Irak, üniversitelerin müfredatına "Baas rejiminin suçlarını" dahil ediyor

Bu adımla ülkeyi yaklaşık 40 yıldır yöneten partinin işlediği "suçları" gelecek nesillere tanıtmayı amaçlanıyor

Iraklı üniversite öğrencileri 2005'te Bağdat'ta gösteri düzenleyerek Saddam Hüseyin'in idam edilmesini talep ettiler / Fotoğraf: AFP
Iraklı üniversite öğrencileri 2005'te Bağdat'ta gösteri düzenleyerek Saddam Hüseyin'in idam edilmesini talep ettiler / Fotoğraf: AFP
TT

Irak, üniversitelerin müfredatına "Baas rejiminin suçlarını" dahil ediyor

Iraklı üniversite öğrencileri 2005'te Bağdat'ta gösteri düzenleyerek Saddam Hüseyin'in idam edilmesini talep ettiler / Fotoğraf: AFP
Iraklı üniversite öğrencileri 2005'te Bağdat'ta gösteri düzenleyerek Saddam Hüseyin'in idam edilmesini talep ettiler / Fotoğraf: AFP

Cabbar Zeydan

Irak'ta Yüksek Öğretim ve Bilimsel Araştırmalar Bakanlığı, ülkede yasaklı olan Arap Sosyalist Baas Partisi'nin işlediği "suçları" tüm kamu ve özel üniversitelerin müfredatına dahil etti.

Bu adımla ülkeyi yaklaşık 40 yıldır yöneten partinin işlediği "suçları" gelecek nesillere tanıtmayı amaçlanıyor.

Irak parlamentosu, Temmuz 2016'da Baas Partisi'ni, feshedilmiş oluşumlarını ve ırkçı, terörist ve tekfirci faaliyetlerini yasaklayan bir yasa tasarısını onayladı.

Baas rejimi 2003'te ABD'nin ülkeyi işgaliyle devrilmesinden önce Saddam Hüseyin'in başkanlığında hükümet görevlerini üstleniyordu.

Baas rejimi, Saddam Hüseyin döneminde "soykırım suçları" olarak sınıflandırılan birçok suça ve insan hakları ihlaline imza attı.

Eski başkanın asılarak idam cezasına çarptırılmasının arkasında bu nedenler vardı.

Irak Yüksek Öğretim ve Bilimsel Araştırmalar Bakanlığı'nın 13 Ağustos'ta yayımladığı ve tüm üniversitelere ve fakültelere dağıtılan resmi yazıya göre "Devrik Baas Rejimi'nin Suçları" dersinin ayrıntılı olarak yapılacak bir çalışma ile müfredata dahil edilmesine karar verildi.

Ders, yıllık sistemlerde bir tam yıl boyunca eşit ve iki akademik dönemde işlenecek.

"Baas Suçları" dersinin hukuk, siyaset bilimi, İslami ilimler, psikoloji ve sosyoloji mezunu öğretmenlere verilmesi kararlaştırıldı.

Irak Yüksek Öğretim ve Bilimsel Araştırmalar Bakanlığı Sözcüsü Haydar el-Abudi, yaptığı basın açıklamasında, "Devrik Baas Rejimi'nin Suçları" başlıklı bir dersin müfredata dahil edilmesi yönünde tavsiyelerinin onaylandığını ifade etti.

Abudi, "Bu karar, Devrik Baas Partisi'nin suçlarını nesiller boyu aktarmak amacıyla alındı ve anayasaya uygun. Önümüzdeki eğitim-öğretim yılından itibaren bu ders üniversitelerde işlenecek. 'Devrik Baas Rejimi'nin Suçları' dersi öğrencilere hukuk, siyaset ve İslami bilimler uzmanları tarafından öğretilecek. Müfredat ayrıca, Baas'a ve onun suçlarına direnenlerin kahramanlıklarını nesiller boyu tanıtacak" dedi.

Irak Temsilciler Meclisi Şehitler, Mağdurlar ve Siyasi Tutsaklar Komisyonu konuya ilişkin yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:

Irak Temsilciler Meclisi Şehitler, Mağdurlar ve Siyasi Tutsaklar Komisyonu'nun bu ve önceki seçim dönemindeki yoğun takibi ve 'Baas Suçları' dersini üniversite müfredatlarında okutulmak üzere hazırlama kararlılığı sayesinde, Yüksek Öğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanlığı, Baas Suçları dersinin bir sonraki eğitim-öğretim yılına dahil edilmesi ve nasıl öğretileceği konusunda çalışma başlattı. Umuyorum ki Milli Eğitim Bakanlığı bu alanda Yüksek Öğrenim Bakanlığı'nın izinden gidecek ve ilgili müfredatı hazırlamaya çalışacak.

