişte birkaç kez görmezden geldi.

Hamas 2007 yılında Gazze Şeridi'ni ele geçirmesinden beri Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın onayı olmadan birçok idam cezası uyguladı.

Geçtiğimiz Nisan ayında, harekete bağlı bir askeri mahkeme iki kişiyi ölüm cezasına, diğer dört kişiyi de ‘İsrail ile iş birliği’ suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.

Geçen Eylül ayında Hamas, ‘ikisi işgalcilerle iletişim kurmaktan ve üçü cinayet işlemekten’ suçlu bulunan beş Filistinlinin infaz edildiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabida’dan aktardığı habere göre geçen yıl Gazze Şeridi'nde verilen idam cezalarının sayısı 17'yi aştı. Filistin insan hakları merkezlerine göre bu, Filistin Yönetimi’nin kuruluşundan beri verilen idam kararların sayısını en az 270'e çıkarıyor ve bunların 240'ı Gazze Şeridi'nde verildi.

Filistin hukuku, İsrail ile iş birliği, cinayet ve uyuşturucu kaçakçılığı suçlarının faillerini, Filistin Devlet Başkanı'nın bu hükümleri onaylaması şartıyla idamla cezalandırıyor.

Hareketin yoksullaşan bölgede hükümetin kontrolünü ele geçirmesinden sonra 2007 yılından bu yana iki ana Filistinli grup olan El-Fetih ve Hamas arasındaki bölünme sürüyor. İsrail, yaklaşık 2,3 milyon nüfusa sahip ve işsizlik oranının yüzde 50'yi aştığı Gazze Şeridi’ni sıkı bir şekilde kuşatıyor.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.