 
Önemli bir adım

Bu bağlamda, Irak Eski Başbakanı Haydar el-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, yasaklı Arap Sosyalist Baas Partisi'nin Irak'taki "suçlarının" tüm kamu ve özel üniversitelerin müfredatlarına alınmasını "önemli bir adım" olarak nitelendirdi.

Koalisyon Sözcüsü Ayat Muzaffer Nuri, konuya ilişkin Independent Arabia'ya verdiği demeçte şunları söyledi:

Bu adım, Irak'ın içinden geçtiği zorlu döneme ışık tutmayı, gelecek genç neslin siyasi dönüşümün nedenlerini, toplumun bugünkü davranış kırgınlıklarını, Irak halkının acıyla hatırladığı tarih ve olayları anlamasını amaçlayan bir adımdır. 2003 sonrası Irak, radikal olarak farklı boyutları olan bir ülkedir. Siyasi sistem totalitarizmden demokrasiye dönüştü. Burada, bu modern sistemin sonuçlarını değerlendirmeyeceğiz, bunun yerine 2003 öncesi ve sonrası ile radikal olarak farklı iki sistem arasında bir karşılaştırma yapacağız. Yanıltıcı medya, demokratik sistemin olumlu yönlerinin ve öneminin devlet makamlarında bulunan kişilerin performansından yalıtılmasında ve bu görevlerin yerine getirilmesinde olumsuz bir rol oynadı. Kanallar, 2003 öncesi döneme ve bunun ülke için tehlikeli yansımalarına tanık olmayan Irak gençleri için sahte bir denklem yayınladılar. Bu nedenle 'Baas Suçlarının' eğitim kurumu aracılığıyla profesyonel ve bilimsel bir şekilde tanıtılması kararının, mevcut ve gelecekteki kamuoyu nezdinde demokratik sistemi savunmanın, kurumlarını sağlamlaştırmanın ve demokratik uygulamalara ve insan haklarına aktif katılımın önemi üzerine önemli kanaatlerin pekişmesinde olumlu bir rol oynayacağına inanıyoruz.

Anayasal konsensüs

Anayasal bir bakış açısı ile yaklaşıldığında, siyasi işler uzmanı Mücaşi et-Temimi, Yüksek Öğretim Bakanlığı'nın kararını kalıcı Irak anayasasının 7. Maddesine dayandırdığını söyledi.

Irak anayasasının 7'nci maddesi "ırkçılığı, terörü, tekfiri, mezhep soykırımını benimseyen veya kışkırtan, önünü açan, yücelten, teşvik eden veya meşrulaştıran her varlık veya yaklaşımın özellikle her ne isim altında olursa olsun Irak'taki Saddamcı Baas Partisi ve onun sembollerinin yasaklanmasını" şart koşuyor.

Temimi, "Irak parlamentosu, anayasanın 7'nci maddesine uygun olarak 2016 yılında kapatılan Baas Partisi'ni yasaklayan ve herhangi bir isim altında siyasi faaliyete geri dönmesini engelleyen bir yasayı onayladı. Irkçılığa dayalı veya terörist veya tekfirci fikirleri benimseyen herhangi bir siyasi partiye de yasak getirildi" diye konuştu.

 
Çeşitli ve hassas topluluk

Aktivist ve politikacı Merve el-Hafaci, müfredata bir ders dahil etme sürecinde sivil barış ve toplum güvenliği adına toplumun niteliğinin ve çeşitliliğinin ayrıntılarının incelenmesi gerektiğini söyledi.

Hafaci, sözlerini şöyle sürdürdü:

Çünkü herhangi bir dersin, alanına ve öğretileceği yer ve zamanın gerçekliğine göre destekleyici bir yanı olacağı gibi karşıtlık yanı ve çekinceleri de olacaktır. Irak toplumu çok çeşitli ve hassas, her bir bileşen tarihi ve olaylarıyla gurur duyuyor.

Buna göre, özellikle eğitim müfredatlarında her şeyin dikkatli bir şekilde planlanması gerekir, çünkü bu, ülkelerin gerçek varlığının kimliğini tanımlamaya yönelik bir kültür ve kolektif toplumsal bilgi oluşturmanın ve kişilik tesis etmenin bir yolu olarak kabul edilir.

Baas Partisi'nin işlediği suçların Sudani hükümetindeki Yüksek Öğrenim ve Bilimsel Araştırma Bakanlığı'na bağlı üniversitelerin müfredatlarına alınması konusu hayata geçmeden önce idrak edilmeli ve tüm taraflar arasında önce suç kavramı üzerinde anlaşılmalı. Baas Partisi'nin Şii kesimden önde gelen liderleri var ama toplumsal olarak benimsenen fikir Baas Partisi'nin Saddamcı ve Sünni olduğu yönünde.

Bu toplumsal yoruma göre, Baas'ın Suçları dersi müfredata dahil edilirken, herhangi bir tarafı gücendirmeyecek şekilde metodoloji türü konusunda ortaklarla koordinasyon kurmak ve anlaşma yapmak gerekir.

Konu anlayış, zeka ve bilgi gerektiriyor ve belirli bir bileşene yönelik herhangi bir kinci temele ait olmayan asil bir mesaj iletiyor. Bu konu üniversite ortamında eğitim gerçeğini ve bilimsel düzeyi geliştirmeye yönelik bir eğitim iklimi oluşturmada ve karşılıklı güveni artırmada bir etken olmalıdır.

 

 

Independent Arabia - Independent Türkçe



Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

TT

Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu, çarşamba akşamı, nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda ilinden çekilmeye başladı. Savunma Bakanlığı, şiddet olaylarının yaşandığı ilde yeni bir ateşkes anlaşmasının açıklanmasından birkaç saat sonra çekilme kararını duyurdu.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ‘Suriye Arap Ordusu'nun, imzalanan anlaşmanın hükümleri uyarınca ve ildeki yasadışı grupların temizlenmesi tamamlandıktan sonra Suveyda'dan çekilmeye başladığı’ belirtildi. Açıklamada, Suveyda’da konuşlu diğer hükümet güçlerinin çekilmesinden bahsedilmedi.

Anlaşma, İsrail'in Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Genelkurmay Başkanlığı çevresinin yanı sıra Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera illerinde konuşlu hükümete bağlı güçlere karşı hava saldırıları düzenlemesi üzerine sağlandı.

Ateşkes anlaşmasının maddeleri

Dürzi lideri Yusuf Carbu, hükümet ile Suveyda'nın önde gelenleri arasında bir anlaşmaya varıldığını açıkladı. Dürzilerin Ruhani Lideri Şeyh Hikmet Hicri ise anlaşmayı reddederek ‘Suveyda tamamen özgürleştirilinceye’ kadar savaşın devam edeceğini vurguladı.

Yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma ve müzakere yaptığı ve yetki vermeyi reddeden Hicri, ‘bu ortak tutumdan saparak tek taraflı temas veya anlaşma yapan kişi veya kurumları’ uyardı.

Öte yandan Carbu, anlaşmanın Suveyda'daki askeri operasyonların tamamen ve derhal durdurulmasını, ordunun kışlalarına geri dönmesini ve ateşkesin uygulanmasını denetlemek üzere devlet ve Suveyda'nın önde gelen isimlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulmasını içerdiğini söyledi.

Dürzi lider anlaşmanın ayrıca, ‘Suveyda'nın Suriye devletine tam olarak entegre edilmesini ve tüm eyalet toprakları üzerinde tam egemenliğinin teyit edilmesini’ öngördüğünü de belirtti.

Anlaşma aynı zamanda iç güvenlik güçlerinin ve devlet polisinin yanı sıra Suveyda ve çevresindeki bölgelerden polis memurlarının konuşlandırılmasını ve Suveyda’daki polis memurlarının ilin güvenlik dosyasını yönetmek için liderlik ve yürütme görevlerini üstlenmelerini de içeriyordu.

hyjukı
İsrail dün başkent Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı karargahını bombaladı (Reuters)

Carbu’ya göre taraflar, anlaşma uyarınca Suveyda'da ağır silahların düzenlenmesi için bir mekanizma üzerinde anlaşarak, devletin kontrolü dışındaki silahların toplatılması ve Suveyda'nın tüm bölgelerinde Suriye yasalarına ve düzenlemelerine uygun olarak tüm devlet kurumlarının yeniden faaliyete geçirilmesini garantilediler.

Onlarca ceset

Suriye Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in Şam'a düzenlediği hava saldırılarında 3 kişinin öldüğünü, 34 kişinin yaralandığını bildirdi. Bakanlık, Suveyda'daki El-Vatani Hastanesi’nde ise güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de aralarında bulunduğu onlarca cesedin bulunduğunu açıkladı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail’in Genelkurmay Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini ve ülkenin güneyini hedef alan son saldırılarının ‘ciddi bir tırmanış’ oluşturduğu vurgulandı.

Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Suriye, bu tehlikeli tırmanış ve sonuçlarından İsrail'i tamamen sorumlu tutuyor. Ayrıca, uluslararası hukukun sağladığı tüm araçlarla topraklarını ve halkını savunma konusunda tüm meşru haklarını saklı tutar. İsrail'in Suriye'de gerginliği tırmandırmak, kaos yaratmak ve güvenliği ve istikrarı bozmak için izlediği sistematik politika kapsamında gerçekleştirilen bu açık saldırı, BM Şartı ve uluslararası insani hukuku açıkça ihlal ediyor.”

Dışişleri Bakanlığı, ‘uluslararası toplumu sorumluluğunu üstlenmeye ve Birleşmiş Milletler üyesi olan egemen bir devletin topraklarına yönelik İsrail'in tekrarlanan saldırılarına son vermek için acil önlemler almaya’ çağırdı.

Yedioth Ahronoth gazetesi dün İsrailli bir güvenlik yetkilisinin, İsrail'in Suriye'deki gerginliğin çözümü konusunda bir anlaşmaya yakın olduğunu söylediğini aktardı. Gazetenin bildirdiğine göre yetkili, “Şu an Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın ateşkes ilan edeceğini ve güneydeki Suveyda’dan askerlerini çekeceğini tahmin ediyoruz” dedi.

İsrail’in hava saldırıları

Öte yandan İsrail ordusu dün, Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasının girişini hedef aldığını doğrulamasının ardından Şam'daki Cumhurbaşkanlığı sarayı çevresinde bir ‘askeri hedefi’ vurduğunu açıkladı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee dün, X hesabından yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Şam bölgesinde Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasını vurduğunu söyledi. Adraee, “Suriyeli liderleri, Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı’ndan savaşı yönetiyor ve güçlerini Suveyda’ya gönderiyor” ifadelerini kullandı.

Adraee, İsrail ordusunun ‘Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde bir hava hedefini vurduğunu’ da sözlerine ekledi.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan üç görgü tanığı, Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde bir patlama sesi duyduklarını ve ardından dumanların yükseldiğini bildirdi.

Komşu mahallede yaşayan ve ismini vermek istemeyen 51 yaşındaki bir kadın, “Bombardımanın ardından evimin balkonunda Emevi Meydanı'nda neler olup bittiğini izlemeye çalışıyordum ve bir patlama sesi duydum. Ardından, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın genellikle önemli misafirlerini ağırladığı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yakınlarında yükselen bir duman bulutu gördüm” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bulunduğu tepenin yakınlarındaki iki bölgede yaşayan iki kişi de patlamanın ardından yoğun duman gördüklerini doğruladı.

Saldırılar, Suriye hükümetinin, rejim güçlerinin kontrolünü ele geçirdikten bir gün sonra Suveyda'da çatışmaların yeniden başladığını belirtmesinin ardından gerçekleşti. Suriye Arap Haber Ajansı SANA, Savunma Bakanlığı'nın dün yaptığı açıklamada, ‘yasa dışı’ grupların Suveyda'daki el-Vatani Hastanesi’ni ordu ve iç güvenlik güçlerine karşı saldırılar için bir üs olarak kullandığını söylediğini bildirdi.

Savunma Bakanlığı Medya ve İletişim Müdürlüğü, söz konusu silahlı gruplara bağlı çok sayıda keskin nişancının hastanenin çatısında konuşlandığını ve hükümet güçlerini yoğun bir şekilde hedef aldığını belirtti. Açıklamada, “Hastaneyi ve çevresini tarafsızlaştırmak ve Sağlık Bakanlığı ve Acil Durum Bakanlığı personelinin hastaneye girmesine izin vermek için defalarca çağrıda bulunduk, ancak şu ana kadar herhangi bir yanıt almadık” ifadeleri yer aldı.

vfgthy
Suriye ordusu ve güvenlik güçleri, şehirde yaşanan çatışmaların ardından Suveyda'da konuşlandırıldı (EPA)

Diğer taraftan salı günü düzenlediği saldırılar Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera ile sınırlı kalan İsrail, dün saldırılarını Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binası ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini de kapsayacak şekilde genişletti.

İsrail ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binası girişinin hedef alındığı ve Suriye sınırındaki birliklerin güçlendirileceği belirtildi. İsrail Ordu Sözcüsü Adraee, İsrail ordusunun Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasının giriş kapısını vurduğunu söyledi. İsrail ordusunun Suriye'deki Dürzilere yönelik gelişmeleri ve eylemleri izlemeye devam ettiğini belirten Adraee, İsrail ordusunun siyasi talimatlara göre bölgede saldırılar düzenlediğini ve çeşitli senaryolara karşı hazırlıklı olduğunu da sözlerine ekledi. İsrail Hava Kuvvetleri, Genelkurmay Başkanlığı binası girişine düzenlenen saldırıdan birkaç saat sonra Şam'ın merkezindeki bu binaya yeni saldırılar düzenledi. Yeni saldırılar daha büyük bir tırmanışın habercisi gibi görünüyordu, zira İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Suriye'ye yönelik ‘acı verici’ saldırıların başladığını söyledi. Katz, “Şam'a yönelik uyarılar sona erdi, şimdi acı verici saldırılar başlayacak” diye ekledi.

SANA dün sabah Şam'da bir patlama sesi duyulduğunu bildirirken, Suriye devlet televizyonu İsrail’e ait insansız hava araçlarının (İHA) Şam semalarında uçtuğunu ve patlamalar olduğunu aktardı. Suriye Haber Ajansı ise İsrail'in Şam'ın merkezine düzenlediği saldırıda iki sivilin yaralandığını bildirirken, Reuters iki Suriyeli güvenlik kaynağına dayanarak İsrail'in başkentin savunma bakanlığını hedef alan bir hava saldırısı düzenlediğini aktardı. Alikhbaria Syria kanalı ise İsrail'in Şam'ın merkezine düzenlediği saldırıda iki sivilin yaralandığını bildirirken, Reuters iki Suriyeli güvenlik kaynağına dayandırdığı haberde İsrail'in Şam’da Savunma Bakanlığı binasını hedef alan bir hava saldırısı düzenlediğini aktardı. Suriye basını daha sonra Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binasında büyük hasar meydana geldiğini bildirdi.

Kanlı çatışmalar

Bu gelişmeler, Suveyda'da ilanından sadece birkaç saat sonra çöken ateşkesten sonra yaşandı. Ateşkes, günlerce süren ve çok sayıda kişinin ölümüne yol açan kanlı mezhep çatışmalarına son vermeyi amaçlıyordu.

Suriyeli güvenlik güçleri pazartesi günü, Dürzi silahlı gruplar ile Bedevi aşiretler arasındaki çatışmaları kontrol altına almak amacıyla Suveyda’da konuşlandırıldı. Ancak bu kez de Suriyeli güvenlik güçleri ile Dürzi silahlı gruplar arasında çatışma başladı. İsrail, pazartesi ve salı günü Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçlerine hava saldırıları düzenleyerek müdahale etti ve amacının Dürzileri korumak olduğunu açıkladı.

Suriye Savunma Bakanlığı'nın salı akşamı ilan ettiği ateşkes uzun sürmedi. Yerel haber sitesi Suwayda24, Suveyda ve çevresindeki köylerin dün sabah yoğun topçu ve havan topu saldırısına maruz kaldığını bildirdi. Suriye Savunma Bakanlığı SANA'nın aktardığı açıklamasında, Suveyda'daki yasadışı grupları ateşkesin ihlalinden sorumlu tuttu. Bakanlık, Suveydalılara evlerinde kalmaları çağrısında bulundu.

Pazar günü çatışmaların başlamasından bu yana onlarca sivil, Suriyeli güvenlik gücü mensubu ve Dürzi silahlı unsur hayatını kaybetti. Suveyda’da siviller ve Reuters muhabirleri, hükümet güçlerinin dün evleri yağmaladığını, yaktığını ve arabaları ve ev eşyalarını çaldığını söyledi. Bir Suvayda sakini, Reuters muhabirine evinde başından vurularak öldürülen kardeşinin cesedini görmesine izin verdi.

sdfgrth
Suveyda'nın bir mahallesindeki Suriyeli güvenlik güçleri mensupları ve silahlı çocuklar, 15 Temmuz 2025 (AFP)

İsrail Savunma Bakanı Katz dün, Suriye hükümetine ‘Dürzileri rahat bırakması’ uyarısında bulundu. Katz, İsrail ordusunun Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçleri geri çekilene kadar bombalamaya devam edeceğini vurguladı.

Bu arada ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack dün yaptığı açıklamada, ABD'nin ‘itidal ve birliği sağlayabilmek için’ tüm taraflarla temas halinde olduğunu söyledi.